Resulullah dışında, TESBİH ve ZİKİR dışında NET OLARAK ayetlerde GECELEYİN, farz-vacib-sünnet-nafile-mendub-müstehab olMAyan namazları yakaladınız. Onun adı VİTİR’dir! Yukarıda saydıklarımdan HİÇBİRİ değildir. İSTEĞE bağlıdır ve DİLEK KİPİ (Modality) ile anlatılmıştır.
Farz kaçınılmazdır. Sünnet ise (Resulullah’ın değil; Atatürk yerine geçip de kendi pul, para resimlerini bastıran inönü misali) MUAVİYE soyunun UYDURMASIDIR! Allah’ımız bizden GÜPEGÜNDÜZ, sadece günün iki yanında 2+2 rekat namaz istemektedir.
GÜNDÜZ bu VİTİR asla kılınmaz. (Dönüp ayetlere bir daha bakınız) VİTİR bile kılınmazken, nereden çıktı bu SÜNNET namazları? Hem evvel sünnet; son sünnet; müekkedeli ve gayrı müekkedeli sünnet…
NEREDEN ÇIKTI BU?
NEREDEN ÇIKTI BU?
Sahi nereden çıktı bu?
Söyleyeyim: MEKKE‘de din turizmi gereği, Lat, Uzza ve Menat için SABAH-ÖĞLEN-İKİNDİ olmak üzere üç kez Kureyş ibadet ederdi. Mekke Reisi/hükümdarı EBU SÜFYAN BU ADETİ HİÇ DEĞİŞTİRMEDİ! Yine üç kez KABEYE GİTTİ! Hangi HASTA KALB İLE GİTTİ?
Hani şu İbni Maktum’u aşağılayan, Hani şu Resulullah’ı suikast ile öldürmek isteyen, Hani dedeleri Ebi Leheb ve Ebi Cehil’i Yeğen Muhammed as. için fişekleyen! Hani şu Mekke’nin anahtarını Resulullah’a verirken; AYET İNEN (Hucurat-14), o EBU SÜFYAN ve onun “Veliahtı” MUAVİYE ve katillerin piri TORUN YEZİD!
<> 49-Hucurat/14: Araplar: “İman ettik” dediler. De ki: “Siz iman etmediniz. Ancak ‘teslim olduk’ deyin. İman sizin kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah’a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafur’dur, Rahim’dir.”
Onların hiçbirinin kalplerine İMAN inmedi! İmansızlığı da bize KAKALADILAR! Allah onların belasını versin!
<> Amin
ŞEHRİ TESLİM ETTİ EBU SÜFYAN! “Teslim oluyorum” dedi. (Eslemna) “MÜSLÜMAN OLUYORUM” asla demedi.
<> 3-Ali İmran-119. Siz öyle kişilersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Ve (El) Kitap’ın tümüne inanırsınız. Onlar ise sizinle karşılaştıklarında “İnandık!” derler; baş başa kaldıklarında size öfkelerinden parmak uçlarını yerler. De ki onlara: “ÖFKENİZLE/KİNİNİZLE GEBERİN!” Allah, sadırların içindekini çok iyi bilmektedir.
Eslemna ile İslam olmanın HİÇ BİR İLGİSİ yok! Size gayrı müslim bir düşman “ESLEMNA” diye teslim olur! “MÜSLÜMAN OLDUM” demez!
Beni güldürmesin mealci palyaçolar! Meal nerede onlar nerede? Onlardan adı üzerinde SÜFYANİST/EMEVİST/ARABİST çıkar! Türk bile çıkmaz!
Adamın biri “TÜRK’üm dememek için” şöyle diyor: “Memleketim Karadeniz! Karadenizliyim. Ama ben KASIMPAŞA’LIYIM!” Amacı külhanbeylik-kıptilik değil! AMACI şu: TÜRK‘üm demeyeceğim! Böylece sen TÜRK’üm demeden, Türkiye’nin en yetkilisi oldun! YUH BU SEÇMENE, YUH!
<> AT üstünde dolaş(amay)an kabadayı :))
AT’lara TÜRK biner! Türküm demiyorsa AT onu alaşağı eder! BEN BİLE TÜRKÜM! Onun BİN KERE DAHA Türk olması gerekir.
<> Erbakan diyor ki: AT izzeti nefis sahibi imiş : )))))
At deyip geçme [candaş], At DEMİRKIRAT idi. Ona Menderes’den bu yana binen bindi. Binemeyen birini bulduk! Atatürk çooooooooooooooooooooooooooooooooooooook iyi bir biniciydi. Adam da İNİCİ oldu!
İşte “SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ” olarak PROTESTO ettim!
<> 🙂 ben de KATILIYORUM protestoya 🙂
Hanifçeydi: İFTİRA ETMEDEN DOSDOĞRU ona UNZURNA oldum.
Hans von Aiberg, 17/09/2003 (189/03)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 189 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku