Cumayı ben de çok özledim. Hem de pek çok!
Hanımlar, ladies, unutmayınız, CUMA sizin için de farz! Erkek namazı değil! Olmaz öyle şey! Namazın erkeği kadını olur mu? Allah’ın ABİD’lerinin cinsiyeti yoktur. Onların tamamı “Ey iman edenler” hitabının muhatabıdır!
Hasetten çatlayacağım, Allah kadınları daha ÜSTÜN tutmuş! Ciddi kıskanıyorum yani! Kadınlar bir araya kolayca geliyor. Yani bir evin salonunda yeterli kişiler ile kılabilirler.
<> Haklısınız ama vakit önemli
Evet, burada çoğumuz çalışan hanımlar ve beyleriz. Cuma namazı iki dakika abdest, (kışın giy çıkar 10 dakika bile oluyor.), iki dakika namaz, iki dakika dua, 20 dakika kadar HUTBE, 40 dk.ya sığışıyor.
<> cuma vakti geliyor içiniz acıyor ama olduğunuz yerden ayrılamıyorsunuz
Evet, hatta namaza izin verseler bile, şaşırıp kalıyorlar. Başınız açık ve günlük giyiminizle namaz kılıyorsunuz. “Böyle namaz olur mu, tövbe tövbe!” diyenleri duyuyorum -koro halinde-. Bırakmıyorlar ki Allah’ın bizden istediği namazı huşu/haşyet ile kılayım.
Hep aynı ukalalık:
– “Yaw senin namazın başka bir biçim”
– “Bu İbrahim ss.nin namazı!”
– “Ne işin var senin ibo ile Adam yahudi, sen de mi yahudi oldun?”
DİNDAR’ın söylediğine bakın. Dindar üstelik. Yanlışlara bakın: İBO diyor! YAHUDİ diyor!
<> Sonra nereden bulacağız hanif müslümanları da topluca kılacağız
Bizler İslamın ilk çıkışında GİZLİ GİZLİ ibadet edenlerdeniz. (İbadet diyorum, daha namaz inmemişti.) Allah “Onların çektiklerini bize çektirmeden“, Ali İmran-110 arasına almaz bizleri!
<> çalıştığımız yerde maalesef
Aslında fırsat bulabilirsiniz. Yani işe gitmeden önce ve geldikten sonra, iki namaz vakti ortadan kalkıyor. Gece namazını zaten kılarsınız.
<> Elbette normal günlerde sorun yok zaten. Sorun Cuma namazı…
Cumayı ben de kılamıyorum.
<> Hala cemaatle hanif namaz kılmak nasip olmadı…
Biz azınlığız. Protestantlığın kuruluş aşamasında da aynı şeyi yaşıdı Lüteryanlar… Papazlar, “Niye günah çıkarmıyorsunuz, niye iconları öpmüyorsunuz” diyorlardı onlara… Sonra uyandılar ve protestantlığın gizlice ortaya çıktığını gördüler. İlk işleri, aforoz etmek oldu!
Biz de aynı durumdayız. GİZLİ BİR PROTESTANT hareketi yapıyoruz.
Mesela üye sayısının 485 falan olması bile bana ÇOK FAZLA geliyor, açıkçası bunu istemiyorum! Ama kimsenin kalbine kilit vuramazsınız ki, sansürsüz bir JURY toplumuyuz biz. (Jurocratie) Veya arapçasıyla Şura.
Cumhuriyet, demokrasi falan hava bunlar. Teokrasi-şeriat ise havadan öte cehennem ateşi… Geriye, İbrahim atamızın MEKKE’yi kurarken yaptığı o düzen (Order) kalıyor.
Dünyanın EN EN EN…… EN kurak, çorak yerine gidiyor. Yerleşiyor, su bile yok! Yanındaki ilk Hanifler ile birlikte bir düzen kuruyorlar. ZEKAT ve WEMB paylaşım düzeni… Herkes tok, hem de dünyanın en kıraç, kaktüs bile yetişmeyen yerinde=Mekke’de.
Ve orada insanlar EŞİT BİÇİMDE TOK idiler! Fukara yoktu. Yoksul yoktu! Anında “EŞİTLENİYORDU” fakir…
İbrahim atamız sadece elçiydi. Bir reis falan değildi. Sultan değildi. Yönetici değildi. Yönetimi o topluluk yapıyordu. Yani J U R Y . Bu ne kapitalizme, ne komünizme, ne püfürük cumhuriyetçiliğe hiçbir şeye benzemez. Bu İbrahimCE’dir, o kadar! Atamız ŞURA (jüri) dedi ve bunu oluşturdu.
Zekatı yeryüzünde ilk uygulayan İbrahim atamızdır. (Beş ibadeti de kendisi buldu ve ihdas etti.)
Çok ayrıcalıklıydı İbrahim atamız. Allah onu dost edindi bu yüzden!
13 yaşındaki bir çocuğun put imalatçısı babasından hergün dayak yemesini ve zulme uğramasını Allah’ımız takdir etti elbette… Bunu biz yapabilir miydik?
Bu kez canım çay istedi! Alabilir miyim?
<> Est. buyrun
Ben büyüyünce çay ocağı açacağım, sevdim bu işi. İncebelliyi şöyleeee bir yudumluyorsun, rengi yeminle kızamık şekeri/loğusa şerbeti veya tarçın renginde… (Saf su ile demlenince böyle oluyor zaten.) Arı su… Sırrı burada!
Çay denen bitki neden her yerde ve iklimde yetişmez? (Kafkaslar, Seylan ve Çin’in güneyi dışında.) Çünkü çay bitkisi pirinç gibi sürekli yağışlı iklim ister. (Rizelilerin kulağı çınlasın.)
İyi ama dünyanın muson bölgeleri hep böyle, oralarda niye çay yetişmiyor?
İşte sırrı buydu: çay asla kireçli toprakta yetişmez! (Kireç dediğimiz şey silisyum ve kalsiyum bileşimlerinin hal arasındaki ismi, yoksa sönmemiş kireç falan değil.)
<> çayın kirliyan bedene olan etkisini biliyorsunuz kaptan
Çay, Maydonoz, bu ikisi Kirlian olarak müthiş bir regülatör!
<> Şira kapısında bekleyen Wembarmy mensupları da çay isteyecekler 🙂
Onlar bizi şimdi okuyorlardır. (Biz çoktaaaaaaan mezar kemik yığını olmuşuz.) Ama ilahi fikirler ölmez, onlar can ve hayat verir!
Beni okuyorlar ve diyorum ki, tam 1400 yıl İslam diye kandırdılar insanlığı. Bizim papazlarımızdan söz ediyorum.
İbrahim atamız babasına ancak 13-14 yaş tahammül etti. Şu sabra bakın ki islam alemi 1400 küsur yıldır daha İbrahim’in (ss) konumuna gelemedi!
Ben Hans, Allah’ın kullarından bir kulum. Diyorum ki, öyle bir şey bulduk/oluşturduk/yeniden keşfettik, ki 14 asırdır atalarımızın bulamadığını, bilemedeğini, beceremediği başardık, üstesinden geldik!
Ve tüm bu inanılmaz rekor tarihi sabırın ve semeresinin bir tek kelimeye sığmasına şaşıyorum: HANİF (müslüman)’IM. Hanif Müslümanım derken, dile kolay tam 14 yüzyıl küsür var!
Hans von Aiberg, 23 ocak 2004 chatinden derleme
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.