Gelelim konuya; şimdi Tarık Sema, Meydan ve Dabbet Arz (Arz altı) üç katman gibidir. Sanki birbiri üzerine konmuş iki cam gibi. Bitişik, hiç ayrılamıyor bu iki cam tabakası (Hava boşluğu yok); ama AYRILMADAN birbiri üzerinde k a y a b i l i y o r .
İki cam birbiri üzerinde kayarsa ne olur?? UZAY YÜRÜYÜMÜ gerçekleşir. Camlara birbirine çakışık iki dot işaretleyelim, yani nokta ve iki tabakayı kaydıralım. İki ayrı benek görünecektir. Uzay yürüyümü gerçekleşmiştir.
Uzayda siz yürürseniz bu normaldir. Ama bunun tersine siz olduğunuz yerde durur da, uzay size yürürse bu paranormalin adı Kur’an’da İSRA’dır. (Efendimizin Mescidi Haram ve Mescidi Aksayı ziyaretleri.)
Eğer bu xy yürüyümünden YUKARI çıkarsanız, adı Mir’ac olur. (Mearic suresi bunun çoğuludur ve mir’ac bir kaç türlü olmaktadır.)
Yani Z dikmesine giderseniz adı Mir’ac; xy cam tabakaları kayarsa adı İsra’dır.
<> 17-İsra/1: Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren O (Allah) yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir.
Efendimizin Mekke-Kudüs arasını kat etmesi İSRA’dır. Kudüs kendisine gelmiş/yürümüştür. Efendimiz değil; KUDÜS efendimize yürümüştür.
İşte bunu gerçekleştiren şudur: DABBE. (Yer altı camının kayması)
Yemen’deki Sebe melikesinin tahtı “Yeraltı metrosuyla” anında Hızır’ın huzura getirdiği bir mucize olmuştur. (Hızır Maji’dir, Mucize Allah katındandır.)
Şimdi gelelim bunun bir diğer yöntemine:
Dabbe, aynı zamanda hepimizin yeniden dirileceği MEZARLIĞIN adıdır. Süleyman ss, bu ikinci tip İSRA’ya da şahit olmuştur. Mahşerindeki kendi mezarı kaydırılarak onun iki yıl bir asaya dayanıp kaldığı uzlet odasına getirilmiştir. (Tahtın ÖDENTİSİ-dengellemesi gereği)
Kafdağı ifritleri veya şeytanları ise DABBE bölgesine giremediklerinden, TARIK kafdağlarında kalmışlardır. Aslında serbest bırakılmışlardır, ama BEYİNSİZ ve İLİMSİZ olduklarından, kendilerine şıhab geleceğini sanarak, ve Süleyman’ın yaşadığına inanarak KÖLELİĞE devam etmişlerdir.
<> 34-Sebe/14: Böylece onun (Süleyman’ın) ölümüne karar verdigimiz zaman, ölümünü, onlara, asasını yemekte olan bir ağaç kurdundan başkası haber vermedi. Artık o, yere yıkılıp-düşünce, açıkca ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azab içinde kalıp-yaşamazlardı.
Tşk [candaş].
Ayette ağaç kurdu diye geçen aslında arapça DABBETÜL ARZ’dır. Ama bu ARZ DERİNLİĞİ anlamındadır. Oradaki KURTÇUK (WORM) bir HOLE’dur. Worm Hole. Hole+GRAM yani…
ASA ise Z dikmesinin MİSALİDİR! Yani Süleyman vefat etmiştir ama GÖRÜNTÜSÜ aynadan DIŞARI çıkarıldığı için (Z ekseni=Asa=aks=AXE budur.) sultangücün emrinde “DİRİ” görüntüsü verilmiştir. Yani Süleyman’ın kendisi de DABBE olduğundan, bir saniyesine karşılık 18 dakika zaman kayması yaşamıştır.
Orada katalepsi cascade halinde bulunmaktadır. Süleyman ve Cinlerin zamanı EŞİTLENDİĞİNDEN her ikisi de 1080 saniyelerde seyrettiğinden, ifritler onun öldüğünü anlamamışlardır.
Ta ki, “Sonlu bir uzayda sonsuz kalınamayacağı” kuantum ilkesi gereği, Z ekseni bir WORM HOLE tarafından üflenerek (CORN) demateryalize olmuş ve Süleyman’ın na’şı, Z’den xy’ye (Dünyaya) düşmüştür ve fiili ölüm hali başlatılmıştır.
Hans von Aiberg, 24/12/2003 (208/04)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 208 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku