Havadan sudan – Cuma namazı – Süfyanilik – Haniflik – İbrahim – Jury

<> Slm Slm kaptan

<> hoşgeldiniz

selam MİH selam, özleştik buluştuk.

Geçen chat neredeydim? Niye gelemedim? Antalyada inanılmaz bir fırtınaya yakalandım. Hayat felç oldu. Ağaçlar kökten söküldü. Otomobil uçtu vb.

Gözünü sevdiğim Türkiyesinde ELEKTRİKLER anında gitti-bitti. Sözde turizmin merkezi Antalya’da sabah 06.ya kadar elektriksiz bekledim. Her an chat’e girmeye hazır olarak… :(((((((

Yahu dedim, bizimkilere niye bir şey olmuyor? Demez olaydım, ertesi gün de (Dün) sizler kar altında kaldınız. (He he he diyemeyeceğim.)

Tam gün yeniden elektrik kesintisi sürdü… Boşluk buldukça -arada bir elektrik geldikçe- laptopu şarj edip bir iki mesaj karalamaya çalıştım.

Bugüne gelince: elektrikler kısa süreli üç beş kez kesildi. Bir sorun kalmadı.

RTE (Eski İst. Bld. Bşk) demişti ki: “İstanbul’un hiçbir altyapı sorunu kalmadı. Hepsini çözdüm. Deprem dahil herşeye hazırız!”

Kar yağmasına bile hazır değilmiş meğer!

Tam gün elektrik kesildi, elk ile ısınanlar yandı.

Bana göre bir sorun yok. Çünkü ben Nordic’im/genetik aşılıyım. 2003’de iki kez Kanada’ya (Hem de Polaris adası gibi 365 gün buz tutmuş bir yere) gittim. Kar bana vızgelir. Ama fakir-fukaraya???? :((((((

Geçen sefer eminim, hem siz, hem ben, çok bekledik.

<> evet

Neyse dolu dolu yazarak ve foto bölümüne resimler asarak kendimi affettirmeyi umdum.

Yeni resimler astım WOW dosyasına (Aquarius cycle)

Bu arada sohbet etmek istiyorum. İstanbul ne alemde? Yani trafik-mrafik, karne-marne vb…

<> Kar’a tam teslim, trafik ana caddelerde

 

Antalyayı görecektin. Kent nasıl uçmadı halen hayret ediyorum. Kar yok ama, Caraib hortumları var. Otomobil çeviriyor fır fır gözümün önünde…

<> dün gece çok şiddeti fırtına vardı

Ben onu yaşadım. Fırtına telleri kopardı. O teller -çelik, melik- nasıl kopuyor? Wow canına diye şaşırdım kaldım. Hele otomobil topaç gibi döndü durdu… lol

Allah’ımız bize sabır öğretsin. Yaşadığımıza şükürler ve hamd!

<> saatte 110km fırtınanın hızı

<> Antalyalılar bu sene azap altında

Antalya turistlerin karargahı… Kendi ülkelerinde YAPAMADIKLARINI burada çooook rahat yapıyorlar. Alanya şu anda bile Alman dolu. Antalya ise Rus ve İsrail’li turist kaynıyor. (Eğer kaçmadılarsa.)

<> bugün hayra da vesile oldu kar konyada mahsur kaldım. Haniflerin yanında 🙂 beraberce ilk kez cumayı kıldım birkaç hanifle

:)))) Allah kabul etsin. Cumayı ben de çok özledim. Hem de pek çok!

Hanımlar, ladies, unutmayınız, CUMA sizin için de farz! (Erkek namazı değil! Olmaz öyle şey!)

<> evet efendim

Namazın erkeği kadını olur mu? Allah’ın ABİD’lerinin cinsiyeti yoktur. Onların tamamı “Ey iman edenler” hitabının muhatabıdır!

Hasetten çatlayacağım, Allah kadınları daha ÜSTÜN tutmuş! Ciddi kıskanıyorum yani! Kadınlar bir araya kolayca geliyor. Yani bir evin salonunda yeterli kişiler ile kılabilirler.

<> Haklısınız ama vakit önemli

Evet, burada çoğumuz çalışan hanımlar ve beyleriz. Cuma namazı iki dakika abdest, (Kışın giy çıkar 10 dakika bile oluyor), İki dakika namaz, İki dakika dua, 20 dakika kadar HUTBE, 40 dk.ya sığışıyor.

1 sn. Pardon. Kıtırlı domates çorbası… (Yazın içemiyorum, bari kışın içeyim diye) Günde bir öğün yiyorum. Bugün de böyle olsun bari… Yemek, uyku, rahat koltuk falan, bunlar beni rahatsız ediyor. Çok cins bir adam olduğumu kabul ediyorum.

<> cuma vakti geliyor içiniz acıyor ama olduğunuz yerden ayrılamıyorsunuz

Evet, hatta namaza izin verseler bile, şaşırıp kalıyorlar. Başınız açık ve günlük giyiminizle namaz kılıyorsunuz. “Böyle namaz olur mu, tövbe tövbe!” diyenleri duyuyorum -koro halinde-.

Bırakmıyorlar ki Allah’ın bizden istediği namazı huşu/haşyet ile kılayım. Hep aynı ukalalık:

– “Yaw senin namazın başka bir biçim”

– “Bu İbrahim ss.nin namazı!”

– “Ne işin var senin ibo ile Adam yahudi, sen de mi yahudi oldun?”

DİNDAR’ın söylediğine bakın. Dindar üstelik.

Yanlışlara bakın: İBO diyor! YAHUDİ diyor!

<> Sonra nereden bulacağız hanif müslümanları da topluca kılacağız

Bizler İslamın ilk çıkışında GİZLİ GİZLİ ibadet edenlerdeniz. (İbadet diyorum, daha namaz inmemişti.) Allah “Onların çektiklerini bize çektirmeden”, Ali İmran-110 arasına almaz bizleri!

<> çalıştığımız yerde maalesef

Aslında fırsat bulabilirsiniz. Yani işe gitmeden önce ve geldikten sonra, iki namaz vakti ortadan kalkıyor. Gece namazını zaten kılarsınız.

<> Elbette normal günlerde sorun yok zaten. Sorun Cuma namazı…

Cumayı ben de kılamıyorum. :((((

<> Hala cemaatle hanif namaz kılmak nasip olmadı…

Biz azınlığız. Protestantlığın kuruluş aşamasında da aynı şeyi yaşıdı Lüteryanlar… Papazlar, “Niye günah çıkarmıyorsunuz, niye iconları öpmüyorsunuz” diyorlardı onlara… Sonra uyandılar ve protestantlığın gizlice ortaya çıktığını gördüler. İlk işleri, Aforoz etmek oldu!

Biz de aynı durumdayız. GİZLİ BİR PROTESTANT hareketi yapıyoruz.

Mesela üye sayısının 485 falan olması bile bana ÇOK FAZLA geliyor, açıkçası bunu istemiyorum! Ama kimsenin kalbine kilit vuramazsınız ki, sansürsüz bir JURY toplumuyuz biz. (Jurocratie) Veya arapçasıyla Şura.

Cumhuriyet, demokrasi falan hava bunlar. Teokrasi-şeriat ise havadan öte cehennem ateşi… Geriye, İbrahim atamızın MEKKE’yi kurarken yaptığı o düzen (Order) kalıyor.

Dünyanın EN EN EN……EN kurak, çorak yerine gidiyor. Yerleşiyor, su bile yok! Yanındaki ilk Hanifler ile birlikte bir düzen kuruyorlar. ZEKAT ve WEMB paylaşım düzeni… Herkes tok, hem de dünyanın en kıraç, kaktüs bile yetişmeyen yerinde=Mekke’de.

Ve orada insanlar EŞİT BİÇİMDE TOK idiler! Fukara yoktu. Yoksul yoktu! Anında “EŞİTLENİYORDU” fakir…

İbrahim atamız sadece elçiydi. Bir reis falan değildi. Sultan değildi. Yönetici değildi. Yönetimi o topluluk yapıyordu. Yani  J U R Y . Bu ne kapitalizme, ne komünizme, ne püfürük cumhuriyetçiliğe hiçbir şeye benzemez. Bu İbrahimCE’dir, o kadar! Atamız ŞURA (jüri) dedi ve bunu oluşturdu.

Zekatı yeryüzünde ilk uygulayan İbrahim atamızdır. (Beş ibadeti de kendisi buldu ve ihdas etti.)

Çok ayrıcalıklıydı İbrahim atamız. Allah onu dost edindi bu yüzden!

13 yaşındaki bir çocuğun put imalatçısı babasından hergün dayak yemesini ve zulme uğramasını Allah’ımız takdir etti elbette… Bunu biz yapabilir miydik?

(Ben yapamazdım, hergün babamdan inanç yüzünden dayak yiyemezdim.) 13 yaşında nereye gideyim? Kaldı ki benim babam da yok. :)))))

Gülüyorum çünkü, benim babam olmaması=İYİ BİR BABAYIM anlamındaydı. Çocuklarımın babası var ya!

Rabbim bana Anne ve baba vermedi ama 6 tane evlat verdi! (Aslında tek bir eşim olsaydı, bir-iki ile yetinirdim. Ama çok evlilik yapınca ve de her biri çocuk isteyince oldular 6 tane evlat!) Yani elinizde değil… 6 tane bu dile kolay! Onların anneleri istediği için 6 tane oluverdiler, ben de şaşırdım! (Hani Anadolu’nun 6-12 çocuk sahibi olan ailelerine benzediğimi sonradan farkettim.)

[] Bilmeyenlere ve meraklılara not: bahsedilen 6 evlilik ayrı ayrı zamanlarda tek tek yapılmıştır, yukarıdaki çok evlilik sözü, poligami gibi anlaşılmamalıdır…

Hans von Aiberg, 23/01/2004 (217/01)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki CHAT’i (216) oku | 217 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

217-01-cami

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar