Allah neden Biz der 1

<> slm slm hoşgeldiniz profesör

ss candaşlar hoşbuluştuk yeniden. Biraz geciktim özür dilerim. Saat 21.00 dedim, bir saat rötar oldu. Hakkınızı helal ediniz.

<> Helal olsun

Şimdi KONU istiyorum, ya da soru. Dünden yarım kalmış sorular var mı?

<P> tamam efendim: Soru: Allah neden kendisi için BEN kelimesini kullanıyor? Yoksa çeviride mi hata var?

<> 20-Taha/12: Benim ben, senin Rabbin! Hadi, pabuçlarını çıkar; sen kutsal vadide, Tuva’dasın. = İnni ene rabbüke fahla’ na’leyk inneke bil vadil mukaddesi tuva

<> 20-Taha/13: Ve ben seni seçtim; o halde vahyedilecek olanı dinle! = Ve enahtertüke festemi’ lima yuha

<> 20-Taha/14: Hiç kuşkulanma ki ben Allah’ım. İlah yoktur benden başka. O halde bana kulluk/ibadet et ve namazını, beni hatırlayıp anmak için yerine getir. = İnneni enallahü la ilahe illa ene fa’büdni ve ekımıs salate li zikri

tşk. hanımefendim başkanım.

<> tşkrlr kaptan

Ben teşekkür ederim Hanife efendim.

Hanif efendilerim, Allah’ımız, BEN (Ene) kelimesini sadece üç kez kullanır.

İnni ene rabbüke

İnni >>>> BİZ

devamı olan ENE >>> BEN

Rabbüke >>> Senin Rabbin…

Burada esas alacağınız kelime İNNİ’dir, ene değildir. (Bizdir, ben değildir.) FARK ETTİNİZ Mİ?

 

<> evet

 

Şimdi ben Allah’a dua edeceğim: “Ey BEN’im RABBİM” Niye böyle dua ettim? Çünkü bu duaya İCABET edeCEK: “Ben senin Rabbin’im”.

Ö Z E L L E Ş T İ R İ L M İ Ş  bire-bir, sadece Allah ve o kul arasındaki diyalogudur.

Bunu da fark ettiniz mi?

Kalu Bela’da hepimize değil, bire-bir nefsimize soruyor: “Ben SENİN Rabbin değil miyim?”.

O hepimizin (bizlerin) Rabbi >>> GENELDE.

Rabbena (mesela atina fiddünya… gibi) Rabbena >>> RABB+İNNA >>>>>> Ey bizim RABBİMİZ.

Bunu da ayırt ettiniz mi?

<> evet

RUH(lar) bir tek tanedir >>> RABBENA >>> BİZCİLLİK ile hitap edilir. Ama nefs ayrık otu gibidir, sayısız çokluğu (kesret) içerir. BİRE-BİR >>> Nefs ile ENA durumuna giriyor.

Hatırlayınız: Allah bir yaratık değil yaratandır. Yani alemleri kendi nefsini baz alarak izafiyetle hitap etmiyor. Allah BİZLERİ referans alıyor, bizlere göre konuşuyor: Yani “O ARŞ’ı istiva etmiştir” ayetindeki gibi… YERDE olan BEN’i referans alıyor.

(Zatını değil, BEN=NEFSİMİ noktasal referans/başvuru olarak ele alıyor.) “Ben ARŞ’ı istiva ettim” demiyor. “O (hu) Arş’ı istiva etti…” diyor. Bunu da fark ettiniz mi?

<> evet

BİZİM gözümüzle/görüşümüzle, bizim adımıza BAKIŞI anlatıyor. İzafiyeti anlatıyor. “Ben yukarıdayım, siz aşağıdasınız” demiyor. Deseydi çelişirdi >>> Çünkü >>>> Şahdamarımından daha yakın bize. Bize bu kadar yakınsa o halde ALLAH HEP BİZİMLE. Bunu da fark ettiniz mi?

<> evet

Hans von Aiberg, 25/05/2004 (231/01)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki CHAT’i (230) oku | 231 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

231-01-allah-izafiyet

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar