Beynimizi nasıl uyandırabileceğimizi ben bilmiyorum ama Kur’an biliyor: “Rabbi Zıdni İlmi”.
Allah böyle emrediyor. (Ta-Ha:114)
<> Bu konuda Gurdjieff’in bilgilerinden yararlanabilir miyiz?
Gurdjieff geleceğin insanıdır. Onun yetenekleri akademiktir. Sadece o değil daha altı TiMessenger daha var. (Messing, Hanusen, Haushoffer vb.yi bilmeniz yeterlidir. Diğerleri daha az önemli insanlar.)
Biri hariç: Tesla, telepatisyenliğin “Makinasını” bile icat edecek kadar ilginç biri…
Beyin dalgaları amplifike olur mu? Evet olur.
Beyin dalgaları Elektrodlarla enerjiye çevrilebildiği gibi (Özellikle Delta dalgaları) bunun tersine de yeniden düşünceye çevrilebilir” diyor Tesla.
<> Düşünce okuma makinası
TV vericisi de aynı yolla çalışıyor. Stüdyodaki görüntü bilgileri elektromagnetik dalgalara çevrilerek alıcıya iletiliyor. Oradan da yeniden “Elektronlara” çevrilerek görüntüyü eve getirebiliyoruz.
“Düşünce-enerji-düşünce de böyle bir üçleme olabilir” diyor Tesla…
Montauk Project bile böyle bir şey…
<> Gurdjieff’in öğretisine göre bu yetenekler disiplinli bir eğitimle zaten kendiliğinden uyanıyor. Hatta karşımızdaki kişinin hangi duyguda olduğunu görme yetisi de…
Ama Gurdjieff tam bir majisyen… Yani sihirbaz gibi bir adam.
<> Amplifike etmek ne demek?
Amplifikasyon yükseltmek demek. Amplifike etmek de o verileri yükseltgeçten geçirmek demek. Mesela ses amplifikatörleri ya da müzik aleti amplifikatörleri bu işi yapar.
<> ok
<> Ouspensky bir kitabında onun kilometrelerce uzaktayken bir akşam grup çalışmasına bir anda geldiğini yazıyor.
Evet bu adam yani Gurdjieff çok ileri teknolojiler kullanıyor. Bu yüzden o teknolojileri sihirden ayırt edemiyoruz. Ama şimdi “Yer-uydu-yer” metoduyla iki kişi konuşabiliyor. Bireysel olarak da bir gemi gibi insan “ışınlanabiliyor”.
Çünkü büyük elektrik yükleri (Örneğin yüz milyar volt) insanı öldürmüyor, uzay-zamanını yürütüyor ve yer değiştiriyor. İnsan bir yerden ötekine bu elektromagnetik aşırı birikim ile (Magnetizma Tünel sürecidir) uzayda bir kurtçuk deliğinden yürüyor.
Gurdjieff gibi insanüstü insanlar bu işleri yapabiliyor.
Aslında tüm kavram kargaşalarının adını verdim. Yani biyolojik radyo=Toplu telepatisyon. Gezici durugörü=Gurdjieff’in toplantıya gelmesi gibi…
Chat’i baştan itibaren okursanız, aslında mekanizma çok basit… İnsanoğlunun kendisi bir BERMUDALI ya da PHILADELPHIALI gibi uzay-zamanda yürüyor/ışınlanıyorsa, bu işe “PSİŞİK YETENEK” deniyor.
<> Nerede öğrenebiliriz?
Bunlar nerede öğretilir, var mıdır bilen öğreten ben bilemeyeceğim. Yani Gurdjieff ile ilgili ya da öğretisiyle ilgili yetiştirme yerlerinin sorusunun muhatabı ben değilim. Çünkü bilmiyorum gerçekten… Ben sadece “Mekanizmayı” biliyorum.
Yani “Kollektif bilinçaltı, belleğin gizli devamlılığı şu şekilde çalışır” diyebilirim ama, bunun ötesinde “Bu işi ben yaparım ya da yapan filancayı tanıyorum” diyemem, o bakımdan sorunun muhatabı ben değilim.
(Kelin melhemi olsa başına sürermiş. ;=)) Keşke böyle şeyleri yapabilseydim….)
Bu arada yine dağıttık konuları…
<> Gurdjieff’in yetiştirdiği insanların grupları devam ediyor. Türk, Alman, Fransız, fark etmiyor, herkes katılabilir.
Ne yazık ki Gurdjieff artık yok… Bence o gruplar Ouspensky’ninkiler.
<> Gurdjieff’inkiler de var. Thomas de Hartmann’ın grupları. Jeanne de Salzmann…
İyi ama, Gurdjieff ZZ’dendir. Yani öyle bir öğreti olsaydı otomatikman kendi bünyemizde olurdu. Hele ki şu an ben ikinci kaptanım Mutlaka haberim olurdu. Acaba birileri ya da mirasçıları falan Gurdjieff’in isminden mi yararlanıyorlar bilemeyeceğim…
Afaki yorumda bulunmak istemem. Gidip yerinde görmek, incelemek ar-ge falan gerekli. Böyle bir majisyen öğretmen var mı diyorsunuz? Fransa’da mı? Araştırmak gerekiyor.
<> En yakın Athinada olması lazım. Orada da olduğunu okumuştum, Paris de olabilir.
İyi ama Gurdjieff bizimdir.
<> J.G. Bennet nasıl?
Salzmann ve Bennet Ouspensky ve diğerleri… ayrı ayrı ekollerdir. Dördüncü Yol’a rakip olarak Bennet’in Gurdjieff’e sadık kaldığı söyleniyor.
Bu arada yine konuyu dağıttık.
<> Ouspensky’nin grupları bir acayip, robot gibiler. Bennet’inkiler çok daha insancıl.
Doğru…
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 04/11/2001 (016/04)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 016 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku