131 - 16 Şubat 2003 Pazar | |
Selam ve Selam, “Zig-Zag” Yukarı Hawking ile ilgili yazımı okudunuz mu? Ata Nirun'dan başlayıp ta Sur borusuna giden yazıyı... Hawking BUNLARI BİLİYOR, BULUYOR... Bu saatten sonra ateist, Hristiyan olacak hali yok! O Müslümanların Müslümanı. Kuşkunuz olmasın... Bu kendi tercihi, ben ikibuçuk yıl sonra ilan ettim. Onlara AYET gereği hak vermek gerekiyor. Gizli müslümanlık: Eğer bazı kimseler zaman yolcusu ise: a. Gelecekte doğduğunda HRİSTİYAN daha sonra Müslüman olabiliyor (İkinci hayatında) Zaten öne çıkmak riskli, ZZ tarihi boyunca 112 şehid ve ağır yaralı verdi. 1827'lerden beri bu böyle... Bu bakımdan Hawking'in KENDİ Müslümanlığı hakkında KENDİNİN açıklama yapması DOĞRU olursa da, ben AJANDA olduğum için SEYİR defteri tutan biri olarak onun Müslüman olduğunu YAZMAK zorundayım. Bizlerde şöhretimizi örtmek olanağı var. UNUTTURTABİLİRİZ. Uri Geller'i kaç kişi hatırlıyor? Ya da Copperfield'i. Onun yaptığı TAYYI MEKAN olayı çok yorucu... Tayyı mekanı GERÇEKTEN yapıyor. Dünyanın iki noktası arasında. Astral olarak yolculuk yapabiliyor. Uri, eğer başarılı olamıyorsa, bizim JANA'mız ona ket vurmuştur... Yoksa, senin bozuk saatini bile binlerce km öteden çalıştıracak biyoenerjetik gücün sahibi. Ve Copperfield! O da Kur'an'da adı geçen "Firavun'un büyücüleri" kategorisinden... Sahnedeki teknik oyunlar ve ayna oyunları ve yorumları bir yana, Copperfield bir şeyi yaptı ki, KİMSE bunu yorumlayamadı... Gösteri alanındaki bir Maori gencini, BABASIYLA ta PASİFİK adasında buluşturdu. Bu HİLE açıklayıcıları buna bir çare bulamadılar... Hile aradılar YOK. Genç bir anda antipoddaki (Dünyanın tam tersindeki) adada babasıyla AYNI ANDA buluştu. Bu FİRAVUN'un büyücüleri tekniği, bir tür mini-bermuda üçgeni olayı. Musa'nın asası o sihirleri yılan olup YUTMUŞTU ve o sihirbazlar İMAN ETMİŞLERDİ de firavun onları idam ettirmişti (ayetleri anımsayınız). Copperfield bu soyut teknolojiyi kullanıyor. Zaten Siyonizm piramidinin en tepesindeki majisyenlerden ikisidir Uri ve kendisi... Üçüncü için izin almaya çalışıyorum, Jana izin vermiyor. Onların Messenger'i o... Jana gelecekteki doğmamış torunlarınızla KONUŞUP onay alacak güçte olan bir telepattır. Erkek ve 48 yaşında diyor. “Karşı Bağ” Yukarı Derin Devlet "BAĞ" organizasyonudur ve milliyetsizdir. Dünya DERİN DEVLETİ demek daha doğru olur. Uluslararası Ekonomi İmparatorluğunun lobileri demek daha doğru olur. Paranormallerden kasıt şu: Masonik tılsımlarda locaya giren kişileri HİPNOZ ETMEK çok mümkün, çocuk oyuncağı... Bunun için AĞRISIZ AMELİYAT yapabilen bir hipnozitör hekim yeterli... O localara (lodge,lunga) kaydolanlar KENDİ İSTEKLERİYLE bu işe dahil oluyorlar. Namazdaki gibi, herşeyin başı NİYET, dolayısıyla niyet bozuk ise Allah yardımı erişmez. Ali İmran 100: Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir zümreye boyun eğerseniz sizi, imanınızdan sonra kâfirler haline getirirler. Bu ayetler "Mason" olanları bildiriyor. Ali İmran 99: Şunu da söyle: "Ey Ehlikitap! Neden iman edenleri Allah yolundan alıkoyuyorsunuz? Gözünüzle gördüğünüz halde, Allah yolunu neden çarpıtmak istiyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir." İŞTE burada HİPNOZ'un adresi var! Dikkat ederseniz görürsünüz. "Ey Ehlikitap! Neden iman edenleri Allah yolundan alıkoyuyorsunuz?”. Yani siyonist majisyenler, bizim KUZU KUZU yerli uşakları büyüleyebiliyorlar. İşte 100. ayet tarihin en muzır topluluğu olan EVCİL HAYVAN (masun goyim) hakkında HÜKÜM VERİYOR. Kur'an'da HERŞEY VAR. Yeter ki arkadaş olun! Hükümleri rahiplerimizden değil, KUR'AN'DAN alınız. Kur'an size yeter! “Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir zümreye boyun eğerseniz sizi, imanınızdan sonra kâfirler haline getirirler”. İŞTE ONLARIN ADRESİ BU! Müminlere söylüyor. Müslüman olup da bu localara girenlerin KAFİR olacaklarını söylüyor ayetler... Ben böyle, pek çok dostuma AĞLAMIŞIMDIR. Çünkü ilişkimi KESMEK zorundayım. Onların insani tarafını görmemek zorundayım. Thule'yi böyle ellerine geçirdiler: Onları sevdiğimiz için (Onlar bizi hiç sevmemişti). Şu anda benim yönetimimde olan Thule Qaanaak ise EN MUHKEM örgüt durumunda. Masonların Hermetic olarak bir piramidleri var. En tepede ise ÜÇ BÜYÜCÜLERİ var. Dolar'daki piramitin mason gözü (Yahowa'nın gözü), bu üç majisyen “WATCHER”dır... Tarih'i GÖZETLERLER. Zero-n'den başlayarak... Yani Herzl denen hergeleden itibaren “WATCHER” görevi devam ediyor. Telepatlar savaşı bir spekülasyon değil, tamamen gerçektir. Ve savaşların en sinsisidir. Messing, Rus generali kılığında Japon İmparatoruna gitti sadece 20 dk. başbaşa kaldılar. O ANDAN itibaren, aniden Japonlar Rusya (Mançurya'dan sonra Rusya'ya girmişlerdi) yerine Güney'e Avustralya'ya yöneldiler ve Almanya YALNIZ kaldı. Ruslar Port Arthur (Vladivostok) ordususunu Stalingrad önüne getirdiler ve savaşın kaderi değişti. Adler kaybetti, Hiedler (Hitler) kazandı. Bir kişi BU İŞİ BAŞARABİLİYOR... Ve Japonlar iki de A-Bomb yediler... Jana olmasaydı, o 23 yaşındaki cadı olmasaydı, bugün Montauk da yürürlükte olacaktı. Bunlar şaka değil! GELECEK BUNA ŞAHİTTİR. (Olacaktır, yazacaktır, torunlarınız da okuyacaktır). Montauk Projesi için belirlenen takvim Jana ile EŞANLI idi. Bu bir rastlantı değildi. Sadece Bakara 102'deki maji ALLAH'IN izin vermeyişiyle oluşmadı. Yani onların karşı miladı Montauk idi ve AYNI ANDA, Jana BİLİNÇ olarak uyandı. BU AYNI ANDA'lıklar asla rastlantı değildir. Jana'ya çok şey borçluyuz. BİLİNCİMİZİ... AKLIMIZI (ki en büyük nimet) bu cadıya borçluyuz. Bu cadı o gözcüleri paralize etti (Witch, Watchers'ı durdurdu). Gözcülerin nick'leri se DÜŞEN MELEKLER. Bu sizlere bir şey anımsatıyor mu? “The falling angel”... Yani ŞEYTAN. Şeytan düşmüş melek adıyla bilinir. İncil tahsil edenler bunu bilirler. İşte bu üç majisyen de kendilerine düşmüş üç (arch)angels diyor. ŞEYTANIN yolundalar... Montauk >>> VESVESE mot a mot aynıdır. Nas 4: Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran vesvesecinin şerrinden. Bunlar dikkatlice belleklere alınsın, hiçbiri ŞAKA değildir (Kur'an'dır, Kur'an ise şaka değildir). “Geri Tepmeli İsimlendirme” Yukarı Los Angeles AKDENİZ İKLİM kuşağındadır. Antalya gibi iklimi vardır. Makiler yetişir. Yani kendinizi Riviera ya da Tarsus’da zannedersiniz. Akdeniz iklim kuşağı (Üzüm bağı kuşağı da deniyor) Dünya’da iki yerde vardır: Akdeniz ve California güneyi... Oraya ilk varanlar bu değişik iklim karşısında ve ÜZÜM'ün de orada yetişmesi ile BAĞLARA bakarak, Las Angeles dediler (İspanyolca dişilik eki Las artikeli + sonda AngelES çoğulu). Dikkat ediniz bir tuhaflık vardır: Erkek olunca LOS ANGELOS olması gerekiyor, dişi olunca da LAS ANGELES... Ama ikisi de değil: LOS ANGELES. Aranızda İspanyolca bilenler söylediğimi RAHATÇA doğrulayacaklardır. GRAMERE aykırıdır. Yani, GRAMER yanlıştır? Hayır çok doğrudur. Çünkü: MELEKLERİN CİNSİYETİ YOKTUR... Ama bunu kim FARKETTİ... Bu ismi koydu. Mesela, Rio (river) de (of) Janeiro (January) ilk kaşif onu nehir sandı ve Noel'de bulmuştu. Ya da Venezuela. KÜÇÜK VENEZİA (Venedik). İlk veriler isimler aslında GERİ TEPMELİ'dir. Yani Gelecekten geçmişe de yansır. Tıpkı Wimana, Vaidorg gibi. Şimdi İBRANİCE sözlüklere bakınız: VEDDA, SUVAGA, YAGUS, NİSRA, YEWKE... Çünkü bunlar TEVRAT'da da vardı, Kur'an'dan önce... Hatta, bunları ARŞ taşıyıcı meleklerin (kartal, aslan, boğa, insan vb.) yüzleri olarak da anagramlarını vermiştim. Ve GERİ TEPME olayını da anlatmıştım: 1N >>> WANEN (Bakınız Edda Sagaları) VALHALLA >>> ALLAHLAW. Yumurta mı tavuktan çıkar; tavuk mu yumurtadan? VALKYRİE (Valhuriye okunur)... Huri adı ve yine tavuk ile yumurta meselesi... Vildan >>>Valkyrie. Ğılman >>> GERMAN. Zülkarneyn (iki boynuzlu): THULE + QARNAAQ. Yani EZELDEN verilmiş isimler mi? Adem NEYİ İSİMLENDİRDİ ezelde? Soru soruyorum ki yanıtı içinde... Adem neyi isimlendirdiyse, TARİHTEN BAĞIMSIZ olarak, coğrafyada yer alır. Morris Jessup burnu (Grönland), Axel Heiberg adası. İyi ama Kanada ve Danimarka makamları BU İSİMLERİN NE ZAMAN VE KİM TARAFINRDAN verildiğini bilmiyor. Axel Heiberg için "Zengin kaşif diyor". Sözde keşif seyahatlerini finanse etmişMİŞ. Morris K.Jessup burnu (Cape) ile ilgili HİÇBİR KANIT yok. Yani bilirsiniz ki, filanca sokağın adı ŞU kişinin anısına konmuştur. Muhtar, Belediye Başkanı, Vali vb. bunu zapta geçirirler, encümen kararıyla isimler verilir. Ama Jessup için BİR TEK tutanak yok. Jessup'u kim TANIYOR Kİ? O KİM ? Mars kanallarından biri diğerine ters gider... Ters gidenin adını Galileo ALTES koyar, ötekinin adını da ALSET. Biri arapça tesis etmek, diğeri ise örtücü demek . Mesela ALGOL (Arapça AL Ğul>>>Umacı). Bir yıldız takımı... Ğul yani Türkçesi GÜL(yabani), İngilizcesi de GULLIES. Al-kuhul >>> Alchohol gibi. Alkol yani. Gully >>> CİNLERİN bodur olan tayfasının adıdır. Gullies diye genelde çoğul anılır. Bunların yeşil olanına Gullnom deniyor, ya da kısaca GNOM (Orman cücesi). Bir karış boyunda ve ağaç diplerinde topluluk halinde yaşayan BEBERUHİ tipli cücelerdir. Onlara TEVRAT GULLİ'ler diyor. GHULLIES de olabilir. GH >>> Ğ okunuyordu (Mezarlık cini demek). Mezarlık cinlerine Ğullies deniyor (Aslında mezarda sadece başının hologramını gösteren bedensiz yaratık). Algol (Al >>> Hariftarif), İbranice ve Arapça Ğul. Türkçe gûl(yabani). Algol "Umacı" demektir. Bir takım yıldızın adıdır. Kelime kökü GUL/ğul >>> Gullies'dir. Çünkü takım yıldız orman cüceleri gibi dizilmiştir. Karadeliğe yakalanmış (Gravitik mercek etkisiyle ÇİFT görünen) bir yıldızdır. Bunun Türkçesini araştırın, adı UMACI olarak çıkacaktır (Umay DİŞİ CİN CADI, UMAÇ ise erkek cin). Algol'deki karadelik o yıldızları öylesine hoyratça itip kakıyor ki, bu ismi vermişler (Cin çarpması derler ya). Resimlerinden ürkersiniz. Yıldızı soyup halka halka yutuyor, dış katmanlarını soyuyor. Yaklaşık 120 yıl ömrü kaldı. Bir asır sonraki torunlarınız orada bir SÜPERNOVA görecekler. Tam Aslan Burcu Takım Yıldızı’nın aslan yelesine rastlayan bölümünde... Bu süpernova aslında OLDU ama, ışıkhızı olarak uzaklığı nedeniyle 120 yıl dedim. Dostlar görüyorsunuz ki, KELİME HAZNEM, “search”lerinizden de, “link”lerinizden de geniş. Çünkü Web'e NE YAZARSANIZ ONU TOPLARSINIZ. Diyanetin Kur'an'ını yazarsanız onu bulursunuz ama günün birinde BİZLER de yazarsak BU KUR'AN'I bulursunuz. Yani WEB bizden ileri değil; HENÜZ bizim bilgi ve bulgularımız, toplam DÜNYA kapasitesinden bile büyük. Ne verebilirler ki bize? Haniflik mi? Ya da leptoquarkları mı? BİZLER bilimce tüm WEB'den ilerideyiz. Daha sözlüklerinde KENDİ tornistan ettikleri Ghullies kelimesini bile yazmayan anglosaksonlara ne demeli? “Uzay Kazaları” Yukarı Yasin suresinde PERİYODİK olarak bu uzay kazalarının OLACAĞI ve çok miktarda olacağı bildirilmiştir (Herkes o ayetleri Nuh'un gemisi falan sanıyor). Periyodlar yinelenecektir. BENCE neden şu: Ödeneğin kısılması. Müteahhit UCUZA kaçmak zorunda kalıyor. Malzemeyi ya ÖNCEKİ stoktan kullanıyor, ya da METAL yorulmasına uğramış YEDEK PARÇA kurnazlığına yatıyor. Metalin nefsi vardır. (Elektron kabuğu serbest olduğundan gerçek anlamda NEFSİ vardır). Dolayısıyla metal yorgunluğu diye bir şey vardır. Eiffel kulesi şu anda yorgundur. Eski çelik putrel köprüler de... Hatta köhne otomobiller de. Metal yoruldu mu, nefsinde incelme olur. Onu da sizden/çevreden ELEKTRİK /elektron çalarak telafi etmeye çalışır (Soğuk havada metal üşüdüğünden sizi yakalamaya çalışır). Mesela kapıkolu buz tutmuş bir otomobili açmanız, ani elektrik deşarjına yani sizden elektrik çalınmasına ve kalbinizin aniden durmasına neden olabilir. Yani hurdalar yorgundur. Vücuda açtırlar. Batınca istenmeyen hastalıkları başlatırlar (Tetanos yapan mikroorganizmaları ateşlerler). O fizyolojik bir değişmedir, yani NEFSİYLE İLGİLİ değildir. Metallerde elektronlar atomların çevresinde değil, tüm METALİN KABUĞUNDA ve de SERBEST dolaşırlar, bu yüzden METALİN NEFSİ VARDIR diyorum. Ama tahtada ametallerde vb. doğrudan atom çekirdeği yörüngesinde dolanırlar. Metaller zaten bir sırdır. NEFSTEN içeri ilerliyor. Yüzeyden (Afak) enfusa'a doğru ilerliyor. Metalin AFAK'ı yani gerçek yüzeyi doğrudan atom dizgesidir. Enfus (Nefsi) ise SERBEST ELEKTRON KATMANIDIR. Eğer bizde Fe, Co, Zn, gibi metaller olmasaydı, insan soyu diye bir şey olmazdı. Biyoloji olmazdı. Organik kimya salt glikoz, sakkaroz vb. de kalırdı. Gördüğünüz gibi HİÇBİR ŞEY ŞAKA DEĞİL! Statik elektrik birikiminin artmasına Kur'an, MESKENET diyor. Bu ayetleri araştırırsanız, meskenetin iyi bir şey olmadığını anlarsınız. Bakara 112: Allah'tan bir ipe ve insanlardan bir ipe tutunmaları dışında, nerede bulunsalar üzerlerine zillet damgası vurulur. Allah'ın hışmına uğramışlardır. Üzerlerine miskinlik damgası vurulmuştur. Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerine küfrediyor, haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı; isyan etmişlerdi, zulüm ve azgınlık sergiliyorlardı. Miskinlik damgası, “al maskanah zaalika”. Meskenet, yani statik elektriğin artması, tembellik halinde yoğuşması. Namaza kalkmamak gibi... “Namaz” Yukarı Sabahtan öğlen dikmesine (Salatı vusta) kadar bir vakit bundan akşam gölge uzamasının bitmesine kadar (zülefen) ikinci vakit (bunlar günün iki tarafı namazıdır). Bir de tüm gece için iki rekat ve de artı olarak DİLEDİĞİN KADAR 2 x n namaz. Ama bunu yaparken dikkat ediniz: Asla sadece RESULULLAH'a ÖZGÜ, sadece O'nun için indirilmiş olan VİTİR'İ kılmayınız (siz peygamber değilsiniz). Oysa yatsıya eklenen ve kunut okuduğunuz o tuhaf namaz, Resulullah'a ÖZGÜ. Sadece onun için Allah emri olan ve HANİF olması için ÖZEL indirilmiş bir namazdır. Salat (duacı olmak) ve de Selam (barışçı olmak). Allah emridir, Arapça değildir, Şalom, Sallum ve Selam ile birlikte kökü Sanskritçedir. Duacı olmak anlamındadır. Ekıymetüssalat >>> NAMAZDIR. Eğer ikame kelimesi yoksa O DUADIR, namaz değildir. Bazılarımıza namaz diye yutturulan çoğu ayetin aslında "ZİKR=ALLAH'I ANIN" olduğunu, ya da Allah'ı TESBİH ETME ZAMANLARI olduğunu anlarsınız. 5 vakit şaşırtmacası buradan çıkıyor. Allah dua eder mi? Allah'ın dua etmesi için üzerinde -haşa-ÜST bir mabut'un olması gerekir. Allah'ın DUA etmesi yerine SALAT etmesi kelimesini kullanmalısınız. Ben DUACI olmak dedim, dua etmek demedim bunun için. En yakın anlamı bu çünkü... Hamd ve Şükür, Tesbih ve Zikr, Dua ve Salat bunlar ÇOK farklı şeylerdir. Asla biri ötekisi değildir. Ne Hamd şükürdür ya da tersi, ne de tesbih zikr'dir ya da salat dua değildir. Farklıdırlar. Bu kavram kargaşaları bize ARAPLARIN kazığıdır ve çıkarılması çok zordur. Allah ve melekleri NEBİLERİ (elçiler) için SALAT ve SELAM dilemektedirler. Yani elçilere iyi dileklerde ve barış dileklerinde bulunmaktadırlar. Ey iman edenler siz de böyle yapın.... gibi ayetler var. Resulullah BİZE MUHTAÇTIR demiştim, tıpkı bizim de kendisine muhtaç olmamız gibi... SELLİM selam demektir. Süleyman, Selim... bunların tamamı SELAM demektir (Tıpkı İslam, teslim, müslim gibi). Sellim >>> Solomon (Süleyman), ya da SELİM, hepsinin kökü “selamet”tir. “Hac - Hanif İslam” Yukarı 18 hacımız öldü... Kader falan değil, izdiham ve HASTALIK... Hasta olduğu için orada ÖLMEYE gidiyor bazıları ve kendilerini TAHTIREVAN'da taşıttırıyorlar. Terbiyesizlik bu! Bana yük olmanın daniskası bu! Kul hakkı bu! Ben orada fenalaşanı taşırım. TAHT kurup da oturan beyefendileri değil! Adam kendi beraberinde dört tane de işçi (eski adıyla köle) götürüyor hacca... Amacı kendini HAVAYA KALDIRIP taşıtmak... Ayaklarını yıkatıp abdest aldırıyor, öteki de, havluyla kuruluyor. 1180 küsur HACIMIZ öldü diyorum... Bir tünelde havasızlıktan boğuldular diyorum. Nedeni belli: Şafiiler DÖNERKEN, Hanefiler ilerliyor. İkisi rastlıyor birbirine. Sonra 1180 Türk hacısı öldü. ŞEHİD HEPSİ diye biz de böyle bir ölüm istiyoruz! KAÇ OSMANLI PADİŞAHI HACI OLDU? BUNLAR PADIŞAH >>> HALİ FE ve HACCA gitmiyorlar, hacı olmuyorlar... NELER OLUYOR BİZE? EDEBALİ bukadar mı ALLAH'TAN NEFRET EDERDİ? Vasiyet ediyor: SAKIN HA HACCA GİTMEYİN? Bu nasıl bir hanedan? Orhan'a ve Murat Hüdevendiğar'a vasiyetini geçirememişti. Osmanlı hanedanı "ORHAN" adını yasakladı, tıpkı Ali, Hasan, Hüseyin isimleri gibi... Onun yerine Ebayezid ismini getirdi. Ali >>> Aile demek, Ali diye yazan biziz Türkçe ses uyumu). MUAVİYE AİLESİ, YEZİD AİLESİ, EBU SÜFYAN-EMEVİYE AİLESİ. Şu andaki temsilcileri "BEN SÜNNİYİM" diyenlerin papazları... Ben Sünnetullah'tanım diyemeyenlerin... BEN ŞİİYİM DİYENLER DE BİZDEN DEĞİL... BİZLER >>> HANİF'LERİZ. Allah'ın indindeki en güzel ve tek makbul dindeniz. Biz HANİF İSLAM'ız. Biz Hanif Müslümanız. Söylemiştim: RAHİBE de Allah'a (Aynı Allah'a) iman edip hayatını ona vakfediyor... İMAN BİR KEZ YETMİYOR! Yetseydi, bir çoğumuz gider Rahibe olurduk. İKİ KEZ İMAN ETMEK gerekiyor. Yani taklidi/nakli ata dini imanını aşıp, İbrahim milleti imanına sahiplenmek bilimsel ve akli sorgulayıp, mutmain olmanın verdiği İKİNCİ İMAN... Bu olmazsa OLMAZ. Kuru imana "Müslüman olarak can verin" diyor Allah'ımız. Ama, iki kez iman edene, "Yok öyle kupkuru Müslüman olmak, haydi bakalım, HANİF MÜSLÜMAN OLACAKSIN" diye emrediyor. ANLAYANA! Resulullah'a özel ödev veriyor gece ödevi "Haydi kalkıp namaz kıl ki, belki Mahmudiye (Hanif Cennet'e açılan kapı) makamına ulaşırsın ve/veya HANİF olursun”... Ve Bize diyor ki Rabbimiz: "Allah ve melekleri gibi sizlerde RESULULLAH'a HANİFLİK yolunu açacak olan salatı-selamı yapın!", anlayana... 1400 yıldır kuru kalabalık Müslümanlar HANİF OLAMADILAR. ALLAH'IN BİZLERE VERDİĞİ BU ŞANSI KULLANALIM! İbrahim atamı ve milletini sırtımda ÜRPERTİ olarak hissediyorum. Azrail'in eli değmişçesine ürperiyorum. Cehennem ateşini söndürecek kadar gözlerim ıslandı. Allah Kur'an'ında TESLİMİYET’in HANİF’likle olacağını söylüyor ki ortak koşmalar ortadan kalksın. Teslim >> >Müslim >>> Haniflik'ten başka yol yok. Olsaydı RESULULLAH'a Hanif olmaktan başka bir DİĞER çözüm önerirdi. Başka yol yok! Ya Hanif Müslüman olacağız, ya da Hanif Müslüman! Hanif kelimesinden ÜRKMESİNLER diye, Hanefi sanmasınlar diye ben PROTEST MÜSLÜMANIZ demeyi yeğliyorum. Bayağı gavurca ismiyle... Yoksa yarın, öbürgün Halveti der gibi, Hanifi derler bize. Sonra da İmamı Azam'a mal ederler... Yeniden Cuma tatil olur, namaz beş vakit olur, hac dört gün olur, oruç yarım saat önce açılır. BİZ DE CEHENNEM EXPRESS'e bineriz. PROTEST Müslüman olduğumuzu bu sözden utanmadan KULLANALIM. Bizler Müslümanlığın Katolik (Rafizi), ya da Yezidi (Orthodoks) mezheplerine değil; bunları ortadan kaldırmak için çıkmış ve ALLAH'ın en eski emri olan Sünnetullahanif, PROTESTAN Müslümanlarız. Protestan kelimesinden korkmayınız. Bizler Protestan Müslümanlarız. Yeni değil bu 7 bin yıllık bir DİN... Sünnetullah dinidir ve hiç değişmemiştir. DEĞİŞMESİN diye saklı tutulmuştur ve birgün Dabbet’in biri debelenip define ararken O'nu bulmuştur. Dokunulmamış, orijinal bu dini ÖZGÜN olarak yeniden ALLAH'IN ADININ ANILDIĞI SİTELERDE, Protestanlık olarak gün ışığına çıkarmıştır. Dolayısıyla İbrahim milleti onu ürpertmektedir ve gözlerini yaşartmaktadır. Rum Suresi 30. Ayet O halde yüzünü bir hanif olarak dine tut, Allah' ın insanları kendisi üzerine yarattığı fıtratına. Allah'ın yaratışında değişme yoktur, dosdoğru sabit din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler. ARTIK HAZİNE ortaya çıkmıştır. TARİHİ ve aynı zamanda GELECEĞİN TÜMÜ olarak yer almıştır. O Resulullah'a emredilen DİNDİR. O Yeniden gelecek olan İSA'nın da MÜSTAKBEL DİNİDİR. O “Zamanın Efendileri”nin de, Misak Peygamberi’nin de DİNİDİR. Yani Kıyamete kadar gidecek olan bir dini getirdim sizlere... TEPE TEPE KULLANIN. tadını çıkarın. SABIKUN diye bir yer var. Orasının TAPUSUnu (ben dahil kimse veremez, kandıramaz). Oranın TAPUSUNU ORASI VERMİŞTİR SİZE... Onun için tepe tepe tapu kullanın diyorum. Orası İbrahim milletinin, protestlerin (Hanif Müslümanların) misafirhanesidir. Cennet MALINIZDIR, misafirhane değildir. Ama Sabıkun ARŞ İÇİNDEDİR, ALLAH'ın mekanıdır ve Siz İbrahim makamıyla birlikte Allah'ın EBEDİ misafirisinizdir. Ütopya yok, hayal ticareti yok, tapu vaadi yok. ORASI ALLAH VAADİDİR. Aracı, papaz yok, yeşil sermaye falan yok, siyasi İslam yok, şeyh falan da yok, hatta evliya bile yok... Orası ALLAH ile sizin ve yalnızca sizin ve sadece sizin ARANIZDAKİ bir misaktır. Hans Dabbet'tir ama HİÇBİRŞEYDİR. Sizinle ALLAH arasına değil Hans, değil Misak peygamberi, değil İbrahim, değil Cebrail, değil şefaat, HİÇ BİR ŞEY GİREMEZ. HAYDİ YAPIŞIN ALLAH'IN İPİNE SAKIN AYRILMAYIN. Oraya önceki milletlerden (İbrahim milleti ve Nuh-İdris milleti) çok kişi ve sonraki ümmetlerden PEK AZ KİŞİ girecektir. Yani Dünya nüfusu 85 iken bunların ÇOĞU ve şimdiki gibi dünya nüfusu 8 milyar iken 300 kişisi BURAYI HAK EDİYOR. Ben CENNET İSTEMİYORUM; tıpkı SİZLER gibi BİZ DAHA YUKARILARA soyunduk, niyetlendik. Bu hırs değil. Bu doğru adresin yüce ışığın çağırdığı yer. "BANA SENİ GEREK SENİ" dizesinin sırrı orada. “Mezhepler - Hanif İslam” Yukarı Cehennem’de EBEDİ kalacakların ÇOĞU MÜSLÜMAN. Hele hele MEZHEB YARATANLAR. "Kimi yüzlerin karardığı o gün deriz ki, Kur'an'a inanmanızdan sonra kafir oldunuz ha! O halde tadın bakalım EBEDİ azabı", ayetler böyle... Size bu ebedi gidicilerin kim olduğunu söyleyeyim mi? Ebi Leheb zaten ismen gidici. Ama o kafir idi. Ahmed Bin Hanbel, Müslim ve Buhari. İş bu boyutlarda.... Allah'ın kitabına karşı KARŞIT-KİTAB yazanlardan söz ediyorum. Cehennem kafilesini saymakla bitiremeyiz. Ah bu nefs, ne kazandırdı onlara? Şeytan’ın nefsiydi, ne kazandırdı? Ebedi CEHENNEMİ... Şeytan'dan ya da insandan olsun (Nas suresi) BU İKİSİ DE ŞEYTANDIR. Bizi böldüler. Din yerine mezheb taassubu koydular. Alevi deyince tüyleriniz diken diken oluyordu. Oysa o da bir insan ve bir kısmı burada HANİF dostlarımız. Ve önlerinde şimdi ömür değil; HAYAT (ebedi ömür) var. Ama Cehennem’de ama Cennet'te... Allah buyuruyor: "Sakın bu ayetler geldikten sonra, diğer önceki dinler gibi MEZHEB OLUŞTURMAYIN" ve bu ayetler geliyor, HEMEN YEZİD MEZHEBİNİ YARATIYOR. Sakın ve sakın kendinize SÜNNİYİM demeyin, bu aldatmacadır. Sünni mezhebin gerçek adı Süfyanilik ve/veya Yezidiliktir. MEZHEBİM var deyip de o ebedi ateşlere gönüllü talip olmayalım. Ali İmran 103: Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın. ... Ali İmran 105: Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır. Ali İmran 106: O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: "İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın". En'am 159: Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir. Müminûn 53: Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli kitaplara ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir. Rûm 32: Onlardan ki, dinlerini parçalayıp fırkalar haline geldiler. Her fırka kendi elindekiyle sevinip övünür. ŞİMDİ soruyorum: Yoksa sizlerin bir mezhebi mi var? Yoksa Hanbeli misiniz? Belki de Hanefi'sinizdir (Hanif ismine ne kadar benziyor, bu bir tuzaktır). İmamı Azam MEZHEB KURMADI. Tam tersine kafir diye idam ediliyordu. Yani sizin HANİFİ diye bir mezhebiniz de yok. Çünkü o büyük insan böyle bir mezheb KURMADI. İmamı Azamı seviniz ama ben HANEFİYİM derseniz eyvah ki eyvah. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. Onun 18 sayfalık kitabını ŞİMDİKİ DEVASA KİTAPLIK haline getiren İmam Yusuf vb. Hele Gazali vb... PUT bizden uzaktır. Allah'ımız İbrahim'i tanımlarken hep MÜŞRİK değildi diyor, putperest değildi diyor. BİZ DE ZATEN BU PUTLARI KIRDIK. Yani PUTU OLMAYAN TEK DİN HANİF İSLAMİYETTİR. Başka bir DİN daha yok! Ben ne yapayım, ebedi yanacağım, Cehennem’e gireceğim İSLAMİYETİ... Hem Müslüman olacağım, beş vakit namaz kılacağım, hem de cehennemde yanacağım! NE YAPAYIM BÖYLE MÜSLÜMANLĞI BEN! BEN EBEDİ CEHENNEM’DE YANMAK İÇİN Mİ MÜSLÜMAN OLDUM? HANBELİ ŞAFİİ OLDUM! TARİKAT HOKKABAZI OLDUM! CEHENNEM’DE EBEDİ YANAYIM DİYE Mİ? Günde 40 rekat namaz kıldım, EBEDİ YANMAK İÇİN Mİ? İmama uydum, EBEDİ YANMAK İÇİN Mİ? Bizim bu sorunumuz yok! İmama uymayız. O para için para aşkına namaz kıldırıyor. Gelin bizler PROTEST MÜSLÜMAN OLUP EBEDİ CEHENNEME GİDEN MÜSLÜMANLARDAN OLMAYALIM! Bırakın tarikatı, bırakın mezhebi, gelin Hanif İslamiyet’e. Vallahi bana inanın. İnanmak zorundasınız, çünkü benim adım KUR'AN. Ben Kur'an'ım, Kur'an'da ben! Hatırlar mısınız? O benim, yani KUR'AN! Mezhebin ebedi Cehennem olduğunu söyleyen, yine o benim Kur'an. HANİF dinden, iki kez imandan söz eden HEP BENDİM, BEN KUR'AN... BEN DE YALAN YOKTUR, BEN ALLAH KELAMIYIM. BEN HANS'A DOST ARKADAŞ OLDUM, BENİM ADIM KUR'AN. Neml 82: O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler. İlk günden beri KESİN BİLGİ GERÇEĞİNİ VERENDİM. “O söz başlarına geldiğinde” >>> MİLAT, BEN YERE İNDİM, kabrime girercesine... Baktım ki TARIK ta uzaklarda değilmiş. 70 cm yukarıda mızrak boyu bir yerde. Baktım ki Tarık'a gerek yokmuş 70 cm için değer mi Tarık'a binmeye. Alçalan yıldız bile inmedi mi yere, Şi'ra... Resulullah bize örnek olmadı mı KANAT İNDİRMEKTE. Yerin 70 cm üstü, 70 cm altı... Ha Tarık Seması, ha Dabbet Arz'ı. BURASI MAHŞER, burası Araf, burası O MEYDAN! Burası hologram. Orası EBEDİ olan yer. Kalınlığı 70+70 olsun sembolik. Orada sen de Tarık'sın sen de Dabbet. Ama burada DABBET, şimdilik SAATİ geldiği için benim... Milat SÖZÜ başımıza geldi artık. BİZ KAÇAMAYACAK BİÇİMDE HANİF MÜSLÜMANLARIZ. Şurada EHLİ KEHF benzerinde bir araya sokulduk, biraz uyuyup uyanacağız. O zaman herkes DABBET ve Sultan güç HU bizi taşıyacak ÜSTLERE ki üstlere. ORASI da Tarık, orada HERKES Tarık. Pabucumu dama atabilirsiniz o zaman. Ama şimdi misyonum var: “O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler”. Önce üç kişiydik kanat indirecek... Sonra diğer İKİSİ mecburen vazgeçtiler. İkisi yeniden Tarık ile Sema'ya, biri de Arz'a Dabbet... Başınıza bela... Adler'in ismi "The Lost Agenda" imiş. Benimki ise "The First Agenda" imiş. Hayırlısıyla TARİHİ ajanda olarak tutuyoruz (Miladımızı). Halen şaşıyorum: HANİF'lik kavramı nasıl oldu da BİZE miras kaldı... O kadar İSLAM ALİMİ neden bunu farkedemedi? Evliyalar, şeyhler, insanı kamiller neredeydi? Halen şaşıyorum, şu Allah'ın kutsadığı ve adına HANİF dediği en güzel din, NİÇİN BİZE MİRAS KALDI? İbrahim'den bu yana binlerce yıldır... Bunun bir anlamı var elbette. Nasıl olur da göremezler? Yani bu ayetleri görmeleri için illa ki DABBET mi gönderilmesi gerekiyordu. Dabbet göstermemeliydi, alimler, veliler o kullar görmeliydi. Kur'an'ı okuduğunuzda BEN KUR'AN'ım deyin. O sizi DOSDOĞRU yola çekecek bir arkadaştır. Ah bir gösterebilseydim, NE GÜZEL arkadaştır o! | |
Geri Dön Yukarı |