<m> Yukarı katlarda 1’e 1000 olunca 11 kat 1000 demek 11 boyut’u yani 10 üssü eksi 33 cm, yani Planck sınırı, ya da string’lerin boyu ile benzerlik kurdum, bu doğru mu?
HİLBERT uzayını anlatıyor [M], yani haklısın.
<> 365 x 1000 değil mi?
Evet öyle. 50 bin yıl ise 365 000 x 50 demek. [M] ise EXP denen bir artışı anlattı, ikisi farklı şeyler, ikiniz de haklısınız. (Bugün tesadüf yok).
<> Hablil Verid’in içi zaman yoksa neden tek yanlı AKIYOR aort gibi?
11 boyutlu tünel tipi süper sicimler, etkinin (Emrin) geldiği yöne göre arter veya ven görevi yapar. 11 boyutluda ayrıca sezgiyle canlandırılmayan üst boyutlar vardır. Mesela Hablillahi, Lebbeyk ipi gibi Allah’ın emri 50 bin yıllık yoldan gelir.
Allah’ın kendisi değil, Allah’ın kendisi bizzatihi bize hablilveridden yakındır. Allah ELİF noktaları içinde heryerdedir, ihata etmiştir bizi. Biz Allah içindeyiz; Allah da bizim içimizde gibi bir şey. Ama en yakın örnek bu.
Külli şey’in Allah’ı zikreder.
Allah esirden de küçüktür. (Hilbert uzayının Planck sabitinden küçük olması)
Bunun 70inci exponansiyel artışı (Üstel sayısı) ARŞ’ı Ala’nın DEV boyutudur.
Hep derdim ya, EN KÜÇÜK ile EN BÜYÜK AYNI YERDEDİR.
En küçük istila, en büyük İstiva edilerek, Allah her şeyi ihata ile kuşatır.
Bu durumumuza “Allah’ın içinde olmak anlamında” HOLLYGRAM diyoruz.
(Allah bizleri kendi suretinde yarattı sırrının açımsaması gereği)
WHOLE-GRAMLAR >>> İlla ki Allah’ın suretini içerir.
Allah ile direkt bağın adı HOLE-Gramlardır. (Tüneller) Bunun Kur’an’daki adı >>>> HABLİLVERİD’dir.
Birebir Allah ile bağ içeren rızk ikmal kablomuz veya “Topluca Allah’ın ipine tutunun” emri gereğince adı geçen ikmal kablomuz…
Bu konuda sorular var mı?
<> 3-Ali İmran/103: Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın sizin üzenimdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O’nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.
“Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın“
HABLİLLAHİ, Allah’ın ipi.
<> Habil gibi.
Evet. Habil=Hunnes
Kabil=Künnes (Qaabil)
Babil=OMNES (Osmos kapısı)
<> Kabile
Kabile ve Kıbli kelimeleri Kef değil Kaf’tır. Bu KÂbil biçiminde. (Kâğıt gibi)
<> Bab >>> Kapı.
Evet, Bab+il, yani Babil’e gönderilen iki meleğin adı. Ama Babilonyalılar bu nimeti anlamadılar, o meleklerin öğretisini kötü amaçla kullandılar. Babil de babil olmaktan çıktı. Oysa BABİL demek göksel öğretilerin kapısı demekti. (Bakara-102)
İnsanlar bunun değerini bilemediler. Babil diğer kentlere benzemez.
<> 2-Bakara/102: Süleyman’ın mülk ve saltanatı konusunda onlar, şeytanların okuyup durduklarına uydular. Halbuki Süleyman küfre sapmamıştı. Ancak şeytanlar küfre sapmıştı; insanlara büyüyü öğretiyorlardı. Ve Babil’de Harut ve Marut adlı iki melek üzerine indirileni öğretiyorlardı. Oysaki o iki melek, ‘Biz bir imtihan aracıyız, sakin küfre sapma!’ demedikçe hiç kimseye bir şey öğretmiyorlardı. İnsanlar onlardan, erkekle esinin arasını açacakları şeyi öğreniyorlardı. Ne var ki onlar, onunla Allah’ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezler. Onlar kendilerine zarar vereni, yarar vermeyeni öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu satın alanın ahırette hiçbir nasibi olmayacağını açıkça bilmişlerdir. Özbenliklerini sattıkları şey ne kötüdür! Bir bilebilselerdi.
<> 2-Bakara/102: Vettebeu ma tetlüs seyatiynü ala mülki süleyman* ve ma kefera süleymanü ve lakinnes seyatiyne keferu yüallimunen nasas sihra ve ma ünzile alel melekeyni bi babile harute ve marut* ve ma yüallimani min ehadin hatta yekula innema nahnü fitnetün fe la tekfür* fe yeteallemune minhüma ma yüferrikune bihi beynel mer’i ve zevcih* ve ma hüm bi darrine bihi min ehadin illa bi iznillah* ve yeteallemune ma yedurruhüm…
“Babil’de Harut ve Marut adlı iki melek üzerine indirileni öğretiyorlardı.”
“Babil’de Harut ve Marut adlı iki melek üzerine indirileni öğretiyorlardı.”
“Babil’de Harut ve Marut adlı iki melek üzerine indirileni öğretiyorlardı.”
Harut demek, HURT kökünden geliyor. Hurt nedir? Böyle bir alet kullanıyoruz.
H O R T U M
Sanskritçedir, khurtum biçimindedir. Allah’ın HENNAN isminin talimidir. (Diğeri Mennan ismidir)
Harut ve Marut’a karşı Nemrut, Babil’i sapık yuvasına dönüştürdü.
Nemrut doğrudan >>>>>>>>>>> “ve lakinnes seyatiyne keferu yüallimunen nasas sihra” yani şeytan büyüsünü benimsedi. Oysa ondan önce bu kutsal kent “ve ma ünzile alel melekeyni bi babile harute ve marut” öğretisiyle kriptolojiyi yeryüzünde elinde tutuyordu. Allah göksel öğretiyi bu kente indirdi.
<> “Mer’i (Marry/Married) ve onun zevcini/çiftini ayrımayı öğreniyorlardı” (Proton&Nötron ve Elektron. Atomun parçalanması gibi.)
Evet Merye >>> Married, to marry zaten İbranice-Arapça’dır. Arapça MERYE >>> EVLİ KADIN demektir. Bu İngilizce’ye Tevrat-İncil vasıtasıyla dinsel bir ayin deyimi olarak girmiştir. Merrye evli. Meryem tek R ile yazılır, şeddesi yoktur Meryem’in, kelime kökü RY(veya vav)-M’dir. Rum kelimesi gibi veya Reym kelimesi gibi.
<> marry —> evlenme, married —> evli.
To marry evlenmek, evet. Meryem kelimesi ise ingilizcede (Mary ve Maria dışında) MERRY olarak da kullanılır. (Merry xmas gibi)
<> hohoho
Evet Hızır dedenin ünlü gülüşü. 🙂
<> Hızır dede’ye selam selam
Selam selam. Kuşkusuz buralardadır. Bizsiz yapamıyor.
Hans von Aiberg, 01/08/2004 (240/03)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 240 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku