Tarık suresi – Yaratılış – Gökler ve Gök farkı – Uzay yürüyümü – Madde ve Enerji

Her neyse biz Kerrubileri bir yana bırakalım ve o zaman Tarık’a dönelim.

“Ve SEMA

sema tekil çünkü 14 yer ve gök yok hepsinin yerine bir tek gök var. Bu da ışık hızında yakalanan bir gök ya da

<> Sema tek olduğuna göre Kerrubi melekler Arşı taşımada olduklarında ışık hızıyla diğer varlıkları kılıç gibi sağa sola sallayarak Arşı koruyorlar.

Evet bu çok güzel.

[] https://web.archive.org/web/20010913172011/http://abone.turk.net/ince/hezekiel.htm

Bizim amacımız, ışık hızına çıkarsak ne olur. Sidretül Mühteha’da (Son sedir ağacı=Hz. Cebrail’in makamı) bütün mekanlar (en, boy, yükseklik) biter, tüm boyutlar evrenlerinin yerine bir tek GÖK=Sema gelmektedir.

Bu gök’ü tanımlayalım:

Işık hızına kadar x,y,z gibi üç koordinattan oluşmuş bir uzay vardır. Ama ışık hızında üç garip şey olur:

1. Mekan ortadan kalkar, mekan tek boyut olur ki buna singularite deniyor.

2. Işık hızı=Zamanın akma hızıdır, dolayısıyla zaman da ortadan kalkar.

3. Uzay ve zaman ortadan kalkınca, tüm evren “Gerçek olarak” görünür.

(Tümden ve reel görünmenin anlamı şudur: Evren bir hologramdır. Bir tek quant tüm evreni gösterir, yeniden canlandırır.)

Kendinizi bir foton gibi düşünün. Foton diyorum çünkü ne yavaşlar ne hızlanır. Işıkhızı tastamam saniyede C hızıyla gider.

Bu chat’e katılan herkes birer foton olsun. (Saf ruh hali de budur) Herkes aynı hızla gidiyor. Gidiyor ama, bu demektir ki herkes duruyor. Çünkü herkes eşit hızla akıyor.

Bir odada oturan on kişinin oturakaldıkları gibi, aslında saniyede 29,5 km hızla uzayda nutasyon olarak ilerliyoruz. Ama gördüğünüz gibi herkes yerinde oturuyor.

Bir şey hareket etmezse, sizin hareket halinde olduğunuz belirlenemez. İki otobüsten hangisinin kalktığını anlamak için, illa ki durağa (Sabit referansa) bakarsınız.

Işık en yüksek hızdır, madde ise elbette ondan yavaştır.

Şimdi kendimizi güneşten çıkan ve dünyaya doğru yol alan bir foton gibi düşünelim. Güneş bizden IŞIK HIZIYLA uzaklaşmakta ve yol aldığımız dünya ise bize IŞIKHIZIYLA yaklaşmaktadır. Sanki biz duruyoruz ama, altımızdaki cetvel hareket ediyor. Cetvelin bir ucu bizden uzaklaşırken, ötekisi de hızla yaklaşıyor.

İşte eğer bizler foton olsaydık, kendimizin hareket etmediğini, ama UZAYIN YÜRÜDÜĞÜNÜ görecektik.

Bir foton der ki: “Ben dururum uzay yürür.”

Bir madde de der ki: “Hayır fotonlar bizden uzaklaşır/yaklaşır, sabit duran biziz.”

Kim haklı? Gözlemci daima haklıdır. Kim hangi sistemi gözlüyorsa o haklıdır. Dolayısıyla relativite kuralında (Aksiyom) tüm gözlemciler haklıdır.

<> Tşk dr

Önce uzay yürüyümü (Mekke’den Kudüs’e) sonra dikine olarak Allah katına bir yolculuktur Mir’ac. Bunu erteleyelim.

<> ok

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 03/10/2001 (004/02)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 004 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

004-02-uzay-yurur

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar