Ve dikkat ediniz ki Evrenin kendisi bir QUANT idi… Minicik ama dehşetli bir dev Evrenin kendisi bir tek kuant iken açılıverdi.
Rakim idi. Açıldı, genişledi ve K E H F oldu. Bu geometriye KÜRRE deniyor, KUBBE deniyor.
Onun tek bir kuant olmasına da ZERRE ve HABBE deniyor.
İşte bunlar, Kur’an’daki misal alemimizin M İ S A L ‘leridir.
Kürre: Makro sistemin yuvarlanmasıdır. Kelime kökü kıvırmak olduğundan Uzay-Zaman eğridir.
Zerre: Mikro sistemin noktacıklarıdır. Kelime kökü ise ZÜRRİYET’te olduğu gibi, “BOL MİKTARDA SERPİNTİ” demektir. Kuant’ın Kur’an’daki adı da zaten budur.
Kubbe: Makro sistemdeki “Yarıkürelerin adıdır”.
HABBE: Evrendeki en minik KÜRECİKLERDİR.
Bunlardan bir tek örnek verilmek durumunda çünkü ikincisi Y O K . Çünkü elektromagnetizma temel bir kuvvettir. Dolayısıyla bu kuvvet yardımıyla artı olan protonu eksi olan elektron dengeler ve atom oluşur. İkisi arasındaki bu işbirliği sonucu ELEKTRON OLASILIK KÜRESİ oluşur. İşte bunun da adı HABBE’dir. Gözle görülmeyen bir MİNİ-KÜRE…
Neden Habbe denmiş? Çünkü “İleride mikroskop gibi araçların yardımıyla görüleceği” bildirilmiş. Yani su baloncuğu anlamındaki HABBE kelimesi MİSAL olarak seçilmiştir. Habbe’den küçüktür ve bir gün göreceğimiz söylenmiştir. (Aksi halde ğayb olduğu söylenir ve bizim gaybı taşlamamız yasaklanırdı.)
Şimdi şunu da biliyoruz ki: Bir kuant’ın düalitesi vardır, dilemması, ikircillik özelliği yani…
Hem PARÇACIK ( A R Z ) hem de DALGACIK ( S E M A )
Parçacık olarak dar bir alana sığışır. Ama dalgacık olarak 7 kat uzayı kat eder.
Örneğin foton: Bir dalgacık olarak milyonlarca ışık yılı öteden bize gelirken DALGACIKTIR. Ama bize çarpıp da ELEKTRON kopardığında MADDE/PARÇACIK olarak davranır. Aksi halde Güneş’ten çıkan ışık ışını (Foton) daha bir milimetre gitmeden işi biterdi…
Ama sonsuz uzayı DALGACIK olarak katediyor. Bize çarptığında ise PARÇACIK oluveriyor. Bu sayede güneş ışığı bizi aydınlatıyor ve ISITIYOR.
Elektron da aynı: Bizim HABBE’miz yani olasılık aralığımız olan mini-küre hem parçacık hem dalgacıktır. Parçacık haline KEHF (Geometrik), dalgacık haline ise RAKİM denmektedir. Çünkü dalga mekaniği sinüzoidal ve trigonometriktir.
Elektron yerleşik ise mesele yok. Ama tedirgin edilip (İyonize) koparılırsa ve hele bir fluoresan lambadaki gibi bir uçtan ötekine ışığa yakın hızla akarsa ona da dalgacık deniyor.
(Beta ışını ya da katod ışını demek, elektronun atom çevresinden alınarak, ışık huzmesi (beam) gibi yönlendirilmesidir.)
Bunun makro sistemde anlamı şudur: Siz sakin duran bir elektron kabuğunu (Habbeyi) bağlı bulunduğu atomdan uzaklaştırırsanız ve başka bir yere IŞINLARSANIZ.
Bunun makro ölçekteki durumu size yabancı gelmeyecektir:
Şeytan Üçgeni ve Philadelphia Experiment.
MİKRO ya da HABBE düzeyindeki o küçük kıyametler büyük yani KUBBE düzeyinde elektromagnetik aşırı biçimde irrite edilirse (uyarılırsa) o zaman bir elektron ötekine ışınlanıp orada komşu olmuyor, Bir gemi, bir uçak uzay-zamanı katediyor…
Bu mekanizmadan sorumlu olan PARÇACIK değil DALGACIK özelliğidir. Dalgacık bulunduğu uzay-zaman noktasını DALGACIK olarak free terk ediyor. Gittiği yere de PARÇACIĞI götürüyor.
Bu arada altyazıya buradan yanıt veriyorum:
Particle=Parçacık, maddecik.
Vibration=Dalgacık anlamında.
Şimdi bu evrensel olguyu, Kur’an kurallarına uygulayalım:
Arz=Parçacık.
Sema=Dalgacık.
İkisi arasındakiler=Etkiyen kuvvet alanları.
(Bozon denen ışımayan, fakat mesela mıknatısın çiviyi çekmesini sağlayan görünmez fotonlar.)
(Bozon denen ışımayan, fakat mesela mıknatısın çiviyi çekmesini sağlayan görünmez fotonlar.)
Elektron=Habbe (Lokal, yerleşik ve parçacık özelliğindeyse)
<> Kaptan bağlantı sorunu yaşıyor
Bağlantı çok kötü… Servis sağlayıcılar simsiyah ikonlu. Her an kopmaya hazırız sanki. Her neyse. Uzatmadan toparlarsam:
Gök-yer (ve ikisi arasındakiler)
Dalgacık ve parçacık (İle ikisi arasındaki polarize durum)
Kürre-Zerre.
Kubbe-Habbe.
En soğuk-en sıcak.
En küçük (evren en küçük idi) ve en büyük.
En uzak=En yakın. (Arada karadelik tünelleri yani Osmos var da ondan)
Yani Hunnes ve Künnes (Chaos ve Cosmos, arada ise Osmos) hep vardır.
H ve K harflerinde saklıdır. Örneğin Habbe-Kubbe, Habil-Kabil, Hitab-Kitab. Ddaha neler neler.
Gelelim konuya:
Parçacık=Cibalü=Mini dağlar. Dalgacık=Vadi. (İki dağ yamacı) Biri V harfi diğeri de ters bir V harfi…
Yani İNDİ-ÇIKTI
Gel-Git
Zil-Zal
Zig-Zag.
Ayetleri anımsayalım:
“Sen dağları (elektronu yörüngede sanırsın) durur sanırsın Ama o B U L U T gibi gelir geçer…”
Bu bulutu anımsadınız mı ayetteki?…
Elektron bir BULUT’tur. Küre biçiminde bir bulut. Atmosferimiz gibi küre bir bulut tabakası.
Tabi buna küre, kubbe değil Habbe=Mini küre demek gerekiyor. Onu ayetlerden siz hissedeceksiniz.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 02/11/2001 (015/02)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 015 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku