Nefs nasıl terbiye edilir – Cinsellik – Cin – Huri

Pekiyi cinsellik hiç aklımızdan çıkmıyorsa, bunu nasıl terbiye ederiz? Burada şifre iki kelime var: Birincisi DJİNN kelimesi; ikincisi HOURİ kelimesi.

WEB search edene kadar ben bir lavabo molası vereyim. Recherche lütfen..

Recherchee bitti mi? Cherchee

<> arıyoruz

[] http://en.wikipedia.org/wiki/Jinn

<> Houry, isim, soy isim, şehir ismi

Hayır Houri.

<> kutsal tanrı çocuğu falan diyor

<> Tablet of the Houri: (in Muslim belief) any of the nymphs of Paradise, [ETYMOLOGY: 18th Century: from French, from Persian huri, from Arabic hur, plural of haura’ woman with dark eyes]

Uğraşmayın.

Birincisi evren tarihi, ikincisi insanlık tarihi kadar eski olan CİN ve HURİ kelimeleri.. Bunlar ne 18. asır, ne farsça vb. Bunlar ADEM-Havva+HURİ üçlemesi kadar eski.

DJİNN veya cin veya cann ise NEFSİMİZİN materyalidir. Yani bizim nefsimiz olan biyoelektroplazmik ışın bedeni=Cinlerin BEDENİ… (Genii, Gen, Geneh de Cin demektir. Kaynak sanskritçe.)

Demek ki, CİNselliğimiz, yani CİNsiyetimizin kökeni CİN’lerle paylaştığımız beden ile aynı. İkisi birbirine tam eşit. Tek fark şu: Bizimki yörüngeye (bedene, çekirdeğe) oturmuş, ama yine de beta (hızlandırılmış elektron, katod ışını) hızıyla hareket eder.

Diğerinde, cinlerde ise yine aynı hızda, fakat BEDEN yörüngesi olmadığından lineer olarak giderek, bize zamanda RELATİVİSTİK fark atan NEFS’dir.

Bunu elektrondan örneksedim ki, yörüngedeki elektronun, çekirdeğin hızına bağlı olduğunu, diğerinde ise fluoresant ampullerdeki gibi “Serbest öteki kutba koştuğu”nu örneksemek içindi.

Fluoresant ampulde iki kutup ve Tesla düzeneğinde ise üç kutup vardır. (Anot, katot, antikatot.) Fakat insan nefsindeki durum DJİNN gibi değildir. Kutupsuzdur gibidir. Yani yörüngenin başı ve sonu birleşmiştir. Kısır döngü olarak sürekli CİNSELLİĞİ düşünmek zorunda kalırız.

Bu şiddetli anne olma duygusu olarak XX cinsinde, bunun yarısı kadar (baba olmak duygusu annenin isteğinden yarı yarıyadır) XY cinsinde vardır.

Erkek ne kadar maço-argo olursa olsun, performansı (başarımı) kısıtlıdır. Yani erkek LAF ile erkektir. Ama kadın için bu limit yoktur. Sınırlanamaz.

Bundan şunu çıkarabiliriz: Y öğesinde DJİNN’in tersine bir “İtikaf” nefs vardır. Bir cinin erkeği ve dişisi aynı cinsel performansı gösterirken (ikisi de tıpkı xx gibi davranırken), İnsanın erkeğinde Y öğesi, onu sınırlamaktadır. Bir de durum HOURİ (YY) olunca, niçin Cennet halkının/yerlilerinin “Kötü söz, eylem, kötü ahlak sahibi vb.” olmadıklarını da anlayabiliriz.

Kaldı ki, YY cinsi için cinsel başarım (ileride gözlemleyeceksiniz inş.) hepsinden üstündür. Cinsellikten söz etmeden, süper performans cinsellerdir ve bu kusursuzdur.

Cinsellik bizim ağzımızda bir sakız olmuş. EYLEM olarak kısıtlıyız. Eyleme bakılır lafa değil! Biraz da bunun için ben Feministim.

Hem performansın bir kadın kadar yok, hem de maçosun! Üstelik dört kadınla evlenip, 2000 kadınla da cariye olarak harem hayatı yaşıyorsun! Erkeğe bakın erkeğe! Gel de feminist olma!

<> 🙂

Demek ki, bu çelişkinin nedeni DJİNN’lerden geliyor. Yani nefsimizden!

Bunun tedavisi nedir? HOURİ gibi olmak! Performansı maksimum, fakat TABU edinme sıfır!

Bunu yapabilir miyiz? Evet cinselliği TABU olmaktan çıkarın.

Hans von Aiberg, 05/10/2003 (196/05)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 196 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

kirlian-hand

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar