<> Muhyittin-i Arabi bu konuda diyorki; Allah ayan-ı sabite aleminde kendi aynını görmeyi diledi bu görüşle de kendi sırrını kendine açıkladı. Bu konuda bir yorum yapar mısınız. Bu sır neydi?
O okuduğun satırlar Muhyiddin’i Arabi’nin değil El Ezkar adlı başka birinin kitabında yer alıyor.
<> Muhyittin-i arabi Fussül hikem. Kitap şu anda elim Fusus-ül Hikem Hikmetlerin özü
<> hocam ibni arabi’nin en elle tutulur yanlışsız eseri hangisidir, füsüs arabi’ye mi ait gerçekten
füsusil Hikem maalesef tamamıyla Arabi’nin değildir. Çünkü Endülüs’e çok uzak olan Hindiyye cifiri ile dolu. Yani Nirvanacı hint etkilerini (Fena fillah’ı) ayıklaman gerekir.
<> kendisinin sizin için özel bir yeri olduğunu tahmin ediyorum, diğer bilginlerden farklı olarak
Evet İbni Haldun ve Muhyiddin’in özel bir yeri var bende… İkisi de Talisman (Tılısım/tılsım) üstadı. Saatlerin hazinesinde onu övmüştüm. Çünkü o eser kendisine ait idi.
<> Şemsül mearif’e oldukça benziyor, yanılıyor muyum
Şemsül Maarif, HİND mantralar kitabı. (Yoganın meşhur zikir isimleri)
<> karman çorman hocam. tasavvuf mu, budizm mi anlayamadım
Aslında doğru. Ama aşure olmuş. Hind alfabesi ve Arap (Nebatiye-Arami-Geldani) alfabesiyle aynı.
<> Şu skeçlerde komiklik olsun diye söylenen büyü formülleri türevleri ile dolu
O türetmeler de zaten Kabbalah’da var.
<> abracadabra
Hind dinlerinin tamamı Nuh öncesi uygarlıklara aittir. (Suvaga, Vedd, Nesr, Yağus, Yeuke birer peygamberdi) Zamanla onları İLAHLAŞTIRDILAR.
VEDD=Buddha, Suva=Şiva.
<> şeytan ayetleri masalına kaynak olan isimler değil mi onlar hocam?
O isimler Lat Uzza ve Menat idi.
<> sorry
(Onu Ğaraniyk hadisesi diye search edebilirsin.)
Benim verdiğim isimler ise NUH suresinde var. (Yerini unuttum)
[] Nuh/23: Dediler ki: “Sakın tanrılarınızı bırakmayın, ne Vedd’i, ne Suva’ı ve ne de Yeğus’u, Yeûk’u ve Nesr’i.”
<> burkayın kitabı var yanımda oradan bir bakayım lat uzza menat’a
Burkay bizim Kitsan’dan. Elazığlı pırıl pırıl bir genç. Sonuca ulaşsa çoktan aramızda görmek isterdim. Seçkin bir zekası var, aklı ve feraseti çok iyi. Ama sonuca gitmiyor, daha net İŞ BİTİRMELİ. Çünkü Haniflik TATMİNLİK (Mutmainlik) üzerine kuruludur.
Hanif muallimlerin şipşak doyurucu yanıt vermeleri, demagoji ve safsata yapmaksızın, ilim taleb edenleri doyurması şarttır. Yoksa ALİM adayı bile oldurmaz Allah’ımız onları.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 27/02/2002 (062/29)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 062 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku