Chat 273 – 07 şubat 2005

chat273-logo-hi Chat 273 – 07 şubat 2005

[] Kaptan msccp10SCE nickiyle bağlandı

<> selam selam kaptanımız hoşgeldiniz

selam selam candaşlar hoşbuluştuk.

<> ss hoşgeldiniz gönlümüzün kaptanı

<> kaptanımız herşeyimiz

Beni şımartmayın 😉

<> selam ve selam, …………………. dostlardan da selam ve selam

Selam can arkasındaki nice canlara/candaşlara/candaş gruplarının tümüne selam.

<> İyi akşamlar hayırlı chatler dr.

<> Allahımız ilmimizi çok arttırsın inşaallah

<> selam ve selam ……..den de

Tek ve birlikte katılan tüm candaşlara gönülden selam selam.

Vira Euzübillah-bismillah. En son olarak Elif Lam Ra’yı incelemişiz.

Biraz önce öğrendim: Açık chat için Pazar gündüzü okeylemişim GİBİ. Şimdi okuyunca anladım. Dün gündüz herkese chat biçimindeymiş. Yüce büyük Jüri başkanlığından hatam için özür diliyorum.

<P> estf efendim

Karışık cümleler içinde sizin kararınızı KAÇIRMIŞIM, gerçekten gönülden özür diliyorum. :))

En son aklımda kalan Amerika’da gece 03.00’ün bizde gündüz 14.00 oluşuydu. (ZigZag chatleri Pasific saatine göre yapılıyor.) Hatamı şimdi toparladım.

Alanya’da ….. gündüz (özellikle turistler) denize giriyor ve İstanbul vb.de kar kalınlığı bilmem kaç santim. Adalet mi bu? 😉 🙁

<P> Buralar buzzz efendim :))

Burada adeta kalorifer yanıyor başkanım. Gerçekten bulunduğum yerlerde gündüz 15.00 cıvarına kadar üşümeden denize girebilirsiniz.

Sanmayın ki tatil yapıyor Hans efendi!

<> Elbistan’da hava ilkbahar havası gibi hocam

Elbistan hep ayrıcalıklıdır -inanarak söylüyorum-.

<A> bi gün de tatil yapın kaptanım ne olur!

Mümkün değil [A] candaşım.

5 saat uyku dışında hiçbir tatilim yok.

<> Kaptanımız; chate başlamadan Pazar günü açık chat için uygun mudur, müsait misiniz? Uygun değil iseniz [sitedeki] duyuruyu kaldıralım.

Saygıdeğer başkanım. Şunu açıkça yazmalıyım:

Ekim Bei kurumu başındaki jüri Ekim bei olan ben BÜYÜK JÜRİ e m r i n d e y i m , böyle emrolundu. Sizler bunu saptayacak ve günü atayacaksınız. Ben de uyacağım.

Şura’dan Ekber Şura’ya upgrade olduk. Bu statüko beni (Ekim Bei’i/Hekim Bey’i) Büyük Jüri başkanının emrine veriyor. Bu ilahi bir emirdir -gerçekten ilahi emirdir- SİZ ne derseniz onu uygulamak zorundayım. Artık bu statüyü İDRAK etmekten öte sindirmeliyiz saygıdeğer başkanım, asbaşkanlar (erkekler), Yarbaşkanlar (amazoness)…

<P> Pazar herkese uygun diye düşünüldü o gece bulunan candaşalarla

Tamam, başım üzerine… Keşke dün katılsaymışım.

<P> Kısmet efendim ltf üzülmeyiniz…

Yabancılar var burada tatil veya ev satın almış kimseler. Onların tanıdığı İSLAM’dan farklı bir islam anlayışı sohbeti açılınca şaşırıp kaldılar ve gitmeye hiç niyetleri olmadı.

Yabancıların islama ilgisini Fethullah üzerine çekemiyor. Fakat >>>>>> HARUN YAHYA’nın bilgi bombardımanı ve görsel malzeme zenginliği ve de ingilizceyi (Turkish Daily News gibi) eşzamanlı kullanmaları yabancıların gerek ilgi odağı gerekse “Oryantalizm” bakışı açısından Harun Yahya sitelerine büyük ilgi çektiklerini gözlemledim.

Elbette 30 milyon dollarlı bu kurumla başedilemez ama acaba diyorum onların -ne demekse- bu görsel ve estetik çekiciliğini kullanamaz mıyız -taklit veya örnek olarak-? Alman, Hollandalı, Rus ve İngilizler islamı Harun Yahya sitelerinden okuyorlar. (Fethullah’a ilgi sıfır derecede yok)

<> “hadis mantalitesi”ni nasıl örnek olarak kullanabiliriz ki???

Hadis’leri yerin dibine geçirdiğim için şaşkındılar zaten. Özellikle dört ay olan Haram ayların AYETLERİYLE buna karşı çıkan yüz üzerinde hadisi kıyasladıklarında tam anlamıyla şoke oldular. Dolayısıyla hemen bir “Site veya Web page” sordular. Ben bizim çalışmalarımızı onlara AÇIK etmedim. Sonra Alanya’dan ayrılıp yeniden saklı yerime geldim.

Büyük Jüri’nin bana başka direktifleri var mı? (Hıfzıma alıp unutmamak için soruyorum) Arz ederim.

<> Şuramızın sizinle olan durumu bize mevlevi seromonisini anımsattı… master chieff çemberde en kalfa olanı selamlamak zorundadır..;)

Antrparantez, “master chieff çemberde en kalfa olanı selamlamak zorundadır”. Candaşım, Master chieff en aceminin bile ELİNİ öper bu ritüellerde -karşılıklı el öpüşürler/Ellerinizden öperim-.

<> Biz de sizin her parmak ucunuzdan ayrı ayrı öperiz

(Bilmukabele canandaşım.)

<P> Şu an açık chatten başka alınan bir karar bulunmamaktadır efendim.

Tamam başkanım. “Vira Euzübillah-bismillah. En son olarak Elif Lam Ra”yı incelemişiz” demişim. Bunu izleyen ayet çok derin anlamlar içeriyor:

“Rubema yeveleddelüzine keferu lev kanu müslimin”. (Hicr-2)

<> 15-Hicr/2: Kıymetinin bilineceği an o kimselerin kafirleri iç geçirecekler; keşke müslüman olsaydık.

Bu ayette KREDİNİN BİTTİĞİNİ, klasik müslümanların NONKREDİTİF oldukları anlatılıyor. Yani ayet müslümanları ilgilendiriyor. (Maun namazı gibi) Ve açıkça müslümanlar için “EHLİ KİTAB KAFİR” ifadesi var.

Ve bize emredilen ise Hicr-3. “Bırak onları…” diye başlıyor ayet.

<> 15-Hicr/3: Bırak onları yesinler içsinler, zevketsinler, emel, kendilerini eğliye dursun, sonra bilecekler

<> 15-Hicr/3: Zerhüm ye’külu ve yetemetteu ve yülhihimül emelü fe sevfe ya’lemun

İşte Arapça Kredi kelimesinin ANLAM ve ÖNEMİ.

Meallerde bunu hep KAFİRLERE (gayrımüslimlere, ateistlere) atfettik. Oysa bunu yorumlayan müfessir ve mealciler (semantistler) KENDİLERİNİN bu ayetin içindeki hedefte olduklarını bilmiyorlardı.

Karye ne demektir?

<> yer, mıntıka

Evet yedi anlamından biri. Asıl anlama sanskritçeden yaklaşalım:

Krayera

K R E D İ (credit)

Hicr-4’de “Bitirdiğimiz bir kredinin belli bir senedi vardır” demektedir.

Mealci ne demiş?

<> 15-Hicr/4: Biz hiçbir memleketi (Allah katında) bilinen bir zamanı olmaksızın helak etmedik.

<> 15-Hicr/4: Ve ma ehlekna min karyetin illa veleha kitabüm ma’lum

<> 57/18: Doğrusu, sadaka veren erkek ve kadınlara, Allah’a güzel bir takdim de bulunanlara kat kat karşılık verilir; onlara cömertçe verilecek bir ecir vardır.

<> 57/18: İnnelmusaddikyyne velmusaddikati ve akredullahe kardan hasenen yuda’afu lehum ve lehum ecrun keruymun.

Evet BİNGO!

AKREDİTİF.

Allah’ın gayrı kabili rücu Akreditifi.

Ğayrı Kabili rücu Akreditif >>> İngilizcesi????

<> dönülemez cayılamaz ön kredi, incredibility acreditif

<> 1. credit transmitted to another bank for an assignee. 2. letter notifying an assignee of his credit account, letter of credit. 3. letter of guarantee.

Evet ama şu kelime çok önemli: Letter of credit.

“karyetin illa veleha kitabü”

“karyetin illa veleha kitabü”

“karyetin illa veleha kitabü”

(KiTaB ve meKTuB aynı köktendir). Ayeti hissettiniz mi?

<> evet

Müslümanlar (katolik ve ortodoks müslümanlar) KREDİ MEKTUBLARINI ödemediler.

Şimdi sözlükten “Ğayrı kabili Rücu Akreditif” kelimesinin İNGİLİZCESİNİ BULUNUZ lütfen.

<> akreditif, kredi mektubu. küsat mektubu. akreditif. itibar mektubu.

Ğayrı kabili Rücu

Ğayrı kabili Rücu

Türkçe sözlükten bulunuz lütfen.

<> Letter of credit

Çok önemli bir daha arayınız.

Ğayrı kabili Rücu

<> geriye dönüşümü mümkün olmayan kredi

<> geriye intikali/dönüşümü mümkün olmayan

<> irrevocable

Evet tamam.

Şimdi TÜM EHLİ KİTAB KAFİRLER ve (bizim ümmet dahil) Hicr-5’de Gayrı kabili rücu biçimde Allah yanında itibarlarını sıfırlayacaklardır.

<> 15-Hicr/5: Hiçbir ümmet kendisi için belirlenen sürenin ne önüne geçebilir ne de o süreyi geriletebilir.

<> 15-Hicr/5: Ma tesbiku min ümmetin eceleha ve ma yeste’hyrum

KREDİ BİTMİŞTİR, HİSSETİNİZ Mİ?

<> evet

Ve de yine bir kriptoloji:

HİÇBİR ÜMMET!

bakınız, istisnasız HİÇBİR ÜMMET!

bu DEĞİŞMEZ SABİT KURALIN (ğayrı kabili rücu oluşun) dışına çıkamıyor.

Neden ümmet denmiş?

Bir milyar tane Muhammed Ümmeti var! Onlar da bunun içinde!!!!

KREDİLERİ BİTİRİLMİŞ ve bunun GERİ DÖNÜŞÜ YOK.

“akredullahe kardan”

“akredullahe kardan”

“akredullahe kardan”

Allah katında kredi demek. ALLAH’ın akreditif’i demek.

“57/18. İnnelmusaddikyyne velmusaddikati ve akredullahe kardan hasenen yuda’afu lehum ve lehum ecrun keruymun.”

“akredullahe kardan” burada >>> OLUMLU ANLAMDA Allah akreditifi. Ayeti hissettiniz mi?

<> evet

Kur’an’da HİÇBİR ŞEY EKSİK BIRAKILMAMIŞ, HERŞEY TEK TEK SAYILMIŞTIR, TAFSİLDİR. Kur’an’ı hissettiniz mi? (Kabirdeki yalnızlığımızı giderecek tek arkadaşımız.)

<> evet

Ve orada, SOSYAL BOYUT olarak (Ekonomi gibi) KREDİ, AKREDİTİF ve Kredi mektubunun TANIMI YAPILMIŞTIR. Biz sadece onu uyguluyoruz! Bunu da hissettiniz mi?

<> evet

Ve şimdi de 6. ayetten söz edelim (epeyce devam ediyor).

<> Hicr/6: Bir de Onlar: Ey kendisine kitap indirilmiş olan, sen mutlaka delisin!

<> Hicr/6: Ve kalu ya eyyühellezi nüzzile aleyhiz zikru inneke le mecnun

Bu kuşkusuz VAHY alan resuldür. Ancak bir kriptolojimiz daha var: Resul kitabı indiriyor ama o kitabı hemen ortodoks ve katolikler saptırmaya uğratıyorlar, anlamlarını bozUYORLAR ve cahilce yorumluyorlar. Yani Allah’ın SÖZÜNÜ (Kavlini) değil kendi hadislerini oraya koyuyorlar. Kur’an da YETERİNCE anlaşılamıyor.

Demek ki RESULÜN yapamadığı bir şey var:

Resul burada Harun as. durumunda Altınbuzağıya engel olamamış. Pekala Musa kim olabilir? (Yani benzetme yoluyla kim olmalı)?

Efendimizin mübarek çabaları kureyş-kurayza gelenekleriyle hemen dejenere edildi ve Emevileştirildi. Kur’an sırası ve içeriği bozularak, uydurma bir alfabe ve liLAF bir lehçeyle mahvedildi. Yani Allah’ın KAVLİ (Allah’ın aklından geçen) yokedildi.

Bunu bilen Allah iki ÖNLEM gönderdi.

1. Hicr-9. ayet.

<> Hicr/9: Kur’an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.

<> Hicr/9: İnna nahnü nezzelnez zikra ve inna lehu le hafizun

ZİKRİ BİZ indirdik elbette onu yine biz koruyacağız/hıfzettik.

ZİKR nerede? (Kur’an evlerinizde, ellerinizde) ZİKR NEREDE?

<q> dabbette

<> güzel soru

<> Levhi Mahfuz’da

Gelelim ikinci güvenceye: “Allah zikrini Levhi Mahfuz anakitabında tutuyor, ama insanların hiçbirinin haberi YOKSA bunda bir aykırılık yok mu?” Bu da güzel bir soru!

<> evet

Allah kendine mi saklıyor asıl Kur’an’ı? (Bu kullarına eziyet olmaz mıydı?)

<> 85/22: Fi levhyn mahfuzyn

<> 85/22: Korunmuş bir levhada/Levhi Mahfuzdadır

<> Onlar Kur’an’ı parça parça ettiler (Hicr 91)

Levhi Mahfuz’u okuyan tek kişi, şahit HIZIR! Fakat o da tamamını değil; kendisine açık edilen yerleri bildirebiliyor.

Pekiyi zikri kim bildirecek? Yani Allah’ın kavlini kim insanların başına kakacak ve bu ayetleri yeterince anlamadınız diyerek başa kakacak kişi kimdir? Bunun yanıtını [Q] biliyor.

<> dabbet

<> dabbet Neml-82

ZİKR NEREDE?

<q> dabbette

<> Neml/82: O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dabbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.

DEEP GREEN VELVET.

<> derin yeşil kadife alamet

Bu benim için bir övünç kaynağı değil. Ama Hicr-6’da KİTAB indirilen ardında ZİKRİ taşıyan biri daha var.

<> 15-Hicr/6: Müşrikler dediler ki; “Ey kendisine Kur’an inen adam, sen kesinlikle delinin birisin.”

Dabbe deli ve yalancı değildir. (Hicr-6,7,8)

<> Duhan/13: Onlar için el zikr nerede? Ve onlara gerçekten apaçık anlatan bir rasul gelmişti.

<> Duhan/14: sonra yüz çevirdiler. O’na mecnun bir muallimdir dediler.

<> 15-Hicr/6: Şöyle haykırdılar: “Hey! Kendisine o zikir/Kur’an indirilen! Sen gerçekten tam bir delisin.”

<> 15-Hicr/7: “Hadi getirsene bize o melekleri, eğer doğru sözlülerdensen!”

<> 15-Hicr/8: Biz o melekleri ancak ve ancak hak üzere, hak bir yolla indiririz. Ve o zaman inkarcılara göz açtırılmaz.

Hayatında hiç cin görmemiştir. B evreninde öldüğünde belki meleğimsi bir şeyler görmüştür ama ÖLMEYECEĞİ ve A evrenine naklolunacağı yukarıdaki ayetlerde yazılmıştır. Melek görüp (aslında emin bile değilim ama öyle bir şey, Azrail…) MÜHLET alan bir istisna olmuştur.

Bedir’deki 313 Mürsel’in de peşinde MELEKLER vardı. İşaretli askerler! (Ali İmran 120 cıvarındaki ayetlerde).

<> 3-Ali İmran/124: O sırada sen, müminlere şöyle diyordun: “Rabbinizin, indirilmiş üçbin melekle destek vermesi, size yetmiyor mu?”

Ve izleyen ayette ACEH’deki melekler var -3 asır sonra bile-.

<> 3-Ali İmran/125: İş, sanıldığı gibi değildir. Onlar, hemen şu anda üstünüze gelseler bile, eğer siz sabreder ve korunursanız, Rabbiniz sizi, üzerlerine nişan vurulmuş beş bin melekle destekler.

<> 3-Ali İmran/126-127: Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalpleriniz yatışsın diye yapmıştır. İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümitsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak güçlü ve Hakim olan Allah katından olur.

A evreninde HORASAN idi. B evreninde ACEH oldu. 170 milyon Dollar’ı olup da bunun tamamını içinden bir tek cent bile almadan ACEH (UHUD) savaşına vermenin bedeli 5000 melektir.

MELEKLER paraya dönüştürülebilinir mi?

EVET >>>>> ALLAH’a verilen BORÇ ile (infak) sadece bunun ile dönüştürülebilir! Allah TACİR değildir, kefenin cebi yoktur, AMA i n f a k m e l e k ordusu satın alır! Allah tüccar mı -haşa-.

<> 2-Bakara/3: Onlar ki, gayba iman edip namazı dürüst kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak ederler.

Ekim Bei’in (Ekim beylerin zincirleme) tüm serveti öyle bir gün gelmiştir ki, öyle bir milat olmuştur ki, ADLER’i son anda kurtarmıştır, MİGHTY yapıp Allah iktidarını egemen kılmıştır.

SON ANDA SON NEFESTE!

Ve Ekim Bei denen emanetçilerin HALEP kasabalarındaki büyük servetleri öyle bir gönderilmiştir ki, Banka hesaplarında BİR TEK cent kalmamıştır. Karşılığında beş bin işaretli melek alınmıştır.

Ben mecnun muyum? Ben yalancı mıyım? Bunları yazdığım için ben mecnun bir yalancı mıyım?

<> hayır

<> asla

<> Arife tarif gerekmez

Niye yazdım? MİGHTY teşekkür ediyor Ekim Bei’lere. Ve özellikle Ekim Bei’lerin rızkını veren BÜYÜK JÜRİ’ye. Özellikle özellikle Mighty’nin teşekkürünü size yazmam istendi.

<> slm slm Mighty’ye

<> bizden de ss

<> Biz teşekkür ederiz

Ben deli ve yalancı mıyım? Hayır ben Hicr-9. ayette bildirilen BİZ’den biriyim.

<> Hicr/9: Şüphe yok ki, o Kur’an’ı Biz indirdik. Biz; her halde onu muhafaza da edeceğiz!

Böyle biri -Biz diye Allah safına alınmış biri- deli yalancı mecnun olabilir ????

Size koyu yeşil bir kadife olarak yazdım. Neler yazdım?

Kur’an Nıbti alfabesidir, Arapça bazında Sanskritçe kullanır dedim. 38 sestir (harftir) dedim. Kureyşçe denen liyLAF (lehçe) değildir dedim. Arap alfabesini tek başına uyduran kişi ZALİM HACCAC’dır dedim. Kur’an’ın gerçek sırasını kanıtlı olarak yazdım. (Bir örnek: Maide 3 içinde Kur’an’ın son ayeti ne arıyor? dedim.) İKRA, KALEM…. diye bir sıra verdim. Bununla da yetinmedim, nerede ayetleri karıştırdıklarını ve nerede kelimeleri kasten karıştırıp Kur’an ile oynadıklarını…

Bunları yazdım durdum.

<> Hicr/91: Onlar Kur’an’ı parça parça ettiler

Ben deli ve yalancı olabilir miyim?

Öyle olsaydım yalancının mumu yatsıya kadar yanardı ve siz en ileri akıl sahipleri özel HANİFLER beni bir saniyede keşfeder ve “Yalancı, cinli herif git işine!” diye silkip atarlardı gönüllerinden.

Size kim (evliyalar, kutuplar, mürşidler, imamlar vb.) size hangi 14 asırlık bilgi birikimi içinden kim çıktı da bunları anlattı?

Ben ALLAH’ın arapça yazılışındaki Lam üzerindeki ŞEDDENİN hata olduğunu kafirlik sebebi olduğunu söylediğimde daha en baştan işin yanlış olduğunu benden başka size kim söyleyebildi?

Ben deli ve mecnun olabilir miyim? Ve de yalancı?

<> hayır

<> asla

<> Aklın yolu bir

<> Öyle olsaydınız en başta ben silerdim

<> 3-Ali İmran/193: Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, “Rabbinize inanın!” diye imana çağıran bir davetçiyi (Peygamberi, Kur’an’ı) işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz!

Size kim ACEH bayrağını çizdi. (Aceh bayrağı ben çizene kadar Polonya bayrağının TERSİ idi. Bakınız polonya ve İndonezya bayrakları)

[] http://flags.fmcdn.net/data/flags/w580/pl.png Polonya bayrağı

[] https://amedia.britannica.com/700×450/48/1648-004-644EBE62.jpg Endonezya bayrağı

[] https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/19/Flag_of_Free_Aceh_Movement.svg Aceh bayrağı

<> Necm/2-4: Ki arkadaşınız ne saptı ne de azdı – O kuruntudan, keyfinden konuşmuyor. – İndirilmiş bir vahiyden başkası değildir o.

Dünyanın global ısınmayla felakete gitmesini önlemek için YAKUTURAN, Siberica Arktik Turan federasyonlarını…

[] Kaptanın bağlantısı kesildi

<> 2/129: “Rabbimiz! İçlerinden onlara, senin ayetlerini okuyacak, kendilerine Kitap’ı ve hikmeti öğretecek, onları temizleyip arındıracak bir resul gönder. Sen, evet sen, Aziz’sin, tüm ululuk ve onurun sahibisin; Hakim’sin, tüm hikmetlerin kaynağısın.”

<> 2/151: Nitekim size aranızdan bir resul göndermişiz; size ayetlerimizi okuyor, sizi temizleyip arıtıyor, size Kitap’ı ve hikmeti öğretiyor, size, daha önce bilmediklerinizi belletiyor.

<> 2/269: O, hikmeti dilediğine verir. Ve kendisine hikmet verilmiş olana çok büyük bir hayır verilmiş demektir. Gönlünü ve aklını çalıştıranlardan başkası düşünüp anlayamaz.

<> 3/164: Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinden onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah’ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap’ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler.

[] Kaptan bağlandı

Ve de Yakuturan Siberica. Arktica’nın korunması, Dünyanın ekseninde yeni parametreler, Dönme hızında değişmeler, Günlerin kısalmaya devam etmesi, Taiwan için kayıp Çin Alayı vb. vb. bunları bir gün detaylı anlatırım.

Sanırım Nunavut’tan başlayarak daha önceki bir zamanda bunları anlatmıştım. Arctica’nın korunması için WEMB-TURAN/Siberica/Yakuturan ŞART idi. Bunları da anlatırım.

<> Çin Alayı için linki [K] bulmuştu

Evet o bulana kadar yeryüzü tarihinde böyle bir fenomen olmamıştı. Yani [K]’dan önce hiçbir LİNK bunu yazmamıştı -bilmiyorlardı ki-. Ve 23 Ekim’den geriye tam bir ay Zamanın kaydırıldığını ve bunun sonucu 3 asır sonra bugün 7 şubat değil 30 nisan (birazdan 1 Mayıs) İstanbul’un düşmesi 21 ila 25 Nisan arasında oldu. (6 gün önce)

Birgün oturur bu paranormalleri anlatırız inşaallah.

<> inş

Bunlara yasak yok ama yeri-zamanı değil.

Biz dönelim yine Hicr suresine: 10. ayet.

<> 15-Hicr/10: Yüceliğime andolsun ki, senden önce, geçmiş topluluklar içinden de peygamberler gönderdik.

<> 15-Hicr/10: Ve le kad erselna min kablike şiyeıl evvelin

Benim peygamberler ile aynı kaderi paylaşmam nedeniyle kendime bir uluhiyet atfetmeden herzamanki tevazumla fakat HAKK olarak yazmak zorunda olduğum için kendimi anlatmak zorunda kalıyorum.

10. ayette HANİFLİĞİN YENİDEN gündeme gelmesi anlatılıyor. Yani o İbrahim’in konusuydu.

İşte bu ayetteki resul ve Rasul PARALELLİĞİ gereğince İbrahim Resul ve Dabbet (Mürsel) paralelliğinde HANİFLİK yeniden gündeme alınmış ve burada Allah’ımız çok özel bir ifade kullanmış: (Kavl).

“Yüceliğime andolsun ki”

“Yüceliğime andolsun ki”

“Yüceliğime andolsun ki”

Resul ve Rasul İKİSİNİN ÇOĞULU >>>> ERSELNA sırrında saklı.

Ve ikisinin de kaderi aynı >>> Alay edilmek.

(Hicr-11)

<> 15-Hicr/11: Ve onlara hiç bir Resul gelmiyordu ki onunla istihza eder olmasınlar

<> 15-Hicr/11: Ve ma ye’tyhim mir rasulin illa kanu bihy yestehziun

Oysa Allah onlarla alay ediyordu: Allah onların kalbine Kur’an’ı sokmuştu. Kendilerini Mümin müslüman sanıyorlardı >>> Ebu Süfyan ve Ebi Leheb kadar. Yani onlar ESLEMNA diyenlerdendi bizler ise ERSELNA idik.

(12. ayet)

<> 15-Hicr/12: Biz ona mücrimlerin kalblerinde böyle bir süluk veririz

<> 15-Hicr/12: Kezalike neslükühu fi kulubil mücrimin

Onlar atalarının dinine ve öğretilerine sahiptiler. Geçmişteki mukallitlerden yani ata dinine körükörüne bağlananlardan farksızdılar. (Hicr-13)

<> 15-Hicr/13: Geçmiş milletlerin başına gelenler önlerinde geçmişken yine de ona iman etmezler.

<> 15-Hicr/13: La yü’minune bihı ve kad halet sünnetül evvelin

Zülkarneyn’im dersem kim inanır?

<> MİH

Zülkarneyn’e bile gökten kapı açıldığında inanmadı kendine!

(Hicr-14)

<> 15-Hicr/14: Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak da ordan yukarı yükselseler de

<> 15-Hicr/14: Ve lev fetahna aleyhim babem mines semai fe zallu fıhi ya’rucun

Ve Karşı bağın (VAMP CAMP) her biri Zülkarneyn ile aynı yoldan geçtikleri halde onlar bu nimeti ALLAH’ın yol göstericiliğine değil sözde ilmin ve teknolojinin GEREĞİNE verdiler.

(15. ayet)

<> 15-Hicr/15: Gözlerimiz döndü, biz herhalde büyülendik, derlerdi.

<> 15-Hicr/15: Kesinlikle şöyle diyeceklerdi: “Bizim gözlerimiz döndürüldü, bakışlarımız sarhoş edildi. Belki de biz büyüye çarptırılmış bir toplumuz.”

<> 15-Hicr/15: Le kalu innema sükkirat ebsaruna bel nahnü kavmün meshurun

Oysa WEMB bağı tamamı bunun Allah’ın ilmi olduğunu, bilim ve teknolojiyle ilgisinin pek az olduğunu bilirler.

Andolsun Gökteki burçlara ki orada taaa gidip de karadelik kapılarını görenler için hayret etmeleri gereken BABÜSSEMA’lar ve tüneller yolu açmıştı Allah…

<> 15-Hicr/16: Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik.

11. gezegenin açığındaki kış burcuna girildiğinde OĞLAK balığının çıktığı gün Burç kuşağı eşlekine (ekvator) dik bir uçlak (kutup) ile girildiğinde birden kendinizi Şi’ra’da buluyorsunuz. Sanki o milyar ışık yılı uzaklık YOKMUŞ gibi.

<> 15-Hicr/49: Hiç kuşkusuz, Şira yıldızının/ şuurlanmanın Rabbi de O’dur.

<> 15-Hicr/49: Ve ennehu huve rabbuş şy’ra

Birden ışık hızına hızlanıyorsunuz. İnanılmaz bir şey: Cinler SOMUTLAŞIYOR ya da sizler relativistik etki altında enerjileşiyorsunuz.

<> Sebe-28: Ve gönderdik seni illa kaf’ı aşarak insanlar için bir müjdeci ve bir uyarıcı. Ve lakin insanların ekserisi bilmezler.

Aynı kıvama geldiğinizde (hız eşleşmesi) bir cin ile 1N çarpışabiliyor. Görünmez kazalar oluyor.

(Hicr-16-17)

<> 15-Hicr/16: Şanım hakkı için biz Semada burçar yaptık ve onu ehli nazar için tezyin eyledik

<> 15-Hicr/17: Hem onu her «şeytanir racim»den hıfz ettik

<> 15-Hicr/16: Ve le kad cealna fis semai bürucev ve zeyyennaha lin nazirin

<> 15-Hicr/17: Ve hafiznaha min külli seytanir racim

Size zarar vermek istiyorlar, Tarık’a çıkmanızı engellemek istiyorlar, ama siz H İ C R bırakarak onun Şıhab’a (enerjiye) dönüşmesini sağlıyorsunuz.

(Hicr-18)

<> 15-Hicr/18: Ancak kulak hırsızlığı eden olur, onu da parlak bir şihab ta’kıb etmektedir

<> 15-Hicr/18: İlla menisterekas sem’a fe etbeahu şihabüm mübyn

Böylece sizin ilahi göreviniz onlar tarafından algılanamıyor.

VAMP onlara diyor ki: “Ey cin dostlarımız Ardımızdan gelecek olan ikinci bir ekip var, onlar sizi imhaya gelecekler! Kendinizi korumak adına engel olunuz”.

Böylece Şeytan ve cinlere bile fısıldayan insan şeytanların tuzakları arasından Tarık semasına ulaşıyorsunuz. Üstelik dönüşte de onlara rastlayacaksınız.

(Zülkarneynler kadar risk altında bir devriye daha yoktur evrende.)

Neyse ki bunun da kolayı var: Yola çıkmakta olan SİZ, geri dönen kendinize rastlamışsınızdır ve Cinlerin kurduğu tuzaklardan kurtulma yollarını (mayın tarlalarının adreslerini) biliyorsunuzdur.

İşte o anda KAF DAĞLARI devrededir. O dağlar aslında içbükey (oyuk dünyanın) dağlarıdır ve bulut gibi geçerler… Ta ki sizin SABİT dağlarınızı görene kadar RİSK altındasınızdır.

(Hicr-19)

<> 15-Hicr/19: Yeri yayıp döşedik, ona kuvvetli dağlar diktik ve içinde ölçülü / ahenkli herşeyden bitirdik.

<> 15-Hicr/19: Vel erda medednaha ve elkayna fyha ravasiye ve embetna fyha min külli şey’im mevzun

İki ayrı dağ (veya dünya) sistemi var:

Allah’ın yetiştirdiği tüm nimetler ve onları yiyenler ışık hızına doğru hızlansaydı ne olurdu acaba?

Demek ki elma armut herşey hızlandırıldığında o cinlerin HIZLI yiyeceği oluyor. Ama hızlanırsa. Peki yavaşlılığını koruyorsa? Cinlerin G A İ T A S I ve İ D R A R I oluyor. Tuhaf değil mi?

Mesela bir ekmek, cinlerin gaitası pisliği, ama siz onu cinlerle eşit hızda hızlandırırsanız, o onların da yiyeceği oluyor. Yani aynı ekmek hem bizim rızkımız oluyor, hem de o ekmeği hızlandırırsanız, onların da rızkı oluyor. (Hicr-20-21)

<> 15-Hicr/20: Orada sizin için ve rızıklandırıcısı siz olmadığınız kimse için geçimlikler yarattık.

<> 15-Hicr/21: Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri bizim yanımızda olmasın. Ama biz onu ancak belirli bir ölçüde indiririz.

<> 15-Hicr/20: Ve cealna leküm fyha meayişe ve mel lestüm lehu bi razikyyn

<> 15-Hicr/21: Ve im min şey’in illa yndena hazinühu ve ma nünezzilühu illa bi kaderim ma’lum

“Orada sizin için ve rızıklandırıcısı siz olmadığınız kimse için geçimlikler yarattık”

“siz olmadığınız kimse için geçimlikler yarattık.”

“siz olmadığınız kimse için geçimlikler yarattık.”

“siz olmadığınız kimse için geçimlikler yarattık.”

“siz olmadığınız kimse”

“siz olmadığınız kimse”

“siz olmadığınız kimse”

Bu kimse KİMLER olabilir? (İnsanlar olmadığına göre)

<> cinler

Evet “siz olmadığınız kimse”.

Bu ayeti BUGÜNE KADAR hiç idrak etmiş miydiniz?

“siz olmadığınız kimse”

<> nerde…

Neden böyle denmiş diye merak etmiş miydiniz candaşlarım. Ayetin ruhunu hissettiniz mi?

<> evet.

<> yanlış türkçe sanmıştım

HİÇ BİR CANLI TÜRÜ OLMASIN Kİ onların her birinin RIZKINI-geçimini BİZ ayrı ayrı aynı anda indirmemiş olalım. (Hicr-21)

<> 15-Hicr/21: Hazineleri, Bizim yanımızda olmayan hiçbir şey yoktur. Fakat Biz onu, ancak belirli bir ölçü ile indiririz.

<> 15-Hicr/21: Ve im min sey’in illa indena hazinühu ve ma nünezzilühu illa bi kaderim ma’lum

Anasır (unsurlar)

HİCR (KATI)

ŞAHAB (şıhab = ENERJİ/Ateş)

Geriye ne kalıyor? Hava ve Su.

Hicr ve Şıhab CİNLERE, Hava ve Su (Hicr-22’de Rüzgar ve Yağmur) İnsanlara RIZK vermektedir.

<> 15-Hicr/22: Bir de aşılayıcı rüzgarlar gönderdik de gökten bir su indirip sizi onunla suladık. Onu depolarda tutan da siz değilsiniz.

(Hicr=M ve Şıhab=E) Yani E=MC² uyarınca birbirlerine dönüşüyorlar. E’den M elde etmek isterseniz (enerjiyi madde olarak tecelli ettirirseniz) buna DÖLLENME denmektedir. Veya aşılanma, üreme çoğalma vb.

Enerji bir çift maddeye dönüşür veya bir çift madde (antimadde ve madde) birbirini yokederek Enerjiye dönüşür. Yani onlar ÖLÜR (başka bir şey olur) Fakat TAKYON () doğası için böyle bir ölüm yoktur. Bir melek ve Ruh asla ölmez.

(Hicr23)

<> 15-Hicr/23: Her halde Biz, kesinlikle hem hayat verir, hem öldürürüz. Hepsine varis de Biziz.

<> 15-Hicr/23: Ve inna le nahnü nuhyi ve nümitü ve nahnül varisun

Ruh durumundayken ve siz öldükten sonraki durumlarınızdayken ve ruh üflenmişken biz sizlerin herşeyini biliriz.

A ve B evrenlerinde Schrödinger kedilerinde kimin ne olduğunu biz biliriz, bizim için BELİRSİZLİK yoktur.

Ceset dediğiniz şey >>>> Quantum fiziği…

Parçacıklar çarpışır >>> Çarpışma anı öncesi ve sonrası D U R U M ‘dur. Siz bu duruma bakarsınız ve sanırsınız ki BELİRSİZLİK var. Oysa çarpışma anında parçacık yoktur, parçacık çözünüp DALGACIK haline gelir ve durum yerine DAVRANIŞ oluşur. Bu da KESİNLİLİK/Determinizm’dir.

Sizi DURUM değil DAVRANIŞ hologramlarınızla mahşer kağıdının altına mıknatıs, üstüne demir tozları konmuşçasına yeniden toplar ve DİRİLTİRİZ.

(Hicr-24 ve 25)

<> 15-Hicr/24: Andolsun ki içinizden öne geçmek isteyenleri de geri kalmak isteyenleri de bilmekleyiz.

<> 15-Hicr/25: Muhakkak Rabbin onları hep toplayacaktır. Gerçekten O, hikmet sahibidir, herşeyi bilendir.

<> 15-Hicr/24: Ve le kad alimnel müstakdimine minküm ve le kad alimnel müste’hirin

<> 15-Hicr/25: Ve inne rabbeke hüve yahsüruhüm innehu hakimün alim

Sizler bir ENERJİ evreninde

a) Saf enerji

b) Maddeleşmiş (E=MC² uyarınca) enerjisiniz.

(Hicr 26 ve 27)

<> 15-Hicr/26: Gerçekten Biz, insanı kuru bir çamurdan, biçimlendirilmiş bir balçıktan yarattık.

<> 15-Hicr/27: Cini ise, daha önce zehirleyici şiddetli ateşten yaratmıştık.

<> 15-Hicr/26: Ve le kad halaknel insane min salsalim min hameim mesnun

<> 15-Hicr/27: Vel canne halaknahü min kablü min naris semum

Önce ENERJİYİ saf enerji halini yarattık. E=E idi. Sonra ikinci takımı yarattık. Yani sizlere planck sabiti, dalgaboyu ve Madde dönüşümlerini sağladık. Gerçekten de Enerji, maddeden önce yaratılmıştır. Yani önce cinler sonra İNSANLAR.

“26: Gerçekten Biz, insanı kuru bir çamurdan, biçimlendirilmiş bir balçıktan yarattık.”

“27: Cini ise, daha önce zehirleyici şiddetli ateşten yaratmıştık.”

“Cini ise, daha önce”

“Cini ise, daha önce”

“Cini ise, daha önce”

“Cini ise, daha önce …… yaratmıştık”

Kur’an’ı hissediyor musunuz?

?

<> evet

E(Cin)

M(insan)

C2=?????????

<> melek

Yanıtı 28. ayette.

<> 15-Hicr/28: Ve düşün o vakti ki, Rabbin meleklere: “Ben, kuru bir çamurdan biçimlendirilmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım.

<> 15-Hicr/28: Ve iz kale rabbüke lil melaiketi inni haliküm beseram min salsalim min hameim mesnun

Devamını taa Hicr-84. ayet sonuna kadar yazmıştım. Ve 85’de yeniden başa dönüyor. Resul ve Rasul kişileri özdeşleştiriyor.

(Rasullar, resuller’e tabiidir ve onların ümmetindendir ve peygamber değillerdir.)

Ben Rasulüm veya Mürselim demek bir sahte peygamberlik iddiası değildir. Çünkü Büyük Jüri ve ZigZag içinde de 313 müRSeL’ler var. Sizler de RASULSÜNÜZ (resul ve nebi değilsiniz). Yani 313 Mürsellersiniz. DİKKAT RESUL değiliz ama RASULÜZ.

<k> Resul+tait+ON,

[K]’nın söylediği Resultation’lara gelince (sonuçlar) o da zaten 85. ayette.

<> tait, itaat

<> 15-Hicr/85: Biz gökleri, yeri ve bunların arasındakileri hak olarak yarattık. O saat elbette gelecektir. Şimdi sen, uzanan ellerini tut, güzel davran!

<> 15-Hicr/85: Ve ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma illa bil hakk ve innes saate le atiyetün fasfehis safhal cemil

Bütün Resul ve Rasullerin yaratıcısı ve bilicisi olan Rabbimiz. (86)

<> 15-Hicr/86: Çünkü senin Rabbin, herşeyi yaratan, herşeyi bilendir.

Efendimize Ala suresindeki beyanla bazı ayetleri unutturmakla beraber 87. ayet ile içiçe katlanmış 7 ışık gibi yedi anlamı verecek kimseleri bir Alamet olarak ve de yeniden-HANİF din ile birlikte aynı anda Allah kavli olarak indirdi.

<> 15-Hicr/87: Yemin olsun ki, biz sana ikişerlerden/ikililerden/iç içe kıvrımlar halindeki çift manalılardan yedi taneyi ve şu büyük Kur’an’ı verdik.

<> 15-Hicr/87: Ve le kad ateynake seb’am minel mesany vel kur’anel azyym

(Sebt-Mesaniyi çokça anlatmıştık.)

Seban mesani

(Sanskritçe Sebt yedi demektir, September gibi)

7 gök ve misli kadar (7 arz) toplam 14 anlam ve 49 anlam, bunları da Rabbimiz yine Hanifliği yeniden bayrak olarak diken kullarına HEDİYE etti.

<> amin inş hediyeye layık oluruz

Buradaki kaynaktan başka HİÇBİR kaynak daha bulamayacaksınız. Kur’an’ın 7, 14 ve 49 anlamlarını bulacak, misalleri çözecek BİR BAŞKA BİRİ DAHA ÇIKMAYACAKTIR!

O kişinin bariz özelliği KANAT KIRMASIDIR, yerin yedi kat dibine (yeşilin fazları) geçmesidir.

88 ve 89.

<> 15-Hicr/88: Sakın, o kafirlerden bir takımlarını zevkyab ettiğimiz şeylere göz atma, onlara karşı üzülme ve müminlere kanadını indir.

<> 15-Hicr/89: Ve de ki: “Benim o apaçık uyarıcı ben!”

<> 15-Hicr/88: La temüddenne ayneyke ila ma metta’na bihi ezvacem minhüm ve la tahzen aleyhim vahfid cenahake lil mü’minin

<> 15-Hicr/89: Ve kul inni enen nezirul mübin

Ve benim en en en bariz özelliğim nedir biliyor musunuz? -ki biliyorsunuz-

KUR’AN’I parçalayıp yanlış dizenlerin tersine Z İ K R İ gözeten bir gözcüyüm, birleştiren yeniden dizen, düzenleyen ve bunu ikili matematik ile ve yukarıdan aşağıya ve her türlü açık edilmeyen CİFİR yöntemleriyle kotarmaya çalışan bir ZİKİR bekçisiyim.

<> TAPET

90 ve 91. ayetteki kitabı parçalayanlar Yahudiler ve Hristiyanlar değil. Olsalardı Allah RESMEN yazardı. (İbrahim ne hristiyan ne yahudiydi diye yazdığı gibi.)

<> 15-Hicr/90: Tıpkı o taksim edenlere indirdiğimiz gibi.

<> 15-Hicr/91: O Kur’an’ı kısım kısım ayıranlara.

Zikri, Mushaf haline getirirken sırayı bozan karmakarışık eden canının istediği gibi dizen O Ebu Süfyan’dan torunu Yezid’e kadar üçlü bir fesat döneminin pislikleri olan Haccaclar gibi adamlardı.

Annem olmasına rağmen, Kur’an’ı mızrak ucuna taktıran Efendimizin eşiydi. Hem de Ebubekir’in kızı…

Kur’an nasıl kısımlara ayrılırmış, gördünüz mü?

<> evet

Ve öyle bir parçaladılar ki kısımlara böldüler ki Hakem denen Allahsız hakemlerin elinde islamı ortodoksluk ve katoliklik diye İKİ KISMA böldüler.

Elbette Allah bu ADALETSİZ hakemlerin ve onların peşinden gidenlere hesap soracaktır. (Hicr91, 92, 93)

<> 15-Hicr/91: O Kur’an’ı kısım kısım ayıranlara.

<> 15-Hicr/92-93: Rabbin hakkı için, Biz onların hepsine mutlaka ve muhakkak bütün yaptıklarını soracağız.

Bize gelince biz EMROLUNANI yapacağız. (Haniflik ile emrolunduk)

Bize karşı çıkan o ortodokslar ve katoliklere sabredeceğiz. Alay edecekler basında saldıracaklar paparazzi ve Magazinci ağzıyla yazıp çizecekler.

Ebi Leheblerin ve kredisi bitmişlerin tapındıklarının karşısında Allah durmaktadır, biz de O’nun yanında sadık kulları olarak (94, 95, 96)

<> 15-Hicr/94: Şimdi sen ne ile emrolunduysan, kafalarına çatlat ve Allah’a ortak koşanlara aldırma!

<> 15-Hicr/95: Herhalde Biz, o alay edenlerin hakkından gelmek için sana yeteriz.

<> 15-Hicr/96: Allah ile birlikte başka bir ilah edinen o herifler bilirler geleceği.

Ve bizim canımızı sıkıyorlar. (97)

<> 15-Hicr/97: Andolsun ki, onların sözlerine gerçekten içinin sıkıldığını biliyoruz.

Ve son nefesimize kadar bizi caydıramayacaklar. (98, 99)

<> 15-Hicr/98: O halde Rabbine hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol!

<> 15-Hicr/99: Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine kulluk et!

Böylece Hicr suresinin neredeyse tamamını işledik.

Bu surenin bir özelliği var, bunu size [S] anlatmaya başlasın, devamını ben anlatacağım.

<s> Kuranımın içine içine hiçbir şey koymam. Birkaç gün önce içinden inanılmaz güzel kokular gelmeye başladı. Hayretle açtığımda içinden piyasada satılan hint tütsülerinden çıktı. Orada Hicr suresi vardı. Hemen kaptanı aradım. Fakat telefonuna erişemedim. Biraz sonra kendisi beni aradı. “Dedem bir tütsüden bahsediyor bu nedir?” diye sordu. Ben de Hicr suresi dedim. Bu kadar.

Ben de yazmaya başladım. Hepsi bu!

<> maaşallah

<> Rabbi zidni ilmi

<> slm slm

<> dedemize slm slm

<> maaşallah

<> Rabbim ilmimi arttır diyenlerin sayısını arttırsın amin

<> amin

Sanırım üç chat boyunca bunu yazdık. 4 dk. sonra Geronimo ZigZag’a bağlanacak. Sırtı ağrımıyor ve dört saatlik bir chat var. O halde hoş-bye diyerek, RZİ MİH diyerek gitme zamanı.

<> zigzaga ve size selam selam

<> hoş-bye RZİ ss kaptanım

<> slm slm çok teşekkürler kaptanımız

<> gönlünüze sağlık

<> Allah razı olsun

<> Amin güe güle tşk. elinize sağlık

Yarın aynı saatte

<> inşaAllah

<> slm slm hgeceler

Hans von Aiberg, 07 şubat 2005, chat 273

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

Yorumlar