089 - 5 Mayıs 2002 Pazar

Selam ve Selam,


“Atalara Uymak - Hanif İslam” Yukarı

Özlemler karşılıklıdır. Aynayız birbirimize... Evren ayna üzerinde kurulu. 6 boyut arasında AYNA efekti var. Mahşer de aynadır, o meydandan/aynadan dışarı çıkamayan görüntüyüz. Faziletli insan için dostlarla buluşmak bir bayramdır orada... Diğerleri için facia, birbirlerinden kaçacaklar. "Eyvah kul hakkı var üzerimde... Borcum var”, gibi... Mukallit anne-babalar da evlatlarından kaçacaklar o gün.... Oğul/kız evlat soracak: "Niçin bana Ebu Süfyan'ın dinini HAK ve DOĞRU diye yutturdun, ey annem ve babam...". Onların da savunması var: "Biz de kendi ana-babamızdan böyle gördük, git onların yakasına yapış...". Diyeceğiz ki, beni SİZ doğurdunuz. Ben sizin yakanıza yapışırım. Çocuğum da benim yakama yapıştı...

İşte herkes birbirine atacak, anne-babasına suçu yükleyecek... Allah: “Pekiyi ben size açıkça sizin aklınız yok mu? Aklınızı anne-babanıza mi ipotek ettiniz?" diye soracak. Bakara 170 gibi daha bir çok şey söyleyecek Rabb’imiz... Atalarımız EN DOĞRUSUNU MU biliyorlar sizce?

Bakara 170: Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız" derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!

Uzağa gitmeyeceğim: Kendi atalarımdan örnek vereceğim. Babam Heiberg ve Annem Eva Weissschild. Toprağı bol olsun ikisinin de... Onlara uyduk 11 kardeşiz biz... Babamın dört evliliği, annemin iki evliliği var. 11 kardeş iyi bir Protestant Calvenist olarak onlara uyduk... Atalarımıza uyduk yani... Derken biri SAPIK ÇIKTI! Atalarına uymadı. Herta, Herman, Harald, Antje, Dieten Baerbel, Gunnar, atalarina uydular ve Hristiyan kaldılar... Sapık erkek kardeşleri ise atalarına ihanet etti. Atası Azer'e ihanet eden İbrahim gibi... 20 buçuk yaşında Müslüman oldu. Altı ay sonra da Müslümanlığı terketti ve HANİF Müslüman oldu. Yani kendi atalarına uymadığı gibi, Müslümanların da atalarına uymadı... İbrahim milletinin banisi İbrahim'e uydu ve bunu Allah duydu. Kuşkusuz... O şimdi huzurunuzda... Atalarına uymayan bir kişi olarak, burada yazıyor ve çiziyor...

Atalarınızı "Üff" bile demeden, ACELE TERK edin! Acele! Atalarınızın atası İbrahim'e kulak veriniz. O Allah'ımızın TEK DOSTU. Dostumun dostu dostumdur!

Aynı atadan geldiğimiz için... Aynı yapıya sahibiz... Atamız, anamız, Adem ve Havva, onlardan geldik... Zaten biz Dünya’lı değildik. Biz oralıydık. Atalar şeytana uyunca biz de buralara KONUK geldik. Zaten ataları böyle suçluyloruz ya... Biz de ata olacağız bir gün... Ve HANİF, çocuğundan daha iyi bilmek zorunda olan kişidir. Hata değil ata olmak zorundadır. Benim çocuklarım "Ben babamdan daha doğru ve iyi biliyorum" dememeliler... Ben onlardan çok daha iyi bilmeliyim ki, bebeksi hayranlıkları devam etsin... Malum çocuklar için anne-babalar kusursuzdur, çok büyüktür vb. Ama günün birinde baba ve annelerin öyle Dünya’nın en iyi bilenleri olmadığını, hatta ortaokul bilgisiyle, babasını annesini aşan gençlerle dolu ortalık... Hanif ise ATA olmamalıdır!

Bizler hanif isek, GELECEĞİ biçimlendirenler olarak, gelecektekilere (Zürriyetlerimize) ÖĞRETMEN olmamız gerekmektedir. Onlar bizden yararlanmalılar. Yani biz atalar, klasik hata yapan atalardan olmamalıyız. Biz aklen HANİF İslam’ı bulduğumuzdan, ne babamızın yakasına yapışırız, ne de çocuklarımızın bizim yakamıza yapışmalarına gerek kalmaz. Yani anne-babanın evlatlarından kaçacakları o dehşetengiz günde, biz KAÇMAYACAĞIZ. Anne babamızdan da davacı olmayacağız! Ve o zaman şu dua değerli olacak: "Rabbimiz, bana, anne-babama ve tüm inananlara...". Bir hanif anne ve babasını da kurtarabilir. Bu şefaat degildir, DUA'nın gücüdür. DUA ile şefaat palavrasını sakın karıştırmayalım.

En iyi MÜ'MİN, İKİ kez iman etmiş olan MÜ'MİNDİR. Sır burada... Tabusu, ardniyeti yoktur... İçten pazarlığı da yoktur. Çünkü HANİFLİK ahlakımızı islah eder. Rol yapmaya, ikiyüzlü olmaya gerek kalmaz. HANİF ahlakların en iyisine sahiptir. ROL yapmaz, ahlaki/etiği yaşar... Hanif biri için öteki Hanif'in evi "Harem-selamlık" gerektirmez. Nur 31’deki gibi "BİR ARADA YİYİP-İÇER, eğlenirler bile", çünkü; İBRAHİM MİLLETİ BİR BÜTÜNDÜR. Benim evim=senin evindir. Tabular, totemler yoktur.

HANİFLIK çok az sayıda bir AİLE toplumundan ibarettir. Hepimiz bir aileyiz. Oysa diğer Müslüman arkadaşlarımızda AİLE değil; cinsel TABU, kardeşler eşlerini birbirlerine peçe ile çıkartıyorlar. İşin komiği: İki kardeş maddi sıkıntı yüzünden aynı küçük evde yaşıyorlar... İki kardeş ve iki hanımı ve hanımlar kendi odaları dışında peçeli... Erkekler de atlet ile gerine gerine oturuyorlar. Kadınlara eziyet... Aynı evde yaşıyorsunuz, KARDEŞSİNİZ. Peçe neyin nesi, 70 metrekare evde?

O başörtüsü değil "ÜNİFORMA". Hitlerin de gençlik kolları kahverengi bekçi kıyafeti giyerdi. Bunlara sonra gestapo, ya da “SS” dediler. Başörtüsü nedeniyle CİNSEL tabu oluşturuyorlar da ondan... Ona İNSAN olduğu için yaklaşamıyor ve hep DİŞİ olarak algılıyorsun ve doğal olarak da SOKULAMIYORSUN. O da "insan" olmaktan çıkıyor. Önce insanız, sonra kadın ve erkeğiz... Ama o söylemde bunun tersi: Önce kadın ve erkeğiz, sonra insanız! Tesettüre saygım sonsuz ama ÜNİFORMAYA ASLA.


“Allah Sevgisi” Yukarı

Bir itiraf: Ben Resulullah'ı ölesiye seviyorum... Ama söyleyemiyorum. Çünkü zaten herkes Allah'ı değil, Resulullah'ı sevip tapıyor. Ben eğer, "Resulullah'ı çok seviyorum" diye başlasaydım, "Hah, bakın gavurlar bile Resulullah'ı seviyor", diyeceklerdi. Ve Allah arada kaynayacaktı... Varsa yoksa Resulullah sevgisi diyecektik. Ben bağrıma taş basarak, SÖYLEYEMEDİM, söyleyemedim tırnağına kurban olurum onun ama söyleyemedim.

ÖNCE ALLAH! Hayır SADECE ALLAH! Önce değil, SADECE ALLAH! TEK ALLAH'a mahsustur tüm senalar, naatler, hamdlar. Muhammed demek, Allah'a HAMD eden demek... Biz ise Muhammed’e (ss) yani ALLAH'A HAMD EDENE HAMD ETMEYE BASLADIK.


“Messenger” Yukarı

Şuna ister inanın ister inanmayın. Eğer bana çok kötü şeyler yapılırsa, Almighty zamanı tersindirir ve onu önler... Beni sadece MIB gerçekten öldürebilir. Onların da hakkından tek başına JANA geliyor... Yani MIB şu anda hafıza kaybı yaşıyor... Ha/vet açısından bu böyle...

Uri geller, çok güçlü. Uri'nin on gün önce akli tedavi gördüğünü söylemişti Jana... Jana bize ÇOK LAZIM. Onu kollamalıyız, bir dediğini iki etmemeliyiz. Onun Jean d'Arc olduğunu şimdi HİSSETMİYORSUNUZ. Bu FİLMİN BAŞI, bir kenarda önemsizmiş gibi duran bir cadı. Bunu Mrs.cp taktı: “Witch” diye. Bana da “Iz no goud” diyor Mrs.cp. Bize böyle lakaplar takarak eğlenir.Biz de Jana ile kendisine "Big Little men" diyoruz (Dikkat ters yazılıdır, anlamını öyle çözün).

Jana bir AYNA, kötülüğü yansıtıyor geriye... Kötü olan kendini vuruyor. Uri de kendini vurdu... Ve Jana isteseydi toplu halde intiharlar ettirirdi. Yani bu neye benziyor? Hans da istese, makineliyi eline alır, herkesi tarar. Ama HANS=JANA bunu yapmaz/yapamayız. Biz katil değiliz. BARIŞ ve BARIŞ'a İKİ KEZ İMAN ETMİŞİZ.

>Uri şu an özel bir klinikte panik atak tedavisi görüyor ve tedaviye dirençli. 24 saat kalbi sıkışıyor ve daralıyor. >İsrail’den bir arkadaşımdan öğrendim, paranoid şizofreniye doğru gidiyormuş.

Ayrıca Tetari hali de varmış Uri'de. Histeris biçiminde kilitleniyormuş. Daha önce bunlar hiç olmazmış (Jana'dan beri var açıkçası).

>Gece nefessiz kalıp pencerelere koşuyor ve kafasını duvarlara vuruyormuş.

Doğrudur, çünkü Eric Hanusen ve Karl Haushoffer bu söylediklerinin AYNISINI yaptılar (Bunlar bizim taraftan ölen Messenger'lar). Eğer Messing şimdi çağımızda olsaydı yanmıştık. Uydulara kuvvet, MİLLETLERİ TOPLU ŞİZOFRENİYE sokardı ve bunu yapacak güçteydi. Ama o yok. Montauk da yok böylece...

Şu Hutu ve Tutsi savaşlarını Uri Geller'in yaptığını bir şekilde biliyoruz (Onları laboratuar deneği olarak kullandı). Komşu komşuyu öldürmeye başladı. Önüne geçilmez bir kollektif çılgınlıkla... İki kardeş ve içiçe yaşayan kabile birbirlerini kırdılar, sonuç bir milyon ölü! Şu son on yılın en büyük toplu katliamı. O kollektif çılgınlığa öyle bir hava verildi ki: "İki kabile etnik savaş yapıyorlar" diye...

Messing şimdi 2367 yılında. Bunu anlatmak zor ama deneyeyim: Gelen kendi çağının da ilerisine geçiyor. Yani yaşa göre değişen bir 80-150 yıl sonraya gidiyor. O günün DÜNYA’SININ şartlarına göre belki de TEVKİF EDİLİYOR. Eğer öteki taraf KAZANMIŞ ise bu kez KAHRAMAN diye alkışlanıyor. Ama insanın bıraktığı yaşıtlarından bir asır GENÇ olması ve Dünya tarihine (kendinin önceden bilmediği dönemlere) KEHF ehli gibi yabancı kalması korkunç bir şey. Bu yüzden zaman gezmenleri içinde, "70 cm. zıplamayıp”, DÜNYA’DA kalan ve ölen de olmuştur (Norbert Wiener, ölümü Oslo). Bilmediğin ve tarihini okumadığın bir GELECEĞİN GELECEĞİNE GİTMEK nasıl olurdu acaba?

Nereden baksanız, "GELECEĞİ ALLAH'TAN BAŞKA KİMSE BİLMEZ" kısacası... Ben eğer zaman gezmeni olsaydım, kesinlikle dönmezdim. Burada bu iklimde kalırdım. Dünya bu çağda da güzel... Ve eğer ben zaman gezmeni olup da gitseydim sizlerin BİR salisede üç asır önce ölmüş, çürümüş kemikler olmanız, bu değil ama "sizleri görememek" beni üzerdi ve ben kalırdım... 1 saniyede üç asır boyu ölüm bu... Topluca sevdiklerinizi bir saniyede üç asır önce mezara gömmüş oluyorsun.

Dikkat bunlar bilim-kurgu değil, TAMAMEN BİLİM... Hollywood'da hiç böyle KONULAR, SENARYOLAR duydunuz mu? Hangisi bizim size verdiğimiz sırları alıp da akıl edip işledi! Dikkat ediniz, ben UYDURAMAYAN, HAYAL KURAMAYAN tek kişiyim. OLANI (hakkı, gerçeği) YAZIYORUM. O yüzden benimki Sci-Fi değil ve şimdiye kadar HİÇ duymadığınız paranormal garabetler...

Sadece sohbetleri toplayıp, düzenleyerek, mesela İngilizceye de çevirerek “Best-seller” yapabilecek güçteyiz. Ve daha yazılacak çok şey var. Geleceğin kaçta kaçını anlattım ki? HİÇ anlatmadım dersem yalan olmaz. Bir de anlatmaya kalksam? Yalan söylemek ya da hayali kitap yazmak zorunda kalmadan yazıyorum. O yüzden bunlar bilim kurgu değil, BAŞKA bir şey...

Lucas filmlerinde iki üç mesaj dışında gerisi hoş hikaye... Stingerler o filmden esinlenerek yapildi. Japon robotlarından bir kısmı da. Lucas, kahramanlarının tamamına YAHUDİ isimleri veriyor. Bir de karşı tarafı (Dart Vader'ı mesela) NAZİ askeri miğferi giymiş gösteriyor. Subayları NAZİ giysili Dart Vader'ın. Yani yine maksatlı filmlerden.

Hoş fantaziler de var. Ama elbette o kostüm giymiş hayvansı yaratıklar yok. Evrende / bu bizim evrenimizde bizden başka CANLI TÜRÜ YOK. Bilinenin tersine, bu evrende sayısız canlı var diyemeyiz. Her canlı türü TEKTİR ve her bir TÜR için BİR TEK KOCA EVREN yaratılır. Big-Bang, sonra şişer, sonra da Doom Day. Evrenin iki ucunu bağlayan bir özel yoldur Şi'ra kapısı. O iki menzil arasında 70 cm. vardır ama arada en az milyonlarca galaksi var.

Evren tırtıl delikleriyle dolu. Uzayı delik deşik ediyorlar ve her noktayı mutlaka birbirine bağlayan tüneller (Worm Hole) var. Güneş Sistemi’nin yüzmilyon yıl ötede İKİ gezegen olarak uzantısı var. Bunlar şimdi kanıtlanamaz (Ha/vet) ama bir gün kanıtlanınca. EVET diyeceksiniz benim yerime...

Allahlaw denen o sektörde, Walhalla denen Güneş Sistemi uydu kentleri arasında 70 cm., milyonlarca GALAKSİ mesafesi var. Şipşak/hemen 70 cm., yani bir tek adımda Güneş Sistemi’nin diğer iki gezegenini de yakalayabiliyorsun...

Bunları TARİHE KAYIT DÜŞMEK İÇİN YAZMAK ZORUNDAYIM. Eğer bana kalsaydı EBEDİ SIRRIM olurdu. Kayıt düşmek, zapta geçmek açısından istemediğim bir görev oldu JANA'yı anlatmak... Bana kalsaydı, hiç kimseye söylemezdim. Ama o KÖPRÜ, yani Tesla ya da Hans Aiberg gibi ÖNEMSIZ olarak kaynatamayız JANA'yı. Jana Kur'an'ın geleceğini haber verdiği biridir. Jana Kıyamet’in ortanca alametlerinden biridir.

Jana gelmiştir! Bilinçaltımız da kurtarılmıştır! Mina'da şeytan taşlanmıştır. Jana olmasaydi, Uri ve diğer üç majisyenleri, uyduları ve evdeki TV’leri kullanarak, bizlerin beynine gireceklerdi. Yaşamda bu bir felaket... Oto-hipnoza girmiş kiralık katiller mi neler neler düşleyebilirsiniz? Canından çok sevdiği kocasını öldüren ve neden öldürdüğünü bilmeyen bir kadın... Böyle bir evde evlilik bile güvence olabilir mi? Öz çocuğunuzu öldürebilirsiniz.

Şöyle bir örnek: Şimdi Uri Geller diyor ki: Evinizdeki bozuk saatleri (parçası eksik olmayan bozuk saatleri) çalıştıracağım. Herhangi bir evde ve TV başında, üstelikte bir kenarda, önceden kullandığınız, bozuk fakat hatıra bir saat vardır. İsrar eden URİ, öyle olunca, kalkıp saatinizi getiriyorsunuz. O sırada ekranda kocaman bir kafa ve iki tane göz. Uri bir şeyler söylüyor... Vericiden alıcıya bu psikomanyetik güç naklediliyor. Evdeki alıcıdan (TV monitöründen) deli gibi fışkıran doğal x ışınlarına yüklenmiş bu güç... TV'nin statik olarak, örneğin elimizdeki tüyleri çektiği bir mesafe var ya... İşte o saati o ALANA yaklaştırıyorsunuz. O da ne? Saat çalışıyor! Evdeki epeydir bozuk olan minik bir pilli radyo da çalışıyor içeri odada... İşte adı batası MONTAUK projesi, böyle bir şey...


“Mevlana - Moğollar” Yukarı

Mevlana Türkoğlu Türk’tür. Görevi ÖNCE İran idi... Ama Anadolu fethedilince, görev alanı (Yesevi vasiyetince) Anadolu'ya kaydırıldı. Farsçayı bilmesinin nedeni BUYDU. Moğol olmak nereden çıktı? Moğollar (çakal demek) Allah'ın başımıza bela ettiği en büyük saldırılardan biridir. Barbarcadır... Ve bugün, Moğolların nüfusu, iyice azalmıştır. Moğol nüfusunun %99'u Moğolistan'da yaşar ve yarısı da Moğol değildir zaten (Altay Türkleri, vb.).

Cengiz han Dünya’yi fethetti... Koca Çin'i aldı... Torunları zamanında (Yıldırım Beyazıt ve Ankara Savaş’ına kadar) Dünya titredi... Çinliler kendi nüfusları için şöyle diyorlardı: Çin'in her bir köyüne bir tek Türk askeri konsa yetmez, yanına bir de Moğol askeri konsa yine yetmez. Çin daha kalabalıktır der Wung.

Moğollar'a ne oldu dersiniz? ARACI Müslüman Türkler elinde ASİMİLE OLDULAR... Türklerin İslam'a yaptığı EN BÜYÜK İKİNCİ HİZMET de budur! Moğol nüfusunu sildiler, yerine TÜRK nüfusu koydular (Tatar, Kazak vb.). Eğer Türkler olmasaydı, yani Moğollar Müslüman olmasalardı, bugün nüfusları Türkistan nüfusuna eşit olacaktı. 150 milyon kadar... Türkler olmasaydı, Arabistan'a bedevilere indirgenecekti İslam dini...

Şunu bilmeniz için yazdım: Moğol belasını barışçıl olarak ortadan kaldıran TÜRKLERDİR. Her ne kadar tipleri biraz Moğollaştıysa da, Türkler, Moğol ırkını MÜSLÜMAN kılmışlardır. Dünya tam bir beladan kurtarılmıştır böylece... Bunu da gizli tarih olarak yazmak boynumun borcuydu. Dikkat ederseniz, Moğollar, Cengiz'den sonra hep TÜRKLER ile anıldılar. Müslüman ve Türk olarak... Moğollar esir almaz, öldürürdü. Sivilleri de öldürürdü... Allah o milleti Kiptiler gibi sildi yeryüzünden...

Türklerin bir dalı da AİNU'lar... Beyaz ırktandır... Kamçatallar, Koryaklar gibi Moğol değiller... Beyaz ötesinde bembeyaz bir ırktır. Finlilere çok yakın akrabalardır. Şimdi en kuzey adasına sürüldüler (sanırım Hokkaido'dalar). Finlilere akraba, Türklere (Turan) ikincil akraba...

Japonca da TURAN dilidir (Korece ile birlikte). Mesela Kore dilinde ve şişe üzerinde şöyle yazıyor: “Soksu”... Evet SOĞUK SU... “Su-çiuk” (Et ya da pekmezden yapılan SUCUK). Macarca: “Jebim alma bar” (Cebimde Elma var).

Geri Dön     Yukarı