065 - 6 Mart 2002 Çarşamba

Selam ve selam Hanifcandaşlar,


“Nur-Adiyat-Nahl Sureleri - Şehit Olmak - Kehf Suresi - Hanif İslam” Yukarı

Nur 35 tek başına 35 cilt tutar dersem abartmış olmam. O yıldız aynı zamanda Necm Suresi’nin başındaki HUDA yıldızı. Huda=Hidayet edici, rotayı, yolunu bulucu, doğru yolu bulucu. “En necmü sakıb”, Tarık... Necm suresinde ise Şi'ra. Yani şuurlandıran, bilinçlendiren ve ŞURA yıldızı. Kur'an'ın en önemli ve şimdiye kadar açıklamadığımız bir diğer özelliği de "Ayetlerin birbiriyle bir PUZZLE değil de LEGO gibi takma geçme olmasıdır. Kur'an tamamen “digital”dir. İkili sistem ve and/or'lar ile çalışır, ayrıca if/fi ya da I/O denen bir sistemle çalışır ve mantığı tamamen paranormaldir. Yukarıdan aşağıya da AYRI bir anlam vererek BAŞKA bir Kur'an gibi okunabilir.

Şimdi sözünü etmek istediğim bir diğer özelliği de Kur'an'ın bir kavramının (Kelime gibi) diğer TÜM kelimelerle takma-geçme, iç-içe bir özelliği vardır. Mesela üç ayrı yerde geçen üç kelime söyleyelim: Tarık/Nur-35-Şira gibi. Benim söylediğimin ARTIK anlamını biliyoruz. Yani uzun uzadıya aylar boyu anlatıldı.

Adiyat ve Nahl'ı ele alalım: Beygirgücü ve arı. At ve arı değil. Beygirgücü ve 6'lı ORGANİK BAĞLAR. Arıya vahyedilen şunlardır: Sayısız çiçekten (Polen vb.) a. Zehir yap, b. Ters polarizle ve BAL yap. Arı zehiri=Bal. Her derde deva. Organik molekül bağlarından ele alalım: 5'li değil altılı olduğunda polarizlenmiş ışık sol elli olarak kırılır (sakkarin de sağa kırılır). Şimdi konuyu gözümüzde canlandırmak için, Simya ve Cifir ile ilgili verdiğim şekilleri anımsayınız. Ateş-hava ve su-toprak burçlarından 6 + 6 =12'lik bir altıgen prizma yapmıştım. Ona felsefe taşı da demiştim. Sonra onlara mineraller katmıştık. Koç ve Akrep DEMİR'i. Boğa ve Terazi, Bakır'ı; Aslan ve Yengeç soy metalleri (Altın ve Gümüş, oksitlenmezler); İkizler ve Başak, Cıva ve kızıl cıvayı; Balık ve Yay, Kalay'ı; Oğlak ve Kova ise kurşun ve ötesini MİNERAL olarak almaktadırlar. Çok çok çok uzun bir lafın kısası, altıgen prizma ile düşeyleri saydığım metal atomları olmak üzere BAL'da olduğu gibi bir altıgen (petek biçimindeki) bir molekül bağlamasıyla, yani organik ve anorganik kimyanın bağlarıyla (Hybrid bağlar, kovalent bağlar vb.) oluşturulan süpek küplerden bir nano-teknolojili MOTOR yani minik bir jeneratör yapılabilir. Büyük sistemlerde işgücü birimi Horse Power (Pferdestarke/Beygirgücü) iken, Nano teknolojilerde yani altıgen moleküler motor teknolojisinde ise iş birimi Nano Hologram teknolojisidir.

Nano-Holo... Burada işgücü birimi ARI (NAHL)dır, AT değildir. Niye öyle? “Vel Adiyat'ı dabhan”=Beygirgücüyle hareket eden, kendinden çalışan beygirgücü ile ölçümlenen demek. Adını ALLAH koydu... Biz de beygirgücü dedik. GELECEĞİN NANO HOLO teknolojisinde de bu işgücü biriminin adını ARI (Nanoholo) ya da NAHL diye koyan da aynı ALLAH'tır... Allah ismini koyuyor, biz de bunu YENİDEN keşfediyoruz.

Dahası da var NAHL=Arı, NEML=Karınca nano teknolojilerinin de adını koyan yüce ALLAH'ımızdır (Kur'an her çağın kitabıdır, sadece BU ÇAĞ için bakmayınız). Arı karınca bir yana, bakteriler sonra da “vire”lerden nano teknoloji motorları üretilecektir. Öyle fazla da sürmeyecektir. Allah'ın ömür verdikleri yaşayacak ve göreceklerdir.

Allah'tan ÖMRÜNÜZÜN uzatılmasını isteyiniz: Çünkü bunu istemek de ALLAH'ımızın EMRİDİR. Allah'a tam teslim olunuz. Ondan başka bir kuvvet yoktur. O dilediğinin ömrünü uzatır. O'nun dilediği ise, kulunun DİLEĞİDİR. Allah'a mütteki ve muti olun ve ömrünüzün uzamasını isteyiniz. O'ndan başka yapacak bir güç daha yoktur. Artık NORMAL değil, PARANORMAL olanı isteyiniz. Normalden bıkmadınız mı? Bıkmadınız mı Şeriat isterük diyen kabilelerden? Biraz da PARANORMAL'i isteyiniz. Allah normallerin duasını kabul etmiyor, İslamın hali içler acısı ve Dünya’nın en barbar canavar dinidir.

Siz artık PARANORMAL olan İSLAMI isteyiniz. Kurtuluş ondadır, hem de tek kurtuluş... Evliyalardan değil, ALLAH 'tan isteyiniz. Allah hepinizin ömrünü bir şekilde UZUN etsin. Allah sizleri şehit etsin. Çağları aşın, Kehflerde (Kabirde) 8 saat uyuyun ve uyanın savaş var! O da 8 saatlik bir mağara uykusundan çıktı, o da SİZİN gibi ŞEHİT. 8 saatte 3 asır.... Yaşasın paranormal ömür uzamaları... Uzun uzadıya yaşamlar... Ya RABB Ya ŞEHİT. Allah bizlerin ömrünü BİR ŞEKİLDE uzatsın.

Paranormali isteyin, terk edin normali... Allah normal mi ki normali isteyelim. Mehdi (Mighty Adler vb.) 1940'lı yıllarda yazılmamış tarihte İŞBAŞI yaptı...Tarih değiştirildi. Askıya (8 saat boyu kehf denen gri hiçliğe) alındı, dolayısıyla kehf kozasından çıktığında Sekiz saat gecikmeyle (8 saat=300 yıl) tarih sadece sekiz saat oynadı ama perspektif açılımı 3 asır olarak yansıyor. 8 saat gecikmeli olarak Mehdi işbaşı yaptı=yapacak. Biz o sekiz saatin Thales teoreminin boyutlarıyla uğraşıyoruz yüzyıllardır... Şunun şuna oranı=büyük şunun buyük buna oranı (değişmez oranlar yasası).

Mehdi'nin TAM öyküsü ve serüveni için Ashabı KEHF (ve Rakim)'i yeniden okumalıyız. 7 genç bir mağaraya sığındılar. Biraz uyukladılar, acıktılar. Birini kente gönderdiler, ancak o kişinin elindeki para 3 yüzyıl öncesinin parasıydı... Yani Ehli Kehf 3 asır sonraya TEHİR/Talik olarak ertelendiler. Şimdi oraya Ehli Kehf demeyin de Adler, Mighty deyin. Bir mağaraya girdi. Uyuyakaldı... 8 saat sonra uyandığında 2300 yılı olmuştu. 1940'tan 2300 (AC)ye geçmişti Ehli Kehften hiç bir FARKI var mı? Kur'an bunları anlatıyordu zaten...

Onlar üç kişilerdir dördüncüleri köpekleridir derken Mighty (Mehdi) kastediliyordu. Onlar beş kişiler altıncısı köpekleridir derken Zülkarneyn'ler kastediliyordu. Onlar 7 kişilerdir sekizincisi köpekleridir derken de ASHABI KEHF anlatılıyordu. Onlarla birlikte Bermuda benzeri yerde kaybolanlar vb. Adler="Üçtür. Dördüncüleri köpekleridir" diyecekler; " Diyecekler diyor RABBİMİZ... Çünkü O TARİH YAZILMADI, yazılamadı. Alias Adler yerine, Alois Hiedler ve Yezid oğlu Adolf çıkageldi. Onun için diyecekler diyor Rabb’imiz... Yazılmamış TARİH olarak... (Yazılı Tarih'e Tarih, yazılmamışa da TARIK deniyor).

"Beştir, altıncıları köpekleridir diyecekler. Her ikisi de gaybi taşlama=bilinmeyen şey hakkında tahmin yürütmektir”. Tabii ki tercümeler yanlış. Yazılmamış tarih yani yolları çatallanan bahçeler elbette spekülatiftirü, yani olmayana ergi metodu ile ararsınız. Yazılı tarih GERÇEKLEŞEN tarihtir. TEHİR edilen TARİH (Tarık) değildir. “Yedidir, sekizincileri köpekleridir." diyecekler. De ki: "Onların sayılarını Rabb’im daha iyi bilir". Burada anlatılanlar ise bildimiz Ashabı Kehf. Bir de RAKİM’ler var. Yani yıllardır elektromagnetik doğa fırtınalarında kaybolup, 8 saat kadar kehf tünelinde kalıp 3 asır sonraya tehir olunanlar... Ki onların sayısını ALLAH BİLİR. "De ki: Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir; onları insanlardan ancak pek azı bilir”. İnsanlardan pek azı bilir deniyor ya İŞTE o insanlardan pek azı şimdi SİZLER oldunuz.

“Artık bunlar hakkında bildirilenin dışında bir tartışmaya girişme ve bunlar hakkında hiç kimseye bir şey söyleme". Orada Rabb’imizin "kimseye ağzını açma" dediği kişi Resulullah'dır. Resulullah alim değildir. Sadece alimler böyle şeyleri bilir. Bizler ona men edilenin ARDINA DÜŞEBİLİRİZ. Biz ilim ile bilme yükümlülüğünü BAŞARMIŞIZ. Bizlere Hanif denir.

Allah doğru kullarıyla birliktedir. Rabb’imin, Ebu Süfyan için neler söylediğini ayet ayet biliyoruz. "Araplar dediler ki, iman ettik, de ki, yalan söylüyorlar, onlar sadece savaş esiri olarak teslim oldular, iman asla kalplerine İNMEYECEK“... “Eslemna” diyen Mekke Reisi Ebu Süfyan ve İbni Maktum'un muhatabı olan Ebu Süfyan. Abese suresini anımsayınız. Allah oradaki Ebu Süfyan için ve hatta Resulullah için çok aşağılayıcı kelimeler kullanmıştır. Ve o günden sonra Resulullah'a atası İbrahim'deki gibi açık senet vermemiş, "UMULUR Kİ" diye işini zora sokmuştur. Bunları konuşmuş ve yazmıştık.

Ebu Süfyan alçağı ebedidir. İbrahim milletinin karşısına herzaman Süfyani milleti çıkacaktır. Allah'a bir can borcumuz var, onu da veririz alnımızın akıyla. Allah bizledir. Allah bizlere HANİF İSLAM kelimesini MADALYA olarak saklamıştır. Bizlere bu madalyayı vermiştir. Onu şerefle taşırız. Biz Ali İmran'ın 104-110 ve 114'leriyiz. İyiliği emreder kötülüğü yasaklarız.

Allah hepimizin ömrünü çok uzatsın. Cennet yetmediği gibi, öyle iki üç yıl ömür uzaması da YETMEZ. Bizlere ASIRLARCA ömür uzatsın Allah'ımız -ki o uzatır, 8 saatlik şöyle bir kabir uykusu hediye etsin. Sonra da bizleri işaretli (rütbeli) ordularının içine katsın. Şehidler hep Allah yolunda savaşsın. Allah ömrümüzü çok çok uzatsın -ki çağları aşalım-melekleşip savaşalım. Şehidlik budur işte... Hiç "Yeşil Sarıklı” olmayı denediniz mi?. Hani şu düşmanla çarpışan, bizim görmediğimiz, ama düşmanın gördüğü YEŞİL miğferliler Onlar Kore'de, Kıbrıs'ta ve Kurtuluş savaşında BİZİMLEYDİLER. Şimdi BİZLER onlardan olacağız. Mehdi'ye KARASANCAK götüreceğiz.

Orada savaştık mı savaşacak mıyız? İkisi de aynı şey. Yazılı tarih, yazılmamış tarih. TARIK belirler bunu... Tarık Tarih değiştirir. Önce Ayneşşeytan ekibi geldi ve Adler'in olduğu tarihi değiştirdi... Adler 8 saat sonrasına tehir oldu. Sonra tüm Dünya iki blok oldu: ABD/Kanada/Aus. NZ. vb. ile Kuzeybatı Avrupa'dan oluşan SİYONİST efendiler... Kalan tamamı (Orta ve güney Amerika, Orta ve doğu Avrupa ile Güney avrupa ve Türkiye, sonra tüm Afrika (GAB dışında) ve de tüm Asya, bunlar da KOMÜNİST KÖLELER oldular... Tüm dünya sadece Yahudi efendilerine üretiyor ve karşılığında boğaz tokluğuna mutlu yaşayan zencileri oynuyorlardı. Sonra birinci PARK (Bağ) ardından ikinci parkur ortaya çıktı. Bunlar da yazılı tarihi değiştirdiler. Ne Adler ne Hitler kazandı ve şimdi okuduğumuz YAZILI tarih ortaya çıkınca (bildiğiniz tarih, okuduğunuz tarih, NORMAL sandığınız tarih) yazılmamış tarihler SPEKÜLASYONDA kaldı. Ne Adler 12'lik düzeni kurdu, ne tüm Dünya komünistleşti... BERABERLİK oluştu. İki bağ sahibinin birbirlerini korrekte etmesinden doğan MELEZ bu bildiğimiz tarih ortaya çıktı. Hitler NASYONALİST (mi acaba?) oluverdi, nasıl olduysa... İşte bu AÇI ORTAY gibi ya da ara-vektör gibi BİR TARİHİ ders kitaplarında okuduk ve bu bize NORMAL geldi... Resulullah'a da böyle bir tarih NORMAL gelmiş olacak ki, Allah'ımız “Artık bunlar hakkında bildirilenin dışında bir tartışmaya girişme ve bunlar hakkında hiç kimseye bir şey de açma” diyor. Bizler "İnsanlardan PEK AZININ BİLDİĞİNİ biliyoruz".

Dikkat ediniz her kelimem ve cümlem ABSOLUT Kur'an’dır. Bende asla BİLİM KURGU ve fantazi bulamayacaksınız. Üzgünüm... Yazdıklarımı suçlayacaklar varsa, "Allah'ın fantazisi, Kur'an'ın fantazisi" diye suçlasınlar, HANS Kur'an'ı nakletti sadece... Bilim kurgusuz yazıyoruz, ama yazdıklarımız bilim kurgu gibi ama bilim kurgu olmayan TEK şey aynı zamanda... Normal ile paranormal aktüel ile virtüel böyle birer DUALİTE...

Bizler kendi adresimizi değil; Allah'ımızın ADRESİNİ yazıyoruz zarfın üzerine...Sadece ve yalnızca DOĞRU için dosdoğru için çalışıyor, iyiliği salık veriyor ve kötülüğü önlemeye çalışıyoruz... Hanifliği, Sabıkun'u, iki kez imanı, iki kez barışı (slm&slm) ilmin artmasını vb. istiyoruz. Yani paranormal şeyleri istiyoruz. Normal şeyler (Cennet, bir kez iman, barış yerine sulh vb. ) bizden uzak dursun.

Ali İmran 79. Hiçbir insana yakışmaz ki, Allah kendisine kitap, hüküm-hikmet ve peygamberlik versin de sonra o, insanlara "Allah'ı bırakıp bana kullar olun" desin. O ancak şöyle der: "Öğrettiğiniz şu Kitap'a ve okuyup araştırdıklarınıza dayanarak benliklerini Allah'a adamış kullar olun!"

Evet artık bu ayetteki hitmet ve kitap verilmişler SİZLER de oldunuz. Hans ile birlikte olmanın bedelidir bu... Ağır bedel! Artık ATALARIN inancı bitti. Artık Cuma TATİL olamaz! (Milyar Müslümana rağmen). Ata dini bitti... Hadis gitti Ayet geldi. Hadis ve Hafif gitti Hanif geldi. Allah o Takva elbisesini (Haniflik bilincini) bizlere saklamış. Hans en eski dini HANİFLİĞİ ve 1420 yıl önceki Kur'an'ı yazdı.... Başka bir şey yapmadı... İbrahim dini binlerce yıl öncesine ait, İslam da bin yılı aşıyor. Düşünün benden daha GERİCİ var mı? O kadar geri gidiyorum ki, Muaviye'den bile geri gidiyorum, Resulullah'a kadar geri gidiyorum. Dinin bozulmadığı GÜNE kadar geri gidiyorum. 1200 yıldır var olan mezheplerden bile 200 sene daha geri gidiyorum. Benden daha gerici var mı? Gördünüz mü, 6000 yol önceki HANİF dinini hortlatan bu adamı? Benden daha GERİCİ irticacı gerçekten yoktur! 6000 yıl öncesine Babil'e gittim ve onu din edindim. Evet ben fundementalistikm, reformist falan değilim... Yeni bir akım çıkarmadım, müceddid ve müçtehid değilim.

Haniflik PROTESTANTLIKTIR. Yani diğer dinler gibi bozulmamıştır. Dolayısıyla REFORM ihtiyacı yoktur. Yani doğuştan Protestanttır (İbrahim babamız, babası Azer'e karşı Protest idi). Candaşlar HANS ARKADAŞINIZ bir reform falan yapmıyor, yapmadı ve yapmayacak da... DİNLERİN EN GÜZELİNİ yeniden ısıtıp sizlere/bizlere sundu sadece...

Rum 30: O halde sen yüzünü bir HANİF olarak dine, Allah'ın insanları üzerine yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olmaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmiyor.

AYET aynen duygularımı söylüyor ve / veya, Hans onu tevil/tercüme etti... O halde sen yüzünü bir HANİF olarak dine, Sünnetullah'a çevir. Sünnetullah'ın'da Allah'ın (6000 küsur yıldır) HİÇ BİR DEĞİŞME YOKTUR ve OLMAYACAKTIR DA... Doğru ve eskimez din işte budur. Allah böyle diyor... Ama ekliyor: "Fakat insanların çoğu bilmiyor". ÇOĞU bilmiyor... AZI burada Allah bildiriyor ve biz de biliyoruz.

Rum 30 TAM bizlere yazılmıştır. Kur'an ayetleri işte böyle TEFSİR edilir. Tefsir görsünler! Gözleri açılsın! Hanifler böyle TEFSİR eder... Söylediklerimi HİSSEDİYOR MUSUNUZ? Okumayı vazgeçtim, HİSSEDİNİZ.

Allah HANİF kelimesini niçin 6000 yıldır BİZLERE sakladı? Resulullah'a TEKLİF etti sadece ama bize KOLYE OLARAK TAKTI. Teklif etmedi. Hanif olun, diye emretti. Biz de bu emri duyduk ve itaat ettik. Onun için buradayız... Beni konuşturana bakınız... O böyle konuşturuyor... Allah'ın DÜŞÜNCESİ bu... KUR'AN bize yeter. Kur'an'da yazılanlar “denizler mürekkep olsa" yine bitmez.

"Fakat insanların çoğu bilmiyor"... Cuma tatili gibi. Bir milyar kişi “TATİL" diyecek, pek az insan “Hayır” diyecektir. Pek az insan maaş alan imamın arkasında namaz kılmaz. Biz pek azız. Biz azız ama geleceğin direksiyonu elimizde... Kargalar sürüyle gezer, kartallar bir-iki uçarlar. Biz azız, karga değil, kartalız.

Özgür değildik daha önce kabile psikolojisiyle sürü-yığın gibi dolaşıyorduk. Bize el veren, icazet veren ŞEYHLERİMİZ vardı. Onlara kendimiz, kızımız ve eşimizle ve paramızla teslim olurduk. Onlar bizim yerimize düşünürlerdi. Ayetler ipotekli olduğundan hadisler ile bize bir din yaratmışlardı. Aldığın nefes günah, bıyığının şekli haram vb. Din dersi adıyla falakaya yatırılırdı körpe öğrenciler... Karadelik çekim etkisine girince bunların hiçbirinin gerçek olmadığını gördük, KURTULDUK, ÖZGÜR kaldık. Hanif Müslüman'a da ÖZGÜRLÜK yaraşır zaten... Biz Allah'ın kuluyuz, kimsenin hatta şu dinin bile KÖLESİ değiliz. Allah'ın kulu olan, insana da köle olmaz... Allah diledi ve Sıratel Müstakıym bize ŞEREF MADALYASI oldu. Dosdoğru yol 6000 yıllık bir yoldur.

Allah SİZ HANİFLERDEN razıdır. Kur'an'ı arkeolojik bir kalıntı olmaktan kurtardınız siz. Benimle birlikte sahip çıktınız. 7 kat muşambaya sarılan ve muska olarak kullanılan Kur'an'ı siz sahiplendiniz. Allah sizden razıdır... Kur'an'da... Ve Kur'an artık SIRLARINI tutmuyor. 1400 yıl sonra TIKIR TIKIR sayıyor farkında mısınız? Her ayetten bir Kur'an kitabı daha fışkırıyor... Farkında mısınız?

NAHL dedik, işbirimleri bulduk. Motor yaptık onlardan. Nano-mikro-motorlar Meğer molekül dünyası mini-motormuş! Meğer evren MOTORİZE imiş. Diyorum ya hangi kelime kombinezonunu getirirseniz onun DİGİTALİZASYONU vardır. Necm suresinde alçalan (konan) aracın NEREDEN geldiğini TARIK suresi ve nasıl çalıştığını Nur ve Adiyat sureleri anlatıyor.

Evet Kur'an'da her kelimenin bir mantığı vardır (De Morgan mantığı). Buna RAKİM denir. Her Rakim'in de bir grafiği=KEHF vardır. Mesela bir grafik çizelim: Burç kuşağı bildiğiniz gibi Koç'tan Balık'a kadar gidiyor... Bunu lineer olarak yazınız. 12 burcun 12 yıldızı vardır. Koç=Mars, Boğa=Venüs, İkizler=Merkür, Yengeç=Ay, Aslan=Güneş, Başak=Dünya (İkincil olarak yine Merkür), Terazi=Asteroid kuşağı (Parçalanmış gezegen. İkincil olarak Venüs), Akrep=Pluto, Yay=Jüpiter, Oğlak=Satürn, Kova=Uranüs ve Balık=Neptün...

Şimdi burç kuşağının karşısına dikey olarak bu gezegenleri yazdığınızda yani bir işaretle (nokta) kareli kağıt üzerinde düzgün olarak işaretlediğinizde, ortaya Arapça Allah kelimesi çıkacaktır (hani sol avucumuza baktığımızda ortaya çıkan parmaklarımızın durumu gibi). Bunu ters de grafik edebilirsiniz. O zaman İKİ hörgüçlü bir DEVE grafiği çıkacaktır. Jüpiter-satürn-Uranus-Neptün'ün bir hizaya dizildiğini ve keşfi beklenen İKİ gezegenin yerlerini de bu grafikten bulabilirsiniz. Eğer zorluk çıkarsa, bunu Zigzagtr'ye hemen ulaştıracağım Allah İnşa....

Evren böyle rakimlerden çıkan KEHF geometrileriyle imzalıdır, Kur'an da... Büyük Ayı ve Küçük Ayı kepçeleri orada boşu boşuna durmuyorlar. Onun da grafiği var. A+L+L+A+H+u dediğimizde, A=1, L=0 değerleri gereği, A ve sesli harfler üst satıra, L ise alt satıra yazıldığında Büyük Ayı’yı göreceksiniz (ya da Küçük Ayı’yı). A, H ise en üste yazılacaktır. Yani üç satır halinde bir KEPÇE göreceksiniz.

Daha BİNLERCE şey var. Aklınızı bunlara takmayasınız diye es geçiyorum şimdilik. Çünkü yapacak çok işimiz var. Bu Kur'an tefsirlerimizle BATILI kütleleri akın akın bu dine koşacaklar ve Doğru doğulular da Bakara-170 gereği BABALARINI terk edeceklerdir ve akın akın buluşulacak birleşilecektir. Bu Allah VAADİDİR. Allah vaadini hep tutar. Yeter ki DOĞRU olanı TEFSİR EDEBİLEYİM.

İşte bu tefsiri başarırsak insanların AKIN AKIN bu dine koştuğunu göreceksiniz. Yemin ederim göreceksiniz... İnsanlara DOĞRU bilgi verilemediği için İSLAM'dan nefret ettiler. Bu tarihi yanlışı BİR YEPYENİ - DOSDOĞRU tefsir önleyecektir. Artık Müslüman olmaya gelenler, bize "Pardon" diyecekler, "Biz Müslüman olmaya değil; HANİF Müslüman olmaya geldik" diyeceklerdir. O TEFSİR'i yazmalıyım mutlaka. Allah İnşaa edecektir, gücünüzle yardım edildikçe...

Ben Eyyub'un hanımı gibiyim. Yaptıklarımda hiç bir övünç ve aferin bekleyemem. Ama siz öyle değilsiniz. Yaptıklarınızla ÖVÜNÇ alacaksınız. O sizin hakkınız. Allah size onu bir HAK olarak vermiştir. Siz gururla alın o nişanı... Bu benim doğal görevim, bana bir aferin gelmeyecek. Siz tadını çıkarın benim adıma da... BİZLER adına. Eyyub övüldü Kur'an'da, Karısı değil! Sizler övüleceksiniz, ben değil. Nedenini biliyorsunuz... Eyyub’sunuz siz. Allah ile perçinli olan. Ben ise sizi taşıyan Kerrubi’yim hepsi bu. Ben tetiklerim... "Bizi doğru yola ilet " diye Rabb’inize dua etmişsiniz. Çok samimi dualarmış bunlar, Allah Kabul etmiş. ESKİYİ size bıraktırmaya ve DOSDOĞRUYA getirmeye murad etmiş. Bir de vesile lazım: O da ben oldurmuşum... Yani ben vesiyelim, asıl olan sizin KABUL EDİLMİŞ dualarınızdır.

Evet Sizlerin DOĞRUYU istemekteki hayır dualarınız kabul edilmiş ve beni bu satrançta ileri sürmüşler. Yani siz kendiniz duanız ile bu dergaha geldiniz... Şeyhlerden, yobazlardan, dini bölen cemaatlerden kurtuldunuz. Çünkü duanız buydu: "Ya Rabbi dosdoğruyu buldur bana!". O zaman bir operatör olarak bu kozmik satrançta benim taşımı ileri sürdüler ve kucaklaştık. Ben size HİÇBİR ŞEY VERMEDİM. ALLAH ve onun kelamı KUR'AN verdi... Ben Allah'ın basit sıradan bir kuluyum. Övgüye de layık değilim. Yaptığım hiçbir şeyden bir sevap bekleyemem... Ama övgüler sizedir... Siz O ÇOK AZ HİDAYET ehlindensiniz. Sizin değil elleriniz, ayaklarınız öpülür gerçekten. 1 buçuk milyar Müslümandan 104 GEREĞİ ayrıldınız. İnanılmaz bir şey başardınız. Sürüden ayrıldınız. Sürü olmaktan kurtuldunuz. Özgür oldunuz... Az ama öz oldunuz. Allah'a özgü oldunuz. Dini Allah'a Özgü kıldınız. İbrahim milletinden oldunuz. Sizler için Allah'ımız SABIKUN diye EKSTRA bir mekan yarattı. Siz oralısınız! Ne mutlu. Aslında oraya gideceksiniz adım gibi biliyorum. Ben gelmesem bile orada olacaksınız. Biliyorum (biliyorum demeyi hiç sevmem ama, bunu gerçekten severek söylüyorum: Biliyorum!". Biliyorum ki siz kendinizi ıslah etmek için DUA ettiniz. Allah'da arz-talep meselesi bilirsiniz. "Nun-Kalem" Hunnes dedi bana. Yaz-Hans dedi yani!

Allah yazdırıyor, hem de dolu dolu yazdırıyor. Ama eski kitapları yeniden (Millenium iznine göre, Haniflik bazında) yazabiliriz. Özellikle İngilizce yazılması halinde pek çok yabancı (Hristiyan) din değiştirecektir göreceksiniz. Aklen ikna edilmeyi bekleyen o kadar çok HİDAYET adayı var ki, inanmazsın, yüzlerce... Hristiyan, dininden memnun değil, resmen "İslam olmayı" dileniyor... Bunlar ulaştığım Norveçli, Danimarkalı vb. Ya ulaşamadıklarımız? Kitap ve tefsir ile ulaşmalıyız. Onlar bu kitapları satın almalı, yani vitrine koymalıyız... Bu kitaplar ve tefsir biliyorsunuz çok etkili... Pekçok sözel meraklısı, benim yüzümden sayısal bölümlere girdi. Kitabımın okuyucusu olan namaza da başlıyor (kendi kendilerine...). İnsanoğlu ilme ve Hanifliğe AÇ, onu iletememişler 1400 yıldır. İslam dini kurum olarak nezihdir. Ama onu temsil edemeyen Müslümanlar için bir yüzkarasıdır. Biz kişileri feda ederek kuruma itibarını iade etmek durumundayız. Yoksa Resulullah ve Kur'an bizden davacı olacaktır. İslam dinine HANİFLİK denen şerefi iade etmezsek, Taliban dinini İslamiyet sanacak Dünya...

Allah bizden İMAJIN doğrultulmasını da istiyor. (HANİF kelimesi bu imaj için EZELDEN konmuş bir reçeteydi). Yani Haniflik yeniden GÜNDEME gelmeli! 6000 yıl sonra yeniden İbrahim'in son nefesinde bıraktığını biz YAKALADIK.

Geri Dön     Yukarı