Paranormal – Ay ve radyoaktivite – İlmi yakınlık – Zaman yolculuğu hastalıkları – Kaburga-Omurga doğumu – Walhalla-Şira-Deccal

(Bu arada ben 41’e sabitlendim. Daha fazlası gitmiyor.) Gönül istiyor ki sıfır olsun.

Hay bana nükleer fizikçi ehliyeti verenin…… Başım fusiondan fissiondan kurtulamadı bir türlü. Sanırım sizlerde de bu kadar vardır. Bu normal olmalı.

Yarın chat var inş.

<> inş

Kaldığımız konu nedir? Yani nereden devam edeceğiz bir belirleyebilir misiniz?

<> Ra boşaltımı ve zil-zal bağlantısı

Tamam. Aslında bunu bayağı anlattım. Ve işin içine quantum dinamiği ve mekaniği, hatta matematiği (Rakim) bile girdi.

<> Çok detaylı bir biçimde örnekseyerek sundunuz, Allah razı olsun

Evet [candaş], her zamanki gibi tüm dünyada ilk ve tek ve de benzersiz… Yani HANİF‘ler gibi benzersiz… Ve en en en en en BİLİMSELdir. Ve de bunları insanlık tarihi boyunca (Kur’an hariç) kimse yazmadı ve söylemedi (Haniflik gibi eşsiz).

Yine bizim Paranormal harikalar dünyasında tur attık. Allah’ın adını çokça ve sıkça andık.

Cemalini bile neredeyse… görecektik adeta. Yani biz Aynel yakin, hakkel yakin palavralarıyla değil, İLMEL YAKİN olarak Allah’ı görümsedik adeta.

İlmel yakin olmaya eyvallah! Ama diğer ikisi kızlarını zehirleyen babalar kadar büyük günah.

<> Karşı bağda zaman yolcuları olduklarından benzer sıkıntıları onların da yaşamaları gereklidir.

Evet bazılarımızda sıkıntılar hatta hastalıklar oluyor. Mesela Tesla’ya hekimler “Saralı” demişlerdi. Belki bilirsiniz, hareketsiz saatlerce yatıp kalabiliyordu. Oysa bu sara falan değildi. Kendini kilitleyerek depremler olmasını engelliyordu Ve RA‘sı belki de benim yüz katımdı. (Beşbin REM DOZ‘dan söz ediliyordu.)

O saralı değildi. O KEHF‘i yukarı taşıyordu sadece (Kendi inmiyordu). Bir anlamda Philadelphia tayfaları gibiydi. Zaten deney, onun çizimleri ve çözümleriydi.

Onlardan iki adaletli insan var: Disraeli ve Wiener, bizim safımıza geçtiler. (Geçmeselerdi öleceklerdi, göndermeyecektik geriye.)

<> Kehf tipi gebelik için çocuğun doğum, dünyaya geliş tekniği farklı mı? Her 2 bağ için de!

Hayır, doğumlar, her şey aynı. Ama onların diğer (bizlerin) bağ gibi “klon kardeşleri” yok. Oysa bizlerin bağı A, B, 0 ve AB için en az dördüz kardeş oluşturur, en az dört klon kardeş. Birinden biri ölürse, öteki bundan etkilenmez. Çünkü dördüzlerin her birinin ayrı bir kimliği, benliği ve ruhu vardır.

Ama tıpkı-basım olduklarından birinin, mesela hastalığı diğerine mirror effect (Aynada yansıma örneği) veya phantom ağrı biçiminde yansıyabiliyor.

Bu da aslında büyük risk. Mesela sapasağlam kalbiniz var. Ama klonlarınızdan birinin (ilk bölünmeden ayrıltarak öncül İKİZ olmuş kardeşiniz) kalbi varsa (mesela enfarktüs, taşikardi vb.), diğer sağlam olan da bundan etkileniyor. Adrenalin almış gibi bir tuhaf oluyor mesela.

Psikolojik olarak aynı kadına aşık olabiliyor klon ikizleri, bu da büyük sıkıntı. Veya aynı erkeğe aşık olan ikizler (Jana). Oysa birinin aklında AŞK yok. Sadece echo yansıyor, kendini mesela yengesine aşık buluyor birdenbire. Dolayısıyla ilk iki klon kardeşi mutlaka erginliğinde yanyana bırakmamak gerekir. Korsikalı ikizler gibi tuhaf şeyler olabiliyor.

Klon kardeşlerde gelecekteki teknolojilerde doğum veya klonlama rahim gibi bir vakum modülünde oluyor [candaş]. O zaman sezaryen dahil anne dahil hiçbir şeye ihtiyaç yok. Kaburga-omurga da gerekmiyor. (Teknoloji çok ileri, doğuma bile gerek yok.)

Ne var ki GERİ geldiğinde böyle teknikler YOK! Zorunlu olarak KABURGA-OMURGA‘dan doğuyor, tamam mı?

<> Sizin dünyaya geliş şekliniz sezaryen ile mi oldu hocam? Geçmişte yani burada

Bu konuda konuşamam candaşım. 🙁

<> Allahlaw ya da şi*ra evreni, bizim evren ile deccal evreni arasında tampon evren mi kptn? Burasını anlayamadım tam olarak

[Candaş] Walhalla hemen yukarısı fakat çoooook ileride bir yapay BH geçidi var. Jüpiter’den girdiğinizde sizi She’ra sistemine atıyor. Orada iki evren bir boşlukta şişerek giderek boşlukta genişleyecek yer bulamıyorlar, yani birbirlerine DEĞİYORLAR. O zaman işte bu felaket başlıyor.

Melez madde oluşabiliyor. Yani yaratık kimyasını değiştirmeksizin bir UYARLAMA yapabiliyor. Görüntü aynı (su mesela) fakat biri nişadır, biri gerçek su. Nişadır çok yıkıcıdır, kesin ölürsün.

İşin tuhafı bunu gönüllü içersin (Allah korusun). Sana cennet sunar, şırıl şırıl sular akıyordur. Ama bir damlasını atın poposuna sürersen hayvan dörtnala koşar.

34. Yeşil çizgiden aşağı indim :)))))

<> ohh :))

Belim ağrıyor yine, fazla oturdum ve gün doğmadan namazımı kılmalıyım. Hoş-bye.

<> Allah razı olsun

<> slm slm

<> bye bye

Hans von Aiberg, 03/05/2004 (222/12)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 222 anasayfasına dön | sonraki CHATi’ (223) oku

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar