SiegSaga’nın bizlerden sakladığı bir çok isim var. Ben sadece 7SCE, 9SCE ve 10SCE’yi biliyorum.
1SCE halen bizim için meçhul. Bir de bir rivayet var ki 1SCE doğrudan Zülkarneyn’in kendisidir. Bunu Dr. Siegfried Saga söyledi. Ama “Kur’an’da zikredilen isimler üzerinde ŞAKA bile olmaz” diyerek uyardık. Olumlu-olumsuz hiçbirşey söylemedi Sieg Saga bunun üzerine… Yani o meçhulde kaldı.
Kafa patlattık acaba Vanessi Zülkarneyn mi diye? (Zülkarneyn’in aracının adı da vanessi çünkü)
10SCE (1N=Vanen) ama Vanessi serisi Tarıkların Vanen tarıklardan bir farkı var: Vanessi’ler karadelik tekilliğini kullanarak geçmişe “Oldukları gibi” giderler.
Yani yaşça küçülüp bebek olarak doğmaksızın, kendileri, araçları yanlarında ne varsa (Hamburger, ketçap, özel notları, dev bir fabrika vb.) olduğu gibi geçmişe gidebilirler.
Buna Veloction yoluyla nakil deniyor.
Geçmişte yapılmış bir çok belge de zaten bu nakille gerçekleşmiştir. Bir örnek: Hint Wimana resimleri… Walhalla’nın adı, Walkirie’nin adı, bir çok efsanenin adı “Gelecekten geçmişe” veloction belgelerden ibarettir.
[] Veloction ne demek?
Veloction’un tam bir kelime anlamı yok ama şöyle düşünebirsiniz: “Gelecekten geçmişe bırakılmış arkeolojik bulguların teleportasyonu”.
Bunu yapmak için dönen ve halka tekilliği olan, üstelik güvenli bir dönme hızı olan karadelik bulmak gerekir. Bunu Zülkarneyn’nin bulduğu (1SCE) bir gerçek gibi… Çünkü Zülkarneyn üç yolculuğunda da “Geleceğin teknolojilerini” kullanmıştır. Batı, Doğu ve ORTA yolculuklarında üç imalat yapmıştır.
Bunlardan “Orta” olan sedd mimarisinde Stephen Hawking’in bulgusu olan “Minikaranokta” teknolojisi yaratmıştır. Demir kütlelerini hidrojen atomundan küçük bir minikaranoktacık yapmıştır. Yüce-Cüce (Yecüc-Mecüc) bu sayede bir zaman bükülümü altında izdüşümlü bir radyan dünyada yaşayagelmektedirler.
Minikaranoktacık sayesinde önce bu Gog/Mog’lar geçici olarak diskalifiye edilmiş (Uzay-Zaman çekmecelerinden birindeki paralel cosmos’da yaşamaktadırlar).
Aynı karanokta kaldığından, bu kez Ashabı Kehf’in MAĞARASI (yani karadelik tekillik hunisi) için de etkisini sürdürmüştür.
Aynı karanoktacık enerjisi “Tabutüssekine” ile LİNK kurmuştur. Denizin ayrılmasında rol almıştır.
Aynı karanoktacık patlayıp akdelik biçiminde açılınca (çünkü bir karanokta ne kadar küçükse, o kadar çabuk Hawking buharlaşmasına uğrayarak patlayıp açılır)
Her minikaranokta yarattığınızda karşılığında otomatikman bir “aknokta oluşur”. Bu aknokta da tam tersine çekimci dalgaları emerek yok eder ve sığası=kapasitesi dolunca da elektrik yükünü yok ederek açılır. Bu bir tür mini-minnacık Big-Bang gibidir.
İşte bu sayede, sözkonusu karadelik akdelik genleşmesi yapınca Hz. İsa göğe alındı. (Uzay-zaman küresi dışına çap doğrultusunda çıktı.)
Mini karanokta da ileride patlayıp içeriğini boşaltınca Yecüc-Mecüc istilası başlayacak. Çünkü dünyamız ile izdüşüm dünyamız birleşecektir.
Hatırlarsanız, uykuda ya da bir deneyde “Elektrik ve magnetik alanlarımızın, birbirine dik olarak ayrıldığını, uyanınca da birleştiğini” söylemiştim.
Böylece elektrik alanda bizim dünyamız, magnetik DİK alanda ise “Yecüc-Mecüc dünyası” AYRIK DURMAKTADIRLAR.
Bunu beceren minikaranoktacık, yani Zülkarneyn’in yapay karadelik imalatıdır.
Bu sentetik karanoktacık Hawking Buharlaşması’yla içini boşalttığında Kiriş=Sedd olarak dünyamıza dik dipolarizasyon oluşturan Yecüc-Mecüc dünyaları da birleşmiş olur. O zaman Yecüc-Mecüc hep tepeden (osilasyonun tepe noktası) dünyaya yayılırlar ve/veya biz onların dünyasına yayılmış oluruz ve/veya kiriş ile yayparçası birleşip aynı şey olur.
Bu olay olmazsa Hz. İsa’nın Aknoktacık kanalıyla dönmesi imkansızlaşır. Yani iki olay birbirine takma geçmedir. Dolayısıyla Yecüc-Mecüc’ün yokedilmesi de “Hz. İsa’nın” görevidir.
Hz. İsa’nın göğe gidip gelişi iki gündür. Bir KOZMİK gün=BİN YILDIR.
Bir gün gidiş=MS 1000. yıl. (İlk millennium)
Dönüş de bin yıl=İkinci millenium yani MS 2000 yılı. Pratik olarak gitti-döndü MS 2000 yılıdır.
Ancak “Yukarıda ne kadar kaldı?” Mesela 7,4 saat kaldıysa eder 309 yıl yani yaklaşık 8 saat kaldıysa bu 333 yıl eder demek istiyorum…
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 21/10/2001 (011b/01)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki CHAT’i (011) oku | 011b anasayfasına dön | sonraki bölümü oku