<> Rum 30’daki FITRAT bu kümenin tümünde midir? Ya da neresi Fıtrat?
Fıtrat şudur!
SÜNNETULLAH fazlarıdır:
1. Cansızlarda fıtrat >>>> Doğa yasaları. (Elektronun dönmesi gibi.)
2. Bitki ve Hayvanlarda fıtrat >>>>>> İçgüdülerdir. (Beslenme, savunma, üreme, annelik vb.)
3. İnsanlarda fıtrat,
en başta söylediğim “BİLİMİ, UYGARLIĞI, KULLUĞU, İCATLARI, HALİFELİĞİ” en iyi yapan İNSAN!
Rabbini bulmakla bilmekle yükümlü olan insan!
İşte bu fıtrat SÜNNETULLAH’ın en gelişmiş formu olan AKIL (Bilim ile Allah’ını bilme) borcudur.
Allah bizden misak alırken, HANİF olarak bize MAKSİMUM mükemmelliği ölçü olarak tuttu.
Bu gayet doğal, çünkü Rabbimizin İbrahim’den başka dostu yoktur! Yani perfect sınırını sadece o tutmuştur. Dolayısıyla FITRAT için mükemmel ölçü sadece İBRAHİM’dir. O YÜZ ise, bizler mesela ben üç falanım.
Allah’ın kullarını test etmesi sonucu, en mükemmel optimum yaradılış sadece İBRAHİM kulunda çıkmıştır.
Tüm peygamberler atanırken, atanmamış olan İbrahim atamız inanılmaz bir şey yapmıştır: Allah’ı bulmuştur! Kalubeladaki söz de budur!
Diğer elçiler öyle değildir! Onlara Allah kitab,hitab ile anlatılmıştır. Yani İbrahim’den başka hiçbir peygamber HANİF olamamıştır.
Haniflik YÜZ üzerinden kusursuz-firesiz YÜZ puandır.
İşte bu Allah’ın RUHUNDAN üflediği; kendi SURETİNDE yarattığı insanda, RUH ve SURET kendiliğinden ortaya çıkmakla birlikte, Allah ahlakı olan FITRAT kendiliğinden çıkmamıştır, onu İBRAHİM atamız dişiyle tırnağıyla aramış bulmuştur.
Sünnetullah >>>>>> ALLAH FITRATIDIR! Bunu sadece İbrahim atamız yakalamıştır. Ödül olarak da kendisine H A N İ F >>>> Allah fıtratını taşıyan DOST denmiştir.
Resulullah dahil tüm elçilerde bu yoktur.
Resulullah’ın bu fıtratı alması için:
1. Ezelden resuller defterine yazılmamış olması gerekirdi.
2. Mesela 13 yaşında Allah’ı kendiliğinden bulması gerekirdi. Yani, 40 yaşına kadar beklemeden, Cebrail’i görmeden, kendi kendine Allah’ı bulması gerekirdi.
Oysa Ona ve diğer 228 bin peygambere ALLAH’ın meleği Cebrail “Allah’ı haber vermiştir”.
Bu yüzden, Allah, efendimize, “Yüzünü HANİF dine çevir” diye sık sık tembihlemektedir. Efendimizin bu kısmi başarısızlığının nedeni var: İbrahim atası ile KANBAĞI var. Oysa fıtraten haniflik sadece KANBAĞI olmayan kimseler >>>>> MİLLETİ İBRAHİM için verilmiş bir sertifikadır.
<> Yalnız Yusuf’un ağzıyla bir ayet var: Burada Yusuf’un dini İbrahim atamızla aynı.
<> 12/38: Atalarım İbrahim, İshak, Yakub’un dinine uydum. Allah’a hiç bir şeyle şirk koşmamız bizim için olacak şey değil. Bu, bize ve insanlara Allah’ın lütuf ve ihsanındandır, ancak insanların çoğu şükretmezler.”
Hayır aynı değil! “DE Kİ” ile tembihleniyor.
<> Yani Yusuf ve İshak, Yakup, Hanif değiller mi?
İshak ve Yakub ATA değil; KUZEN durumundadırlar. Asıl atası İsmail’dir. (İsrail değil) Ayeti tertip edenlerin hatası bu [candaş]…
İshak, Yakub, İsmail sadece babalarının (birinin dedesi) dininin va’z edilmesiyle menkuldürler. Mesela [candaş] için bir soru: Kaç kardeşsiniz?
<> 4
Hepiniz inş. müslümansınız, değil mi?
<> Evet.
Adlarınız [candaşın adı], İshak, Yakub ve İsmail olsun! Şimdi can alıcı soruyu soracağım: KAÇINIZ HANİF’SİNİZ?
<> 1, only me
İşte AYET bunu anlatıyordu [candaş]… İsmail ve İsrail soyundan Hanif çıkmıyor. Ama MİLLETİ İBRAHİM’densen HANİF çıkıyor.
Çünkü peygamberler gibi HAZIRLOPA konmuyorsun. Aynen İbrahim gibi, ATALARINA RAĞMEN hanifliği gelip burada (Allah’ın anıldığı bu evde/sitede) kendin buldun = Sen de bir ibrahim oldun = HANİFSİN!
Kimse [candaşa] “Ezelden peygamberdir, zaten Melek ona vahyeder, zaten ismeti var, günahsızdır” demedi. [Candaş] geldi kendisi BULDU! Onun için sen İbrahim Family değil; İbrahim Nation’sın!
<> Peygamber olmak Hanif olmaya engel mi teşkil ediyor, yoksa ben m, yanlış anladım?
Eğer İbrahim’in iki dalından geliyorlarsa EVET! Beni İsrail’den çıkanların tümü HANİF değildir. Beni İsmail’den de zaten İKİ tane çıktı:
1. İsmail;
2. Efendimiz!
Yani sürüyle peygamber gelen Beni İsrail, gerçekten şanssız, çünkü HANİFİ yok! Olsaydı, Tevrat hiç tahrif edilmez, bugüne kadar orijinal olarak KORUNMUŞ OLURDU!
Beni İsrail peygamberleri Musa ve Davud dahi kitaplarını koruyamadılar. Hanif olsalardı, bu SERT önlemi alırlardı.
Efendimiz de önlem alamadı. Ayetlerin inme sırası ile, tertip sırası diye bir ikilem çıktı ortaya… VASİYET edersin, sert emir verirsin TUTARLAR [candaş], hiçbiri bir tek satırı, harfi değiştiremez. Değiştirmeye kalkan olursa, ötekiler engeller!
Resuller GÜNAHSIZ ama HATASIZ demek değil!
<> Yusuf, 12/38’in girişi => “werreba’tü millete Abai ibrahime (Tabi oldum Atam İbrahim’in Milletine) we isxaqa ve (İshak’a) we ya’qube (ve Yakup’a)…” Yusuf’un tabi olduğu / uyduğu => İbrahim Milleti.
Evet, KANBAĞINDAN feragat ile (Yusuf, Meryem, İsa, Elizabeth vb. bunlar huri) İbrahim soyundan değil; İdris >> NUH soyundan gelme peygamberler. Yahya, Zekeriya da Huri.
[Candaşın] verdiği ayette MİLLET kelimesine TABİ olmak istemekte, fakat karşısına ABAİ (Eba=Baba) ENGELİ çıkmaktadır. Yani kanbağı yasağına rağmen >>> DAVRANIŞLARLA İBRAHİM MİLLETİNDEN olma isteği vurgulanmaktadır.Zaten bu tür ayetler çok sayıdadır ve başlarına genelde “DE Kİ” ibaresi konmaktadır.
Hans von Aiberg, 10/12/2003 (203/06)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 203 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku