Uzay-zamanın üç boyutunu anlattık. Bunlar mekan. Gelelim zamana: dördüncü BOYUT ZAMAN öteki imajiner Xi, Yi, Zi boyutlarından biridir.
Evrenimize uzunluk olarak giremez (m3’ten ötesi yoktur) bu kez ZAMAN=√-1 olarak kendini gösterir. Zaman aslında tek bir boyut değil, öteki ahıret=elsewhere üçboyutlu mekanıdır. Çünkü tekillik ardından bize gelen somut bir boyut burada soyut olur. (Zaman gibi sadece sezgiyle anlaşılır, ölçülemez)
Zamanı es geçtikten sonra şu noktaya ulaştık: dört boyutlu evren (Uzay-zaman=Gökler) cansızdır. Yani araçtır, amaç varlıktır. Evrenin Dört boyutlu olduğunu söyleyen birinin BİR ÜST BOYUTTA GÖZLEMCİ OLMASI gerekir.
Yani BEŞİNCİ boyuttan biri “Aşağıda saydım, evren dört boyutlu” der. Evren ise kendini sayamaz, cansızdır, bilinçsizdir. Bu yüzden “BEŞİNCİ BOYUT” = “BİLİNÇ“, “ALGI” = Edrake = İdrak eden biz AKILLI yaratıklar beşinci boyutta olmamız gerekiyor.
İyi de bir yandan, cansız evrende beşinci boyut magnetizma’dan başlayarak 11 boyuta geliverdik. Quantların 11 boyutlu olduğunu kanıtlayan Süpersicim teoremi nedeniyle, BİLİNÇ=BEŞİNCİ BOYUT, 11’incinin arkasına kayıp 12. gibi oldu.
Tartışma konusu olan “entropinin ve bilginin aslında 5. boyut olduğu” konusuna girelim. Burada sizin bilgi dediğiniz şey “BİLİNÇ BOYUTU” yani evrenin dört ve 11 boyutlu olduğuna karar veren GÖZLEMCİ… Buraya kadar BİLİNÇ=BİLGİLENDİREN GÖZLEMCİ boyutunu açtım. Sırada çok kıl bir konu olan “Entropi” var. Çünkü entropinin inanılmaz sürprizleri var.
Termodinamik birinci yasa, Bir demir çubuğu ısıtığımızda, ısının sıcak uçtan, soğuk uca TEK YÖNLÜ olarak aktığını söyler… Buna termodinamik yasa diye yanlış bir isim koymuşuz. Çünkü enerji de yoğun uçtan az yoğun uca ark (Kıvılcım, gerilim farkını kapamak için çıkan şerrare) atlatır. İkinci yasa ise Entropi’dir: Evrende bu tek yönlü akışa karşı, direnen bir olgudur.
Bu konunun ayrıntılarına girmek istemiyorum, ama termodinamiğin TEKYÖNLÜ gidişine TERS olarak durur ve bundan dolayı da evrende ısı kaybı oluşur. Evren de ısı yitirerek, ölüme doğru gider. Üçüncü yasa da “Evrendeki en düşük sıcaklığın ZEMHERİR = Mutlak soğuk, 0 Kelvin = -273,16C derece olduğunu söyler.
Daha dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci yasalar ekleyeceğim. Çünkü işin tarihçesi bitti, sırada “GELECEĞİ var” Evrende üç tane iki yönlü kuvvet var: Zayıf ve Güçlü Nükleer kuvvetler ve Elektromagnetizma (Hem çeker hem iter) Evrende aynı zamanda 4 tane de TEK yanlı kuvvet var:
- Çekim=Gravitasyon: Daima çeker, hiç itmez, elma hep yağaçtan yere düşer, armut ağacının dibine düşer…
- Zaman: Daima ileri akar. Bugün Çarşamba yarın perşembe olur.
- Termodinamik ok yönü ve entropinin buna ters yönü: Daima sıcaklık sobadan odaya yayılır. Asla odadan geri dönüp sobanın içine girmez. Pilimiz hep azalır, artmaz.
- Evren tek yönlü olarak genişlemektedir. Yani tayflarımız kırmızıya kaymaktadır ki, bu da bize galaksilerin bizden uzaklaştığını, galatik uzayın arasının balon gibi şiştiğini gösterir.
Ancak bu sonuncusu nereye kadar? “Evren sonsuza kadar genişleyecektir” diyenler yanlıştalar ve gerekçe olarak (Karanlık maddeye rağmen) evrenin kendi genişlemesini dizginleyecek madde miktarının çok az olduğunu gösterirler.
Hayır şu da benim yazdığım: Termodinamik Dördüncü yasa: Evren, mutlak soğuk dereceye kadar genişleyecektir. Şu anda meteoroloji balonları, astronotlar, uydular vb. evrenin sıcaklığının 60 km yukarıda -270.89°C olduğunu söylüyor. Mutlak soğuk derecede ne olur? Ateist için her şey donar. Bilim adamı için farketmez genişleme sürer gibi yanıtlar bulursun ki bunların tümü spekülatif…
Teist (İnanan) bir bilim adamı da şöyle söylemelidir:
Mutlak soğuk = 0 Kelvin = -273, 16° C dereceye geldiğimizde, bu elektronu destekleyen 0.511 eV.luk enerji de bitmiş olur. Elektron (-) artık dönemez ve proton (+) üzerine düşer: Bunun anlamı, GUT=Büyük birleşik alanlar teoremi uyarınca, PROTONUN YARI ÖMRÜ demektir.
Yani evrende bir tek proton kalmaksızın, hepsi nötrona döner (Nötron yüksüzdür, bunun anlamı evrenden temelli olarak elektrik yükleri çekildiğinden önce doğanın dört kuvvetinden ELEKTROMAGNETİK KUVVET ORTADAN KALKAR) Elektromagnetizma sayesinde iki H atomundan oluşan molekül birbirinden çok uzak dururlardı, ancak bu kalkınca tüm nötronlar birbirine değer ve bir noktada evren çökmeye başlar. Bir nötron yıldız bile olamadan daha içe basılır.
Bu sırada Zayıf Nükleer kuvvet de bitirilmiş olur ve doğanın ikinci temel kuvveti de veda eder. Sonra nötronu oluşturan udd (up down down) denen üç kuark ta çözünür ve açığa çıkan gluonlar birbirine bastırılarak, “Glueball” = Yapışkan top haline gelirler.
Bu anda, doğanın en güçlü kuvveti olan Güçlü Nükleer kuvvet de, evreni terk eder. Artık her şey son kuvvetin elindedir. Çekim, yani her şey karadelik olur ve evrenin kendisi, dört boyutlusu, tümü orada kozmik bir hortumla emilir.
Evren yok olur, arkasındaki tünelden (Worm Hole) tünel ucundaki AKDELİK’ten öte evrene (ahıret) olduğu gibi nakledilir, önce tekillik halinde (Devenin iğne deliğinden geçmesi) sonra iki boyutlu (Mahşer meydanı, bir top hamurun yufka biçiminde inceltilmiş olarak derinliksiz açılmasıdır. Bunun üstünde de SULTAN GÜÇ = Z bulunur.) Ahiretten dünyaya dönersek, Termodinamik yasaların ne hale geldiğini görebiliriz.
Evren geriye dönüş yolculuğuna çıkınca neler olacaktır? Yani evren genişleyeceğine büzülünce tüm TERS oklar da bir kez daha tersine dönecektir:
- Evrenin genişleme ivmesi, negatif ivme halinde ters yöne dönecektir.
- Zamanın oku tersine dönecektir: Bugün çarşamba ise yarın Salı, öbür gün Pazartesi vb. olacaktır. (Bu tersine gidişte Allah “Bugün Mülk kimindir?” sorusunu sorup, yine kendileri yanıtlayacaktır: “Bugün mülk Vahidül Kahhar olan Allah’ındır”)
- Çekim tersine dönecektir. (Kıyametle ilgili tüm ayetlere bakınız, Tekvir, İnşikak vb.) çekim tersine dönünce, maddeyi bir arada tutan gravitation, levitation haline gelince, her şey unufak olacak (dünya ve sistemler yüklerini uzaya boşaltacaklar vb.)
- Termodinamik tersine dönecektir. Öncelikle soğuk uçtan sıcak uca bir yolculuk başlayacağından sıcaklık yasaları yıkılacak, evren buz tutmuş dış kabuğundan itibaren merkeze doğru tersinecektir. Buna bağlı olarak, çevrenin sıcaklığı sobaya dönecektir. Evren ışık hızıyla karadelik merkezine çökecektir.
O zaman entropik bilgi kayıpları (Hesap defterimiz, unutulanlar) birer birer anımsatılacaktır. Çökme, karadelikten içeride, Tünel ötesi akdelikten dışarı çıkacaktır = Kabirler deşilecektir.
İşte o gün Yewmiddin, Hesap günü… Allah yardımcımız olsun. Kimse kimseye şefaat edemeyecek! Hz. İsa ümmetinden kaçacak, ana bebek ve herkes…
Allah’a mütteki olunuz. “İlminizin çoğalması dileğiyle”.
Hans von Aiberg, 01 ağustos 2001, 15:26, mail