Biz burada ADRESLENDİĞİMİZDEN nasıl ki kuşku duymadıysak, SİZLER DE kuşku duymayın >>> Ali İmran 104 SİZİN İÇİN EZELDEN YAZILDI ve siz ADRESLENDİNİZ.
İlk bilinçli sahabeler (Ali İmran 110) gibi biz (114) ve siz (104) AYNI emir ile aynı AYETLERLE BİRBİRİMİZE E Ş İ T kılındı.
Sırayla yazalım: 104, 110, 114.
<> 3-Ali İmran/104: İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirleneni emreden, kötülük ve çirkinliği belirlenenden alıkoyan bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere eren işte onlardır.
<> 3-Ali İmran/110: Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyiyi-güzeli emredersiniz, kötü ve çirkinden alıkoyarsınız, Allah’a iman edersiniz. Ehli kitap da iman etseydi, kendileri için elbette hayırlı olurdu. İçlerinde müminler vardır ama onların çokları fasıklardır.
<> 3-Ali İmran/114: Allah’a ve ahiret gününe inanırlar, iyiyi-güzeli emrederler, kötüyü ve çirkini yasaklarlar. Hayır işlerde yarışırcasına koşarlar. İşte bunlar hayra ve barışa yönelik hizmet üretenlerdendir.
Bakınız, İYİLİĞİ EMRETMEK ve KÖTÜLÜKTEN sakındırmak, işte bu ORTAK PAYDA. Üç kurucu adresidir. Allah niçin bu ayetleri TEKRARLAR gibi üç kez yazdı dersiniz?
“104: Sizden, hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.“
“110: Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyiyi-güzeli emredersiniz, kötü ve çirkinden alıkoyarsınız“
“114: Allah’a ve ahiret gününe inanırlar, iyiyi-güzeli emrederler, kötüyü ve çirkini yasaklarlar.“
NEDEN ÜÇ KEZ YİNELENDİ? Niçin??
<> 3üncü sınıf.
Evet, bunun yanında; HANİF olmanın “Parolası” verilmiş. Bu üç grup (ŞİMDİ TEK GRUBUZ) H A N İ F olmanın yegane adresi ve parolasıdır.
İyiliği emretmek nedir? Kötülükten sakındırmak nedir? Vaaz vermek mi?
“Bak evladım iyi ol, beş vakit namaz kıl” demek mi? İşte bunun yanıtı baştan verilmişti >>>>>> Ali İmran-102.
<> 3-Ali İmran/102: Ey inananlar! Allah’tan, sakınılması gerektiği gibi sakının, sizler ancak müslüman olarak can verin.
Devam ltf.
<> 3-Ali İmran/103: Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O’nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız.
<> 3-Ali İmran/104: İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirleneni emreden, kötülük ve çirkinliği belirlenenden alıkoyan bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere eren işte onlardır.
<> 3-Ali İmran/105: Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır.
<> 3-Ali İmran/106: Şöyle denir: “İmanınızdan sonra küfre mi düştünüz? Hadi, saptığınız küfür yüzünden tadın azabı.”
<> 3-Ali İmran/107: Yüzleri ağaranlara gelince, onlar Allah’ın rahmeti içindedirler. Sürekli ondadır onlar
İşte bu iki grubun farkını anlatıyor.
Sevgi, barış ve kardeşlik burada MASONİK terimler değil >>> ALLAH kelamıdır. Ve Allah barışı sevgiyi kardeşliği emrediyor. Ama aynı surede “KİNİNİZLE GEBERİN” demek yetkisini de veriyor.
Bizim iki yanağımız var: Birine tokat atarlarsa katlanırız. (“Biz onları severiz ama onlar bizi sevmezler”) İkincisine de tokat atabilirler! Buna da katlanırız.
Ama ÜÇÜNCÜ yanağımız yok. “Kininizle geberin pislikler” demeye hakkımız doğuyor. (Ali İmran 116’dan itibaren)
<> 3-Ali İmran/116: Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da kendilerine Allah’a karşı bir yarar sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde.
<> 3-Ali İmran/117: Bu Dünya hayatında harcamakta olduklarının durumu, bir rüzgar örneğine benzer: Onda kavurucu bir soğuk vardır. Öz benliklerine zulmetmiş bir topluluğun ekinine değmiş de onu mahvetmiştir. Allah onlara zulmetmedi, onlar kendilerine zulmediyorlardı.
<> 3-Ali İmran/118: Ey iman sahipleri! Kendi dışınızda hiç kimseyi sırdaş edinmeyin. Sizi sarpa sardırıp perişan etmekten çekinmezler. Size sıkıntı vercek şeyi pek severler. Ağızlarından nefret ve öfke taşmaktadır. Göğüslerinin saklamakta olduğu ise daha büyüktür. Eğer aklınızı işletirseniz Allah size ayetlerini açık-seçik göstermiştir.
<> 3-Ali İmran/119: Siz öyle kişilersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Ve Kitap’ın tümüne inanırsınız. Onlar ise sizinle karşılaştıklarında inandık derler; başbaşa kaldıklarında size öfkelerinden parmak uçlarını ısırırlar. De ki onlara: “Öfkenizle geberin.” Allah, göğüslerin içindekini çok iyi bilmektedir.
BÖYLECE islam ortodoksluğu ve katolikliği olan iki mezheb ile ilişkimiz kalmadı, onlar kinleriyle gebersinler. Süfyanilik her çağın en mel’un belasıdır, her çağı kapsayan bir ŞEYTAN TUZAĞI (Taassub) afetidir.
Bizim modelimiz 110 olup, onlar çoktan vefat ettikleri için ve üzerlerine geçen 1400 küsur yıl sonra ortaya çıkardığım >>>>>>>> 114 ve 104’dür. Yani doğu ve batı kalktığı için >>> tek vücut >>> 110’uncu ayet gibi olduk. (ZipZag ve ZigZap gibi)
Şimdi dikkat ediniz: 104 ve 114 SANKİ 110 içinde BULUŞTURULMUŞ, harmanlanmış ve ZigZag-Zipzap buluşması anlatılmış.
“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyiyi-güzeli emredersiniz, kötü ve çirkinden alıkoyarsınız, Allah’a iman edersiniz. Ehlikitap da iman etseydi, kendileri için elbette hayırlı olurdu. İçlerinde müminler vardır ama onların çokları fasıklardır.“
Hissettiniz mi HARMANLANMAYI?
“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı topluluksunuz……“
“İyiyi-güzeli emredersiniz, kötü ve çirkinden alıkoyarsınız, Allah’a iman edersiniz. Ehlikitap da iman etseydi, kendileri için elbette hayırlı olurdu. İçlerinde müminler vardır.“
<> Ehlikitap da iman etseydi… (5/65> 69)
<> Tick-Tock
İşte Tic-Toc bu harmanlanma içinde yatıyor.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 30/08/2004 (248/04)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 248 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku