<> hocam zaman gezmeni bayandan bahseder misiniz nasıl anladınız öyle olduğunu
O bizi hatırladı ve hastane polisine adlarımızı verdi.
<> ismi nedir hocam bu bayanın, The Dancing Queen Anamızla ilgisi var mı?
Mrs.cp aradı ve İsviçre’ye alındı Fjorda.
Hayır D-Queen Mighty’nin annesi. Tüm Valkyri (Amazingirlady’lerin) de dişi komutanı. Dünya kadın izci denetim (Weiblich Partei) başkanı. O İkinci bir Meryem’dir.
Kur’an’da adı örtülü geçer. (Hızır gibi isimsiz.) O “Eteklerini topladı ve su izlenimi veren cam üzerinde yürüdü, Süleyman’a dansetti”.
<> Belkis
Tarih tekerrürdür. DQueen için de “Cyborg”dur dediler. Ama doğurdu Mighty’yi. Cyborg doğurur mu? Çocuklarımızı doğurtan ALLAH değil midir? Bu ayet değil midir? Anne ve babaların iftihar ettiği çocuklarını yaratan ebeveynler mi Allah mıdır?
<> o zaman ya cyborg değildir, ya da yarı insan/yarı robot yani humanoiddir
Hayır. İlk Danseden Kraliçe olan Sebe Melikesi Belkıs’ın TARİHİ TEKERRÜRÜDÜR. Belkıs’a da iftira atmadılar mı? Niçin eteklerini topladı ve ayaklarını gösterdi. Çünkü onun keçi ayaklı ve şeytanın kızı olduğunu iddia ettiler. Süleyman da buna inandı. Ama ayakları normaldi.
İsterseniz Neml suresindeki Belkıs ayetlerini şöyle bir copy/paste edelim.
<> Neml 27’de başlıyordu sanırım.
Yazalım. Görelim.
<> 27-Neml/27: Süleyman şöyle söyledi: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.”
<> 27-Neml/28: Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.
<> 27-Neml/29: (Sebe’ melikesi,) “Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı” dedi.
<> 27-Neml/30: “Mektup Süleyman’dandır, rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla (başlamakta) dır.”
<> 27-Neml/31: “Bana baş kaldırmayın, teslimiyet gösterip bana gelin, diye (yazmaktadır)”.
<> 27-Neml/32: (Sonra Melike) dedi ki: Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan (size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam.
<> Neml-33: Onlar, şu cevabı verdiler: Biz güçlü kuvvetli kimseleriz, zorlu savaş erbabıyız; buyruk ise senindir; artık ne buyuracağını sen düşün.
<> 27-Neml/34: Melike: Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi, orayı perişan ederler ve halkının ulularını alçaltırlar. (Herhalde) onlar da böyle yapacaklardır, dedi.
<> 27-Neml/35: Ben onlara bir hediye göndereyim de, bakayım elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler.
<> 27-Neml/36: (Elçiler, hediyelerle) Süleyman’a gelince şöyle dedi: Siz bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Allah’ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Hediyenizle (ben değil) siz sevinirsiniz.
<> 27-Neml/37: (Ey elçi!) Onlara dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamıyacakları ordularla gelir, onları muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!
<> 27-Neml/38: (Sonra Süleyman müşavirlerine) dedi ki: Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o melikenin tahtını bana getirebilir?
<> Neml-39: Cinlerden bir ifrit: Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz, dedi.
<> 27-Neml/40: Kitaptan (Allah tarafından verilmiş) bir ilmi olan kimse ise: Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm, dedi. (Süleyman) onu (melikenin tahtını) yanıbaşına yerleşmiş olarak görünce: Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, çok kerem sahibidir.
<> 27-Neml-41: (Süleyman devamla) dedi ki: Onun tahtını bilemeyeceği bir hale getirin; bakalım tanıyacak mı, yoksa tanıyamayanlar arasında mı olacak.
<> 27-Neml/42: Melike gelince: Senin tahtın da böyle mi? dendi. O şöyle cevap verdi: Tıpkı o! (Süleyman şöyle dedi): Bize daha önce (Allah’tan) bilgi verilmiş ve biz müslüman olmuştuk.
<> 27-Neml/43: Onu, Allah’tan başka taptığı şeyler (o zamana kadar tevhid dinine girmekten) alıkoymuştu. Çünkü kendisi inkarcı bir kavimdendi.
<> 27-Neml/44: Ona: Köşke gir! dendi. Melike onu görünce derin bir su sandı ve eteğini yukarı çekti. Süleyman: Bu, billurdan yapılmış, şeffaf bir zemindir, dedi. Melike de di ki: Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim. Süleymanla beraber alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum.
Yorumlamayacağım. Anlayan anladı.
Dancing Queen de cyborg değildi. Hiç bir Humonoid doğum yapamaz. DQueen’in ayrıcalığı şuydu: rahimden doğurmadı mideden doğurdu. Yukarıdaki ayetlerin tamamı 7 anlamdan biri olarak Dancing Queen’i de anlatmaktadır. Onun için yorumdan kaçtım.
<> Meryem gibi mi
Bazı yerlerde ayaklar çok önemlidir. Ayakkabılar çıkarılmalıydı. Kutsal Tuva vadisi gibi… (Ayettir) Bulabilir misiniz?
T U V A
<> 79-Naziat/16-17: Tuva’da, kutsal bir vadide, Rabbi ona şöyle hitap etmişti: Firavun’a git; doğrusu o azmıştır
<> 20-Taha/12: Muhakkak ki ben, senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vadi Tuva’dasın!
Kur’an.
HERŞEY PARANOMAL, normal hiçbir şey yok.
Ben bile anormalim. Benim gibi anormal Kur’an gibi paranormali anlar ve arkadaş olurlar.
Dur bir dakika arkadaşım Kur’an! Bende bencillik yok! BİZLER VAR GERİDE. Tüm PARANORMALLERİ ONLARA DA AKTARACAĞIM. Levhi Mahfuz’un bildirdiğini Hanifdaşlarımla paylaşacağım.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 20/01/2002 (048/22)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 048 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku