Yahu XP-Pro’dan Troyan çıkar mı? Orijinal CD’den çıkar mı, mümkün mü? Bir türlü mirc’e bağlanamadım, saatleri buldu. Bunlar TESADÜF mü? Bir yandan beni servete ve makama boğuyor, bir yandan da bunları yapıyor.
O yetmiyor gidip hacker buluyor, başımıza sarıyor ve tedbir almadığımızdan tevekkül olamayacağımız dersini veriyor. Musibet ve nasihat meselesi.
Ne alakadır ki, hiç tanımadığım Fethullah mankeni benden hamile kaldığını söylüyor. Öyle de güzel ki, kim olsa gönlü kayar, ama ben normal değilim: TİKSİNİYORUM ondan… Gerçekten ben paranormalim.
Üniversiteden bir çok nedenden ayrıldım: Bir tek tanesini söyleyeyim: Kız öğrencilerimden bir kısmı melankoli derecesinde tutkundular bana… İstifayı bastım, hiç düşünmedim bile “İşsiz kalacağım falan” diye.
Şeytan daha neler neler gönderiyor. Kör müyüm ne, hiçbirini görmemezlikten geliyorum. Müzik dünyasında bunlar çoook normaldir. Ama herhalde beni sahne ışıkları kör ediyor ki görmüyorum…
Üstelik onları zevksiz buluyorum. Ben YAKIŞIKLI filan değilim. Medyatik de değilim. (Çünkü medya yönetmeniyim) Bu belli ki şeytanın işi…
<> Amaç etkisiz kılmak
Evet beni dünya ile meşgul kılmak… Ama ben haftanın beş gününü park tarzanı iki gününü de İzmir’de geçiren bir salağım.
<> Est
Beni görmek için dağa çıkanlar bile var, trekking niyetine…
Ben Haftanın 6 gününü chat başında geçiren biriyim. “Hans Hoca kızlar seni görmeye gelmişler”. “Kibarca söyler misin, ben şu anda chat’teyim”.
Eskiden evdeyken, dayak yiyen hanımlar, kimi babasından kimi eşinden falan… DOĞRUCA benim eve sığınırlardı, onları teskin eder barıştırırdım. Ama aşağılık mahallede şeytan dedikodu yaptırırdı: “Duydun mu filanın kızı Hans’a kaçmış, [S] Hanım da kuma getirmeye razı olmuş”
Şeytan bu kadar acemileşti işte… Millenium günlerimizde evimi bize sığınanlar dolduruyordu.
Bunları anlatıyorum BİLESİNİZ diye. Kendimi hiç reklam ettim mi? Asla! Şeytanı bilesiniz diye…
<> 15/88: Sakın, o kafirlerden bir takımlarını zevkyab ettiğimiz şeylere göz atma, onlara karşı üzülme ve müminlere kanadım indir.
Zaten kanadım inik candaş. Tarık kanatlıdır, dabbet kanatsızdır.
<> Şeytana (özellikle bu konuda) alet olanların suçu şeytandan daha fazla.
Evet şeytan teklif eder, nefsimiz kabul veya red eder. Ben aslında şeytandan değil, onun Hannas’larından çekiyorum. Şu Hacker bak neler yaptı bize? Yani gelecek açısından da konuşuyorum. Neredeyse HAANİF’i programlayacaktı.
Şeytanda ilim yoktur, teknik yoktur, mucitlik yoktur, alet kullanamaz, ama bunları KULLANABİLEN insanları ayartır, kendi yaptırımı ve insanın ilmiyle birleştirip ETKİLİ olur. İşte bu işbirliğine HANNAS deniyor. Bir tür nikah gibi sembiyoz yaşamak gibi.
O halde bir hanif’in başlıca düşmanları Hannas kafirler ile Süfyani ehli kitab kafirleridir. Bu ikisinden, ta onları majisyen majesteler öldürene kadar çekeceğiz. Sırf bu yüzden gelecekte yaşamak isterdim. Ama ne var ki Mesih, Adler vb. bunlar iki zamanlı; birilerinin geçmişi, ötekilerin geleceği tutması gerekiyor.
Messiah ve Mighty geleceğe nakledilen geçmişin insanları; bunun tersine birileri de (adları gereksiz) gelecekten geçmişe Zülkarneyn’lik yapıyorlar; öbür birileri de her türlü zamanda yer alıyorlar (Dedem Korkut, Yahya vb); birileri de zaman üstü mekanlarda yer alıyorlar. (İdris, Üzeyr, Lokman).
Nesimi’nin dediği gibi: “Kah çıkarım Tarık Semasına seyreylerim alemi; kah inerim dabbe Arzına seyreyler alem beni. Bu bir melamet (Melamilik) hırkasıdır, kendim giydim kime ne?”
Ve de biraz şakacık: “Bir tanem olmaya ne hakkı var bazılarının?” Ama BİZLER tanem olmaya buradakilerin HAKKI var. Çünkü o EL-HAKK, biz de El-Hukka.
<> Bir tanesi biliyoruz biz = bizim Tennessee.
Evet Zülkarneyn (ilki), Tennesse ve Missisippi’de batı seferini yapıp konakladı. Gerek onlara (ABD), gerek başka ırkdaşlarına (İspanyol, Portekiz), onların soykırıma uğrayacağını söyledi. Kuzey Amerika’da, on milyonu birden yok edildi.
Şimdi yaşasalardı, neredeyse Hindistan nüfusu kadar olacaklardı, ABD ve KANADA’da. Sadece bir kaç milyon beyaz, 300 milyon ABD‘li olarak çoğaldı. On milyon Kızılderili’den belki de Çin nüfusu kadar bir topluluk olacaktı. İspanyol katiller de dağdaki (And) iki milyon Kızılderiliyi sadistçe ve bebekleri, kesip yiyerek, askere karavana diye yedirerek mahvettiler.
Hans von Aiberg, 03/05/2004 (222/07)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 222 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku