051 - 25 Ocak 2002 Cuma

Selam ve selam Hanifdostlar,


"Şura - Hanif İslam" Yukarı

Kur'andaki Dekomratik Cumhuriyet fikri... Yani gelecekteki adıyla WEMB. Kur'an'daki ŞURA en yüksek düzeyde budur. Tüm dünya DİL birliğine göre 12 (Dozen) DÜZENİNDE bir WEMB ŞURASI... Bu en geniş hali.

Hanifler şurası şudur: "İçinizden iyiliği emreden kötülüğü yasaklayan bir GRUP ayrılsın!". Bazı meallerde'de (3:104) bir zümre bulunsun ya da ötekileri bıraksın biçiminde yer alıyor. En basit örneğiyle, artık şu sorunun yanıtını biliyorsunuz: "Cuma gününü HADİSLER TATİL yapmış; AYETLER İSE İŞBAŞI YAPTIRMIŞ". Ayetleri çöpe gönderip, hadisler sayesinde bir MİLYAR Müslüman Cumayı RESMİ TATİL yapmış. Derken bu sürüden, bu kitlesel yığından birileri ayrılmış: "Durun, hepiniz çıldırdınız mı? Allah'ın İŞBAŞI dediği günü tatil yapıyorsunuz!". İşte siz bir milyara meydan okuduysanız ve sadece Allah'ın buyruğuna uyduysanız sizin adınız 3:104'tür. 104'lerin birbuçuk milyar MÜSLÜMANA meydan okuması, yani onlardan ayrılması HANİFLİK şurasının bir dalını oluşturuyor.

Öteki dalda ise ilginç insanlar var. Kur'an'dan GEOMETRİ çizebilen. DİGİTAL sistemi çıkarsayan, Kur'an'ı yukarıdan aşağıya da okuyan garip Müslümanlar var (Garip=Garbi=Batılı)...

Ali İmran 110. ayetteki: "Siz (o zamanki yaşayan sahabe) çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder kötülüğü yasaklarsınız". Bu bir ÜÇGENDİR. Üçgenin temeli, saksısı, bazı "VEFAT ETMİŞTİR". Yaşayanlar ise Zipzap ve ZigZag'dan ibaret. Zigzag 78 fire vermiştir ve maalesef "Evliyalık" yasaklandığı halde , Mevlana Halidi Bağdadi'yi ĞAVS-ı Azam (Enbüyük kutub) ilan etmişçesine ŞURA'ya dahil olmuyorlar.

Böylece ÜÇGEN ikiye inmiştir. Artık BİRE inecektir, artık birleneceğiz. Doğu-batı ambargosu kalkmıştır. Protestant (Hanif) hareket başlamıştır ve mezhepçi ortodoks (Sünni) ve Katolik (Şii) İslamiyet ile ilgimiz kalmamıştır. Bu bir manifesto, ültimatom beylik bir bildiri değildir. Ben ideolog ya da politikacı hele hele önder-lider değilim. İçinizden biriyim, aynı safta divana durmuşuz ikamei salat ediyoruz. Yani ben kimseye beylik nutuk atmıyorum. Sadece Protestant İslamiyetin (Haniflik budur!) MİLADI-MİLLENİUM'unun başladığını söylüyorum.

Hamdolsun ki, 2050 demeden (Kim öle kim kala) Milat Ağustos sonunda başladı. Haniflik izlencesini Rabb’imiz bize BİRAN ÖNCE bahşetti. Hanif İslamiyet Hafif ve Hadis olan muarızlarından ayrıldı. Bu bir elektroliz olayıdır. İlke şu:

1. Onları seveceğiz ama asla sevilmediğimizi bileceğiz ve nefsi müdafaa sözkonusu olduğunda onlara "Kininizle geberin!"den başka bir şey demiyeceğiz.
2. Gelecekte (ve şimdiden) Tüm Hristiyanlar HANİF MÜSLÜMAN OLACAKLARDIR, Bu Allah vaadidir. O halde Hristiyanlara ve ehli kitaba İYİLİKLE muamele edeceğiz ve artık Haçlı seferine karşı Hilalli seferine kalkışmayacağız.

Onlar potansiyel HANİF MÜSLÜMANLARDIR! Şimdi değil ama sonra... Yani torunları BİZDENDİR. Onları da sevin. Nasıl ki bir kediyi köpeği, güvercini, akvaryumdaki süs balığını seviyorsanız ve onlar bir şekilde size sevgiyle yanaşıyorlarsa SEVGİ biyosferin TEMEL BAĞIDIR. Kültürlerimiz, geleneklerimiz çatışmamalı!

Ben örneğin, inanılmaz derecede Türkçüyüm, Turancıyım. Yemeklerden, mevlitte dağıtılan sakız şekerine, nane şekerine kadar milli değerlere folklorik olgulara haylranım ama bu hayranlığımı kültür çatışması haline getirmem.

Bizler önce insanız! Hepimiz Adem-Havva'nın çocukları... KARDEŞİZ. İçimizde Kabil gibi kalleşler de var AMA YİNE DE HABİL VE KABİL KARDEŞTİR! Baba-anneleri birdir! Din İNSANA inmiştir, din bizim için vardır. İLKEMİZ ŞU: Biz din için yokuz. Dini Allah'ımız bize İNSAN olduğumuz için gönderdi. Dini bize gönderdi, bizi dine göndermedi! Amaç ile aracı ayırtetmeliyiz. Ben din için var değilim dedik! DİN benim için var!

O halde HANİF DİN ANLAYIŞI, bir DARBEDİR, inkılab/devrimdir. Bir Hanif şunu rahatlıkla söyleyebilir: "Din bana kurban olsun, ben Dini Allah'a HAS/HALİS kılan Haniflerdenim”. Ben dine değil ALLAH'a kurban olurum. Din gününün sahibine. Dinin sahibine... İşte DİN BUDUR!

Artık DİNDAR gibi laflar da yok! Ne demek Dindar? Defterdar, Haznedar, Kasadar, Kafadar, Kindar der gibi... Biz dindar değiliz. Hatta bunun milyon üstündeki MÜMİN de değiliz. Biz MÜMİN (Müslüman) iken, "Ey müminler bir daha iman (Hanif) edin!" erbabıyız. BİZLER İKİ KEZ MÜMİNİZ. Dindar olmak havasını alır. Dindarlığın içinden kindarlık çıkıyor!

Haniflik için ilerisi kalmadı... Hemen/derhal yurtdışı bir yayınevi şirketi oluşturup, iki haftada-bir çıkan fasiküller halinde HANİFLİK başta olmak üzere, tüm Kur'an'ın sırayla 1-2-3-4-5-6-7. anlamlarınıdan 7 takımlık bir DEVASA eser oluşturacağız. Aramızda redaktörler var, Çevirmenler var. Bunun dünyada en çok satan kitap olacağını söylersem buna inanır mısınrız?

"Dünyada böyle Kur'an tefsiri yazılmadı?" derken... Ehli kitaba HİÇ İSLAMİYET anlatılmadı. Hristiyan alemi bunlara bakıp, İslamiyeti sevemedi. Gitti budist oldu. Batılıyı budist yapan nedir? Kendi ÇELİŞKİLİ DİNİNİ sevmemesidir.

Türkiye BİTMİŞ hazır bir kitabı, basılmış bir kitabı daha yayınlatmadı bana, Ramazan içinden beri... Neredeyse Kurban bayramı geliyor. Kitap bitmiş, içinde H bombası aranıyor, oysa elektronik çağda, ben H bombasını istersem şimdi burada CHAT ya da dosya halinde YAZARIM beni kim engelleyecek?

Bu kitabın ABD çıkışlı olması dünyada patlama yapacaktır. Batılılar yanında, bizim Müslümanlar da Kur'an'ın anlamını ilk defa öğrenecekler. Batılıların aradığı bu... Akın akın Müslüman olacaklardır. Şaka değildi, barlarda bana selam atıp, Müslüman olan turistler. Allah üzerine yemin ederim ki, İSTESEM bu olmaz. Kendi kendilerine geliyor ve Müslümanlığı öğrenmekle TATİLLERİNİ harcıyorlar. Onlar bilime ve HANİF inanca susamışlar.

BEN değil, BİZLER. Zigzag batı+doğu BİRLİKTE... HEP BERABER. CEMAAT NAMAZI GİBİ, CUMA NAMAZI GİBİ BİRLİKTE. BİZLER İBRAHİM'leriz. İbrahim milleti ne anlama geliyor sanıyordunuz? Siz İbrahim milletisiniz. Siz birer İbrahim’siniz... Ben de içinizdeyim.

BİLGİ, O NURDUR... ALLAH NUR'unu TAMAMLAYACAKTIR. Madem milat 50 yıl öne gelebiliyor. Açıkça söylüyorum. Hanif Allah'ımızın nurunu tamamlatmasında bir kriter/ölçüttür. 150 yıl niye öne gelmesin? Bir MİLLET kendini düzeltmezse, onu Allah da düzeltmez, hatta MAUN eder. Bir de tersi var: HANİF İBRAHİM MİLLETİ kendini düzeltirse ALLAH da onları düzeltir. O zaman 50-150 yıllar zaman zelzelesinde inanılmaz PARANORMALLER yaratır.

Gelecek İNŞA-ALLAH kelimesindeki gibi "Bunu Rabb’im yarından da önce yapar" ayetinin sırrı ortaya çıkar. Zaman zelzelesinin anlamı budur. Kehf 23-24. Hiçbir şey için, "Ben bunu yarın kesinlikle yapacağım" deme. "Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabb’ini an. Ve de: "Umarım ki Rabb’im beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır".

Milat/Millenium'un ilk bildirimini yaparken hatırlıyor musunuz? Aslında 50 yıl sonra olacaktı. 2050'de ZigZag yerini Tic-Toc'a bırakacak kendini lağvedecekti ama bu Ağustos ayında oldu, yaklaşık 50 yıl kazanıldı. Yani yarın 359 yıl sonra olacağına 310 yıla indi.

Şimdi şu ayete dikkat: Hiçbir şey için, "Ben bunu yarın kesinlikle yapacağım." deme:

1. Deme çünkü TARİH değiştirilebilir (Zaman savaşları, Hızır'ın tarihi değiştirmesi).
2. YARIN (359 yıl sonra) DEME, "Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. İNŞA ALLLAH= Allah dilerse demek değil! Zaten HERŞEY ALLAH'IN DİLEMESİDİR (İradet=istence). Burada başka bir şey var:

ALLAH İNŞAA ediyor (inşaat Arapçadır). Allah neyi İNŞAA ediyor? Fizik dilinde CPT'yi yani GELECEĞİ inşaa ediyor... Ve onu sen yakınlaştırabiliyorsun. Devam edelim:

"Unuttuğunda, Rabb’ini an". UNUTMA HANGİ KOŞULDA OLUYORDU? Hatırladınız mı? Zamanı geriye çalıştıran şey de Zaman gelgit'i (ZilZal=Gelgit demek ve enine olur. Med-Cezir ise dikinedir). Gel-Git (Zilzal) gelecekten gel/geçmişe git, giderken UNUT ve devam edelim: "Unuttuğunda, Rabb’ini an. Ve de: "Umarım ki Rabb’im beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır"...

İşte 50 yıl BU İNŞAALLAH ile kazanılmıştı. NEDEN 313 kişi daha Bedir savaşını kazanır gibi 150 yıl daha kazanmasın? Adler (Mighty) 1940'larda kazanılmış/kaybedilmiş ve TARİH DEĞİŞTİRİLDİĞİNDEN ETKİSİZ kalmış ve hiç yaşanmamış bir tarihi oluşturmuş, 350 yıl geleceğe TEHİR edilmişti Mighty düzeni... 350 yıl geleceğe tehir ediliyor. Sonra 50 yıl tekrar geçmişe yanaştırılıyor. Bu sabit değilmiş.

ALLAH bize inşaallah-maşallah diye kafiye yapmıyor. Şarkılara söz yazmıyor. İnsanlığın kurtuluşu için bunu bir anahtar olarak yazdırıyor Hanifcandaşlarım. Vargücünüzle şimdiki Bedir'de çırpınalım. 150 yıl daha İNŞAA etitrmek de BİZİM ELİMİZDE! Bizim elimizde çünkü "Kendini düzeltmeyen bir kavimi daha da kötü eden Rabb’im, tersine bir Hanif'in isteğini BEDİR'ini ÇOK ÇOK güzelleştirir, yakınlaştırır. 313 kişi + 5000 işaretli melek.

“İnşaallah”. Bu kelimeyi şimdi KUR'AN gibi seviniz, arkadaşınız Kur'an'dır. “İnşaallah” da içindedir. Onun kaşı-gözü gibi güzel bir yeridir. Geleceği inşaa ediyoruz. Bizler+ Rabbimizin 5000 askeri...

Birgün o RÜTBELİ askerleri de anlatacağım inşaallah. Çanakkale savaşındaki o bulut ki ÇANAKKALE GEÇİLMEZ oldu. Allah NURUNU “inşaallah”larımızı BAROMETRE olarak kullanıp tamamlıyor. Yani her noksandan münezzeh Sübhanallah Rabb’imiz, acizlikten değil! İnşaallah'lar ile AYDINLIK çağını yakalamamızı istiyor.

O ayeti anımsıyor miusunuz? "ALLAH NURUNU TAMAMLAMAKTADIR" diye... Allah'ın NURUNU tamamlatacak olanlar da İNŞAALLAH'ın HAKİKİ manasını (Allahça dili deniyor buna) HANİFLERDİR. Dünyadaki Haniflerin toplamı ise bugün itibariyle 313 (78'i sizlerden) kişi. Onlar artık "İşaretli askerdirler".

Kehf ashabını Mağarada 8 saat karşılığı 300+9 yıl geleceğe TEHİR eden Allah'ımız, günümüzün şu saniyenin Haniflerini de aynı kerametle 8 saatlik bir zaman boşluğunda, Mehdi'nin görünmez "Karasancaklısı" yapacaktır.

Artık normaller yok, PARANORMAL konuşacağız. Masal desinler, dalga geçsinler... Fakat GELİBOLU'DAKİ BİR ALAY İNGİLİZ ASKERİNİ GÖTÜREN BULUT masal değildi. PARANORMAL bir "Allah'ın askerleri" fenomeniydi.

BİZLER ŞEHİDİZ. Anlamı:

1. Eş Şehid= Allah'ın adı. Şahid olarak Allah yeter
2. İnsan şahidleri=Şuheda ve yine bilmece gibi bir ayetti önceden sizlere:

"Şehidler DİRİDİR, ÖLMEZLER, asıl ölü sizsiniz!". Şimdi biliyorsunuz ki HANİF ŞEHİD olur, 8 saat geçmeden, Allah'ın askeri olarak MEHDİ'nin yanında Ebu Süfyan'ın karşısındadır. Yaşayın ve görün! Eğer Hanif iseniz BUNU GÖRCEKSİNİZ. O gün beni hatırlayın ne kadar gelecekte olursanız olun! Ölünce toprak olmayacaksınız. Merak etmeyin. Allah'a, sonra ayetleri olan vaadlerine ve onların naçizane çevirmeni olan Hans arkadaşınıza güvenin ve yürekten inanın, siz "İşaretli Asker"lersiniz. DİRİSİNİZ o gün...

Melekler diri değil mi (takyonlar)? BEDENSİZ OLMAK=EKSİ BEDENE SAHİP OLMAK değil midir? Melekler neyse o gün siz de osunuz? Sizin adınız İŞARETLİ ALLAH'IN ASKERİ'dir ve işaretiniz, bir KARA SANCAK'tan ibarettir, bir de yeşil miğfer... Yeşil başlıklılar diye de biliyorlar sizi... Ölü olan herkes ve DİRİ OLAN sadece ŞEHİDLER'dir.

Mukarrebun=Hz. İbrahim'in MAKAMI . ALLAH'IN MİSAFİR SALONU=MUKARREBUN. “Konuk Evi”dir Allah'ımızın. Arş'tan bir parçadır. Oysa Cennet, Sidre'den bir parçadır. Arş ile ilgisi yoktur. Cehennemle Cennet'in birbirinden ne kadar ilgisi yoksa, Cennet ile Sabıkun'un da hiç bir ilgisi yoktur, TECRİT edilmiştir. Çünkü Cennet, bunun yanında "Cehennem kadar sevimsiz" kalır.

Allah'ın rahmetinin kimi kapsayacağı bizzatihi şahanesinin fikridir. Evet neden istemeyelim? İBRAHİM MİLLETİ isek Allah da vaadinden dönmezse (Haşa). Neden istemeyelim?

"İbrahim milleti" ile ilgili ayetleri üşenmeden tek tek yazalım. Canım arkadaşım Kur'an'ın "İNŞAALLAH" kadar büyük bir sırrıdır o... Sabıkun'un "ANAHTARI". Bizleri ŞEHİD EDECEK olan...

Bakara 135: "Yahudi yahut Hiristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi."

Ali İmran 67: İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanîf bir Müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran 95: De ki: "Allah, doğrusunu söylemiştir. Hadi artık Hanîf olarak İbrahim'in milletine uyun! Müşriklerden değildi o."

Nisa 125: Güzellikler sergileyerek ve özü-sözü doğru bir halde İbrahim'in milletine uyarak yüzünü Allah'a teslim edenden daha güzel dinli kim olabilir! Allah İbrahim'i dost edinmişti.

En’am 79: "Ben bir Hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben."

En’am 161: De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabb’im iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, Hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o."

Yunus 105: Şu da emredildi: "Yüzünü, bir Hanîf olarak dine çevir. Sakın müşriklerden olma!"

Nahl 120: Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir Hanîf olarak Allah'ın önünde eğiliyordu, müşriklerden değildi.

Nahl 123: Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim'in milletine uy! O, müşriklerden değildi.

Hac 31: Allah'a ortak koşmadan, hanîfler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgâr onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hac 78: Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O!

Rum 30: O halde sen yüzünü, bir Hanîf olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar.

Rum 43: Allah katından geri çevrilmez bir gün gelmezden önce yüzünü Hanif dinine çevir. Ki o gün insanlar bölük bölük ayrılırlar.

Beyyine 5: Oysaki onlara, dini yalnız O'na has kılarak ve Hanifler olarak sadece Allah'a ibadet etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte budur doğru, eskimez ve aşınmaz din.

“Hanif”, “Milleti İbrahim”. İşte bu üç kelimenin üçü de ARAPÇA değil SANSKRİTÇEDİR. Üçü de Arapça garmer bazındaki Kur'an'ın üç Sanskritçe kelimesidir. Bu SİZLERİN SABIKUN ANAHTARIDIR.

De ki "Ben Hanif olan İbrahim'in milletindenim” (Bunun dışında kalan tüm Müslümanlık fraksiyonları MÜŞRİKTİR. Şeyhsiz falan çalışamazlar. Bizler İBRAHİM'İN MİLLETİYİZ. Yani HANİF Müslümanlarız. Diyorum ya bize tek iman, tek İslamiyet tek selam yetmiyor. Çifte iman, Hanif+Müslüman, Selam ve selam (Barış) demek yakışıyor. Bize ölüp de mezara uzanmak yakışmıyor. Bize ŞEHİDLİK diriliği yakışır. BİZLER Muhammed Ümmetinin bir eriyiz. Ama... Bizler İBRAHİM MİLLETİ'nin şehidleriyiz. Bunu isteyin Allah'tan ve çok merak ettiğimiz Mehdi Resul'ü, Mesih İsa'yı görün...

Bir bulut içinde olsanız, Mehdi sizi göremese de, siz onu görürsünüz. Çünkü Mehdi canlıdır ama ÖLÜDÜR. Siz ise ölü sanılan DİRİSİNİZ, ŞEHİDSİNİZ. HANİF İBRAHİM MİLLETİNDEN isek Allah bizi toprağa malzeme yapmaz, "Haydi işbaşına!" diye devam ettirir ŞEHİTLİĞE. ŞEHİTLER DİRİDİR. Bu ayet de sizin sırrınızdır... İnşaallah'ın bir parçasıdır. Diri olan artık her çağı yaşar. Artık "Benim ömrümü aşar, ben Mehdi'yi göremem" diye cahilce ümitsizlik yok. Allah'tan dileyin... O duaları kabul edicidir ve kabul ederken PARANORMALLER başlar.

Anne adayı hamile kalır, kocasına bunu açıklar. Onlar Allah'ın çok sevdiği kullarıdır. Ne var ki, İblis gibi bir evlatları doğacaktır. Daha sabii ve kundakta olduğu için o iblislikle suçlanamaz. Akil Baliğ oluncaya kadar masumdur. Allah bu duayı işitir ve Hızır'ı gönderir! Git onu beşikte öldür, yerine hayırlısını (Yuşa en hayırlı demek) veriyorum. DUA ile değişir HERŞEY... Paralel evrenden ÖTEKİ YUŞA GELİR. İyidir, en hayırlı evlattır. Öteki de BEBEK olarak öldürüldüğünden SORGUSUZ CENNETE GİDECEKTİR. Cehennem'den kurtarmıştır onu ALLAH'ımız.

Ve dualarınız var ya... Onu zorlayın. Paranormale mümkün olmayana doğru dualarınızı zorlayın. İmkansızın ötesine geçmezseniz mümkün olanı göremezsiniz. Paranormale geçin ve normali görün. Normalden anormali görmek ölüye diri diyen aslında kendisi ölü olan biri gibidir. Dua tüm PARANORMALİTELERİN, tüm ANOMELİ'lerin TEK harakete geçiricisidir. İki kez iman eden BU DUA SİLAHINI almıştır. İmkansızı mümkün kılabilir artık, ŞEHİDLİK DAHİL. Mehdi Resul'ü görmek istemek dahil!

Dua ediniz. Yani cephanenizi biriktiriniz. Türkçe dua ediniz. Biz bu satırların tümünü TÜRKÇE yazdık Hepimiz anladık da haşa ALLAH mı anlamadı. Evet kendi dilinizden dua ediniz. Allah'a sipariş vermek yani ısmarlamak için dua edin (Dua ile namaz duasını karıştırmayınız, benimki sadece yanüstü, yüzüstü, sırtüstü, yatarken, ayakta her zaman Allah'ı anmanın yani dua etmenin ta kendisi olan duadır).

Dua çok büyük bir silah. Namaz Allah'a kredi borcumuz ama silah değildir, sadece ahlakımızı güzelleştirir (veya tersine azdırır, maun eder). Dua öyle değildir. Namazdan bağımsızdır. Namazdan sonra ya da herhangi bir zamanda yapılır ve dua SİLAHTIR. Evrenin hassas dengesini bile bozar. Zamanı altüst eder, uzayı tersyüz eder. Bu silahı kullanın. Allah'ın anın, Hamdedin, zikredin gibi ayetlerin amacı DUA ettirmektir. DUA ise Allah ile rabıtadır.

Allah bu rabıtayı niye ister biliyor musunuz? SAMED'dir VERMEDEN duramaz. İşte bu benim RABB’İM. O bizlerin Allah'ımız. O hep verir. Vermek için bahane, vesile yaratır, amacı vermektir. Bizi kendisine KÖLE etmek değil, VERMESİ için ALLAH'IMIZI ÇOKÇA ANIN. Mesela "Rabbi Zıdni İlmi!" deyin. Sabıkun'u ısrarla isteyin, ısrara dayanamaz benim Rabb’im. Hz. İbrahim'in ISRARCILIĞI YÜZÜNDEN, hesapta yokken onu peygamber yaptı, DOST edindi, Arş konukevindeki yerini hazırladı... ISRAR ETTİ çünkü.

Biz İbrahim Milleti Hanifler değil miyiz? Niye ısrar etmiyorsunuz? Allah'ım çok acıyandır. Israra dayanamaz diyorum. Şaka etmiyorum. Allah ve Kur'an ile şaka olmaz. Çok ciddiyim. Israr edip, İBRAHİM olun, ısrar edip, ŞEHİD olun, ısrar edip raahtsız edin Rabb’imizi. O bunu çok seviyor (adına HAMD diyor, ZİKREDİN diyor).

Sizden şu anda bir şey rica ediyorum: Bir kere ALLAH deyin. Bunu niçin söyledik biliyor musunuz? 1 gün=50 bin tane yıl. Bir Allah demek bir saniye ise, siz bir kere ALLAH dediniz. Allah sizi ismen (Mesela Hans diye) “Söyle Hans kulum, söyle Hans kulum, söyle Hans kulum, dile Hans kulum, iste Hans kulum...” diye sayısız kez andı. DİKKAT DİKKAT. Siz değil ALLAH SİZİ İSMEN VE 50 BİN YILLARCA ANDI. Siz mi Allah'ı çok andınız, yoksa o mu sizi çok andı?

Şimdi anladık mı? Allah'ımızın bizler için değil ama "Doğrusu insan çok NANKÖR'dür" dediğini... Bu ayetin anlamını anladık mı? Nankörlüğümüz neredeymiş. Biz Allah'ı anmıyoruz aslında, Allah bizi anıyor. Aklınızda bulunsun arada bir Allah deyiniz. KENDİNİZİ ANDIRINIZ.


"Namaz" Yukarı

NAMAZ İÇİNDE farz olan kıraat (Kur'an'dan ayet). İki rekat x 3 vakit işine gelen en kolayı fakat KUR'AN'DAN olanı okumak... Amin bile dememek. Amin Kur'an’da hiç bir yerde geçmez. Namaz sonrası Resulullah Amin demiştir ve dedirtmiştir. Hem de NAMAZ dışındaki Fatihalarda topluca Amin demiştir ve dedirtmiştir. Namaz dışında Amin'i ilk kullanan da Hz. İbrahim atamızdır. Fakat namaz içindeki Fatiha'ya amin demek (ayet olsaydı bozmazdı) namazı bozar. Diyelim birinci rekatta bozulmadı ama ikinci rekatta ikinci kez amin dediğinde NAMAZ iade ediliyor sahibine... Yani iki kez hata yapılmıyor. Hele ki, topluca namazda "Amiiiin" diye bağırıyoruz. Eyvah !

Babalarımız, annelerimiz, vs. biz onları çok seviyoruz. Bu ata dini... Hindular da, budistler de öyle. Mesela budistler ellerinde bir çan gezerler (Bu da onların AMİN'i). Gerçekten AMİN demek (Om mani padme hum derler). Yani bizim de amin dememiz bir tür ÇAN çıngırak çalmak değil mi? “Amin”i kullanın, 24 saat kullanın fakat, 6 erkat namaz içinde kullanmayın. 6 rekat içinde “Amin” yok. Amin diye bir ayet yok.

“Rabbena Atina”, “Rabbenağfirli”, ”Ettihıyyatü”, “Kunut Duaları”, “Allahülle Salli”, en başta Sübhaneke denen afet yoktur. “Semiallahü limen Hamideh”, “Rabbena Lekel Hamd”... Bunlar AYET DEĞİL, ilahi, şiir vb. Ben tamamını NAMAZ DIŞINDA okuyorum. “Allahülle Salli”yi namaz bitince okuyorum. Çünkü ilahidir, şiirdir AYET değildir. Zaten ayet olmayanı oraya koylduğunda ikinci bir hata daha var: "Allahümme saalli ala.........Muhammed” dediğinde bu ayet olmadığından Resulullah'ı Allah'ın NAMAZI içine monte ederiz ve ŞİRK koşmuş oluruz.

NAMAZ SADECE ALLAH'a matuftur.Tek mercii Allah'tır. Resullullah'a ait kasideleri, naat ve şiirleri korsak, bu kuralı çiğnemiş oluruz. O zaman biri çıkar ve der ki, Süleyman Çelebi'nin mevlidinden "Şefaat Ya Resulullah.... Amine hatun...”,vb ekler...

Resulullah'ın ANNE ve BABASI MÜSLÜMAN DEĞİLLERDİ. Bunu unutmayınız. Resullullah doğmadan önce vefat eden babası nasıl Müslüman olur? 40 yaşına gelmeden önce ölen annesi Amina hatun nasıl MÜSLÜMAN olur? Ve nasıl MELEKLER SAF SAF GÖKTEN İNERLER? Kabeyi tavaf ederler? Ve Amina hanım'a "Ol nurdanesi...dürdanasi" Resulullah'ı anlatırlar?


"Remil" Yukarı

Remil DİGİTAL bir sistem. Mesela //./ ya da /../ gibi (Faiylatün gibi...Aruz vezni). Danyal Aleyhisselam bunu Tevrat içinde keşfediyor. Çizgiler (1) ve noktalar 0 (sıfır). Saat çok önemli. Sana Remil için gelen birinin geldiği dakikaya bakıyorsun (0244). Ay'ın hangi menzilde olduğuna bakıyorsun (İklil Süreyya gibi). Sorulacak sorunun ne olduğunu veriyor sana. Örneğin "Sana bu saatte (anda) gelecek olan birisi der ki ben çok kıymetli ve hatıra olan bir şeyimi kaybettim". Onu soran kadına de ki, "Onu görümcesi düşmanlık için almıştır, çalmamıştır, yerine koyacaktır". İşin tuhafı Remilde gelecek olanın sana hangi soruyu soracağı kitaba yazılmış. İkinci olarak gelenin KADIN olacağı önceden belirtilmiş.

İşte eğer bu ilahi digital sistemi (Remil)i kullanıyorsan bana şaşmayacaksın. O kitabı yazan Muhyiddini Arabi'ye şaşacaksın. Kitabın çok az bir bölümü "Saatlerin Hazinesi" diye piyasada var.

Geri Dön     Yukarı