038 - 28 Aralık 2001 Cuma | |
Selam ve Selam "Hanif Olmak" Yukarı Allah açık senet verdi: "Kendini düzeltmeyen kavmi ANDOLSUN ben de düzeltmeyeceğim. Azmak isteyeni azdıracağım". Bu yüzden Hanifler için Ali İmran-104 "İçinizden bir grup ayrılsın" diyor. Yani Taklidi ve ataların hatalarına dayalı imana bir fazladan bir daha iman ettirmeye çalışıyor ulu Allah'ımız... Hanif olmanın hiçbir rizikosu yok. Tam tersine şeytanın en korktuğu ve uğraştığı kişi HANİFlerdir. 104+110+114... Şeytan bunlardan nefret eder. Çünkü bu insanlar "Karşı-teşkilat"tırlar, (Karşı-İstihbarat gibi). Oysa bu saydığım sacayağı dışında diğer kalanlar mesela Afgan halkıdır... Ayet şöyle diyor: "Şeytanın en büyük tuzağı TAASSUB'dur. Kim bu tuzağa düşerse ...." diye devam ediyor. Oysa bizim bin küsur yıldır dilimize doladığımız lanetli kelimeyi anımsayınız. "Biz mutaassıb bir ailedeniz..." gibi... Spartalılar’da "Hırsızlık helal; fakat yakalanmak ÇOK AYIP "idi. "Biz mutaassıb/taassub sahibi bir ailedeniz demek de bizim arabesk Spartaküs’lüğümüz... "Sosyal ve Siyasi Parçalanma - Din-İnsan" Yukarı Tarihsel sürece bakınca bunu görürsünüz: Ama bunun bir sosyolojik formülasyonu da var. O da quantum teoremi istatistik ve olasılık matematiğinden (dinamik değişkenler gibi) geçiyor... Fakat sonuç şu: "Bir kavim kendini düzeltmez ıslah etmezse ALLAH da onları ıslah etmeyecektir". Niyet bireyde başlar. Önce bir NEFİS kendini ıslah eder. Sonra bu tekillik çoğul olur. "Bir kavim (zümre, inanç grubu) kendini ıslah etmeye yönelir". Ya da yönelmez ve ıslah/salih olanın karşısına İBLİS gibi dikilir. İnsanın bireyselliği psikolojik; fakat İnseyn=İki insan olarak SOSYOLOJİK toplumdur. Temelden bir örnek verirsek: Bir H atomu ile bir O atomu "Hidroksil kökü=Hidroksit"tir (OH). 2 H atomu da bir moleküldür ve iki O da... Dikkat ederseniz "Sosyalleşme”de DEĞİŞİK EĞİLİMLER oluşmaya başladı. Bununla da kalmıyor: 2 H bir O ile birleşiyor ve BAMBAŞKA bir şey SU oluyor... H2O2=Hidrojen peroksit de var... H2O3 asit kökleri de var. Su var ağır su (deuterium ve tritium) da var... İşte bunlar SOSYAL AYRILIKLARIN, parçalanmaların ta kendisidir... Ama kalıcı değildir! İyonize olur mesela (Ölüm ya da göç gibi)... Bir kavim nasıl helak olur: 1. Başka bir topluluğa memluk olur-köle olur ve içinde asimile olur (OH köklerinin bağlanması gibi). Bırakın DİN sizin için yaşasın... Siz din için yaşamayın (Millet mi devlet için vardır; devlet mi millet için vardır?) Allah'ın en güzel dini HANİFLİK "İNSAN" için vardır. Ama Müslümanlık adına işlenen çürümeler şöyle der: "Siz din için varsınız köleler...". Kadınlar çift kat peçe takacaklar. Alışveriş yaparken "Konuşmayacak", istediklerini bir kağıda yazıp tezgahtara verecek, paranın üstünü elden almayacak, tezgaha konacak ve oradan alacak. Eğer pazarlık vb. sözkonusu ise erkek çocuk ya da 8 yaşından büyük kız çocuk götürecek. Soruları kulaktan kulağa bu çocuklar soracak... Ama bunların hiçbiri HANİF AKAİD'i değil... O halde DİN BİZİM İÇİN VAR! (dinsizlik de, hürüz biz). "Hz. İsa’nın Tekrar Doğumu" Yukarı 19/15. Doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağı gün ona selam olsun! Bu ayetten şunu anlıyoruz: 1. "Doğduğu gün," (anlatılan doğumu) “Hz. Adem-Hz. Havva-Peygamberlerin Soyları ve Kayıp Genler - İnşirah Suresi - Tarık Suresi ve Zaman Yolcularının Zorlukları” İsa ne zaman doğdu? Acaba İsa doğdu mu? Ya da daha önceye gidelim. Adem doğdu mu? Adem anne (Rahim) ve baba (Rahman) tarafından doğuruldu. Çamurla yoğuruldu. O çamur bir YUMURTA İÇİ MALZEMESİdir. RAHMİN dışında olana yumurta; içeride olan hamileliğe de doğurma diyoruz. Çamur bir yumurta malzemesiydi. Adem'in toprağı nicelik idi ve "OL" emriyle olduruldu. Ona CAN veren ise RUH idi. Yani Allah ruhundan üfledi ve nicelik bir niteliğe (hani mıknatıs akıları ve demirtozları diye ağzımda sakız ettiğim örnek) büründü (O konuyu ayrıntılı ve çok uzun yazmıştım siteye de asıldı). O yazıda bir denklem kurmuştum: xx (Dişi), xy (erkek), yy (Huri). Burada eksik olan xx var İSE (if) yy'de olmalıdır postulatı. xy veya yx farketmiyor ama yy denen KAYIP formül fark ediyor. Adem(xy) ve Havva (xx), ayrıca yy (Cennet’lerde yaşayanlar). Adem ve Havva'nın çocukları oldu kardeşler kendi aralarında mı evlendi? Hayır KLON yoluyla bir ADEM ile ademin kızı ve bunun tersine, bir klon Havva ile Ademin oğlu evlendiler (40 ikizden bu kurala sadece kabil uymadı ve kendi karındaşı olan ikizini kaçırıp tecavüz etti ve ondan çocukları oldu). İbranice Kuzu=Lamel'dir. Allah Habil (Hunnes)in kuzusunu kurban olarak aldı ve ilahi görevler verdi. Kabil (Katil olan kalleşin kestiği domuzu ise kabul etmedi). Göğe giden kuzu Hunnes (Habil)dir. Kabil(Künnes) ise Dünya’ya tapınma olarak reddedildi. Hatta eti bile men edildi. İbrahim İsmail'i KESTİ. Göğe giden kuzu artık KOÇ olmuştu... Musa da birini öldürdü. Ama o öldürdüğü kimseyi daha çocukken, kendinden önce davranan HIZIR beşikteyken öldürdü. Allah o öldürülen çocuğun yerine Musa'nın öldürdüğü çocuğu=YUŞA'yı verdi... Yuşa Musa'nın en yakın dostu oldu... Oysa Musa'nın öldürdüğü zalim kişi yine YUŞA idi... Domuz Yuşa yerine Koç yuşa (Genç olduğundan KUZU YUŞA) geldi. Kesti mi kesmedi mi? Yuşa öldürüldü mü öldürülmedi mi? Musa katil miydi değil miydi? Schrödinger'in kedisine ne oldu? Parçacık mıydı dalgacık mıydı? I/O BUS kapısı diyoruz buna. Ay-Ow ya da 1 ve 0. Bahçe (Kur'andaki bağ sahipleri). Yol (Sebep-rota, Zülkarneyn'in nedensel yolları, seferleri). Çatal=Dalgacık ve/veya (and/or= parçacık). Borges... ve Aleph (Elif). Kur'an da böyledir, AZ şey ile ÇOK şey anlatır. Habil kabil (Hunnes Künnes/Chaos-Cosmos/Habbe-Kubbe vb.). Habil=Hunnes, Kabil=Künnes bir de