<> Bu arada nuh ile ilgili ayetler var.
O ayetleri de alalım.
<> 11-Hud/43: Oğlu: Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım, dedi. (Nuh): “Bugün Allah’ın emrinden (azabından), merhamet sahibi Allah’tan başka koruyacak kimse yoktur” dedi. Aralarına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
<> 11-Hud/45: Nuh Rabbine dua edip dedi ki: “Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin vadin ise elbette haktır. Sen hakimler hakimisin.”
<> 11-Hud/46: Allah buyurdu ki: Ey Nuh! O asla senin ailenden değildir. Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O halde hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme! Ben sana cahillerden olmamanı tavsiye ederim.
<> 11-Hud/47: Nuh dedi ki: Ey Rabbim! Ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve esirgemezsen, ben ziyana uğrayanlardan olurum!
<> 29-Ankebut/14: Andolsun ki biz Nuh’u kendi kavmine gönderdik de o bin yıldan elli yıl eksik bir süre onların arasında kaldı. Sonunda onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi.
“Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir…”
Dikkat ediniz Allah’a dikte ettirmeye çalışıyor. Oğlu (Yamm, Kenan, Mongol ırkının atası) öldürülüyor. (Irk dul karısı ve çocuklarından yeniden türüyor)
“Allah buyurdu ki: Ey Nuh! O asla senin ailenden değildir”.
Çünkü NUH HURİ DOMİNAN idi. Nuh’un karısı ise dikkat edilirse pek ÖVÜLMEZ ayetlerde.
<> Arapça aile ne demek? Arapçasında ali veya çekimi yok
(Ali=Aile demek çekimi Maile ve aile oluyor.) Devam ediyorum:
“Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O halde hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme!”
Ayete baktım yaptığı iş değil KÖTÜ olan KÖTÜ GENLERİ. (Kabil genleri)
“O halde hakkında bilgin olmayan” diyor Allah… Bu cümleyi Resulullah’a da kaç kez söylemişti?
Hakkında bilgisi olmadığı KONU ŞUDUR:
Gizli G E N = Gen NEG. (Bu Sankritçedir. Tüm Ari-Avrupa dillerinde de aynen vardır. Genetik, Genuin, Genesis vb.)
<> Nuh peyg. ile ilgili son bir ayet daha var
Onu da yazalım.
<> 29-Ankebut/14: Andolsun ki biz Nuh’u kendi kavmine gönderdik de o bin yıldan elli yıl eksik bir süre onların arasında kaldı. Sonunda onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi.
<> Neden 1000-50 yıl da 950 yıl değil?
Evet daha önce yazdım.
<> Ay ve güneş takvimi?
Hayır, bin yılda 33 yıl artık verir, EKSİ vermez ay ve güneş takvimi. Konudan kopmadan geriye bir flashback yapalım.
GEN Neg. (Nagar, Nigar kadın ve şehir isimleridir.)
GEN=CAN, CEN, Cin (Saklı anlamında)
GEN+NİGAR ya da GEN NEH-G.
Arapça yazalım: CenneH.
Bu size neyi hatırlatıyor?
<> valhalla
Onun dışında.
<> cennet
Arapça bilen var mı aranızda (Tecvit)??? Korkmayın imtihan etmeyeceğim ;=)
Demek ki yok… Ama Chat’i okuyanlar için yazıyorum. Onlardan bilen vardır.
Kelime Cennetü diye yazılır. Ancak Cennetü kelimesi SONA getirildiğinden orada durulur. (Lamelif olursa devam eder.)
<> durunca cenneh oluyor
Evet durunca Cennetü=CenneH oluyor. Genneg bu işte…
<> cenn = gizlemek (lugat’tan baktım)
Zaten cehennem kelimesini araplar biliyorlardı. Ama Cennet (Saklı belde) kelimesini İLK olarak KUR’AN’DAN öğrendiler. (Bunun için Sankritçe’yi üzerine basa basa buraya alıyorum.)
ARAPÇA’nın ÜÇ HARFİ SANKRİTÇE’DEN (İbrahim dilinden) GETİRİLMİŞTİR. Araplar İBRAHİM’in soyundandır. Aksi halde şimdi Araplar Hititçe (Hattice) konuşacaklardı.
Ama İbrani ve Araplar SANKRİT olan İbrahim soyundan geldiği için İTHAL sankritçeyle oluşturulan bu ana dil bazında Sara-Sami ve Hacer-Hami eşlerinin de katkılarıyla ARAPÇA VE İBRANİCE ilk türevlerini verdi. Sonra iki ayrı dil gibi çıktılar ortayla. (Aslında diyalekttirler. Dil değillerdir)
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 28/12/2001 (038/16)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 038 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku