<> slm slm kaptanım hoşgeldiniz
selam selam hoşbuluştuk. Bir kodaman ile beraberdim. 😉 Az önce izin isteyip buraya koştum.
<> sonuçlar hayırlıdır inşaallah
Sen biliyorsun zaten [candaş]. CEO. Yaw CEO ne demek?
<> Şirketi yöneten kişi. (Patron değil.)
Adı: Steeve Ballmer. Yer: Manisa Vestel City. 13.00 ila 21.15 arasında kıran kırana beraberdik. Zorlu ve Bill Gates işbirliğine imza attı biraz önce.
<> hayırlı olsun inş.
<> http://www.radikal.com.tr/veriler/2004/05/05/haber_115413.php
[] http://www.radikal.com.tr/ekonomi/microsoft-vestel-isbirligi-709933/
[] http://www.gazetevatan.com/microsoft-vestel-isbirliginin-hedefi-ucuz-ve-kolay-pc-27345-ekonomi/
[] http://www.mynet.com/haber/finans/microsoft-ve-vestel-isbirligi-116936-1
Ben buluşların pahalı olmasından yakınıyordum ve istifa etmeyi bile önerdim. Projeyi ucuzlatmak üzere Ballmer iki gündür Türkiye’de idi. Dün İstanbul, bugün de Manisa’da tanıştırıldık. Kılık kıyafetim turist gibiydi, ağzı 5 dakika açık kaldı. Kekeledi.
“Ben sizin hayranınızım” dedi. Bu kez benim ağzım açık kaldı. “Siz” dedi, “Hypert Text’i bulan o Danimarkalı deha mısınız?”
“Siz beni nereden tanıyorsunuz” dedim, “benim adım Web’de bile yok?”
“Ben John Jobs ile çalıştım. O söyledi” dedi, “Tesla ile akrabaymış, Türkiye’de yaşıyormuş. HT’yi tek başına bulan adam. Ekipsiz bularak HTTP, HTML gibi tekniklerin bazını atan adam”
İş ticaretten çıktı benim övgülerime döndü. Adam devam etti: “Java buradan icat edildi”.
Dedim ki, “Artık o işler beni aştı, Java’yı bile anlayamıyorum. Benimki sadece bir Hyper Text idi. Televizyon için bulmuştum. Türkiye’de tele tekst diyorlar”.
Ayağa kalktı, sol elimi tutup havaya kaldırdı: “WEB’i burada gördüğünüz kişiye borçluyuz”.
Zorlu kodamanları iyice şaşkınlardı. Başkan, “HT’yi sen mi buldun?” dedi. “Arkadaş sen uzaylısın” dedi. “Bana sakın tersini söyleme” dedi.
(Daha önce de 1960’larda Heisenberg buna benzer bir şey söylemişti. Heisenberg öğretmenimdir. Karadeliklere hayatta inanmayan bir adamdı.)
Bütün toplantı personeli “Uzaylı nasıl olurmuş” diye uzun süre bana baktılar. Hemen ABD’ye davet aldım. İş teklifi aldım. “Mümkün değil” dedim. “Amerika’yı buraya taşırız, bize=MS çalış”. “Hayır” dedim.
Daha sonra beni izledi ve yalnızken yakaladı: “Burada kaç money alıyorsan, kat kat veririm”. Yanıtım: “Sıfır ücret alıyorum” oldu. “Sadece burada öğle yemeği yiyorum, -ki yiyemiyorum çünkü günde bir tek öğün yemek yerim, öğlen yemeğinde acıkmıyorum-“.
Adamın halini siz bir düşünün, sabitlendi bana bakakaldı -belki üç dk. kadar-.
<> Anlayamamıştır sizi eminim
<> Düşünür tabi: 0xkat=0. Yapamamıştır hesabını.
Bakınız, bunlar kayda geçti. Görünüz bakalım arkadaşınız Hans’ı, nasılmış???? Kıymetimi bilin -zaten maksimum biliyorsunuz-.
Neyse yine de ABD’ye istediğim zaman davetliyim. Silicon Walley’de kalmak üzere… NY olsaydı giderdim ([K] orada çünkü). Demek ki gitmeyeceğim.
<> Allah bize senin kıymetini bilme nasip etsin.
Hans von Aiberg, 06/05/2004 (225/01)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki CHAT’i (224) oku | 225 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku