<> selam selamm
selam selam candaşlar. Önce bir giriş (Bilgi) yapayım. Çocuklar, öğrenciler ve öğretmenler için Vestel marka bilgisayar üretmiştik. Ancak maliyetinin çok yüksek olması, benim rest çekmeme neden oldu. Bunu gidermek için Zorlu (Holding), Türkiye’de en yaygın sistem olan MS ile temasa geçti.
Amaç çok UCUZ (Belki 300$) Parola: Tüm öğretmenlere HEMEN, öğrencilere bir yıl içinde bu bilgisayarı iletmek. Ballmer’e bunu söyledik. Benim buluşlarımdan haberdardı (Bilgisayarın sonsuza kadar yenilenmesi vb.)
Eğer bunları devreye sokmazsam (Ki detayları bir chat’te vermiştim hatırlayan varsa) MS’nin en büyük ve tek yetkilisi olarak, TÜRKİYE’de tüm öğretmenlere (Adeti kaç bilmiyorum), sonra da öğrencilere, bu vestel+Microsoft ortak ürününü en ucuz biçimde ifa edeceğine ilişkin protokolü bugün (Pazar: saat 11.47) itibariyle imzaladı.
Bulgularım Unix diye bir başka sistem programıyla yazılmıştı. Bu gece o programı “WİN dosyalarına çevirmek üzere” birebir canlı bağlantı kurmak üzere, 21.00’de devrede olacağım. O yüzden bu chat sürpriz biçimde öne alındı. Arzederim. (Gece chat yok) OK?
<> Ok
Dün bu konuda basın açıklaması yapmıştık. Ama daha Türk gazetelerini okuyamadım. Belki link’i vardır, yoksa da yarın kesin yazarlar.
<> Proje 120bin öğretmenin eğitimi ve 650 bin PC’yi kapsıyor”. Ballmer, şunları söyledi: “Vestel’in yeteneklerinden çok etkilendim.
[] http://www.milliyet.com.tr/2004/05/05/ekonomi/eko03.html
[] http://ya2004.yeniasir.com.tr/05/06/index.php3?kat=ana&sayfa=ekon1&bolum=gunluk
[Candaş] B U L M U Ş bile :))))))))))) [Candaşa] ilk “Very Large band of bluetooth”u ilk olarak benden sonra ikinci olarak sana hediye edeceğim.” (Kıskanma yok) Nedenini biliyor. Ben demiştim: Bir verin 700 alın diye.<> Vestel’in yeteneklerinden mi 🙂
Vestel yetenekli bir firmadır, orada Türk mühendisler çalışıyor. 😉
<> slm slm from [xxxxxxxx]
Vaaav hep birlikte misiniz?
<> yes sir
KMA olmasaydım, şimdi ben de oradaydım. Papatyalara uzanırdım parklarda, ama KMA için “Posta” barajı var. :((((((((((((((
Sizlere Kastamonu kır pidesi ısmarlardım. Yanında ayran. Anne olanlarınıza bir demet papatya verirdim. Orası İstanbul, hatta Bermuda pantolon ile sizinle buluşurdum.
Hıdırellezi bir daha yaşardık (dedemsiz olmaz). Başka bahara Allah inşaa ederse.
<> Allah inşa
Kanada’da kışladım, Amazonlarda yazladım ama, “Bir başkadır benim memleketim”in dağlarına bahar geldi.
<p> selam selam ile..
Evet candaşlarım. [P] başkanımız. Onun arkasından konuşmak istiyorum: O ÖLMÜŞ idi. Onu bir kanser geçmişte yıllar önce öldürmüştü. “Doğru nedir Allah’ım? Doğru olmadan can vermem.” Bunu ameliyatında (kolon) söylemişti. Öyle bir söylemişti ki, Levhi mahfuz zilzal ile titredi. “Onu öldürmeyiniz. Organlarını şehid ediniz, kendisini de diri tutunuz.” Onun üzerine tertemizlik yağdırınız. Öyle ki, onun necaset sandığı herşey kendisine cennet kokusu olsun…
(Ben böyleyim, hemen arkadan konuşurum.)
Başkanımızın dedikodusunu yaptıktan sonra…
Hans von Aiberg, 09/05/2004 (226/01)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki CHAT’i (225) oku | 226 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku
