slm&slm, sevgideğer okurlarım…
Bu konuda daha uzun bir yazı yazacağım: Gerçekten 7 MESANİ önemli bir sır kapısı, bir gizli hazinedir. İşin en başına dönelim: SONUN BAŞLANGICI. Sıfır anı:
1. Allah’ımız “OL” dedi. Ne varsa “Herbir şey” = “Külli Şey’in” = “tüm ihtimaller” oldu. (Tekillikler kaçınılmazdır, biri sizi yaratmazsa, kendi kendinize olamazsınız. Singularity isbatlanmıştır.)
2. “ĞAYB” alemindeki yani hiçbir zaman bilemeyeceklerimiz dışında olanları şöyle düşünelim: Elinizde sonsuz yüzü olan sonsuz tani ZAR var ve bu zarlardan SONSUZ KEZ atıyorsunuz. İşte bu ĞAYB alemidir ve biz buna “MUTTALİ” = “Bilici” değiliz. Örneğin ARŞ ötesi gibi…
3. Bu ĞAYB aleminin bir altında “GAYBATIN” = “Ğayb”+”Batın” alem zincirleme (Sonsuz yüzü olan sonsuz tane zardan BİR TEK KEZ atıldı ve HER OLASILIK için bir SÜPER UZAY yaratıldı.)
4. Bu koskoca sonsuz alemlerden biri de “Aşağı misal alemi” =Süper uzaydı. Burada sonsuz yüzeyi olan BİR TEK zar atıldı. Her birine bir evren yaratıldı.
5. Bu aşağı misal aleminde “Sonsuz” tane yüzey için BİRER evren yaratıldı. BUNLARDAN BİRİ BİZİM EVRENİMİZDİR. Sonsuz içinde kaybolmuş BİR yapayalnız…
a. Allah’ımız, diğer hiç bilmediğimiz ve hiç gözlemleyemeyeceğimiz o SONSUZ tane evrenden, BU EVRENİ seçti.
b. Bu evrendeki yüzmilyarlarca galaksiden önemsiz biri olan SAMANYOLUNU seçti.
c. Bu gökadasındaki yüzmilyarlarca yıldızdan adı GÜNEŞ olan bir küçük ve sıradan yıldızı seçti.
d. Bu yıldızın 12 gezegeninden sıradan biri olan DÜNYA’yı seçti.
e. Dünyadan gelmiş geçmiş, melek, Cin, Hayvan ve bitkiden sadece insanı HALİFE olarak seçti. Hem yanında (Mütteki, cennet mekan) hem karşısında (Kenud=Nankör, cehennem mekan) Biz böylece aşağıların en aşağısına SÜRGÜN edildik…
ŞİMDİ YENİDEN 5inci EVREYİ yazalım:
5. Bu aşağı misal aleminde “Sonsuz” tane yüzey için BİRER evren yaratıldı. BUNLARDAN BİRİ BİZİM EVRENİMİZDİR. Sonsuz içinde kaybolmuş BİR yapayalnız… Allah’ımız, CANSIZLAR İÇİN “OL” DER, böylece TOHUM ekilir. Tohum örneğin, AĞACINA benzemez, o canlıdan çok cansız gibidir. Canlı ile cansız arasındaki fark “UYKU“dur. Uyku, “Ölüm” ve “dirim” arası bir ara fazdır. Örneğin tüm canlılar “CANSIZ” atomlardan yaratılmıştır. Nasıl olur da CANSIZ’DAN C A N L I yaratılmış? Bu ne demek?
UYKU küçük ölümdür: Yani bir VİRÜS aslında sitoplazmasız kristalize bir CANLI ve/veya CANSIZ bir varlıktır. Örneğin Moğol gribi, Güneş’in 8 yılda bir lekelerinin artmasına bağlı olarak ÖLÜ olduğu uykusundan uyanır, salgın başlar, paçavra hastalığı dünyayı kapsar… Çünkü canlı ve cansız sınırında “UYKU” hali vardır. Ayı’nın mağarasında kış uykusuna yatmasından başlayarak “KEHF” = Mağara suresindeki 7 uyurun hali anlatılırken: “Sen onları öylece UYKUDA görseydin dehşete kapılıp kaçardın.”
Niye kaçardım? Çünkü bir ceset bulursak onun ölü olduğunu biliriz. Tıpkı dirinin diri olduğunu bildiğimiz gibi… Ya ikisinin arasındaki o “UYKU” hali ne? Diri değil ki konuşalım. Ölü değil ki gömelim! İKİSİ ARASI bir şey… İŞTE BİZİ BU KORKUTUR. Çünkü KARAR VEREMEYİZ, “Ölü mü diri mi?”
Küçük ÜÇ ipucu: (Önce düşünsel deney yapacağız, sonra ben başka bir gün yazacağım.)
aa. İkizleri düşünün. Biri ışık hızına doğru hızlanıyor, diğeri bizim gibi geride kalıyor. RELATİVİTE = GÖRECELİK gereği ışık hızına yakın seyredenin zamanı “GENLEŞİR“, yani hareketleri yavaşlamış, slow motion = Ağır çekim görünmeye başlar.
Bunun tersine o bize baktığında bizim hareketlerimiz de “Şarlo filmleri gibi” hızlanmış gözükecektir. Hızlı giden ikizin hızlandıkça hareketleri iyice yavaşlayacaktır ve HEYKEL gibi donup kalacak gibi görünecektir, hatta gözleri açık uykuda gibi sanacağız. (Siz olsanız dehşete kapılmaz mıydınız?)
Allah’ın katında 1 GÜN =1000 BİN YIL = 365.000 gün olduğuna göre, Ashab-ı Kehf de mağalarında 300+9 yıl kaldıklarına göre, ayetlerde “Bir günden az kaldık” demelerinden anlıyoruz ki, 1/3 BİN yıla göre relativiteleri değişmiştir. Hareketleri ise SONSUZ yavaşlamıştır. Ölü değiller; diri değiller yani senkronizasyon yok!
bb. Karadeliğe düşen biri, çekim dalgaları da ışık hızıyla çektiğinden ışık hızıyla TEKİLLİK denen merkeze düşecektir.
Tekillik denen merkeze dışarıdan bakan İKİZ şunu görecektir: Hayali merkeze yaklaştıkça tutsak olan ikizimiz, hızlanacağına giderek yavaşlayacaktır ve tam merkeze vardığında “DONUP” hareketsiz kalmış görünecektir. (Kitaplarımdan, galiba Mirac 2. ciltte vardı. Ben bugüne kadar yazdığım hiç bir kitabı ve yazıyı bir daha dönüp okumadığım için hatırlamıyorum. Bilen varsa, bir mesajla takviye edebilir.)
Kısaca “MAĞARA“da Kehf ashabının başına gelenler, bir karadelik tekilliğinde de aynı fizik yasaları gereği aynı kaderi yaşıyorlar.
cc. Ayete göre “Uyku küçük ölümdür, Allah bizlerin uykudayken canlarını alır ve DİLERSE SABAHA bırakır.” Hepimiz uykuda Ashabı kehf ve Karadelik tutsağının HAREKETSİZLİĞİNİ yaşarız. Bu ipuçlarını sevgideğer okurlarım tefekkür ederken ben yine konunun başına döneyim.
A- Cansızlar (uykudakiler) için “OL=KUN” emri yetmektedir. Böylece o şey anında OLUVERİR. Ama TOHUM gibi, virüs gibi, uykudaki ashabı kehf gibi…
B- Uykunun öteki yüzü de CANLI OLMAYA ADAYLIKTIR. Canlı olmanın şartı ise “RUH ÜFÜRÜLMEKTİR”
6. Önce toplam 11 boyut (Süper sicim teoremi uyarınca) UYKUDA TOHUM olarak yaratıldı. Bu yetmiyor ki! Çünkü EVREN henüz beklemede… Miniminnacık tohumdan “daha koskoca ÇINAR ağacı” çıkmadı henüz! Yani evrenin o minicik sıfıra yakın noktasal çaplı dönemi, MADDENİN (Quant diyelim) OLUŞMASI İÇİN Plank Sabiti denen bir ARALIKTAN dışarı kaçmasıyla mümkün olur. Çünkü tohumun UYKUDAN UYANMASI ve dışa çıkması yani her bitki gibi YERYÜZÜ SÜRGÜNÜ vermesi gerekiyor.
7. Bu son aşamada ise “OL” denen oldurulan yapının GENİŞLEMESİ emri yani EVRENİN “BİGBANG” dedikten sonra ANİDEN ŞİŞME teoremi işbaşına geçiyor. Bu 11 boyutun ani şişme anında, 7 boyut “İçe patlıyor”, DÖRT boyut ise dışarı patlıyor! ALLAH RUHUNDAN ÜFLEMEZSE, UYUYAN OLARAK YARATTIĞI UYANMAZ! ÇÜNKÜ ALLAH’TAN BAŞKA HİÇ BİR KUVVET ÖLÜYÜ DİRİLTEMEZ! (La havle wela kuvvete illa billahi…)
Böylece 7 aşamada EVRENİN 6 “GÜN” = “YEVM” yaratılışını irdelemiş olduk. Şimdi bir önceye yani 6. aşamaya dönelim:
Henüz Ruh üflenmemiş, “OL” diye oldurulmuş bir tohum=uyuyan ama uyanmaya aday var. Bu durumda üç de ihtimal var:
aaa) Tohum öylece bekler durur ve hiçbir zaman yaratılmaz. (Oysa ayetlere göre “Allah’ın her an BİR YARATIM=Sonsuz yüzlü zarın her bir ihtimalini yaratma üzerine görürüz.” bildirimi uyarınca evren tohum olarak beklemez. Çünkü onu engelleyen TÜNEL SÜRECİ ya da YARI ÖMÜR süreci vardır. Bu konuda olasılık yasalarını bilen okurlar diğerlerine yardımcı olabilirler.)
bbb) Evrenin tüm 11 boyutu da birden açılabilirdi. Yani evren 4 boyutlu olacağı yerde 11 boyutlu olurdu. AMA ÖYLE OLMAMIŞ!
ccc) 7 boyut, Planck sabitinin altındaki minnacık uzayda AÇILAMAMIŞ, KIVRILI KALMIŞ; kalan 4 boyut da açılmış ve şimdiki evren nizamı oluşmuş.
Genişleyen evrenle birlikte açılan UZAY-ZAMAN 4 BOYUTLUSUNU ZATEN BİLİYORUZ. Kalan 7 boyut nerede? Planck sabitinden küçük bir uzayda (Hilbert uzayı) KIVRILI kaldı. Kıvrılı kalmanın ya da sürekli bir çember çizmenin anlamı ne? Öncelikle yanıtın iki AKSİYONU var:
İki quantı, Quantum tüneli, İki karadeliği de Worm Hole denen TÜNEL birbirine DOLAYSIZ BAĞLAR: ARADAKİ MESAFE NE OLURSA OLSUN, direkt olarak ve zamandan münezzeh olarak birbirine bağlar. (Polarize çiftleri anımsayınız. Birini şaşırtırsanız, öteki şaşırtmadığınız parçacık da AYNI hareketi yapar) Bu aksiyonda tüneli bir BARSAK gibi, düşünebilirsiniz.
İkinci yanıt için, bir kağıdı aldık: en uzak iki noktasına (Köşegen) iki tane kalemle gezegen yaptık ya da iki nokta koyduk. Köşegen boyunca bu iki en uzak nokta, bir TÜNEL ile bikleşmiştir. Ama karadeliklerde olduğu gibi, iş başka: İkinci aksiyona göre, bu tünel sonsuz uzun değil. Çünkü kağıdın iki ucunu KATLAYIP birbiri üzerine değdirebilirsiniz. Tünel ortadan kalktı, iki yıldız birbirine DEĞDİ.
İşte uzay EĞRİ olunca, bu işler de böyle oluyor. Karadelik tüneli hem “EN UZAK UZUNLUKTA” olup, hem de aynı zamanda “NOKTA” olarak birbirine değmektedirler. Artık bunun UZUNLUĞUNU, NOKTASALLIĞINI; BARSAĞA BENZEDİĞİNİ YA DA SARMALLAR ÇİZEREK KENDİ TÜNELİNİ OLUŞTURDUĞUNU DÜŞÜNMEYELİM. “Tüm gözlemcilerin gördüğü doğrudur” aksiyomu gereği yanıt: HER İKİSİ DE DOĞRUDUR.
Sorularınızın yerine şu yeni soruları koyalım:
1. Quantum Süper String teoremine göre Evren zarı (World Membran) kırılarak bir tünel oluşturuyor. Tünelin içi 7 boyut KIVRILI, dışı ise açık ve dört boyutlu. Tünelin uzunluğu nedir? En yakı ile en uzak nasıl bir arada olabiliyorlar?
2. Tünelin dışı için “Hablilverid=ŞAHDAMARI” ayetini İÇİ İÇİN İSE “ALLAH DAHA YAKINDIR” ayetlerini bir daha anımsayınız.
3. Hablillahi=Allah’ın ipi nedir?
4. “Deve iğne deliğinden geçen” sonsuz uzunlukta bir ip olabilir mi?
5. Bedenimiz (+70 kg) ile BİLİNCİMİZ (Ruhumuz=-70kg) arasındaki ünlü GÜMÜŞ KORDON, YANİ GÖBEK BAĞI için ne düşünüyorsunuz? Ana ile cenin arasındaki somut bir göbek kordonunun sanki soyut, sanal bir eşi var: Astral vizyondan başlayarak, Mir’ac’a kadar giden o ünlü “GÜMÜŞİ KORDON” niçin hem sonsuz uzunluktadır ve/veya aynı zamanda NOKTASALDIR görülmez?
(Hep siz soracak değilsiniz, ben de biraz sorayım dedim sevgideğerler okurlar, aslında İPUÇLARI verdim ki, bir başka güne hazırlıklı olalım.)
Yeni yazı yolda, uyumak yok! Hoşça-dostça, kalınız.
Hans von Aiberg, 19 ağustos 2001, 20:45, mail