Allah’ın isimleri yoktu ama kelamı(söylemesi) vardı.
Allah kendisiyle konuşur…
Şöyle ki: Yani kendi sorar ve kendine yanıt verir: Tüm insanların ve evrenlerin canı alındığında “Bugün mülk (Varlıklar) kimindir?” diye sorar.
Onu yanıtlayacak hiçbir kimse olmadığından “Bugün mülk Vahid(Mutlak bir) ve Kahhar (Yarattıklarına kahreden) ALLAH’ındır” diye kendini yanıtlar…
[] Mümin/16: O günün ki onlar meydana fırlarlar, kendilerinden hiçbir şey Allaha karşı gizlenmez, kimin mülk bu gün o vahıd, kahhar Allahın
Bu kıyamette iki sur arasındaki mutlak şuursuzluk halimizde olacak olan soru-yanıt biçiminde konuşmasıdır.
Pekiyi ya daha önce?????????????????????????????????
Daha önce sadece bir tek şey biliyoruz: Kendisini EL EVVELİ olarak tanımladı… Başka HİÇBİR adı yoktu. (İhtiyaç yoktu).
Söz söylemesi, kudreti, metaneti, Hayyül kayyum vb. oluşu sıfattandır yani İ S İ M değildir, TEK olanın isime ihtiyacı yoktur. Ama TEK’in yine bir tek adı olmalıdır: EL EVVELİ.
İşte size İsmi Azam’ı takdim ediyorum Hanifcandaslar!!!!
Hu!
O isim El Evvela’dır.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 17/03/2002 (070/05)
Not-1: [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 070 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku