“Kul seetlu aleyküm minhü zikra“
Dikkat ediniz ZİKRA deniyor. 49 anlamından biri de size KUR’AN’DAN okuyacağım demektir.
Sizin tevratınız tahrif edilmiş, korunmamıştır >>>>>>>>>> ZİKR değildir. Sizler ZAKİR değil, Ahbar’sınız! Ama sizin soru sorduğunuz Resulullah AHBAR değil, ZAKİR’dir!
(Zakirdir çünkü daha o dönem efendimiz sağdı ve Kur’an’ı GERÇEK sırasıyla hafızlar biliyordu.) (Daha sonra ZİKR içinde ayetler yer değiştirdi. Efendimiz döneminde Kur’an tamamlanmamıştı ve ZİKR sırasına hafızlar ile vahy katipleri HAKİM idi.)
İşte Ahbar ve ZAKİR farkı budur.
Ahbar ile ilgili bir iki ayet lütfen. (Ahbar, Hazan, bunlar Musevilik deyimleridir.)
<> 5-Maide/44: Gerçek şu ki, biz Tevratı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim olmuş peygamberler, yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah’ın kitabını korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) Öyleyse insanlardan korkmayın, benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar kafir olanlardır.
<> 5-Maide/63: Bilgin-yöneticileri (Rabbaniyyun) ve yüksek bilginleri (Ahbar), onlari, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakindirmali degil miydi? Yapmakta olduklari ne kötüdür.
“Ve yüksek bilginler de (Ahbar)“
Bunların şimdiki ve bundan 300 yıl sonraki döneme kadar adları B’B’lerdir. Bunlara COHEN/KOHEN (Kahin) deniyor aynı zamanda.
<> big brother
Evet Big Bross ve Big Boss.
“Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun)” >>>>>> BİG BOSS,
“ve yüksek bilginler (Ahbar)” >>>> BİG BROSS (Brothers’in kısaltılmışı). Yani Rabbaniyun >>>> RABBİ demektir. Rabbi ibranice ne demektir?
<> haham
<> Yahowanın yeryüzündeki temsilcisi; UG kendisine RABBi diyor internet sitesinde.
Evet HAHAMBAŞI demektir. Yahudilerin PAPASI, BAŞPİSKOPOSLARI demektir.
<> Uri Geller
(ÜÇ MAJİSYENDEN biridir! Hem Big Boss, hem Big three BROSS.)
<> Onlar kendilerine zarar vereni, yarar vermeyeni öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu satun alanın ahirette hiçbir nasibi olmayacağını açıkça bilmişlerdir. Özbenliklerini sattıkları şey ne kötüdür.
<> (bunlar kahinler mi? ilim öğreneceklerine zararlı şeyleri öğreniyorlar)
Evet… Onun için, Efendimize “Zulkarneyn”i sordular.
<> ahbar ve rahip kelimelerin bir arada geçtiği ayet vardı; bizim paralı imamlara da örnek teşkil ediyordu
<> 9/34: Ey iman edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve rahiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!
Bizim imamlarımızın da adı AHBAR‘dır. Ahbar, Ruhban’ın MAAŞA BAĞLANMIŞINA deniyor.
Ehli kitap KAFİR dinler ÜÇE ayrılır. Ortak paydaları da MAAŞ almalarıdır:
1. Musevi din adamları
2. Hristiyan din adamları
3. Müslüman din adamları…
Bunlara EHLİ KİTAB KAFİRLER denmektedir.
(Hanifleri tenzih ederim. Onun için protest islam geldi CİHANA!)
<> “ahbar” eli kalem tutan demek değil midir?
<> ahbar= haber
Kelime kökü >>>>>>>> KABALA’dan HABER VEREN anlamında HABUR. (Tekili Habur, çoğulu Ahbar.) Allah’ın adı da EL HABİR‘dir. (Haberdar olan ve haber veren demektir)
Ama HABİR’in a s l a çoğulu olmaz! (Veli=Evliya, Allah=İlahe gibi Habir=Ahbar gibi Ç O Ğ U L y a p a m a z s ı n ı z . Yaparsanız anında EHLİ KİTAB K A F İ R olursunuz.
Diğer putçulardan tek farkınız size semavi bir kitap inmiştir. Diğerleri masumdur ama SİZ DEĞİLSİNİZ! Çünkü gelebilecek en büyük kitap elinizdeyken daha sonra DİNDEN çıkmışsınızdır. O zaman adama MÜRTED derler.
Mesela Ali İmran’da Mezheb fırkalarına bölünenlere, “İMAN ETMENİZDEN SONRA MI KAFİR OLDUNUZ HA?” diye sorulacak ve e b e d i cehennemde yüzleri en kapkara biçimde tutulacaklardır.
Çünkü İMAN etmek şudur: “Topluca Allah’ın ipine (Habl) tutunun, sakın MEZHEBLERE bölünen ÖNCEKİLER gibi (Mesela Hristiyanlar) olmayın.”
<> 3-Ali İmran/103: Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O’nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız.
<> 3-Ali İmran/104: İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirleneni emreden, kötülük ve çirkinliği belirlenenden alıkoyan bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere eren işte onlardır.
(Bu sizlersiniz.)
<> 3-Ali İmran/105: Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır.
<> 3-Ali İmran/106: Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün… Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: “İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın” (denilir).
<> 6/159: Dinlerini parça parça edip guruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.
Ve dikkat:
“Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır.“
Kendilerine BU AYETLER geldikten S O N R A çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar (Hristiyan ortodoks-katolik mezhebleri) gibi olmayın.
“Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır” >>>>>> MEZHEB TAASSUBUNDAKİ HERKES için bu MÜRTED azabı en muazzam en acıklı azaptır.
Bundan kurtulmanın yolu bu Katolik ve Ortodoks kültlerden kurtulup, HANİFLİĞE (protest islam, ayrılmış islam Ali İmran-104) yönelmek yani Allah’ın ipine tutunup TEK BİRLİK olarak kalmaktır.
Doğru DOĞU (104) ve BATIN BATI (114) her ikisi de kurtuluşa erenler (110) ailesi içindedirler.
Dogmatik doğu ise 116’dan sonra anlatılanlar ve Şuara sonundaki Şeytan-şeyh ayetleridir. Bunlar da Azabın en büyüğüne toslayacaklardır. Af kapıları azgınlıklarıyla orantılı olarak kapalıdır veya aralanmıştır.
“Azabün Aziym” şudur. Sonsuza kadar cehennemde sadece terlemek var -ama temelli orada kalmak şartıyla-. Bir de HER SALİSE içinde bigbang patlatan AZAP var. Değil bir yıl -geçici-, BİR SAAT bile kalsanız, o ebedi kalan TERLİ günahkardan ÇOK BÜYÜK AZAP görürsünüz.
Cennete alınsanız bile o azabı unutmanız mümkün değildir. O Azap alnınızda kapkara bir lekedir.
(Cennette ATEŞ sadece lanetli ağaçta vardır. Cennette siyah ise sadece azabün azim görmüş olanlarda vardır. Cennette SİYAH hiç yoktur. O yüzden KARA GÖZLÜ Huriler diyen palavracı müfessirlere aldırmayınız.)
Cennetteki tek SİYAH alınlarında CEHENNEM izini taşıyanlarda vardır.
Yüzleri ağaranlar için ise bu Cennetin üzerinde NAİM bir cennet vardır. O yüzden Allah bizleri aşağıdaki CENNET‘ten bile korusun -değil cehennemden-, -anlayana-.
Allah bize GÖNLÜMÜZDEKİ CENNETİ versin. Üç sınıftan mukarrebun olanlardan kılsın!
<> amin
Hans von Aiberg, 11/01/2004 (213/03)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 213 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku