Zülkarneyn – Karanokta üretimi – Elementler – Simya

<> 18/96: “Bana demir zübürünü verin” İki sadef seviyelendiğinde, “Nefh/Üfleyin!” dedi. Onu nar / ateş / enerji haline getirince, “Verin, üstüne qatr ferağ edeyim” dedi.

<> Konu ile ilgisi? Ayetteki “sadefeyn”?

Zülkarneyn, Hadid (Demir işlenmemiş ham halde), 1200 ton ve katları=Zübür (En az 1200 ton diyor) (2400, 3600 4800 ton gibi.)

Sadef = Tüm elementler, birer durak ve ara durak sahibidir: Örneğin H-He-B……… Bunlar C, O ve N seviyesine kadar birbirine çevrilemezler. Ama bu aşamada (Güneş fissionundaki gibi. Fusion değil, dikkat ediniz.) Karbon-Azot çevrimine uğrarlar. Böylece 12 ve 16 gibi element numaralarından EN EN EN FAZLA 26. elemente kadar İKİNCİ istasyona (kararlılık) ulaşırlar.

Birinciyi saymazsak, ikincisi C (karbon) durağıdır.

Durak derken şunu kastediyorum: Mesela bir kağıdı, çöpü vb. yaktığınızda İLLA Kİ KARBON (kül olur), bu ilk duraktır.

İkinci durak DEMİR (ve geçiş elementleri olan nikel vb.) ise çoook önemlidir:

Çünkü her cisim (Örneğin komet/kuyruklu yıldızlar, akcüce, nötron yıldız vb.) ve de özellikle dünyada izleyeceğiniz meteorlar soğuyunca FE >>> DEMİR haline gelirler. (Araştırınız >>> Demir yıldızlar, Ferro ve Ferri yıldızlar vb.)

Şöyle bir ÇEVRİM yapalım. Güneş, nova ile patladığında, beyaz cüce haline gelecektir. Bu da 200 milyon yıl sonra elektron ışımasını yitirip ışımayacaktır = Karacüce haline gelecektir. Karacüce >>>>>>>> SAF DEMİR YILDIZDIR!

Yani nasıl ki kağıdı yakıp KÜL (karbon) ettiysek, göksel cisimler de SANKİ yandığında DEMİR durumuna geliyor ve KARARLI bir bölgede kalıyorlar.

Pekiyi bunun bir izleyen durağı daha var mı? Evet KURŞUN!

Demek ki zülkarneyn

1. Karbon (kül)

2. Ferro (Demir)

3. KURŞUN (Pb.) aşamasını gerçekleştireCEK!

Kurşun nedir? Radyoaktif olmayan elementlerin SON DURAĞI.

<> http://www.bilimveteknoloji.com/araclar/peryodik_cetvel.htm

<> http://www.akmtele.com/teknik/periyod/periyod.asp

Evet, Kurşun 82, bunun da “Geçişi” var (Ferro ve ferri gibi). Geçişli kurşun’a Bizmuth diyoruz. (O da kurşundur, tıpkı demir ve Nikel’in AYRI görünüp  A Y N I  olması gibi.)

<> Kurşun 82, Bizmut 83

Evet. İşte Kurşun ötesi durak (Actinit ve lantanitleri gözardı edelim) URANYUM (atom numarası 92)dir.

Yani tüm radyaktif elementler (114, 137 ve 163 hariç) stabil değildir, kararsızdır ve dönüş yaparlar, en son KURŞUN’da karar kılarlar. (Kurşun radyoaktif değildir ama sınırda olduğundan RA’yı hemen emerek izotop haline gelmeye can atar. NAZAR‘ın da sırrı budur.)

Ayette KURŞUN geçmiyor. Ama DURAK’lar geçiyor >>>>> Bunlara SADEF deniyor.

Evvel el Sadef >>> C ila Fe arası.

Sadef al Ahir >>> Fe ile U (Uranyum) arası.

Şimdi: Kurşun’a kadar DEMİR’in  S İ M Y A S A L  dönüşümünü (Fusion) başarmış Zülkarneyn. Fakat bunu U (trans uran elementler) Sadefine getirene kadar, atomlar arası boşluğu almaca sıkıştırıyor.

Kurşun nasıl BİRDENBİRE Uranyum’a (Denkleşmiş sadef’e) dönüşür? Bir metali ısıtalım, IR’den kızıl, sonra turuncu, sonra sarı, sonra birden bire AKKOR (beyaz ışık) olur.

Pardon, sorarlar adama: Yeşil, mavi, lacivert, ve Mor ışımalara ne oldu, ki birden beyazladı?

FE (Demir) PB‘de kalmıyor, birden U(ranium) oluyor, trans uran element durağına geliyor. Bakınız, Pb ile U arasında daha niceeeeee elementler var. Onlara ne oldu? (Yani yeşil mavi vb. ışıma neden yok olup birden U’ya dönüştü?)

Uranyum ise hemen bir alfa ışını bırakıp aşağı atom numarasına dönüşmek istiyor.

“İki sadef seviyelendiğinde”

Seviye eşitlenince; artık onu üstün ve ileri bir teknikle sıkıştırarak bir yapay karanoktacık olmak zorunda bırakırsınız. Ama bunun riskleri var:

1. Yaptığınız karanoktacık o anda herkesi birden yutacaktır. Çünkü çapı küçüldükçe ve OBUR olur.

2. Bir atomdan küçük noktayı NASIL GÖRECEK ve işlem yapacaksınız?

O halde (burayı duymamış ve sormamış olunuz) bir DE YAPAY aknoktacık yapmalısınız.

Biri büzülürken (noktacıklaşıp görünmez olurken) diğeri de tersine (aknokta mizacı gereği) AÇILACAKTIR (Nefh=Üflenecektir).

Böylece karanoktacığı oluşturmadan standb-by’a alıyorsunuz. Ama riskli, her an çökebilir (sizinle birlikte).

Hans von Aiberg, 09/05/2004 (226/06)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 226 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

226-06-karadelik

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar