Din için mi varız – Din günü nedir – Kıyamet – Mahşer – Cennet – Cehennem

Konu şuydu: “DİN İÇİN Mİ VARIZ?” yoksa din ARAÇ insan AMAÇ olduğuna göre “DİN Mİ BİZİM İÇİN VAR?

DİN BİZİM İÇİN VAR.

Dünyada meşrebimizin yöntem biçimine DİN diyoruz. Ama as’lolan din değil  D İ N   G Ü N Ü

YewmidDİN.

O da dünyada değil!

DİRİLİŞTE

Kurulacak olan düzenin ilk günü YEVMİDDİN bir gün ki bin yıl.

Aman Yarabbi… 365 bin tane gün.

İnsan ömrü 100 yıl olsa bile tam on tane insan ömrünü ucuca ekliyorsunuz.

<> el yewmu l âkhir = yewmu’d-dîn?

Ahir=SON ile

<> Farklı görecelilikler söz konusu olduğunda o ortamda bulunan canlılar için böyle bir süre gayet doğal bir süre olur, değil mi?

Elbette doğal olurdu ama… Güneş bir MIZRAK BOYU başımızda ve Cehennem de yalazlarıyla bizi yalamasaydı, o gün normal olurdu. Ama değil… O gün bir dehşet günü…

Haşa Allah Zalim değil!!!!!! “Ama onlar nefslerine zulmediyorlardı” diyor Allah’ımız.

Bunu biraz açalım: Biliyorsunuz Cehennem’in en üst katı ZEMHERİR soğuğu (Mutlak soğuk derece) böylece burada SOĞUK AZABI vardır. Cehennem aslında budur. Ammma

<> 0 Kelvin = -273 Celsius

Evet sıfır kelvin…

Duymuşsunuzdur, Cehennemin en üst katmanında “ZEMHERİRİYE” azabı var. Yani Cehennem dediğimiz yer soğuk bir ortam…

Ammmmaaaaaa, YAKITI (-1 Kelvini) oraya götürüp de orayı tutuşturan kim? Kim kendini kundaklamış ve yangına atmış?

Allah mı ona eziyet ediyor? Yoksa O mu nefsine eziyet ediyor.

Niçin bir bidon benzinle oraya gidiyoruz anlamıyorum? Niçin kendimizi tutuşturuyoruz?

Kutupta ateşin olmadığı yere “ATEŞ” götürüyoruz ve kendimizi yakıyoruz.

Allah bize eziyet etmiyor, biz kendi nefsimize zulmediyoruz…

Cehennemi kızıl ateşe boyayan da, Cenneti yeşil zümrüt’e boyayan da biz değil miyiz? İkimiz de aynı kişi değil miyiz?

Hani demiştim ya, alın bir HURİ’yi koyun cehenneme, bu kadar iğrenç bir görünüş daha bulamazsınız.

<> Ama olayın özüne baktığımızda Allahü Teala da bundan haberdar ve senaryonun bu noktaya gelmesi onun bilgisi dahilinde değil midir?

Kader yanıtına sonra geleceğim, şimdi bu konuyu biraz ilerletelim:

Cehennemdeki iğrenç teke, irin ve gaita kokularını alınız, getiriniz Cennet’e (Ters polarizleyin), adı Miskü amber… CENNET kokusu.

Seslerin en çirkini olan eşek sesini (Lokman suresi) alıp cennete koyun: 7 değil 7 trilyon notadan oluşmuş en güzel ses olacaktır.

[] Kaptanın bağlantısı kesildi, tekrar bağlandı.

Evet konuya dönersek ve özetlersek:

Cennet ve Cehennem birbirine zıt (Biri levitik diğeri gravitik) iki ortam. Bir nesneyi (Koku, tad, insan, ses, yüz-güzellik vb.) iki ortamdan hangisine korsanız ona göre güzellik-çirkinlik ya da temizlik-pislik kavramları oluşuyor.

Kevser şarabı/şerbeti, öteki adıyla İRİN nehri.

Tuba ağacı ve muhteşem meyveleri, öteki adıyla “ZAKKUM“…

Bunu neye benzetiyorum biliyor musunuz? Allah “KOYU YEŞİL İRİ GÖZLÜ” hurilerden söz ediyor.

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 11/11/2001 (019/04)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 019 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

019-04-cennet-cehennem

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar