Dabbe tül Arz: Bilgisayar teknolojisine işaret edebilir mi?
Kur’an’da, Adem’in yaratıldığı Salsal=Çamur diye çevrilir. Oysa metan-amonyak-su buharı ve Karbondioksit dörtlüsünün ilkel atmosfer olduğu gözönüne alınırsa, “Balçıktan süzülmüş bir Salsal” dendiğinde, bu ilkel atmosferin milyonlarca yıldırım ile Adenin-guanin, cytosin ve Tymin denen dört çekirdek asidine (Nükleotik baza) döndüğünü görürsün. Bu işlemin adı SALSAL’dır.
Şeytan, Adem’e “Topraktan” kurutulmuş bir çamur olduğu için secde etmemektedir: Gerekçesi ise basitti. Ben ateştenim (Enerji) sürekli yakanım. O Adem ise topraktır (Madde) sönmüştür, küllenmiştir…
Sönmüş küllenmiş kelimesi ise canlıların oluştuğu Karbon kimyasını anlatmıyor mu?
O halde toprak iki türlü anlaşılmalıdır.
1. Karbon kimyası olan organik oluşum.
2. Silikon…
Yani C ve Si elementleri de var işin içinde…
İkisi de bize hitap ediyor. Şu seramik kilimiz, şu cam yapımında kullandığımız toprak silisyum değil mi?
(Ayrıca Silisyum=Arz ve Germanyum=Gök kelimelerinden şu transistörlerin yapılımı da sözkonusu olmuş olabilir. German=Gök+ler demektir. Mesela Nur 35 böyle giriyor misale.)
Hele ki “Silicon Walley” denen dünya merkezi vadi mikrochip’lerin hem ham madde hem mamul madde olarak üretildiği merkez bir fabrikalar dizisi değil mi?
Şu anda mikroçip denen miniyongaların anamaddesi SİLİSYUM’dur. İşin tuhafı fiil olarak Debelenmek debelenmiş, tepili, yeraltında tepilmiş anlamına gelen DABBE ve ARZ=Silisyum gezegeni.
(Şu anlamda söylüyorum, dünyanın içi NiFSial’den SiAl vb. katmanları halinde silisyum ile doludur. Magma ve Lava dediğimiz, zamanla kayaçlaşan yanardağ püskürükleri ile yeryüzü dağ-vadi oluşmuştur. Dünyanın yüzeyi de öyle: Silme Silisyumdur, “Benim sadıh yarim gara torpahtır.” diyen Aşık Veysel’in de kastettiği Turab…)
ARZ=SİLİSYUM,
DABBET=MİNİ YONGA ????? olabilir mi? Buna bakalım:
Gelecekte silisyum yerine başka bir buluş gelirse ya da mikroçiplerde demode-out olunca savımız geçersiz kalacaktır.
Dur biraz: Bir de antinom yapalım ve Bilgisayarı (Daha doğrusu Sibernetiği) savunalım:
Şu anda bilgisayarlar üçüncü kuşakta seyrediyorlar. (Pentium IV, V, VI, VII, VIII, IX, X, XI bile olsa teknik olarak aynı kuşakta sayılırlar.)
Sonraki kuşak ise “En iyi hatırlayan, kendi kendine karar verebilen” holografik hafıza yolundan geçecektir. Avni Çetinkurt’un söylediği gibi, “Cyborg=Yapay organizma” kapsamına girebilecektir.
Bir sonraki kuşak bilgisayarlar ise doğrudan ZİHNİN ta kendisine ulaşacaktır. Yani holografik hafıza, şimdi insanda olduğu gibi, çekirdek asitlerine yüklenecektir. Biz nasıl anımsıyorsak, bilgisayar da öyle anımsayacaktır. (Üstelik de kuduz gibi gerçek=organik olan virüslerden etkilenecektir.)
Beynin keşfine bir yolculuktur Sibernetik zeka, yapay zeka vb…
Bize anılarımızı anımsatanlar biliyorsun ki, adenin, guanin, Sitosin ve timin denen çekirdek asitleridir. Bu ileri teknoloji sayesinde çekirdek asitleri (A, G, C, T) ile bir bilgisayar (O zaman da adı bilgisayar değil, yapay beyin olur) yaparsak bunlar da Salsal ailesinden olacaktır.
Aynı mantıkla Kur’an alimler için şifreler (misaller, bilimsel modellemeler) vermektedir.
NUN=Nokta (Aynı zamanda Arapça sıfır)
KALEM=Program dili (Aynı zamanda şeklen BİR rakamı ve Elif harfi)
İkisi birden 1 ve 0 olarak Bineer (Binary, Digital, İkili sistem, De Morgan matematiği vb.) gibi…
Nokta boyutsuzdur, kalem ise tek boyuttur. Levhi Mahfuz ise iki boyutludur. İşte manyetik levha ve mahfuz=Bellek’te… Levhi Mahfuz bir Hard Disk’tir… Belki de Kiramen Katibin bir REM Bellek…
Arş katmanlarındaki şu bilgi-işlem merkezi incelemeye değer…
Dabbetül Arz da pekala Mikro Chip olabilir… Kürsi de bir Monitor…
<> Formatlanırsa yandık yani
Evet.
Akıllı mikrobiyomotorlar (amip büyüklüğünde) yapmak hatta nano teknolojiler ile bir tür dabbet kolonileri oluşturmak olasıdır.
Hawking “Kıyamet virüsü=Dabbet” diyor.
<> Yaşar nuri de kendi kapasitesi oranında yorumluyor… :)))
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 17/10/2001 (010/02)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 010 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku