Cennet-üstü-cennet Sabıkuna girmenin şartları – İkinci iman – Allahtan razı olmak – Peygamberimiz şefaat edebilir mi – Evliyalar var mıdır

<> Bakara 260. ayet’te; Rabbim ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster. ALLAH buyurmuştu ki 4 kuş tut onları parçala

Ama o bir olayın parçası… Bakara suresine adını veren BAKARA olan o asıl ayetler işte… Bakara=Sığır. SIĞIR KUŞU diriltmek için ÖLDÜRÜLÜYOR.

<> 2-Bakara/260: İbrahim, “Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster” dediğinde, (Allah) “İnanmıyor musun?” deyince de, (İbrahim) “Hayır, öyle değil; fakat kalbim iyice kansın” demişti. (Allah) “Öyleyse dört çeşit kuş al, onları kendine alıştır, sonra onları parçalayıp her dağın üzerine bir parça koy, sonra onları çağır; koşarak sana gelirler. O halde Allah’ın güçlü ve Hakim olduğunu bil” demişti.

<> Soru: Burada İbrahim a.s.ı ölüyü diriltme konusunda tatmin eden ilmi gerçek nedir acaba?

MUTMAİN” olmak istiyor. (Hanifliğin ilk şartı budur.)

Şu çok önemli: Allah Cennetlik kulundan RAZI olur… Allah Cennetlik kulunun zerrece imanını kabul eder… Allah Cennetlik kulunun vs vs. Bunların tümü “Ya Eyyühelleziyne amenu…” kurallarına girer…  Bu cennetliklerin sorunu…

<> Zerre kadar iman bu mu? Zerre kadar iman “Ya Eyyühellezine amenu”ya mı girer?

Ama SABIKUN’a (İbrahim gibi) niyetlendiysen, Cennet’i Yunus Emre gibi istemediysen özel şartlar oluşur: Bu şartlar 19 tanedir:

1. Ey iman edenler BİR DAHA İ M    A    N     edin…

(Ya eyyuhellezine amenu amenu BİLLAH)

Cennetlik ile Sabıkunluk arasındaki ilk fark bu…

2. Allah onlardan (Cennetliklerden) RAZI oldu… Ama Sabıkunlulara “Allah onlardan razı oldu, O N L A R D A  ALLAH’TAN razı oldu” DİYOR… Yani bir Sabıkunlu Allah’tan RAZI olmayabilir…

Evet yanlış duymadınız… Razı (Hoşnut) olmayabilir…

(Ama kim güzeller güzeli Hüseyinler Hüseni ahsen’i hüsnü Hasen Alllah’ımızdan razı olmaz ki?…)

3. Allah’tan başka kimse kimseye şefaat edemez. (Resulullah bile dahil buna.)

Bu Cennet ehli için doğrudur. Ama aynı ayet Sabıkun için değişir: “ALLAH’IN DİLEDİKLERİ MÜSTESNA…”

4. Allah el Veliyy yani VELİMİZ’dir. (Vali ile karıştırmamalıyız. El Wali yönetici, vali, El Weliy öğrenci velisi gibi El evveli’den türemedir ve bu üç isim tam anlamıyla DİGİTALDİR.)

Hiçbir kimse VELİ=EVLİYA değildir bu doğrudan Allah’ın ismidir..

Allah da Allah’ın ismidir, kimse “ben Allah’ım” ya da “veliyim” diyemez, Abdullah ve AbdülVeli olduğunu iddia edebilir. Abdülveli (Veli’nin kulu) olabiliriz. Ama VELİ olamayız…

Oysa bu kural Sabıkun için bozulmuştur. Sabıkun:

a) ALİM’dir. (AbdülAlim değil, Allah’ın adıyla adlanmıştır.)

b) Veliy=Veli’dir. (Allah’ın adıyla adlandırılmıştır.)

c) Resulullah ayrıca özel olarak Allah’ın RAHİM adıyla adlandırılmıştır. Bu AD İB+RAHİM’in adıdır…

El Alim=İdris’in (Ders veren, müderris) adıdır. Sabıkunlulara verilmiştir.

vs. vs. (Konu sabahları bulmasın diye vs. vs. diyorum.)

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 14/11/2001 (020/03)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 020 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

020-03-sabikunluklar-1

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar