Sınav – Hanif’in fiyatı yoktur – İbrahimin kırmadığı büyük put – Şahidin gözleri – Haniflik – Protest – Öncülük – Jüri

<> 18-Kehf/95: Dedi ki: “Rabbimin beni içinde bulundurduğu nimet ve kudret daha hayırlıdır. Siz bana kuvvetinizle destek olun da, sizinle onlar arasına aşılmaz bir engel yapayım.”

Beni canevimden vurdun [candaş]. İşte üsvei Hasene = Efendimizin ahlakıyla ahlaklanmak bu ayet sırrıdır. Allah insanları en güzel biçimde (Ahseni takvim) kendi suretinde ve de efendimiz ahlakıyla MASUM/SABİİ olarak yaratır.

Bu on üzerinden ondur. Elbette yaşarken fire vereceğiz. (Beşer=Şaşar)

Mesela adam kör diye yüzümü abesleştireceğim, ama bunlar notumu kırar (ondan dokuza, sonra sekiz yedi…. düşer)

Efendimizin ahlakının adı Üsvei hasenedir.

Allah EMİN‘dir. Komutu emindir. Taşıyıcı melek emindir (Cibrili Emin). Kitap emindir (Zikr korunmuştur). Aşağıda alan elçi emindir (Muhammedül Emin). İşte Üsvayı hasene budur.

Amentü billahi (emin), melekütihi (Emin), Kitabihi (Emin), Resul (Muhammedül Emin) Emanet yerindedir.

Bu ahlakla ahlaklanalım. Dünyayı bir elimize…… koysalar yine ALINMAYACAKSA “almiyym” diyebilelim.

<> amin

Herkesin bir fiyatı vardır. (Kırılma noktası mı acaba), HANİF’in yoktur. Tüm dünya malı tüm servetler tüm saltanatların sembolü/misali nedir? Simgesi nedir?

İBRAHİM ATAMIZIN kırmadığı EN BÜYÜK PUTTUR. Kırmadı çünkü: Eline varyozu/balyozu verip >>>>> babası Ezer‘e (Asıl babası Rahman’dır) yalan söyledi >>> “O ötekilerini kırdı” diye. BÜYÜK PUTU ise bıraktı. NEDEN???????? “Benim Hanif milletim kırsın, azıcık da onlara iş bırakayım, komşum olsunlar” diye.

Bu son satırı üç kez okuyunuz ltf. BEN ORADAYDIM, şahidin gözleri/şehidin gözleri GÖRDÜ, aksini isbat etmedikçe ben haklıyım.

HA/VET oradaydım!

İbni Maktum’un GÖREN gözleriydim, Muğiyre’nin KÖR gözleri değildim. 13 yaşında büluğ (erginlik krizleri) buhranları geçirmiyordu İBRAHİM atamız! Yani sinirlenmiş, babasının eserlerini kırıp dökmüyordu. Yalan söylemeye de can atmıyordu. Ama bir nokta var ki (spot) orası çok başka, Azer değil, RAHMAN babası oldu! (Teslis gibi değil herhalde)

<> 43/26: Ve dediğinde, İbrahim, ebasına/babasına/atasına ve kavmine: “Şüphesiz ben, beriyim (uzağım), abidlik/kulluk eder/ediyor olduklarınızdan.”

<> 43/27: “Başka/Müstesna, beni fatreden (yaratan); o halde O, hidayetleycektir beni.”

<> 43/28: Ve kıldık/yaptık onu, baki (olarak/kalacak) bir kelime, aqib’i içinde; olur ki rücu ederler (dönerler).

Gerekirse, evet gerekiyorsa, BABANIZA BAŞKALDIRIN (Üf demeyin, münazara edin). Uyarın/tebliğ edin. KIDEMLİ BENİM, EBEVEYN BENİM diyorsa, gönlünü alıp vedalaşın.

Bunları niye yazıyorum? GELECEKTE BUNLARIN SAYISI MİLYONLARI bulacak!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Biz öncüleriz sadece, birkaç kişiyiz, ama pioneerler (piyon/öncüler) mesela Amerika’yı bu hale getirmediler mi? “Akın akın insanların Allah’ın dinine aktıklarını” söylemedi mi Allah efendimize…

PİON kötü kelime ama, iyi kelime exploreer gibi açımsayıcı kelime. İbrahim atamız da PİYON değil miydi? Ama HANİFLİĞİ o piyon “AÇIMSADI“, artık ona piyon diyebilir miyiz?

“Ben piyonum”, anlamı şu: “Ben önder lider bayraktar değilim” demiştim. BEN SANCAĞIM, ben katılımcıyım, yani HERKES ile  e ş i t  katılımcıyım.

Piyonun anlamını satrançtaki ucuz taşlar diye düşünmeyiniz. DAMA gibi düşünün, herkes bir, Şah (saltanat) yok, Vezir (Mürid) yok, Kale (Kurtarılmış kent) yok, at yok fil yok, herkes İNSANOĞLU insan, eşit, eşit katılımcı.

Şimdi saltanatın olmadığı yerde, vezir denen şeyhlerin olmadığı yerde, herkesin eşit olduğu yerde PİYON olabilir miyiz?

Pioneneer’e eyvallah! Ama şah yoksa başımızda, biz zaten piyon değiliz. Şu var sadece: Bazılarımız DAMAya çıkarsa, başkanımız olur.

Damaya ulaşıp imtiyaz edinmenin bizdeki adı ise JURY/ŞURA. Kimse sultan ve vezir (CBaşkanı ve Başbakan) değil! Bu ŞURA suresinin JURY demokrasisidir. Bu en kutsal demokrasidir. Öncüleri (pion+neer) ise BİZLERİZ. Sağ sutundaki bu ŞURA‘nın elleri öpülür de öpülür. Doyum olmaz öpmeye…

<> 22/78: Ve cihat edin (cahitler olun) Allah(yolun)da, haq cihad (ile); HUwe/O, icabe(t) etti (cevab verdi) size; ve el din’de size haractan (zorluk) kılmadı; atanız ibraahim(in) milleti; HUwe/O, isimlendirdi sizi, el müslimler, önceden, ve bu(nda); olsun (diye) el rsul, şahid, size; ve olun (diye) şahidler, insanlara; o halde, salatı iqame edin, zekatı verin, ve Allah (tarafından) korunun (Allah’a sarılın) {Allah Asim’dir}; HUwe/O’dur sizin Mewla’nız; (o halde) ne güzel Mewla, ne güzel Nasir.

Tşk [candaş].

Hans von Aiberg, 02/05/2004 (221/07)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 221 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

ibrahim-put

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar