Bir ara koptum aktüel dünyadan… “Tek kelimeyle Aşk” şiirinin yazarı Edremit/Akçaylı Cemal Safi ile, İzmir’de tesadüfen buluşmuştuk. (Ben bir dönem Akçay’da kaldım ve Körfez Star gazetesinin genel müdürüydüm, Akçay festivallerini birlikte düzenliyorduk.)
Şiirin devamını elime geçirdim. Taslak var ama yazmamıştı. Onu size yazarken olan oldu. Bir tuşa vurduğumda 24 dakika sonra o harf çıkıyordu. Ekran dondu, sesler dalgalar dondu. Evren dondu. Tek ben hareket ediyordum yeşiller içinde.
Hepiniz bloklanmıştınız. Hepiniz ashabı Kehf gibiydiniz. Ne acıkma, ne nefes alma, ne kapı zili, telefon zili, HİÇBİR ŞEY YOKTU. Ben normal hızımdaydım. Ama EŞYA bana itaat etmiyordu. Bilgisayar ekranı vb. keyboard eşya ile ilişkim yoktu.
Sadece A ve B zamanlarını transfer ediyordum. Tam gizli ödemeler/değişkenler (EPR) tünelinin yemyeşil içindeydim. Üstümde Dünya vardı, çıkamadığım. Pencerenin dışı YEMYEŞİL yeraltıydı. Bütün eşyalar camgöbeğinden yapılmış ve herşey birbiriyle birleştirilmişti.
Eşyaya hiçbir şekilde hakimiyetim yoktu. Camdaki kedi bile dışarıda CAMGÖBEĞİ bir heykel olmuştu. Yaşasaydınız aklınızı yerdiniz -ben alıştım-.
Aylar geçti -size göre aylar-. Ödenti Jüpiter’den geldi >>> ZİLZAL yoldaydı. Önce Çin’i, sonra İran’ı vurdu. Sonra Cebelitarık’a ulaştı.
Eğer aynı ENLEMİ izlerseniz, Cebelitarık’ın tam karşısında 30 milyonluk Newyork ve çevresi bulunuyor. ZilZal dalgası polarize oldu. Birazı Fransız Akdeniz’inden F.I.S’e kaydı (Makedonya’nın resmi ismidir) Çoğu da gidip Fas’ı vurdu.
[] http://science.nasa.gov/science-news/science-at-nasa/2004/20feb_radiostorms/
[] http://www.mynet.com/haber/dunya/makedonyada-deprem–135679-1
[] http://www.gea.org.tr/?portfolio=fas-depremi-24-subat-2004
Sonra yeşil birden gitti. Kedi kıpırdadı, sigara dumanı rastgele savruldu, ekran yeniden beyazlandı ve ben oturduğumda bir sürpriz: “Selam Hocam Selam”, [Z] Messenger’da idi, “Ohhh dünya varmış” dedim, “Pazar gündüz ve gece Chat’e gireceğim dedim”. (O gece bizimkiler bana geleceklerdi, o yüzden chat’i ertelemiştim, çünkü ben/bana göre relatif olarak AYLARDIR çocuklarımı görmüyordum, özlemiştim.)
Neyse onlarla buluştuk eğlendik.
Ama kötü bir haber geldi. NewYork ve çevresi büyük bir depremle (8 şiddetinde) alabora olacaktı. Cebelitarık’tan batıya değil, Sahra gibi az yerleşilmiş çöllere çevirmek gerekiyordu polarizasyonu… Beni yeniden YEŞİLLENDİRDİLER.
Yine o azap. Yine radyoaktivite. Yine “Acaba neler oluyor?” kaygısı… O uzun dönemde (size göre çok kısa) benden başka hareket eden biri daha geldi: Dedem.
Ve ben Light bir alamet olmakla birlikte, niçin HARD etkilere neden olduğumu sordum.
Çünkü Mighty’nin gelecekteki kalelerinden/düşmanlarından bir yerlerin heba edilmesini dilemişti. Nasıl mı? İşte besbelli: Fransa’da deprem oluyor, bir tek kişi ölmüyor, Makedonya’da da. Ama Cebelitarık güneyinde sersefil oluyor herkes.
Bu farka DİKKAT ediniz! Deprem’in şiddeti AYNI, fakat iki ülkede hiçbir can kaybı ve hasar yok. Bu farkı fark ettiniz mi? Büyük apartmanlar yıkılmadı. Ama tek kat kerpiç köy evleri ŞİDDETLE yıkıldı. Fransa’daki deprem katsayısı, Fas’takinden büyük.
Size göre bu dün ve bugün oldu! Ama bu RUN–RAN–RUN olarak sizden önce YAŞADIĞIM bir şeydi. Sadece sizler camdan insanlardınız. Blok zamanda DONMUŞ olmanız demek, sizin borazan taşı(Boraks)dan daha SERT olmanız demektir.
Yani siz quantik değil, TÜMLEŞİK bir varlıksınız. Hepiniz her kalan şeye BİTİŞİK (Bitiştiren Arz altı olan zemin veya Hyper uzay veya Yukarı Misal Alemi). Siz Kur’an’daki deyimiyle “SAPASAĞLAM” kaldınız. Depremden zarar görmediniz.
(Küçük etkiler dışında. Konya da site çöker, İran’da tren kazası, Rusya’da stadyum çöker, Çin’de kayıplar vb.) Bunlar durup dururken olmadı. Allah’ın takdiri (Kader etmesi) ve Kazasının inmesiydi. Cinleri Şıhab, siz insanları da ZilZal denen bir görmediğiniz enerji biçimi vurmaktadır.
Yeniden yeşiller soldu sonra… Ve (Size göre) bu sabah son mesajı yazdım. Yani birlikteydik artık. Ve birlikteyiz!
Artık Aquarius, Uranüs ve özellikle Jüpiter lafını duymak istemiyorum. Kahrolası Jüpiter ZilZal denen enerji biçimini bir ARA LİNK olarak bize/dünyaya iletiyor. Jüpiter’in bu Zilzal denen enerjisi bir Kurye (Carrier/Courrier) dalga niteliğinde.
Ona kötü amaçlı bir Majisyen isterse insanlığı felakete sürükleyecek bir yaptırım mesajı ekleyebilir. (Kabeyi bombalamak, SSCB’nin yeniden ve aniden kurulması gibi.)
O mesaj etkisinde hiç unutmam -çünkü utandım-, “Selamün Aleyküm biLaderim” diye bir yazı asmıştım. O kişi bunu haketmiyordu. (Hak ettiği şuydu: “Neden aleyhindeki iddialara yanıt vermiyorsun?”)
Bu soru densiz mi densiz. Mesela Mitrea benim Gay olduğumu yazmıştı. Şimdi ben tutup da hastaneden TEMİZ raporu mu alacağım? Her aklına esenin sorusuna büyük bir şefkatle “Tamam kardeşim yanıtlıyorum” mu diyeceğim? Görmüyorlar mı? Benim o kadar çok işim var ki!!!!!! Görmüyorlar mı?
Kozmik overwrite’lar, zilzal’lar arasında bir de, iki mahkemem oldu. (Avukatlarıma buradan teşekkür, yokluğumda beni aratmadılar) Bir de iftiralara YANIT yazacağım. Ne yani Adli tıbba mı gideyim, Venüs hastalıkları hastanesine mi gideyim, Mitrea öyle dedi diye?
Bu tür densizliklere bu MİLAT’tan sonra yer vermeyelim. Ciddi ve İlahi görevlerimiz var. Ben sadece o arkadaştan “Selamün Aleyküm biLaderim” dediğim için özür dilerim. Densiz soru sahipleri de benden özür dilemeliler.
Ve “Selamün Aleyküm” KÖTÜ bir söz d e ğ i l d i k i ; bunu KÜÇÜMSEMİŞ gibi avam ağzıyla söyleyerek, bir GÜNAH (ayetlerde bu selam şekli vardır) işlemiştim. Bunu affettirmek için artık şimdilik bir süre “Selamün aleyküm” diyorum. ([Z] ve [T] belki de buna çok şaşırdılar, telefonu hep “selamün aleyküm” diye açtım. Oysa biz dedem ile dahi “selam selam” diyoruz.)
Hani o Hizbullah gibi AYET olan kelimeler var, bunlar KUTSALDIR. Ama bir de Hizbullah terörü var ki, o sözü kullanamıyorum. Nasıl kullanamam? Allah’ın HİZBİ kelimesini nasıl söyleyemem? Beni anlıyorsunuz değil mi?
<> evet
Ne var ki cennet İKİ tane. Cehennemin üstündeki klasik Cennet’te “Selamün Aleyküm” var. Bunun üstündeki Cennet’te ise BU YASAK, sadece “Selamen selame” var. Niye yasak? Çünkü ayet açık (Vakıa 25-26) SELAM SELAM’dan b a ş k a her söz (Buna aleyküm de dahil) BOŞ, SAÇMA kabul edilmiş.
Cennetinizi seçiniz ve ona göre SELAM veriniz. İmanınız gibi, iki kere selam, iki kere Cennet gibi…
Hans von Aiberg, 25/02/2004 (219/03)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 219 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku