Üre asitleri mideye gittiği için gizli midemizde bekletilir.
(Bir insanın midesini alsanız da yaşar. Cerrahlar bağırsaktan aynı işi yapan bir mide dikebiliyorlar.)
Saframız pankreas/Öd kesesi vb. diye bildiğimiz salgı merkezleri bu YAKILAMAYAN KAĞIDI nötralize etmek için VİTAMİNleri çağırırlar.
Vitaminlerin biri hariç diğerleri ASİTTİR.
Asit (Örneğin skorbit asit gibi) vitaminler ve üre asidi olan tüm gaitalar kimyasal doğaları gereği reaksiyona girmezler.
Fakat bir istisna var: E vitamini.
Asit olduğu halde Eğer bolca bulunduğu tahıl/hububat içinde örneğin BUĞDAY un ve bulgur işlemlerinde halen ASİT gibi davrandığında
Ammmaaaaaaaa pişirildiğinde (Kızarmış mis gibi ekmek olduğunda) Muğlak ASİT yapısını B A Z A çeviriyor.
Tek başına aside karşı koyuyor ve onu (dolayısıyla kendisini) nötralize ediyor. Ve E vitamini kaybı doğuyor. Ama Domuz da hallediliyor.
İyi ama E vitamini nedir?
Cinsel istek ve sperm-yumurta sağlığı başta olmak üzere ZÜRRİYETİMİZİ idame ettiren T E K vitamin.
Doğuda:
1. Domuz yenmiyor bol ekmek yeniyor.
Batıda:
2. Domuz çok yeniyor, Ekmek çok az yeniyor.
Böyle bir ters orantı var…
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 01/03/2002 (063/26)
Not: Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 063 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku