Mailler | 2001: Haziran: 001-012 – Temmuz: 013-063 – Ağustos: 064-090 | 2002 | 2003 | 2004
Haziran 2001: 001 | 002 | 003 | 004 | 005 | 006 | 007 | 008 | 009 | 010 | 011 | 012
04 haziran 2001 13.38 maili
Sevgideğer ortaklarım, paylaşımcılarım, bilgi-birikimcilerim ve Hanif barışçılar, sevgideğer okurlar. Bazı teknik ve mali sorunları aştıktan sonra siftah merhaba! “Haber grubu” için “hayırlı olsun” dileklerinizi içtenlikle kabulleniyor, sizleri kucaklamanın sıcak mutluluğuyla sevgi saygı ve selamlarımı iletiyorum. Hoşgeldiniz diyeceğim ama, biliniz ki evsahibi sizsiniz, ben hoşbuldum.
Hemen siz dostlara: niçin ulaşamadım? Teknik problemler nelerdi?
Önce Hacker geçinen “Sözde haklayıcılardan” söz edeyim. Haber grubunun henüz açıldığını öğrenen bazı kurnazlar, bu haber grubu mensuplarından yaklaşık 80 kişiyi bir şekilde sildiler. Bir kısmı tuhaf adlar alarak yerime geçmeye ve güya benim ağzımdan sizleri şaşırtmaya çalıştılar. Bunlardan tam 107 kişiyi silmekle meşguldüm. O kadar ileri gittiler ki, isimsiz ve adressiz postalarında bana 1 Haziran virüsü, Truva atı Virüsü ve daha birkaç EXE bazında virüs gönderdiler ve haber grubu yaklaşık üç hafta kadar tıkandı. El elden üstündür, haklayıcıların bazılarına geri besleme yoluyla ulaştım ve birkaç isim ortaya çıktı. Bunlarla muhatap olmayınız:
1. Ali Murat Güven: Nurcuların görevlendirdiği ve Yörünge, Milli Gazete ile Sadettin Teksoy programında yazarlık annesinin ölümünden sonra (Allah Rahmet etsin) tescilli olarak akıl hastalığı tedavisi gören bir tuhaf genç. Ufak bir soruşturma sonucunda her ne demekse hiç anlamadım “Annesinin ölümünden beni sorumlu tutan” biriymiş.
2. Murat Temelli: Edebiyat Fakültesi ve daha sonra lisansüstü eğitimi gören bu kişi, ZigZag grubunun bazı yazarlarının orijinal eserlerini izinsiz ve ruhsatsız Türkçeye çevirip, bazı korsan kitaplarımı Alem yayıncılık bünyesinde yayınlamış ve hatta önsözlerini yazmış ve gelene gidene benim asistanımmış gibi davranan, Bursa da Osmanlı pasajı kitapçılarının deyimiyle tam bir sahtekar ve fırsatçı…
3. Tamamı benden alıntı olan ve yine Korsan basılmış Alem Yayınları” bünyesinde yayınlanan “Zaman Gezmenleri” adlı izinsiz kitabımın 20 milyon lira karşılığında izinsiz derlemecisi (Fiyatı bu mu?) Kerem Yücel… Bana aynen aşağıdaki mesajı gönderiyor: “Sevgili Hans abi, bir şans eseri siten ile bu gece karşılaştım. Ne kadar çok sevindiğimi anlatamam seni tekrar çalışıyor görmek çok güzel. Umarım bizleri unutmamışsındır, bir gün bir yerlerde tekrar karşılaşmak ümidiyle… KEREM YÜCEL”.
Bu arada E-Mail adresi olmadığı gibi içinde tam 4 son sistem virüs ile bilgisayarımı çökertmeye çalışıyor. Büyük bir rastlantı değilse (çünkü herkes benim için önce ve nedensel olarak bir çocuk kadar masumdur) benim size ulaşmamı tam 17 gün engelliyor. Eğer böyle değilse günahını aldımsa özür diliyorum.
Bu arada Posta adresi olmadığı için kendisine buradan sesleniyorum. Bu site benim değil, Resmi bilimin tutarsızlıkları ve maddiliği karşısındaki alternatif Bilime gönül vermiş şimdiye dek hiç görmediğim, yüzyüze tanışmadığım sevgin, saygın iki dostun benden habersiz açtığı bir site… Bu siteye en ufak bir katılımım olmadı ve tüm araştırmalar ile zahmetler tümüyle kendilerine ait.
“Seni tekrar çalışıyor görmek” samimiyetsiz gibi geldi bana… Sanki işim gücüm yoktu, bana bu yaşıma kadar rızkımı veren Allah değildi de benden 30 yaş küçük bu kimseydi.
Belki de vebalini alıyorum çünkü bu E-Mail ile birlikte aynı anda (Bulent Ayberk @ g…) birinin de elektronik postasını açmıştım, belki de bu 4 virüs oradan sistemime geldi. Bu kişi sanki benmişim gibi sizinle yazışmak istiyor, dikkatli olunuz. Çünkü dileyen dilediği takma lakabı NickName alabiliyor. Bu kişiyi de diğer artniyetliler gibi haber grubundan sildim.
4. Bu haber grubunu bilgi bombardımanına tutup çalışmasını engelleyen başka isimler ise ileri teknolojiler sonucunda şöyle tesbit edildi. Yeni Balıkesir gazetesi sahibi karı-koca Buldan‘lar ve Ilk-Sen isimli bir sözde Mühendislik bürosunun Hizbullah kayıtlı bir kaç ismi…
Bunlar da sözkonusu gazetelerde aleyhimde “Papaz, Mossad ajanı” gibi yazılar yazmışlar. (Ben okumadım ama milli kütüphane arşivlerinde okuyanlar haber verdiler.) Bunları araştırdığımızda Nurcu Yeni Asya Gazetesi sahibinin finanse ettiği ya da onların Balıkesir şubesi olan Özbalıkesir gazetesinin “Şantajcı” lakaplı sahibi olduğunu resmen öğrendim. Mehmet Kutlular, daha 1985 yıllarında benim için “Kimilerine göre Diyarbakır Yahudisi ve Mossad ajanı olan kimilerine göre de Vatikan’da papa’nın yetiştirdiği haçlı casusu olan Hans Aiberg bir morfinkeştir” diye yazmıştı.
Ne tuhaf bir MÜNTEKİM (Allah’ın intikam alan anlamındaki ilahi isimlerindendir) mucizesidir ki, 15 yaşındaki özkızı bir diskotekte aşırı uyuşturucu koması sonucu öldü. Ama ben özkızım ölmüş gibi üzüldüm ve beklenenin tersine hiç sevinemedim, tam tersine bu ölüme benim ahımın neden olduğunu düşünerek gizlice 7 kez mezarını ziyaret ettim.
Gerçekten beddua edip etmediğimi anımsamıyorum, ya ettimse diye kendimi çok suçladım. Babasının iftiralarını, zanlarını onun ödemesi değil de bir rastlantı sonucu benim kuruntumdur diye düşünmeye çalıştım.
5. Hacker kaynaklarından biri de Istanbul’da yayınlanan “Kitap Dergisi” adlı hiç okumadığım bir derginin sahibi çıktı.
6. Beni şaşırtanlardan biri de hacker’lerden birinin Ahmet Hulusi (Soyadı Akten) çıkmasıydı. Bu kişiyi ortağı bulunduğum KitSan yayınevine alan benim, yani kitaplarının yanyınlanmasına izin veren benim. Bu kişi ünlü olmasını iznime borçlu olduğunu unutmuş galiba, “Sigara içtiğim” için benim “Şeytan” olduğumu bunun ayet olduğunu yazmış.
Oysa Colomb yeni kıta Amerika’yı 1500 yılında keşfetti ve orada tütünü çubuk-pipo ile içen kızılderililerden alarak tütün bitkisini Avrupa kıtasına getirmesi ve yayılması 1700’lü yılları buldu. Böyle bir olgu 1400 yıl önce nasıl ve hangi ayette yazılı anlamadım.
Bu arkadaşla alıp veremediğim şu olayla başladı: İlk kitabının nasıl olduğunu bana sorduğunda rastgele bir yeri açıp okudum. Diyordu ki, “Cehennem Güneştir“. Oysa Kur’an’da “Güneş ve dünyanın dümdüz uzatılacağı ve bir mızrak mesafesi tepede beyinleri kaynatacağı, buna ek olarak Zebanilerin Cehennemi oraya taşıyacağı, hatta Cehennemin Zebanilerin elinden kurtulup saldıracağı yazılı. Yani orada hem Güneş, hem de Cehennem ikilisi varken, nasıl olur da “Güneş Cehennemdir” denirdi ki?
Yanıtı şöyle oldu: “Ne yapalım yazdım bir kere, ilk alanlar okudu. Ben bunu düzeltirsem bilgimden kuşkulanılar“. O günden sonra onu da samimiyetsiz ve güvenilmez, okuyucusunu yanıltıcı yazar olarak terk ettim. Çünkü Kur’an şöyle buyurur: “Eğer doğrucu yazarlardansanız Kur’an’a dayanan doğruyu haber veriniz. Eğer doğrucu okuyuculardansanız, Kur’an’a dayanmayana inanmayınız“.
Bu kişi de din ticareti zenginlerindendir. Önce Antalya’ya yerleşti ve bir molla olarak edindiği aidatlardan kuyumculukla işe başladı. (Bir rivayete göre şahsi bir ton altın oluşturduktan sonra) şu anda olduğu gibi Birleşik Amerika’ya yerleşti ve Fethullah Gülen ile Edip Yüksel ile birlikte orada yaşıyorlar. Çünkü “Deccal Atatürkçüler ve Türk ordusu Şeriatın mimarları olan bu kişilerin Türkiye’de yaşamalarına izin vermiyormuş. Onun için Amerikan yurttaşı olmuşlar“mış. Haberin Kaynağı ise kızı gibi Amerikan yurttaşı olan Merve Kavakçı’nın bizzat kendi basın toplantısı…
7. Söz Edip Yüksel‘den açılmışken, bir başka samimi bulmadığım bir E-Posta da TV programında bana karşı büyük bir yalancılık yapan, 6 ay boyunca bir mekanda (Asır Ajans) olduğumuz halde beni 15 dakika tanıdığını yüzüme baka baka yalan söyleyen Edip Yüksel’den, daha doğrusu asistanlarından geldi.
Mesaj şöyle: “Sevgili Hans Muhammed Ayberg, Sizleri www.19.org sitesinin 39:18 tartisma forumuna, fikirlerinizi ve bilgilerinizi bizimle tartismaya ve paylasmaya davet ediyorum. Kitablarinizi ve fikirlerinizini yakindan takip ediyorum. ZIG-ZAG ögretisi isimli kitablarinizin tepkiler ve firtinalar kopardigini biliyorum. Kisiliginiz hakkinda forumda maalesef cikan dedikodulara cevap vermeme ragmen, bunlara en iyi cevabi sahsiniz vereceginden eminim. Edip Yüksel’in kurucusu olan bu forum herkese acik olmakla Quran ve bilimsel ufuklara bakis acisi kazandirmayi hedefliyor. Sizleri aramizda görmekten kivanc duyarim. Selam ve sevgilerimle, Hasan Öztürk 11 Mayis Cuma, Almanya/Darmstadt”.
Takdir edersiniz ki, arkadaşlar iyi niyetli olsalar bile, tapındıkları Edip Yüksel bir uçak bileti kadar ucuzdu. Yaşar Nuri Öztürk‘ün programında bana saldırması karşılığı, hem röportaj yapacaklarını, hem de Amerika gidiş-dönüş biletini sağlayacaklarını söyleyen “Aktüel dergisi“nden Şahin organizasyonuyla karşıma oturtmuşlardı ve bu arkadaş beni üç kuruşluk uçak bileti tanımamazlıktan geldi. Yani karşılığında 15 dakikadan fazla “Tanışmıyoruz” diyerek yalancılığın danistkasını yapmıştı.
Bu mesajın ikinci bölümü Aktüel, yani ATV, yani Sabah Gazetesi ve bunların saygın patronu Hapishanesinde hesap veren Dinç Bilgin’den başkası değildi. Dilerseniz bunu da ikinci bölümde yanıtlayacağım… Şimdilik Hoşkalın…
Hans von Aiberg, Mail n° 001 – Tarih: 04 haziran 2001, 13:38: (29)