Ruhlar da MEKANDAŞ’tırlar.
Non-fonksiyon ve para-geodezik bir evrende oldukları için oraya GÖNÜL MEKANI deniyor.
Gönül (Kalb) öyle büyüktür ki, öyle geniştir ki… Cebrail de benim bitişikteki kardeşim oluverir…
Ve Kur’an denen V A R L I K Yani arkadaşımız, ahıretliğimiz, kankamız Kur’an da bu RUH’un ta kendisidir…
Kur’an herkeste yazılıdır. Yazılı olmasaydı ” O K U ! ” denmezdi. Yazılmış ki OKUYORUZ. Yazılmamış olanı nasıl okur ALAK (Genetik)?
O belleğin gizli sürekliliğidir. Ataların mirasıdır…
Zamanda tersine giderseniz bazen de torunların mirası olur… Çok çok seyrek olsa da, buna doğa sistemleri izin veriyor. Bazen torun ATA oluyor. Çok nadir olsa da buna ilahiden izin var.
Allah, aort damarımızın içindeki EN GENİŞ yerde (Gönül Mekanında) bize yaklaşmıştır.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 15/03/2002 (069/05)
Not: Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 069 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku