Ayet-hadis düellosu

Arz’dan Arş’a Evrenin Sırları, Sınırları 2

APENDİX-25

Ayet-hadis düellosu

Sırf hadis uydurmak için 1200 yıldır, Kur’an’ı sayacakları yerde Resulullah’a (iftira edilmiş olan sahte) hadis dokunulmazlığı yüzünden, mızrağı çuvala sığdırmaya kalkışmışlar.

Yine Resulullah hicretinden 200 yıl sonra yazılan ve sadece “Sahih” dendiği için korunan bir hadis’e göre, Resulullah’ın derisi kanar, Hz.Aişe anamız da Resulullah’ı tedavi eder. Bundan sonra Resulullah, gidip namaz abdesti alır!

Bu hadise dayanarak Hanefi mezhebinde “kan” ve Şafii mezhebinde de “kadın eli” namazını bozmaktadır.

Böyle daha bir çok çelişki “Sahih hadis” diye korunmakta, ihtilaf-ayrılık konusu olarak bekletilmektedir. Pekiyi işin doğrusu ne olmalı? Zahmet edip düşünmeyiniz. Doğru (Hakk, hakikat, gerçeklerin gerçeği) KUR’AN’da yazılıdır. Oysa ihtilaflar, her ne kadar “Sahih” (Essah, sahici) dense de başka verilerde yazılıdır. Bizce Hakikat mı doğrudur yoksa sahici “gibi” mi doğru olmalıdır. Çelişkileri hadis diye Resulullah’ın söylemediğine ALLAH inancım kadar eminim.

Ama Resulullah’a mal edip de “SAHİH” derseniz, bu sağlam zırhı delemeyeceğiniz için Kur’an’ı çürük ve eksik saymak zorunda kalırsanız, sapıtmış ve gazaba uğramışların yoluna girmiş olursunuz!

Oysa Kur’an’da bunların tümünün cevabı var: ama Kur’an’ı ne eksik ne fazla kabul etmeyecek, tastamam bilecek ve hiç değiştirilmediğini peşin kabul edeceksiniz. O zaman Fatıma, Velayet surelerinin Hz. Osman döneminde Kur’an’dan çıkarılıp, atıldığı bir iftiradır.

Yine Kur’an’da keçi ya da tavuğun yediği taşlayarak zina edenleri öldürme ile ilgili bir ayet de olamaz. Olsaydı bile haşa ALLAH kendisiyle çelişmiş olacaktı: çünkü zina edenlerin yüz celde ile dövülmesini ve evlerde islahı nefis olup, bir çözüm gelinceye kadar bekletilmesini emreden ALLAH’tır! Şimdi Hadis gereği zina edenleri taşlayalım öldürelim mi, yoksa ayetler gereği had cezasıyla mı caydıralım?

Resulullah ne mecnundu, ne deli, ne büyülü ne de hipnoz olacak ya da cin-şeytan etkisinde bulunmayacak bir koruma altındaydı. Nasıl olur da şeytan “Ğaraniyk” olayı ile ilgili şeyi fısıldar, putun içine girip konuşur? Yanlış ayetlerde mi, yoksa?…

Büyü tutması ALLAH tarafından açıkça imkansızlaştırılmış olan Resulullah’a nasıl olur da bir yahudi kadını “Düğümlere üfürerek büyü yapar”? Bu bizi tutabilir, ama Resulullah ve tüm peygamberleri asla! Eğer Resulullah’ın büyülendiğine inanırsak, Kur’an’da onu asla büyü tutmayacağını yazan ayetleri nereye götüreceğiz?

ALLAH’ın 99 ismini okurlarım herhangi ilgili bir kitapta bulabilirler. Ama referans kitaplarda yer almayan daha 15 isim var. Örneğin “Hu” Allah’ın yüzüncü; “Rabb” yüzbirinci, “Hakk” yüzikinci……… isimleri değilmidir? Cenabı Hakk 3 din kitabında aynen “Rabb” diye geçen kimin ismidir dersiniz?

Ayetler, namaz abdestini bozanları özetle şöyle bildiriyor: boşaltım sisteminden atılan katı, sıvı, gaz! Ama salya, sümük, gözyaşı, kusmuk, kan ve geğirti gibi boşaltım sistemiyle ilgisi olmayan salgılarımızı saymıyor. (aslında bunlar sadece “içtihaddandır” yani imamların kendi görüşleridir.)

O halde Resulullah’ın abdestini kan bozmadı! Demek ki Hz. Aişe anamızın eli bozdu, bakalım öyle mi?

Yine ayetlere bakacak olursak, değil namaz abdestini; boy abdestini bile daha ileri birliktelikler bozmuyor. Cinsel aşma ve ya da cinsel kopup gelme, boy abdestini bozduğu için, otomatikman namaz abdesti de bozulur ve gusül gerektirir. Kur’an’da bunlar apaçıktır. Diğer duyduklarımız sadece mezhep içtihadıdır. Çünkü eşler birbirine helaldir, boy abdesti gerekmedikçe abdestlidirler! Demek ki ne kan, ne de eşlerin birbirine “pardon!” misali değmeleri abdesti bozmuyor!

Pekiyi peygamber niçin abdest aldı dersiniz? (şimdi bunun cevabını verelim ama lütfen bu cevapten bir mezhep daha icad etmeyelim.)

Çünkü Resulullah’ın o sırada namaz abdesti yoktu! Namaza durmak için gidip abdest aldı, hepsi bu!

Unutmayalım, Resulullah da bir insandı. Tuvalet ihtiyacı oluyordu ya da uyuyordu ve zaman zaman abdesti olmuyordu.

Yok eğer Resulullah insanüstü bir varlıksa, o zaman zaten doğuşten abdestliydi ve böyle olması için, örneğin hiç evlenmemiş olması gerekiyordu! Ya da melekti!

Unutmayalım Resulullah yine hadis’e göre “hadislerinin yazılmasını temelli yasaklamıştı. Zaten 200 yıl sonra Hz. Ali ve ehl-i beyti kötülemek, Muaviye ve yezidi methetmek için, birçok uydurma, birçok uydurma hadisleri” (Saltanatçılar, Emeviler, Ümeyyeoğulları) sipariş verdiler.

Hans von Aiberg

aaess2-apendix25-kuran-vs-hadis

Yorumlar