164 - 7 Ağustos 2003 Perşembe

Selam selam, hoşbuluştuk.


“Ebeveynler” Yukarı

Mekke'nin ilk dönemlerinde de aynı sorun vardı. Müşrik anne babaya karşı taze Müslüman gençler ve/veya tersi, ebeveynler Müslüman, gençler Kureyş putperestleriyle birlikteydiler. Biz ilk değiliz. Anne babaya ÜFF diyemiyoruz. Bunun dışında GÜZELLİKLE anlatıyoruz. Salat ikame ettiğimizde "Dua ediyoruz" ve ebeveynlerimizin de HANİF/protest olması için İnayetullah bekliyoruz.

Köklü ve yerleşik adetler birden bırakılamıyor. İnsan şekil-klişe üzerine alışkanlıklar ediniyor (Sesli amin demek gibi). Mesela bir candaşımızın bugüne kadar HİÇ teyemmüm almadığını, her zaman su bulduğu için bunu yapmadığını hayretle gördüm. Oysa "TEYEMMÜM ALIN" bir farzdır. İLLA Kİ BUNU YERİNE GETİRMEK ZORUNDASINIZ! Yani ana-babamızdan önce kendimizle ve batasıca alışkanlıklarımızla bile başa çıkamadık. İsmi lazım değil, Candaşımız bana soruyor: "Boy abdesti alamadım, mecburen bir gün öyle gezdim!" Yani bu candaşımız, aslında okumuş yazdıklarımızı ama, HAYATA GEÇİREMEMİŞ! Ben boy abdestsiz kaldığım anda, HEMEN TEYEMMÜM alıyorum! Niçin insanlar günler boyu boy abdestsiz geziyor, anlayamıyorum. SU YOKSA ve/veya suyu alenen kullanamıyorsak hemen teyemmüm almalıyız. Bununla namaz kılındığı gibi, üstünüz başınız da virtuel olarak ÇAMAŞIR YIKANMIŞ GİBİ YIKANIYOR. Yani teyemmüm bir JOKERDİR. Hemen kullanılabilir. Bir Allah yardımı ve kolaylığı kredisidir. Ne demek, "Ben boy abdestsiz gezdim?" Sadece yazdıklarımı okumak değil, yaşama geçirmek ile HANİFLİK tamamlanır.

Kur'an'ı kaçırmamak için teyemmüm alırsın sonra bir ara salatını ikame edersin. Mesela ben bir gün, sizler ardarda BURADA Kur'an yazdığınız için VAKİT ÇIKTI ve namaza yetişemedim. Yetişememem büyük bir ihmal ama, böyle yaparak ALLAH'ın emrini (Kur'an okunurken namaz kılınamayacağı emrini) yerine getirmiş oldum.

Anne babamıza veya dede-nine veya sılayı rahim akrabalarımıza gelince: "Ben sizin taptığınıza tapmam!", "Siz de benim taptığıma tapmazsınız" deyiniz ama, asla "Ya Eyyuhel kâfirun..." demeyiniz. Ekümenik patrik ve papa bile birbirlerine bu "AYETİ" okuyorlar: "Ben senin taptığına tapmam, sen de benimkine..." diye. Yani bu insanlık tarihi kadar eski bir sorun ve sürüyor. Nereye kadar sürecek? MEHDİ-SÜFYANİ savaşlarına kadar! Orada düğüm çözülecek ve İslam HANİF olarak YENİDEN TESCİL edilecek! Hanif İslam olmayan tüm fukaha hem Dünya’da yenilecek, hem ahırette rezili rüsva olacak.

Asla anne-babalarımıza GÜZELLİK ile davranmaktan öte inatçılık yapmayınız. Üff demeyiniz! Siz onları doğurmadınız. Onlar sizi doğurdu. Velinimet onlar...

En’am 151: De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya güzellikle davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de, gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın haram kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz."

Annemiz-babamız umulur ki Ashabı YEMİN'dir. Onlara başka bir dinden olmadığı için yine Müslüman olarak onları "SEVEREK" (Ali İmran) davranmalıyız. “Artık O ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir“ ama sizi dinden/hanif dinden çıkaracak eylemlere ve yaptırımlara zorluyorlarsa, ÜFF dememek kaydıyla karşı koyunuz: "Benim dinim bana senin dinin sana anne-baba! Ben de namaz kılmıyor muyum? Ben Kur'an'ı sizden daha çok okumuyor muyum? Siz kılmıyorsunuz, ben namaz kılıyorum. Ben de Müslüman değil miyim ey canım annem-babam! Orucu sizden geç açıyorsam bir bildiğim var. Zekatı kendimi tüketircesine infak ediyorsam, sizden FAZLAM var. Kurban yerine öğrenci okutuyorsam (öğrenci ALİM ADAYI potansiyel güçtür) bir bildiğim var ey güzel annem ve babam (ya da dedem vb.)”... Böyle demekte yarar var. Siz AP-AYRI bir din kurmadınız. Siz fıtratımızdaki (misaktan beri) en güzel din olan ve putperestliği %100 soyutlamış olan İbrahim milletinin dinine sahipsiniz.


“Tasavvuf” Yukarı

Bunları ben değil! DOSTUNUZ KUR’AN öğretiyor. Ben bunların tümünü Kur'an'da görüp okuyorum! Sizlere naklediyorum. Mucize olarak Kur'an yeter! İyi ki VARIZ+BİRLİKTE. İyi ki Şeytan’ın olmadığı yerde birlikteyiz. Şu anda bunları yazdıkça ŞEYTAN kahroluyor! Şeytan azabda gerek ve en büyük azabı da HANİF MİLLET mensuplarından görüyor. Şeytan Müslümanı çok sever. Şeytan Müslümanın en iyi dostudur. Atalarımızın da en iyi dostu olmadı mı? Şeytan sadece İbrahim milletine diş geçirememenin azabını yaşıyor. Siz şeytana eziyet ediyorsunuz ey Hanifler!

Ve de şeytan KİMLER ÜZERİNE iner? (Şuara Suresi sonu ayetler)
221: Haber vereyim mi size şeytanların kime iner olduğundan?
222: Her bir dönek/iftiracı günahkâr üzerine iner onlar.
223: Kulak kabartırlar ama çoğu yalancılardır onların.
224: Şairlere gelince, onlara da çapkınlar-sapkınlar uyar.
225: Görmez misin onları ki, her vadide şaşkın-tutkun dolaşılar.
226: Ve onlar, yapmayacakları şeyleri söyleyip dururlar.
227: İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve zulme uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp baş aşağı döneceklerini yakında bilecekler.

Şair dediği YUNUS falan değil... Mesela MARİFETNAME/İbrahim Hakkı gibi... Ya da Allah ile birlenen, Allah'ı gözle gören-konuşan ARİF=VELİLER! Onlar şeyhlerdir. Din şairleridir/Aşk ehlidir/İlme düşmandır. Ve GERÇEK TASAVVUF ŞAİRLERİNİN alınterinin hırsızıdırlar. Beni Arifim=Veliyim diyen ve dedirten herkes CİNLENMİŞTİR! Yani MECNUN olmuştur. Mecnun=Şeytan üzerine inmiş demektir. Şeytan da CİNLERDEN idi, bunu unutmayalım.

HANİF olmanın TERSİ olan herşey! Cumayı tatil yaparsan mesela... Namazın üç vakit olduğunu bildiğin halde bunu gizlice 5 diye kılarsan... Hadisleri ayetlerin yerine getirirsen... Mezhebi DİNİN yerine korsan... Sünnet'i Sünnetullah'ın yerine ikame edersen... İşte bunlar bir kaç örnek... Kimse mezhebini dininden çok sevmesin! Kimse Müslümanlığı da Haniflikten çok sevmesin! Müslümanlık SABIKALIDIR. 14 asırdır bizi rezil etmiştir Müslümanlık. Kimse Müslümanlığı, Hanif Müslümanlığın önüne geçirmesin! Resulullah'ı tafdil edip, O'nu tüm alemlere üstün tutmak ve şefaat beklemek! Yani Rabb’inin yerine Resulullah'a tapmak bizim başlıca afetimiz oldu. Ah, Resulullah sağ olsaydı da bunları bizzat kendisi anlatsaydı. Resulullah "Bu ümmet beni yapayalnız bıraktı" diyecektir. Bu bütün şefaat umudunda olanların duyacağı FELAKET olacaktır. Çünkü milyarlarca Müslüman bu ayeti duyarak kahrolacaktır. Bu da KUR'AN'IN şikayeti olacaktır.

Furkan 30: Ve dedi Resûl: “Ey Rabb’im! doğrusu kavmim bu Kur'an'ı mehcur/hicret edilmiş ittihaz ettiler/edindiler”...

Evet HADİSLERE doğru hicret ettiler. Farz'dan Sünnetlere hicret ettiler! Hanif olacaklarına MEZHEB/TARİKAT taassubuna hicret ettiler. Allah'tan şefaat dileneceklerine Resullere/velilere hicret ettiler... Say say bitmez...

İbrahim Hakkı'nın esinlendiği EDEBALI tasavvufuna göre, Allah Vacibül vücud olarak kendini var etti(!) ki, çünkü, Resulullah=Habibullah'ı yaratmak için Allah kendini HALK etti! Eğer Resulullah olmasaymış Allah da olmayacakmış haşa! Acınacak haldeyiz. Aşka bakın aşka... Allah bile Resulullah için var. Yezidilik diye bir İslam mezhebi var. Onda da Allah, bizzat Resulullah kisvesine bürünerek inmiş.

Yezidilik mezhebininin kuruculuğu Edebalı/Ebayezid ikilemesidir. Maalesef Edebalı da YEZİD idi. (Bu mezhebden idi) Bugün Yezidilik yaşayan bir mezhebdir.

Hanifliği Resulullah bile anlayıp anlatamamış... Resulullah’ın hiçbir söyleminde ve hadislerinde bile HANİF kelimesi geçmiyor. Siyeri Nebi’de bile Haniflik HİÇ YOK! Resulullah böyleyken, kim artık sapıklığı farkedecek idi ki?

Beyazıtı Bestamiyi, Bağdatlı Cüneyt'i filan bize KİM GETİRİP de yutturdu, halen anlamış değilim! Tabii en başta Hallacı Mansur'u! Hallac Allah'ı gördüğünü (aynel yakin, hakkel yakin, ilmel yakin) olduğunu BEYAN etmiştir. İmamı Gazali de Allah ile Kalu Bela'da konuştuğunu HATIRLADIĞINI söylemiştir. O gün Allah demiş ki: "Seni tüm Müslümanların tamamının alimler alimi yaptım". Bunları kendisi yazıyor Gazali faciri... Biz de bunları "ALİMLER" diye yüzyıllardır yuttuk durduk. Onlar Alim ise ben neyim acaba? Adam bir de din bilgisine hayat veriyorMUŞ utanmadan. İhyaiulumüddin denen mezheb ve Hadis kitabı-ama İslam kitabı değil.

Kalu belayı kimse ÖLMEDEN hatırlayamaz! Evrensel yasaktır. Sünnetullah yasağıdır. Ama bu yasağı delen Gazali'ler bazen de Rabbani vb var. Haniflik gibi UNUTULMUŞ olan YESEVİ idi. Kimse Yesevi'nin sözünü etmedi. Ta ki ben Kültür ve Turizm bakanlığında yüksek bürokrat olup da bunu gündeme getirene kadar, Yesevi'yi kimse duymamıştı. Bir türbesi olan veli sanıyorlardı, sanat eseri bağlamında biliyorlardı. Sağolsun Bakan (Zeybek) de benim bu hassasiyetimi anladı ve Yesevi'nin izdaşı oldu. Aslında YESEVİ (Hızır ekolü) ÜÇÜNCÜ BİR MEZHEB gibiydi. Sünni (Yezidiliğe) ve Şia (Rafiziliğe) ikisine de karşı olarak ÜÇÜNCÜ YOL diye ortaya çıktı. Dikkat ediniz: Yunus ve Taptuk; Tebrizi ve Mevlana; Hacıbayram Veli ve Bektaş; Sünniden çok ALEVİ (Ali taraftarı) gibidirler. Bunu farkettiniz mi? Çünkü tarihsel bir yanlışın, yani Ehli Beyt cinayetlerinin katillerinin peşinden gitmediler. İşte Şuara Suresi’nde son ayetlerdeki "İntikamını alacak olan GERÇEK ŞAİRLER", bu saydıklarım İDİ. Yunus'u da ALEVİ diye biliyorlar! Mevlana ise homoseksüel (!), böyle bildiriyorlar, İFTİRACILAR ÜZERİNE iniyordu şeytan (Şuara Suresi) ama onlar intikamlarını aldılar. Yani artık HANİFLİK var. Biz biliyoruz ki, tek bilimsel tasavvuf felsefesi sadece HANİFLİĞİN çatısı altındaki YESEVİLİK ekolünde vardır. Biz buna tasavvuf demeyeceğiz. Çünkü kelime kökü SOFU/SOFTA, Sophia/sofizm'dir (SVF). O bir felsefe değildir. HANİFLİĞİN İÇİNDE ve ayrılmaz parçasıdır. Sofizm illa ki Süfyanilik demektir. Ve bunu istismar ediyorlar. Mevlana Halidi Bağdadi "Süfyaniliği" YASAKLIYORUM diye birinci manifestosunu çıkarmıştı.

Sünneti Muhammed’e tabi olarak aslında EN BÜYÜK GÜNAHI işliyorlar. Hiç bir sünnet (yol) asla SÜNNETULLAH'a alternatif değildir. Allah'ın Sünnet’i şaşmaz -amenna-.

Geri Dön     Yukarı