yy=? Habil=Chaos, Kabil=Cosmos ve YY=OSMOS. İşte İSA OSMOS kanalından geldi... Cosmos=YY Cennetten İTHAL. Allah Adem'e Havva'ya ve OSMOS(yy)a RUHUNDAN üfledi ama Osmos kanalına ayrıca pak temiz saf ve mukaddes olan ruh anlamında "Ruhül Kudddüs'ten" EXTRA, BONUS, GRATİS olarak AYRICA üfledi... Şimdi yeniden geriye dönelim: Kovulan adem ve Havva, Cennet’te kalan Adem ve Havva (Huri çifti). Adem (xxy) Havva (xxx). Cennet’te kalanların erkeği (Ğılman)=yyy ve eşi (Vildan)=yyx. Toparlayalım şimdi: OSMOS=YY (Kayıp cins), dört cins şunlar: xxx, xxy, xyy ve yyy. İki erkek iki dişi hepsi bir tek İNSAN (Çamurdan) ikişer ikişer ayrıldılar. Adem ve Havva kovuldular... Ama çocukları kardeş olarak evlenmesinler diye birer klon (xyy ve yyy) daha katıldı... Buna göre Habil ve Kabil KLON karşıt ikizlerle evleneceklerdi ama Kabil bunun tersini yaptı. Sonuçta bu xyy arttı (asimile oldu)... Ancak GİZLİ BİR DEVAMLILIK olarak genetikten geldi. Arada bir ortaya çıktı/çıkacak (Mehdi=Mighty=Adler gibi). Biz o son noktaya değil; öncekilere bakalım: Kur'an'da şunlara dikkat ettiniz mi? Bazı peygamberler için "Şunu da an o NUH'un soyundandı çünkü..." diyor. 3/33. Allah Ademi, Nuhu, İbrahim hanedanını, Umran hanedanını bütün alem üzerine mümtaz kıldı. 17/2-3. Musa'ya kitap verdik. Ey Nuh'la beraber taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Beni bırakıp başkasını vekil edinmeyesiniz diye onu İsrailoğullarına doğruluk rehberi kıldık. Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu. 6/84. Biz ona İshak’ı ve Yakub’u hediye ettik. Hepsini doğruya ve güzele kılavuzladık. Daha önce Nuh’a ve onun soyundan olan Davud’a, Süleyman’a, Eyyüb’e, Yusuf’a, Musa’ya, Harun’a da kılavuzluk etmiştik. Güzel düşünüp, güzel davrananları böyle ödüllendiririz biz. Daha once Nuh'un soyundan... Daha önce??? İşte O KAYIP GENETİK... Adem+ Havva + ??? YYx ve YYy geni. Cifir şekkilerimizde unutmayın Arş dört direklidir ve iki direği bizim ADEM ve Havva öteki iki direği de (Ğılman ve Vildan. Bir çift DNA sarmalı vardı orada... O genleri Cennet mekanlarında gözlerinizle göreceksiniz İnşaallah. Ama biz şimdi bizim bu Dünya’da gördüğümüz o kayıp genlere gelelim: OSMOS kanalı diyoruz buna (Osmos Rumca, bunun Latincesi de OMNİ'dir). Yani Alfa Omega kanalı... Alfa Omega=OMNİ. HER İKİSİ de demek. Alfa-Omega... Her iki taraf demek. Bu bize Ödeme-dengeleme kanalı olarak kayıp geni ödeyecek. 4 direkten ikisi objektif (dna) diğer ikisi de sübjektif (dna), ikisi görünüyor-ikisi de görünmüyor. Herşey objektif (Nesnel) ve Sübjektif (Sanal, Virtuel) olarak adlandırılır. Aktüel ve Virtüel diye de niteleyebiliriz. Örneğin beynimiz OBJE fakat içindeki bilgi Sübjedir. Akıl, İman, ahlak vb. OBJEKTİF değildir, moral değerler olduğundan SÜBJEKTİF yani holografik bir olaydır. Kalp somut fakat içindeki aşk soyuttur. Soyut olmadan somut olmuyor. 19/51. Kitap'ta Musa'yı da an. Gerçekten o ihlas sahibi idi ve hem resul, hem de nebi idi. 1. Adem'in soyundan, Bu ayıraçları farkettiniz değil mi? Daha önce hiç düşünmüş müydünüz? Allah niçin soyları AYIRIYOR? Zaten hepimiz ADEM'in soyundan değil miyiz? Ayet diyor ki: Adem soyu + NUH soyu... İşte gizli gen YY) ortaya çıkıyor. Tevrat bağıra bağıra ne diyor: "NUH'UN GÖRÜNÜŞÜ DÜNYADA BİLİNEN HİÇBİR GÖRÜNÜŞTEN DEĞİLDİ". Bu ne demek acaba? Oysa NUH'un ADEM tarafından gelen genlerinden Ham, Sam Yafes ve Yamm(Kenan) adlı dört oğlu vardı. AMA BEŞİNCİ IRK NUH'un kendisiydi. İkinci Adem idi. Bunu kokladınız mı ayetlerde? Dört oğlu tamam da YA KENDİSİ? Allah buyuruyor NUH 950 sene yaşadı diye... NİÇİN YAZIYOR BUNU düşündünüz mü? Neden on asır yaşadığını yazıyor? Bir ipucu: Nuh'un üç oğlu eşleri ve çocukları + Boğulan oğlunun (Moğol) çocukları + YY. GİZLİ GEN'i kokluyoruz diyorum ya... NUH ve o soydan (Genden demek istiyor Allah)======>Davut+Süleyman (Her ikisi de demiri elleriyle yumuşatır, her ikisi de rüzgar gücünü emirlerine almışlardı. Her ikisi de Cinleri BÜYÜLERLERDİ... Oysa hep tersi olur). O sabır küpü EYYUB (kıssasını sonra anlatacağım). Özellikle onun KARISI. Hiç bir kadın bu FEDAKARLIĞI YAPAMAZ. Ancak ve ancak bu fedakarlığı bir HURİ yapabilir. Ne demek istediğimi anlamak için Lut'un karısı ile Eyyub'un karısını birbiriyle kıyaslayın. 21/83. Eyyub'u da an. Hani Rabbine: "Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin" diye niyaz etmişti. 38/41. Kulumuz Eyyub'u da an. O, Rabbine: Doğrusu şeytan bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti. 38/44. Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi. Lut'un karısı sıradan bir dünya kadını (kötü falan da değil ayrıca) ama Eyyub'un hikayesini bilenleriniz çok iyi bileceklerdir ki tamamen iskelet olarak ve de AÇIKTA BİR MEZARDA CANLI CANLI çürüyen kocası Eyyub'u lokma lokma dökülen etlerine, cüzzam, irin kokusuna rağmen, her tuvaletini altına yapan, eli ayağı tutmayan, iskeleti dışarıdan görünen Eyyub'un yüz yıl süren bu durumunda ona bakan tek bir varlık vardı: KARISI. Bir cesedi sırtlayıp istediği yere götürüyorsunuz. Mezarda bir yıl kalmış bir ceset ama yaşıyor Eyyub. Pekiyi EYYUB'un SABRI SABIR da, ondan daha çileli, ÇOK genç ve çok güzel karısının sabrı SABIR değil mi? Ne büyük haksızlık? Allah Eyyub'u öve öve bitiremiyor ama karısından bir tek kelime söz etmiyor. Allah haksız mı? Allah haksızlık yapar mı? Haşa... Peki yanıtım ne? Yanıtım şu: Zaten Eyyub'un karısı HURİ idi (Huri melezi). Hurilerin görevi SADECE İYİ OLMAK. Benim görevim NAMAZ KILMAK. Namaz kılıyorum diye bana madalya veremezsiniz. Çünkü normal olan benim NAMAZ kılmam. Anormal olan namaz Allah emri olduğu halde ve bu kadar kolay olduğu halde KILMAMAM değil midir? Eyyub'un geninde NUH yoktu (Adem'den olağan OMNİ geliyordu). Onun için yukarıdaki ayetlerde ÖVÜLDÜ DE ÖVÜLDÜ... Ama karısından söz edilmedi. Çünkü HURİ'nin GÖREVİ iyi olmaktı. Ayetleri anımsayınız: "Orada daima güzel ahlaklı ve kaprissiz Huriler vardır", "Onlara ne bir insan ne de bir cin eli değmemiştir". 55/72. Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş huriler vardır. 56/35. Gerçekten biz hurileri apayrı biçimde yeni yarattık Vakıa, Rahman suresi ve yığınla surede "HURİLER ÇOK AMA ÇOK İYİLERDİR". Hurilerin hiç bir kaprisi olmadığına ilişkin ayet var. 8 ayrı ayet ahlaklarının ve tutumlarının muhteşemliğini övüyor. Vakıa suresinde İKİ AYRI HURİ IRKI TAKIMI var. İki ayrı özellikleri olmakla birlikte ortak paydaları "ÇOK İYİ KARAKTER/HUY ve MİZAC'a sahip olmaları. Hep güleryüzlü ve çok akıllı ve de çok sanatçı olmaları dile getirilmiş..." 11/43. Oğlu: Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım, dedi. (Nuh): "Bugün Allah'ın emrinden (azabından), merhamet sahibi Allah'tan başka koruyacak kimse yoktur" dedi. Aralarına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu. 11/45. Nuh Rabbine dua edip dedi ki: "Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin vadin ise elbette haktır. Sen hakimler hakimisin." 29/14. Andolsun ki biz Nuh'u kendi kavmine gönderdik de o bin yıldan elli yıl eksik bir süre onların arasında kaldı. Sonunda onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi. "Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir”. Dikkat ediniz Allah'a dikte ettirmeye çalışıyor. Oğlu (Yamm, Kenan, Mongol ırkının atası) öldürülüyor (Irk dul karısı ve çocuklarından yeniden türüyor). Allah buyurdu ki: Ey Nuh! O asla senin ailenden değildir. Çünkü NUH HURİ DOMİNAN idi. Nuh'un karısı ise dikkat edilirse pek ÖVÜLMEZ ayetlerde. Devam ediyorum: "Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O halde hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme!". Ayete baktım yaptığı iş değil KÖTÜ olan KÖTÜ GENLERİ (Kabil genleri). O halde hakkında bilgin olmayan diyor Allah... Bu cümleyi Resulullah'a da kaç kez söylemişti... Hakkında bilgisi olmadığı KONU ŞUDUR: Gizli GEN = Gen NEG (Bu sankritçedir. Tüm Ari-Avrupa dillerinde de aynen vardır. Genetik, Genuin, Genesis vb.) GEN Neg (Nagar, Nigar kadın ve şehir isimleridir). GEN=CAN, CEN, Cin (saklı anlamında). GEN+NİGAR ya da GEN NEH-G. Arapça yazalım: CenneH. Bu size neyi hatırlatıyor? Arapça bilenler için yazıyorum: Kelime Cennetü diye yazılır. Ancak Cennetü kelimesi SONA getirildiğinden orada durulur (Lamelif olursa devam eder). Durunca Cennetü=CenneH oluyor. Genneg bu işte... Zaten cehennem kelimesini Araplar biliyorlardı ama Cennet (Saklı belde) kelimesini İLK olarak KUR'AN'DAN öğrendiler (Bunun için Sankritçeyi üzerine basa basa buraya alıyorum). ARAPÇA'nın ÜÇ HARFİ SANKRİTÇE'DEN (İbrahim dilinden) GETİRİLMİŞTİR. Araplar İBRAHİM'in soyundandır. Aksi halde şimdi Araplar Hititçe (Hattice) konuşacaklardı ama İbrani ve Araplar SANKRİT olan İbrahim soyundan geldiği için İTHAL Sankritçeyle oluşturulan bu ana dil bazında Sara-Sami ve Hacer-Hami eşlerinin de katkılarıyla ARAPÇA VE İBRANİCE ilk türevlerini verdi. Sonra iki ayrı dil gibi çıktılar ortayla (Aslında diyalekttirler. Dil değillerdir). "Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O halde hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme! ". Hakkında bilgisi olmadığı KONU ŞUDUR: Konu GEN'lerin GİZLİLİĞİ. Yani GENNEH'den gelen kalıtım... Bu Omni'dir. OMNİ'yi biraz açalım: Bu kanaldan bir başka ırk gelmektedir. OMNİ her ikisi demek olduğundan = MELEZ de demek. Demiştik ki OB(jective) ve SUB(jektive) var. İkisi MELEZ olarak harmanlanabilir mi? Yanıt şu: O M N İ (JECTİVE). Omnijectif demek dağın iki yamacı demek. Onun BİR ZİRVEDE BİR TEK NOKTADA HER İKİ YAMACIN DA TÜMDEN GELİMLİ OLARAK GÖRÜNMESİ DEMEK... Omni=Osmos. Arapçası da şu=HABL. Hablilverid=Şahdamarı, Hablillahi=Allah'ın ipi... HABL (Hebil) bir tünelin içidir. Habil/Hubble tünelin içi; KABL ise dışıdır (Cable). Hablillahi İÇSEL olarak Allah'a BİREYSEL bir DİREKT HATTIR. İçinde 7 gizli boyut (7 Mesani) vardır ama DIŞINDA yani Cubble (Kubbe demek ) ya da Cable'da bildiğimiz açılmış 4 uzay zaman boyutu var. DIŞARISI CANSIZ ama içerisi CANLI'dır ve Allah ile birebir muhataptır. Allah SADRIMIZ (Kablonun içi) ne saklıyorsak bilmektedir. O sıkıcı kabloyu dilerse İNŞİRAH ederek bizi AÇMAKTADIR . İnşirah'a insanların çok ihtiyacı var. Mahşerde OKSİJEN yok... SU yok... Ama Allah'ın dilediğine İnşirah (Oksijen, mentol serinliği) ve Havz (Su havuzu) verilecektir. Allah o yakıcı günde (bin yıl) hepimize merhamet etsin. Resulullah gibi göğsümüzü genişletsin... ÇÜNKÜ bize RUH ORADAN ÜFLENİYOR. Üflensin ki genişleyelim. Aksi halde bir iğne deliğinden yukarı çekiliyormuşcasına bir iplik gibi ensiz ve genişliksiz kalacağız. İnşirah suresini bir ara Türkçe ve İLK ayeti de Arapça ezberleyerek namazda okuyunuz. Ben size reçete, muska vermiyorum. Doğrudan HABLİLLAHİ'nin ADRESİNİ veriyorum. Ana rahmine bağlanan KORDON (Cable) neyse Ruhun da (Üflendi ya) rahmine/balonuna üfürülme işte O gümüş kordondan Silver Cable gelmektedir. Hapoel (İbranice) duymuşsunuzdur o işte Habil. İşte bu Habil (Hubble İng.) Öteki de Cubble fakat Caen diye yazılıyor artık. Kaen olarak da geçiyor İncil'de... 94/1. Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? “Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?”. Fettah açmak falan değildir. Allah'ın bu İPİ aracılğıyla bizi FETHETMESİ, daha "Lebbeyk" yukarı götürülmesi... O kelime AÇINSAMA olarak Türkçemizde var. Miftah=Anahtar gibi düşünmeyelim. Göğsümüz bizim ÜFLENDİĞİMİZ KEHF=Ciğerlerimizdir ama onun içinde BAŞKA DERİNLİKLER var. KEHF var, Gümüş Kordon var, İKİNCİ RAHİM var=Tarık Suresi’nde sanırım 7 ila on ayetler arasında adı geçiyor. Bazı özel OSMOTİK, OMNİJEKTİF yani gizli süregelen CEN ile ilgili büyük bir SIR var o ayetlerde... "İnsan dönsün neden yaratıldığına bir baksın. O bir sudan yaratıldı. O su erkeğin bel/sırt ve kadının ön (kaburga) kemikleri arasındadır." Burası ikinci rahimdir. Yani orada biri müennes diğeri müzekker iki şey gizli: Erkek diye belirtilenin, kürek kemiklerinin hizasına gelen sırt tarafındaki OMURLAR ve bunun kadındaki göğüs kemiklerine denk gelen genelde BOŞ bir bölgedir. Bir tür dış gebelik var burada... Yani bildiğiniz belden aşağı doğum-genital organları yok. Belden yukarıda... Allah'ımız tıb mı bilmiyor yoksa? Sümme Haşa... Ayete devam ediniz. Orada şunu göreceksiniz: "Bu Kur'an boş laf eğlencelik değildir". ŞAKA etmiyor ALLAH. "Kadınların göğüs bölgesinde" ve erkeklerin buna denk gelen sırt arka belkemiği bölgesinde YENİ BİR HAYAT TÜRÜ VAR. Bir gizli gen bölgesi var. Allah asla ŞAKA ve şaklabanlık etmez. Şarlatanlık da... Cahil de değildir. O halde??? Şu Kur'an'da neler oluyor ??? Ne oluyorsa ŞAKA yok, Ciddi ciddi oluyor... O yönde bir DIŞ GEBELİK ile modüler doğum oluyor. İNSAN diyor Allah "Kuşkusuz Kur'ân, ayırıcı bir sözdür. O asla bir şaka değildir”. İnsan "NEDEN YARATILDIĞINA BİR BAKSIN" O BİLDİĞİMİZ BELDEN AŞAĞI BÖLGEDEKİ SIVI OLUŞUMLARDAN... Ama konu birden BELDEN AŞAĞIYI değil tersine BELDEN YUKARIYI anlatmaya başlıyor: 5. Onun için insan neden yaratıldığına bir baksın. Yedinci ayet ARTIK TIBBIN bildiği aşağı yöne değil YUKARIYA yöneliyor. Zaten anlatılan da orada Zaman yolcusu... Mesela 8. ayeti ele alalım: 8. “Elbette Allah'ın onu döndürmeye gücü yeter”. ZAMANDA GERİ DÖNDÜRMEYE... SIR dediği zamanda GERİYE yolculuk mekanizması, YOKLAMAK= sırların denenmesi, AÇIĞA çıkmak=Teori yerine tatbikata geçmek. 10. “İnsanın o gün ne bir gücü vardır, ne de bir yardımcısı”. Koskoca bir insanın zamanda küçülerek yaşça geriye giderek çocuk-bebek-embriyo olmasındaki o acizliği ve güçlüğü hele hele zamanda geriye gittiği için "HİÇBİR ŞEY hatırlamaması, YOLA hangi amaçla çıktığını HİÇ bilmemesi, hatta yola çıkma kavramını bile bilememesi... Yeniden doğmak... zahmetli bir iş. Büyük fedakarlık gerektiriyor. Ömrünüz uzamıyor ki. O sıkıcı ve cahillik ile dolu çocukluk günlerine dönülüyor. İkinci hatta üçüncü kez askerlik yapmak gibi istenmeyen bir şey ... Zaman yolcusu gerçekten fedakardır. Üstelik yola çıkarken "Felç" geçireceğini ve belki de hiç kurtulamayacağını da biliyor. Sevdiği eşiyle aynı yaştadır. Ama dönüşte yaşıtı olan karısı "Annesiyle aynı yaşta bekleyecektir onu...". Bir yuva yıkılacaktır. Zaman yolcusunun fedakarlığı anlatmakla bitmez. İki kez doğum, iki anne iki baba iki kişilik iki dil iki şahsiyet. Hızır zaman yolcusu (Hangi bağın tarafındaysa) ona bakar ve onu bulur. Evliliğine kadar karışır. Şununla değil bununla evlen gibi. Bir soru da sorulamaz bu adama (Musa bile soramıyor, azarı işitip oturuyor). O zamanın efendisi (Haşa sanki tanrı Chronos'tur). Zaman onun için yoktur. Zaman "Zülkarneyn denen zaman yolcuları" için vardır. Daha o GİZLİ GEN'den YUSUF'u anlatmadık. Yusuf peygamber miydi? Kur'an'da Yusuf'un elçi olduğunu bildiren bir tek ayet bulabilir misiniz bana? Ama resmen yazacak nebi ya da rasulullah diye. Sırada YUSUF var. Kuyuya atılan İki yol hapiste unutulan. Ama bu yusuf ELÇİ midir? 40/34. Andolsun ki, daha önce Yusuf da size açık deliller getirmişti ve onun size getirdiği şeyler hakkında şüphe edip durmuştunuz. Nihayet o vefat edince "Allah ondan sonra peygamber göndermez" dediniz. İşte Allah o aşırı giden şüphecileri böyle saptırır. Şimdi bilmemiz gereken şu: "Güneşi, Ay'ı ve 11 yıldızı bana secde ederken gördüm" (rüyasını babasına anlatıyor). Neden 12 değil de 11? Neden o baba "Yusuf'un üzerine diğer ÖZ çocukları gibi ihtimam ve özenle düşüyor. Ve Yusuf NEDEN ÇOK GÜZEL? (Yakışıklı demiyorum çok güzel diyorum, öyle ki kadınlar elma ile birlikte parmaklarını doğruyorlar) ÇOK AMA AŞIRI GÜZEL. Her CENNET HURİSİ GİBİ. Normal şartlarda hangi kadınlar TOPLUCA hiç hissetmeden parmaklarını kesip atabilir? Demek ki NORMAL ÜSTÜ BİR DURUM VAR. Yusuf NİÇİN hapiste İKİ YIL UNUTULDU? Bu kadar güzel bir insan hiç UNUTULUR MU? Tam tersine her an hatırda tutulur ve yokluğunda hemen farkedilir. Daha neler var, neler neler... "Ruhun Bedene Girmesi" Yukarı Ana rahmine ruh 3. ayda girer. 19x5=95. Kur’an’da Rahim kelimesi 95 kez geçer. Bunu Ahmet Deedat hesaplamıştı 1970'lerde... İlk ondan duymuştum. 19 doğrudur, HAKTIR ama Batın ve batıl iki yönü vardır. Batındır çünkü Kur'an aritmetiğidir. Batıldır çünkü FİTNE=İmtihandır (Babilik ve Bahailik dinleri. Bizdeki temsilcileri de ahir zaman peygamberleri!). 19 bir İMTİHAN olarak getirilmiştir. "Nikola Tesla" Yukarı Bir belge var adının Kamuran veya Kâmran olduğuna ilişkin. Nikolai adını "Osmanlılardan Şeyhülislam'dan kaçmak için" aldığını bildiriyordu önceki KMA'lar. ABD'de ona Nikolai demiyorlar. Cameron diyorlar. Bunu bizzat Tesla istiyor. Çünkü kaçmak için SAHTE EVRAK'a Nikolai diye yazdırınca Boşnaklara karışan Şeyhülislam (Sancak eyaleti yönetmeni aynı zamanda) Sırp kabul ederek işine karışmıyor. Ölüm emrine varacak kadar ileri gidiyor Şeyhülislam. Bir gece Karadağ'dan gemiyle "Sırp ve Hristiyan" görünerek Trieste'ye kaçıyor. Oradan da kömürlü gemide ateşçi olarak bedava niyetine ABD'ye göç ediyor. Ellice adasında soruyorlar: "Senin başka bir adın vb. daha var mı?" diye. O da Kâmuran diyor. Cameron diye yazacak gibi oluyorlar ama "DELİL" yetersiz olduğundan yazmıyorlar ve Nikolai olarak kalıyor (Hansel Heiberg = Alias Carlos M. Allende anıları). | |
Geri Dön Yukarı |