<> Araplara uyanlar da en az onlar kadar aşağılıklar.
Evet. Biz arapları değil; araplar bizi FETHETTİ!
<> Türk olarak doğmuşlar ama Arabiliği seçmişler, Türk değil hiçbiri, kağıt üzerinde öyleler sadece…
Keşke küpeli Selim II hiç gitmeseydi Hicaz’a! :(((( Gitmeseydi, ortaasyaya yönelir orayı alırdı. Veya München’i alırdı. (Munich/Münih) Bavyera da bir Osmanlı eyaleti olurdu ve nüfusunun dörtte biri, şimdi Müslüman Alman olurdu Bayern’in.
(Kriter: Yugoslavya’da Makedonların yarısı, Arnavutların tamamı, Bosnalıların tamamı, Sancaklıların tamamı müslüman oldu. Hırvat, Karadağ ve Sırplar ise müslüman olmadı.)
AMG hep bana böbürlenmiştir: “Benim soyum Mekkeli araplardan geliyor, babam SEYİD, bende Resullullah kanı var” diye! Bu da Küpeli Selim’in halt etmesi! Türkiye’yi AMG ve Seyit ile doldurdu.
Salak, 6 ay bir CİN’in gerçek olmadığını göstermeye çalışmış! Sıkıysa aynı İngiltere’deki Tudor şatosundaki kameraya yakalanan FOTOĞRAFIN İfrit olmadığını, HİLE olduğunu iddia et bakalım!
Eğer Cheddar mağarasında gerçekten CİN olsaydı, Ö N C E bunu ben yazardım. Yazmadığıma göre iki ihtimal var:
1. Ya bundan haberim yoktur (ki tüm dünya duyuyor ben duymuyorum -güldürme beni.-)
2. Ya da CİDDİYETİNE inanmamışım, hile olduğunu EN BAŞTAN görmüşüm ve burada KALEME ve KAALE bile almamışım.
Sizce hangi ihtimal bana yakışır?
<> 2
Biz buraya HER sansasyonu alan ÜFÜRÜK bir grup muyuz? Bizim amacımız sansasyon değil ki, sadece ve sadece OMNİSCİENCE/Transcienteffik paranormality. Benim sansasyon yaratarak kendime yandaş bulmak gibi bir SABIKAM hiç oldu mu?
<> Öyle olsaydı dünyanın en tanınan ismi sen olurdun.
[] sabotajcı yine kanala girip saçmaladı, kanaldan atıldı
<> andıkça geliyor AMG
<> İti an çomağı hazırla!
480 kişiyiz. İsteseydim bunu 48000 kişi de yapardım. (En eski bilgisayarcılardan biriyim, bunu unutmayınız.) Tam tersine GİZLİ olarak ve nicelikte değil; NİTELİKTE HANİF olmanın meşakkatli ve sabırlı yollarını seçtim.
Hiçbir zaman “Kur’an’ı okurken acele etme” uyarısını unutmadım. 40 yaşını sonra da Millenium’un MİGHTY tarafından ilanını bekledim. Hiç acele etmedim.
Ama siz acele edeceksiniz. Çünkü:
1. BEN ACELE ETMEDEN OKUDUM! Bunun sonucunda HIZLA OKUTMAN olan biri oldum.
2. SİZE HIZLANDIRILMIŞ BİÇİMDE benim yavaş geçen yıllarımı günde 14-16 saati bulan chatlerle veriyorum.
SİZ ACELE ETMEK zorundasınız. Ben farzı kifaye olan “Acele etme” faslını sizin yerinize yaşadım. OKUDUM, YAZDIM; yani şimdi okutman oldum. OKUTMAN demek ÖĞRENCİ değil, artık ÖĞRETENDİR!
O halde yazdıklarımı en hızlı biçimde okuyup ÖZÜMSEMESİNİ dilediğiniz kadar yavaş yapabilirsiniz. Ama nefsiniz sizi tembelliğe/miskinliğe ayartmasın. Makul olan zamanda bunları ÖZÜMSEYİNİZ.
Yoksa başıma hep geliyor.
Soruyorum: “Mutmain oldunuz mu?” Sınıfın %90’ı evet diyor. %10 için bir daha anlatıyorum. Yine soruyorum: Mutmain oldunuz mu? Yüzde-bir ikiye iniyor. Bir daha anlatıyorum. Yüzde bire iniyor. Bir daha anlatıyorum. “Ben asla mutmain olmam huyumdur” diyor! ÇATLATIRLAR insanı!
Evime 30 kadar Nurcu bozuntusu girdi. Gençtirler diye çooook uğraştım. Bunların da %99’u bıraktı gitti. İçlerinden iki tane çıktı!
Gerekçeleri şuydu: “Anlattıklarınız Saidi Nursi’ninki gibi bizi tatmin etmiyor”!
Acaba atamız İbrahim, Allah ile sonsuza kadar TATMİN olma yarışı mı yaşadı?
Duracakları yeri bilmiyorlar! Frenleri yok! Nurcular CEHALETLE tatmin oluyorlar, ama İLİM ile MUTMAİN olmuyorlar!
Üstelik 3 asır yaşayacak bir AKIMIN şimdiki tohumları onlar! Süfyanilik yelpazesinin önemli bir dilimini oluşturuyorlar. OLUŞTURACAKLAR DA…
Çok ilginç: Hintli bir yazılımcı dostumuz ile aynı yerde kalıyoruz. Mr. Warakalam. (Anlamı Tamil dilinde hoşgelen demek.) Hatta kendisine “Dr. Wellcome” diye takılıyoruz! Demin ibadet ediyordu: Ellerini Hristiyanlar gibi birleştiriyor, avuç ayaları içe bakıyor, Sonra Müslümanlar gibi üç kez SECDE ediyor. Secde biçimi bizimle aynı! Dua edişi de hristiyanlarla aynı! (Biz ellerimizi açarız, bunlar birleştiriyor.)
SECDE insanın FITRATINDA var! Herkes Adem’e; Adem ise TEK BİR KAVRAMA; ALLAH’a secde etti!
Mr. Warakalam bir VİŞNUCU. Hinduizmin kardeşi yani! Aynı zamanda Brahmanizme de kuzen! Bana diyor ki: “Hiç bir rahip senin kadar uzun vaaz vermez. Günün yarısını yazıyorsun”. Ona RAHİP olmadığımı anlatmak çok zor!
İşte kelimeler ve yüklenen anlamlar beyinde bir kilit veya tıkanma oluşturuyor. Benim RAHİP olduğumda ısrarcı ve ben bunu kıramıyorum/beyin kanalını şimdilik açamıyorum.
Aslında açılabilir. Bir ortak dil esperanto var zaten! Ama o ARGOCA’yı öğretmek ve İDRİS nosyonlarını yüklemek gerekir.
Kelimeler önce, harflerden kayma gösteriyor. Hani William (Villum veya Wilhelm kökünden) Savaş gönüllüsü demek. (Willing gibi) Willing de Will+halla ile özdeş. (Yani Wilhelm) Danca’dan ve Normancadan (Willum) İngiltereye geçtiğinde W harfleri düşüyor ve kısaca William=Billy oluyor.
Mesela Cadı=Witch de zamanla harf dönüşümü ve anlam kaymasıyla Bitch oluyor. İkisi de kullanılıyor şu anda İngilizcede…
Halbuki ikincisinde cinsel bir meslek yok. CADI kelimesiyle özdeş. Ama ARGOCASINI (Witch) bilirseniz, o Bitch kelimesi artık AYIP kaçmıyor, hakaret de olmuyor. Hani iyi kızlar hep kiliseye gider; ama cadı kızlar gitmezler ya, işte Witch >>> OLDU >>>> BİTCH.
Burada “İYİ ve Kötü” kavram yüklemesi, bir dilin evrimleşmesine yol açıyor. Ama dilin özü olan ARGAU diline vakıfsanız, o kelimeler AYIP olmuyor. Çünkü kökünü buluyor ve siz NOSYON’u yakalıyorsunuz.
Bunun yararı ne?
KUR’AN’DAKİ ALLAH’IN LOAD ettiği meramı anlıyorsunuz. Müfessir ve mealcilere yani şeytan’a yenilmiyorsunuz.
Şeytan ne diyor? “Ben ateşten (E=) yaratıldım. Bir toprağa/çamur’a (m) mı secde (C kare) edeceğim?”
E=mc²’nin bir DÖNÜŞÜM olduğunu bilseydi; SECDE’nin anlamını bilseydi (Takyon=Melekleşme), C hızında bir E değil, c kare hızında bir TAKYON (melek) olacaktı/melekliği sonsuza kadar SABİTlenecekti.
Şimdi ben bunları niye yazdım? Çünkü BİLİMSEL bir ARGO kullandım. Ayete, E=mc² RAKİMİNİ yükledim. Enerji maddeye dönüşür özelliktedir. Emredilen >>>>> DÖNÜŞ =====> SECDE et demek!
Enerji yükseklerde uçar >>>> GÖK/SEMA serbestliği vardır. Bunun bir yoğun şekli olan MADDE ise >>>>>> DÜNYA/ARZ kısıtlılığı vardır.
Ateş = toprak x c²
c² = Secde
Secde=ARZ’A eğilmek >>> EN YÜKSEK NOKTANI (Alnını) YERE İNDİRMEK.
E iken M olmanın şartıdır bu!
Şeytan bir ATEŞ idi, ama farklı bir ateş idi cinlerden! Cin ateşi elinizi yakar, görürsünüz. (Elektronlar görünür) Şeytan ateşi ise ŞEY’dir (Nötrino), GÖRÜNMEZ!
Eğer şeytan SECDE etseydi >>>>>>> ŞEY olmaktan kurtulup MELEK gibi SOMUT görünen, Adem gibi GÖRÜNEN, Cin Enerjisi/ateşi gibi ETKİLEŞEN bir SOMUT yaratık olacaktı.
Adem bile ona isim veremedi >>>> “Sen ŞEY’sin” (Eşya değilsin, ben ancak eşyaya isim veririm) dedi. (Arapça Şey’t’an.) (Sen isimlendiremediğim bir ŞEYsin anlamında. Şey, Eşyanın TEKİLİDİR ve Külli Şey*inlerden bir ŞEY’dir.)
Şeytan’ın Türkçe Argosu da var. Mesela, “Ben hiçbir ŞEY’den emin değilim”. Şey’den=Şeytan. Hiçbir=KÜLLİ ŞEY’İN’İN t e r s i . (Nothing) (Everything=Whole+gram’ın tersi)
Hans von Aiberg, 28/12/2003 (210/09)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 210 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku