103 - 19 Haziran 2002 Çarşamba

Selam ve Selam,


“Fractal’ler” Yukarı

Rakim >>> KEHF olacak şimdi. Sıra sayıların karesi (1, 4, 9, 16, 25, 36, 49), sıra sayılar 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. Rakimdir bu... Karesini alırsanız, KEHF oluşur. Herşey önce bir ŞEY/Merkezden OL diye olur. O ŞEY'dir (Rakim) ama henüz EŞYA (Şey'in çoğulu) değildir. ÜFÜRMEK GEREKİR. Üfleyelim bakalım... Planck sabitinin DIŞINA ÇIKTI. Artık eli mecbur genişleyecek.

Evren kendi üzerine bir SALYANGOZ kabuğu gibi katlanarak DOLANIR. Yani balon gibi şişmez, evren SALYANGOZ kabuğu gibi üzerine dolanarak GENİŞLER(ken soğur, kararır vb.). Grafikteki evren GENİŞLİYOR. Çünkü bir tek ölü (OL!) merkezden deniz simidi gibi ŞİŞİRİLMİŞ. Yani ruh üflenmiş.

Başka bir şey daha... Allah ışınsalları bize ÖRNEK/Misal verdi. Işınsalları bilirsiniz, simetrik yapılı “fauna”lar, mini hayvancıklar, kabuklular vb. Şimdi o şekle bakınız... RAKİM ve KEHF var. RAKİM >>> OMURGA (Eksen, spiral aksı) ve de KEHF >>> KABURGA. Rakim ve Kehf >>> HUNNES – KÜNNES. Biri siyah (Hunnes/Dişi) ötekisi beyaz (Künnes/Erkek), ikisi aynı yerde. DİŞİ yani doğurgan olan üç karanlığın ta kendisi HUNNES'tir. Künnes doğuramaz. Hunnes denen BİÇİMSİZLİKTEN, Künnes denen BİÇİM/BİÇEM çıkar. Künnes'den Hunnes çıkmaz. Çünkü sadece DİŞİ DOĞURUR.

Bir de OSMOS var tabii CİNSİYETSİZ... ALLAH ve MELEKLERİ gibi. Cinsiyeti yok, yaratıcı başlangıç. Künnes ve Hunnes'i birbirine bağlayan GİZLİ DEĞİŞKENLER / ÖDEME DENGELEME HEMZEMİN GEÇİDİ... (Kitaplarda anlatmıştım, es geçiyorum, bilen biliyor). SERP köprüsü, EPR köprüsü ya da Einstein-Rosen-Podolsky köprüsü diye bakabilirsiniz. Gizli değişkenler ise "Hidden Variables" diye aranıyor. Ödeme=Compansate (Compansating Hole).

DOĞAN evreni gördünüz mü? 7 semavat neden 7? Hiç düşündünüz mü? Neden sekiz onbeş değil? Neden yedi? Şunun için yedi gök ve altı gün: Evrende ALLAH'ımız BAZI DURAKLAR/MENZİLLER tayin etmiştir. Bu 7 anlamlı Kur'an'da aynı zamanda SABİT SAYILAR demektir ve tam yedi tanedir. Pi sayısıyla başlar, Planck sabiti, ışık hızı sabiti, Boltzmann gaz sabiti vb. Tabii ki son durak >>> MUTLAK SOĞUKLUK DERECESİ. Sıfır Kelvin=eksi 273,16 santigrad. Bir de SANAL sayılar var demiştik: Örneğin % -25 ihtimal gibi... C ışık hızı ise, ci >>> Işıktan hızlı takyon transluksonları, parafluoresans hızlar... Translumisans hızlar ve 0 Kelvin derecesinin ki parametresi de EVRENİ YARATAN EN BÜYÜK SICAK (Cehennemin kazan dibi) bölümüdür. Bir derece yukarı çıkarsanız DONARSINIZ, geri giderseniz adı SEKAR!

Sekar demek evrenin yaratılışındaki EN büyük (Yüz katrilyonlarca C derece demek) sıcak demek. Sıcağın en sıcağı >>> mutlak soğuktur. Mutlak soğuğun bir eksisi (-1K) ise Sekar’dır. Karadelik / Akdelik birlikteliği gibi aynı anda aynı yerde. Şimdi gelelim NİÇİN YEDİ?

Şimdi sizlere sonuncu SABİTTEN söz edeceğim... Adı evrenin genişleme ivmesi. Bu sonsuz değildir. Sonsuz cehennemi sıcaklıklardan gelebileceğiniz en son soğuk, mutlak soğuk derecedir (Termodinamik yasaları uyarınca)... Dolayısıyla genişleme SONLU bir sayıdır. Evren kaç kez üzerine dolanmıştır? 6 günde 7 kez... Başkası olamıyor.

Evrenin 16 milyar yıl ömrü olduğu varsayılıyor (Hubble sabitine göre). İlk gün evren MİNNACIK! Hemen üzerine dolanıyor. Son gün ise yani kıyamet denen mutlak soğuk dereceye erişildiğinde (ki -3 C kaldı), ilk çapından 10 üzeri 79 sıfır kadar genleşmiş, kararmış, buz tutmuş olacaktır. Zaten o kritik eşikteyiz. Bu çağdakiler için daha 400-1200 yıl var ama gelecektekiler için BURUN BURUNA! Dünyada en ideal düzen kurulacak (3M) fakat HEMEN bitecek gibi duruyor! İnsanlar şeytanlaşacak / Şeytan'ı Messiah öldürecek. Sevindim, çünkü MÜ'MİNLER ÜZERİNE KIYAMET KOPMAYACAK! O yüzyıldan uzun ama, CENNET'in TALİMİ açısından gerekli. Kısa bir Cennet sunulacak. 7 katın sırrı bu.

Evren nabız gibi atarak, kendi üzerine salyangoz kabuğu gibi DOLANMAKTAYDI. Sıfır kelvine ulaşınca duracak. Elektronlar proton üzerine düşecek. Protonlar bir an nötron yıldız olacak ama evren çok ağır olduğundan, hemen KOZMİK karadelik haline dönüşecek. Schawarschild kritik kütlesi altına düşen evren, öteki uçtan AKDELİKTEN yeniden çıkacak. HER YARADILIŞ, HER YOKOLUŞ mutlaka YENİ fizik yasalarıyla başlar. Yeni yaratılışta artık elektron-proton düşünmeyin ve beklemeyin! BAŞKA YASALAR (Ahıret, Arasat, Cehennem yasaları vb.) işbaşına geçecek.

Şimdi Fractal’ler hakkında son söz olarak da evrenin yukarısına, tüm süper-hiper uzayların üstüne çıkalım... Ve şablonumuza bir daha bakalım. Orada SUR BORUSUNU görüyor musunuz? Hani Ruhların içinde bulunduğu NEFH ve en dar yeri BERZAH. Tabii başka anlamları da var. ŞAHDAMARININ içi (Hablilverid içuzayı gibi). Kaburgalar var omurgalar var. Kehf ve Rakim var. Kaos ve Cosmos var. Yin-Yang var. Hunnes ve Künnes var. Tekvir 15-16 FRAKTAL SURESİ de diyebilirsiniz...

YENİ FİZİK YASALARI dedim... Everen iki boyutlu olacak, yükseklik ve yuvarlak olmayacak. Güneş bir kare çarşaf gibi tepemizde, yeryüzü de kare bir tepsi gibi ve arada uzay-kalınlık derinlik yok. Aksi olsaydı, havasızlıktan bir daha ölürdük

Tekvir 15: Hayır, iş onların sandığı gibi değil! Yemin olsun o sinip gizlenenlere,
Tekvir 16: Akıp akıp giderek yuvasına girenlere,

Tekvir 15: Fela uksimu bilhunnesi.
Tekvir 16: Elcevarilkunnesi.

Hunnes >>> Chaos >>> Yang, Künnes >>> COSMOS >>> Yin...


“Dabbet - Mürsel - Resul - Nebi” Yukarı

Kur'an'da Kehf suresinde sayılanlardan biriyseniz (İsa, Ashabı Kehf, Zülkarneyn+LER), bunlardan biri OTOMATİKMAN Dabbet’tir. Dabbet için özellikle "Kelamullah İSA"ya bakabilirsiniz. Allah'ın SÖZÜ ondaydı. Allah kelimesini ona koydu. İncil bir DABBET (Hitabet Vahyet) kitabıdır, asla yazılmadı. DABBET'in sözü oldu...

HANİF dinin Allah adına patentini elinde tutan kişiler de Dabbet'tir. Onlar hep Kur'an’dan konuşurlar. Karşılarında ise hadislerden, hafifmeşreplerden konuşanlar vardır. İnsanların âyetlerimize kesin bir iman getirmemiş olduklarını söyleyen HERKES MÜRSELDİR. Mürsel'in anlamları için bir ipucu: ALLAH RESULÜNDEN MİSAK ALDI!

Ali İmran 81: Hani Allah, peygamberlerden: "Ben size Kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz" diye söz almış, "Kabul ettiniz ve bu ahdimi yüklendiniz mi?" dediğinde, "Kabul ettik" cevabını vermişler, bunun üzerine Allah: O halde şahit olun; ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu.

Hani Allah, peygamberlerden: NEBİLERDEN Enbiya'dan "Ben size Kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden BİR RESUL geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz" diye söz almış, "Kabul ettiniz ve bu ahdimi yüklendiniz mi?" dediğinde, "Kabul ettik" cevabını vermişler, bunun üzerine Allah: O halde şahit olun; ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu. Buradaki RESUL >>> MÜRSEL'dir. Öncekiler ise sadece tüm peygamberler (Enbiya/Nebiler)dir. Resul ise çoğul değil TEKİL'dir. Bu ipucundan yola çıkarak tekil bir RESUL'ün yani bir AYRICALIKLI kişinin olduğunu görürsünüz. Bütün nebilerin de O resule MİSAK verdiğini anlayabiliyoruz.

Resulullah efendimiz de Misak veren NEBİLERDENDİ. Çünkü kendisinin Hatemül enbiya olduğunu biliyoruz. Yani NEBİLERİN SONUNCUSU diye verildiği için, Resulullah efendimiz de NEBİ'dir. Yani çoğul içindedir. Tekil olanın ise ADI KUR'AN'DA HİÇBİR YERDE GEÇMEZ!

Zekeriyya; Ey Rabb’im, bana ihtiyarlık gelip çatmış karımda kısır iken benim nasıl bir oğlum olur” dedi. ALLAH buyurdu ki öyle Allah ne dilerse yapar.

Fakat bu AYETTE istisna var. Ayetin 7 anlamından biri Bedir 313'leri. Bunlara işaretli özel melekler geldiği için mürsel oldular. Gelecekte aynı Bedir olacak. Bu kez Mehdi RESUL ve 5000 işaretli melek. Şimdi üçüncü anlamını vereyim:

Biraz ön bilgi... Kur'an Levhi Mahfuz denen bir ana kitabın ASLI değil, izdüşümü/gölgesidir. Levhi Mahfuz'dan onu RESUL getirir. Ta aşağılardaki SİDRETÜL MÜNTEHA'DA bekleyen Cebrail'e... Cebrail de onu Süper Uzay’lardan BİZİM EVRENİMİZE yani "Sema" denen gri hiçliğe getirir. Çoğunlukla kendisi, bazen de galaktik meleğimiz olan Mikâil aracılığıyla Elçilere getirir. İndirir yani... "İnna enzelnahu..." örneğinde indirilen Kur'an, ana kitabın/Levhi Mahfuz'un bir "Gölge oyunu" gibidir. Orada Külli Şey'in vardır. Gölgede ise KTB, ya da Zalikel Kitabe. Yani iki boyutluluk vardır. Zaten kitaplar/sayfalardan söz edilmesinin nedeni de bu... (Göğün bir kitap sayfası gibi bükülmesi vb.)

Zalikel “Şu” demektir. Şimdi bir şey bana yakın ise BU derim, biraz ötede ise "ŞU" derim, çok ötede ise "O" derim. Elif-Lam Mim... Elif Arş, Lam Levhi Mahfuz, Mim >>> MÜRSEL. Zalikel >>> ŞU, Kitab >>> KUR'AN. Altalta yazıldığında bu dikey İZDÜŞÜMÜNÜ görebiliyorsunuz. Arş'ın tek sahibinden Levhi Mahfuz'a geldiğini, oradan da MÜRSEL aracılığıyla Dünya seması denen Cebrail kurumuna indirildiğini anlayabiliriz. Cebrail asla LEVH'e çıkamaz. LEVH'den ona indirilir. O da SEMA'ya indirir Pekiyi Levh’den onu kim indirir? Mürsel kimdir?

Aslında biliyorsunuz, Hızır. O 7500 yıl boyunca indirilmiş TÜM kitapların ŞAHİDİDİR. İbrahim'in suhufları ile Haniflik başlamaktadır. (İdris'in, Şid ve Ademinkilerle değil). İbrahim'in kitabından itibaren, Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an'ın tek şahidi HIZIR'dır. Tevrat klişe/kalıp olarak BİR DEFADA Tuva/Tur'a indi (Tuva=Tur Vadisi, dalganın aşağı/indi olan bölmü). Turu Sina (Sena=Yükseltmek, övmek vb.), bu dalganın çıktısıdır. Musa'ya TABUTÜSSEKİNE ile yani AHİT Sandığı ile yani MİSAK sandığı ile getiren Cebrail-Mikail değildir. SANDIK ile indirilmiştir Levhi Mahfuz’dan. Sidre'ye uğramadan, Cebrail'e gerek kalmadan. Böyle iniş ve çıkışlara Burak deniyor. Tarık'ın bir Kerrubi aracı olmasına karşılık; Burak bir MİSAK SANDIĞI/Tabutudur. Tabut burada sanduka anlamından çok içinde bir düzenek olan kapalı sistem demektir. Tabutu şu bizim cesedimizin tahta ambalajı sanmayınız. MİSAK'ın bir anlamı daha ortaya çıkıyor. BURAK ve RAFRAF'ı kullanan RESUL=Elçilerin başı tek elçi HIZIR'DIR. Resulullah'ı da götüren PİLOT yine Hızır'dır Mir'ac'a...

Tevrat BİR KEREDE İNDİRİLDİ ve TABUTÜSSEKİNE yani Misak/ahit sandığı içinde indirildi. Kur'an ise 23 yılda... CEBRAİL Tevrat'a tanık/şahit değildi, 23 yıl boyunca onu ayet ayet indirmedi. Ama illa ki bir şahit / şehid >>> HEP DİRİ >>> RESUL gerekliydi. Tevrat ve MİSAK sandığı birlikte kayboldu. Hahamlar ise HADİS dini yaratarak, TAHRİF ettiler... Tevrat HADİS DİNİDİR, kitabıdır ama TEK ŞAHİDİ HIZIR'DIR. Mahşer'de Musevilere sorulacaktır. Onlar da "Bu Tevrat değil miydi?" diyecekler ve isbatını isteyecekler. ŞAHİD çağrılacak. MUSA "Ben bilemem Yarabbi, inandım ve aldım”, diyecek. “Doğrusunu MİSAKÇI resul bilir. O onu bizzat getirdi..." diyecek.

Misak ile ilgili ayeti bir daha yazalım...

Ali İmran 81: Hani Allah, peygamberlerden: "Ben size Kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz" diye söz almış, "Kabul ettiniz ve bu ahdimi yüklendiniz mi?" dediğinde, "Kabul ettik" cevabını vermişler, bunun üzerine Allah: O halde şahit olun; ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu.

DİKKAT EDİNİZ ŞAHİT DEDİĞİ TEK RESUL VAR: MİSAK SAHİBİ RESUL! MİSAK SANDIĞINI GETİREN RESUL. CEBRAİL'İN İŞİNİ YAPAN VE MELEK OLMAYAN TAMAMEN İNSAN! Bunu hissettiniz mi? Orada Nebilere (tüm peygamberlere) verilen/verilecek tüm göksel kitapların TASDİKÇİSİ / ŞAHİDİ bir MİSAK RESULÜNDEN söz ediliyor... Ve ona Ruh / Cebrail / Melek vb. denmiyor. BASBAYAĞI BİR TEK İNSAN! Hızır resulü KOKLADINIZ MI AYETTE? Ben zaten baştan belirttim: HIZIR'IN ADI KUR'ANDA GEÇMEZ. Burada da geçmiyor işte!

Biz gelelim yeniden MİSAK'IN RESULÜNE yani Mürsel EL Misak'a. TEK MÜRSEL / ELÇİ / RESUL olan bu kişi, Tevrat'tan sonra gelen Zebur'u da getirdi. O da şiir kitabı gibi bir Hadis haline sokuldu. Yani tahrif edildi. Cebrail ise bayan Nebi(ye) olan Meryem'e geldi, göğsüne üfledi. Kaburga arasında bir KEHF oluştu. İsa doğdu. Allah yine Cebrail'i by-pass ederek kendi KELİMESİNİ kendi DİLE getirdi. İsa böylece annesine vahyedilmesine rağmen, kendisi Kelamullah oldu.

Nisa 171: Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin! Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!" demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve biricik ilahtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.

Ayette bir BAŞKA şey daha var. Dikkat ediniz, orijinal arapçasında MERYEM oğlu demekle birlikte İKİNCİ BİR anlamı daha var. Öyle bir sanat yapılmış ki, MERYEM de ALLAH RESULÜ olarak orada yer alıyor (Türkçesinden fark edemezsiniz). Burada “iysebnü”, aynı zamanda MERYEM de NEBİ(ye) diyor... Ve de aynı zamanda MERYEMOĞLU anlamına da geliyor. Allah kelimesini MERYEM'e gönderiyor, Ruhül Kudüs olarak da İsa orada KABURGA içi bir doğum olayı yaşıyor.

CEBRAİL ÜFLEDİ ama KELME bizzatihi ALLAH'ın kendisi, Allah'ın sözü... Cebrail'in bunu getirmesi gerekmez. O sadece "Kaburga/göğsüne üfledi" Meryem'in... Sırf bu yüzden İncil, Tevrat gibi BİR KEREDE inmedi. TEVRAT MATBU İNDİ, basılı indi, yazılı indi. İncil tam tersine YAZILMADI. Kitap değil hitap olarak kaldı. Bu da bir HADİS dinidir. Allah'ın KELİMESİ İncil’lerin tahrifatı altında yok edilmiştir. Allah'ın orada yasakladığı her şey İNADINA papazlar tarafından bugünlere taşındı. "Üçlemeyin" diyor Allah, buna rağmen üçlüyorlar, inat değilde ne? Yani Hristiyanlar işi baştan berbat ettiler ve bilerek bozdular bunu. Çünkü İNCİL ASLA YAZILMADI! Tevrat gibi yazılı inmedi, Kur'an gibi 23 yılda parça parça inmedi. Peki İncil'in GERÇEĞİNİN TEK ŞAHİDİ KİM? Tevrat gibi İncil de yok oldu? Var mı şahitsiz-tanıksız yok etmek? MİSAK MÜRSELİ o işin de şahidiydi. Zaten oradaydı, İsa'yı göğe götürmek üzere...

Ve son kitap geldi... Şahit yine oradaydı. Kitabı çoğunlukla Cebrail getirdi. Yani direkt kelime olarak bir tek "Abese" suresinin başları hariç tamamını Cebrail getirdi, birazını da Mikail as. Şimdi bu kitap nereden geldi? Evrenimiz semasından. Oraya nereden geldi? Sidretül Münteha'dan. Peki Sidretül Münteha'ya nereden geldi? Levhi Mahfuz'dan... (Cebrail Sidre'den yukarı çıkamaz). Cebrail'e KİM hangi MİSAK RESULÜ GETİRDİ? Ya da şöyle sorayım: Cebrail ve başka hiçbir kimse bilmediği halde, Hızır, bir gemiyi delmek, bir bebeği öldürmek, bir duvarı onarmak emrini NEREDEN aldı? Cebrail'den mi? Hızır sözü edilen MİSAK alınan RESULDÜR ama Nebi, peygamber vb. değildir. Nebiler Enbiya ADI geçen ve sayılanlardır. Hatemül Enbiya olan Resulullah'a kadar tümüdür. Nebilerin tümünün üzerinde BİR TEK KİŞİ var ve NEBİ değil. O ŞAHİD sadece ve O TEK RESUL'e tabii olanlara MÜRSELLER deniyor. Mürseller... Mehdi Resul gibi, 313 Mürseller gibi...


“Nikola Tesla - Stephen Hawking” Yukarı

Tesla 5 kuruşsuz yaşayanlardandı. Sanırım Westinghouse ile ortak olmuştu ama, tüm mal varlığını hayır işlerinde sıfırladı. Tesla çok büyük bir insandı. Şu masanın üzerindeki herşey onun. AC trafosundan, monitöre gelen akım, monitördeki görüntü lambası ve tüpün kendisi. 1900 yılından önce gel sen bunların tamamını icat et.

Ben de biraz sırlı sayılırım. Beş kuruşsuz öleceğimi de biliyorum. Tesla ile aynı kader bu... Dünyadaki en fakir bilgin kim biliyor musunuz? Benden fakir biri var. Hawking, bir tekerlekli sandalyesi ve boşandığı eşine / çocuklarına verdiği akademik servetiyle malul emekli maaşı var. Kraliçeden asla para almadı reddetti. Nobel'i alsaydı o zaman biraz zengin olurdu. Altındaki Casio tekerlekli sandalye+bilgisayar hediyedir. Zaten istese de PARA yiyemez. Hawking'in sağlık durumu iyice kötüleşiyor

GINGER’ı Jana unutturdu. O isterse, babamın adını bile bana unutturur. Ginger yürüyen bir ayakkabıdır, bir ayakkabı-otodur. Şimdi kapış kapış gitmesi gerekirken, satışı sıfır... Yine paranormal bir şeyler mi oluyor dersiniz? Bu Dabbet’lerin olduğu yerde NORMAL diye bir şey olamaz zaten!

Geri Dön     Yukarı