Osmanli tarihindeki en önemli cekismelerden birisi devsirmeler ve Türkler arasindaki cekismedir. Ben Osmanli cocugu degilim ve olmayacagim. Cünkü ben Göktürk´üm. Cünkü, "641 yillik Osmanli tarihinde 215 sadrazamdan 79´u Türk, 20´sinin milliyeti belirsiz, 116´si dönme ve devsirmedir." (M. Müftüoglu Yüz Kücük Adam)
Osmanli yönetimi mutlakiyetci bir yönetim oldugundan Türkleri elinden geldigince yönetimden uzak tutmaya calismistir. Cünkü kurucu millet olarak bir cok özel ayricaliklari, dogustan bazi haklari vardi. Türk kökenliler padisahin kulu yani kölesi sayilmazdi. Bu yüzden sadece Türkler iktidari denetleyip, sinirlandiracak kuvvete sahipti. O yüzden bircok padisah bu milleti devlet yönetiminin tamamen disina itmek istemistir. Bu yüzden devsirmelerin cagi baslamistir.
Devsirmeler ve Türkler arasindaki hesaplasmanin miladi ise Fatih´in Candarli´yi bogdurdugu gündür. Osmanli´yi cökertenlerin basini devsirmeler cekmistir. Devsirmelere soyu belirsiz padisahlar yüz vermistir. Fatih döneminde devsirmelerin basini Zaganos pasa, Türkler´in basini ise Candarli Halil Pasa cekiyordu. Candarli´nin bogdurulmasiyla sadrazamliga Zaganos Pasa getirilmistir. O günden sonra 200 yili askin bir süre Türk soylu birisi sadrazam ve vezir olmamistir.
Osmanli zamaninda Türkce, Farsca ve Arapca gibi birbirinden tamamen farkli dillerin birlestirilmesiyle "Osmanlica" denen dil olusturulmustur. Halk bu dili anlamamis ve örülen dil duvariyla Türkler yönetimden dislanmistir. Böylelikle Türklerin cahil ve bilgisiz kalmasi, devlet yönetimini uzaktan seyretmesi saglanmistir. Teokratik, seriata dayali bir yönetime sahip oldugunu iddia eden Osmanli yönetimi müslüman Türk halkinin din konusunda cahil birakilmasinada büyük önem vermistir. Üst düzey yöneticiler din kurallarini kendi siyasal cikarlari dogrultusunda kullanmislardir. Eger halk din konusunda bilgili olsaydi bazi uygulamalari tartisacak, kimilerini ise hic kabul etmeyecekti. Dine dayali bir devletin kendi halkindan kendi din kitabini esirgemesi büyük bir celiskidir. Türkce kuran bile Basbug Atatürk sayesinde Laik Türkiye Cumhuriyeti döneminde basilmaya ve millete ulastirilmaya baslamistir.
Gecmiste kisa bir tur yaptiktan sonra günümüze gelecek olursak:
Gün gecmiyorki, Osmanli sülalesinin artik devsirmeleri hakkinda haberler cikiyor, cenazeleri yurdumuza giriyor, bakanlar, basbakanlar, yüksek bürokratlar bu cenazelere katiliyor. Türk milletinin suur altina Osmanli sevgisi yeniden sokulmaya calisiliyor. Laik Türkiye Cumhuriyeti topa tutuluyor. Eskiden fisiltiyla agizlarina aldiklari Basbug Atatürk´ün ismini artik rahatca agizlarina aliyor ve kinlerini kusuyorlar. Tipki Osmanli zamanindaki gibi icerdeki devsirmeler bas bas bagiriyor, yeniden Osmanli´ya dönüs hayalleriyle yanip tutusuyorlar. Iste bu ahval ve serait icinde Türk gencliginin bir damla dahi olsa bu devsirmelerin degirmenine su tasimamasi gerekir. Gün her zamandan cok gecmiste Göktürklere ve günümüzde Laik Türkiye Cumhuriyeti´ne sahip cikma günüdür.