Bir hastanın hayatı için, bin euro önemli bile değil. Aileleri bin euro’yu babalarına ödemezler, ama beyaz eşyaya öderler! Bu milleti anlamak zor. “Beyaz eşya kalıcı; yakınlarımız ise gidici. Gidenler Allah’tandır” diye bir cehri görüş. “Gidenler gider, ölüm hak; miras helal” diye, beyaz eşyaları da bölüşürler cabası…
Ölüm hak ama tedbir ile tevekkül edilirse HAK‘tır. Miras ise HELAL olduğu kuşkulu, :(( HARAM paranın da mirası var. Cehenneme ateş diye götüreceğiz, babamız çarpsa-çırpsa bile… O bize HELAL oluyor İMİŞ, böyle mantık var mı? RTE‘nin mirası çocuklarına HELAL mi olacak? Bir de paylaştıracaklar ha???
26 ağustos
Ağustos ayı, daha doğrusu ASLAN burcunun çıkması (25 Ağustos’da çıkacak, 26 Ağustos’da ARA BURÇ olarak bir tek gün kalıp, 26 Ağustos akşam namazıyla birlikte Başak burcuna girilecek. O ara burç gününde biliyorsunuz, çok önemli DÖNÜŞÜMLER oluyor) 26 Ağustos var ya!
***
<> Kul kelimesinin açıklaması soru olarak sırada mı acaba? Buradaki kul, De ki manasında olan kelime kulluk değil. 1-De ki: “Sığınırım insanların Rabbine, bu ayetin başındaki mesela
“KALE” >>> “SÖYLEMEK” demek, “duyurmak” demek. “KUL” >>> “EMİR KİPİ” olarak “DE Kİ, SÖYLE Kİ” demek. Kul (köle gibi değil) ama ABİD olarak ayrı bir kelime.
Türkçede HİÇ KULLANILMAYAN ve “Kul-köle” diye takım oluşturan kelime yanlıştır, kul-köle, pul-para der gibi. Pul başka, para başka; kul başka, köle başka.
Allah’ımız bizleri KÖLE yapmaz ve bizi böyle aşağılamaz. ÇALIŞANLARA MEMLUK (bayan ise memluke) demektedir. İşverenlere de Malik (patron, işyeri sahibi) demektedir.
KÖLE kelimesini saptırtan sadece siyonizmdir. Bireysel tek tek köle edinmez. TÜM DÜNYAYI KENDİSİNİN KÖLESİ gibi görür. Globular ekonomi imparatorluğuyla her milleti kendine KÖLE eden bir yapıya sahiptir…
“KUL” (De ki) kelimesine gelince, bunun için bir gün oturup KUL (ile başlayan, Kala vb. değil) girişli tüm ayetleri yazıp dökersek, o KUL kelimesinin SIRRINI çok net ve çok uzun anlatmış olacağız, Allah inşaa.
EHAD kadar uzun bir konu…
Hans von Aiberg, 19/08/2003 (173/14)
Not: <> veya [] ile başlayan satırlar, [ ve ] arasındaki kesimler sayın Aiberg’e ait değildir, sohbet esnasında onunla konuşan kişilere aittir veya sonradan eklenmiştir.