Zamanın akışı – Yaratılış – An – İleri ve Geri zaman – Boşluk-vakuum

<> selam selam dabbetimiz hoş geldiniz

ss candaşlarımız. Hoşbuluşturana hamdederek, GELECEK zaman (2054+) ötesinin soruları vardı, onları ivedilikle yanıtlayacağım.

Soru1: Zamanın akışı?

Yanıt1. Zaman akmıyor. Bizler AN denen şimdiki (şu an) bir hologramı yaşıyoruz.

S-2: Bunun anlamı nedir?

Y2: Sadece ENSTANTANElerden oluşuyor zaman. Bir filmin karesi gibi.

Soru3: Bu neden böyledir?

Yanıt3: Çünkü OL buyruğuyla evren kendi çevresine dolanarak ve PULSation ile (nabız gibi) atarak ŞİŞ’mektedir (Üff). Bu pulsların her biri bir “AN”dır.

Anlar veya pulsation genişleyen evrenin itici gücüdür. Bizler GENİŞLEDİKÇE (Rabbimiz bize ruhundan üfledi) bir AN’dan öteki AN’a geçiyoruz.

Eğer evren genişlemeseydi? Hep ŞİMDİ dediğimiz bir anda kalırdık.

Evren genişler: ışıktan YAVAŞ genişlediğinden zaman oku  İ L E R İ  akar, yani AN’lar bir GERİden bir ileriye taşınmış olur.

Soru4: “Bunu açıklayabilir misin?”

ŞİMDİ (an’ımız) ileri doğru yürütülmektedir. Uzayın Zariat-47 nedeniyle genişlemesinde bu AN’ların pulsation’u bildirilmiştir.

[] 51-Zariyat/47: Göğü gücümüzle biz kurduk ve onu biz genişletmekteyiz.

Hayatımız bir filmin kareleri gibidir ve bu gerçekten film karesi olan AN(enstantaneler) dizisidir. Adı da HESAP defteridir.

Hesap defterinin tutanak olabilmesi için ışık hızından hızlı ve zaman okunun tersine “BİRİLERİNİN” yani raportörlerin bu tutanağı tutması gerekir. (Kiramen Katibin zorunlu olarak bize yoldaş kılınmıştır.)

[] 82/10-12: Şüphesiz üzerinizde hafızlar var. – Kiramen Katibler. – Ne fail/ifa ederseniz bilirler.

Uzay ve Zaman ayrılmaz bir bütündür. Bu dört boyutlunun kesinkes relativitesi vardır. Buna göre >>> ışık ile yakın hızlarda giderseniz >>> ANLARINIZ  d a h a   i l e r i  bir “Geleceğe” taşınmaktadır.

Boşluk?

SORU: Boşluk/Vakum???

YENİ BULUŞ: Vakum uzay parçacıklarından oluşmaktadır. Boşluk BOŞLUK değildir. Boşluk Max Planck’ın “KARACİSMİNDEN” oluşmuştur.

Maxwell >>> “Elektromagnetik Dalga Teorisini” üretti. Enerji, kesintisiz dalgalar halinde bu BOŞLUKTA “doluluk” oluşturur.

Planck >>> Bunun KESİNTİLİ olduğunu açıklar. Ve en küçük dalgaboyu olan kızılötesinin bir SINIRI/limiti var olduğunu ortaya koydu. (Kendi adı verilen sabit)

Ve bunlara kuantum diyoruz.

Kuantum kuramı beraberinde İLLA ki Heisenberg Belirsizliğini getirir. Bu da evrenin keyfi ve rastgele (sonsuz ihtimaller dizisi içinde rastlantısal bir biçimde) yaratıldığını -sanki- söylemektedir.

Şu meşhuuur “Tanrı evrene zar atmaz/kumar oynamaz” darbı meseli…

Gerçek şu ki quantum fiziği yetersizdir. ÇÜNKÜ zira:

1. Işıktan yavaş sistemlerde >>> KLASİK FİZİK

2. IŞIK HIZINDA >>>>> QUANTUM FİZİĞİ

3. Işıktan hızlı sistemlerde >>>>>> ???????????????????????????????

Bu sonuncusunun yanıtını arayalım:

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 11/08/2004 (245/01)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki CHAT’i (244) oku | 245 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

245-01-zam-an

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar