Mekke bombardımanını BİRİNCİL DERECEDE (diğerleri benim diğer partnerlerim) önleyenin sadece üç içinde DABBET olduğunu söylemiştim. Hatta çok ileri gitmişçesine BEN ÖNLEDİM (Çünkü KMA bendim) dedim.
<> 47. sure için Kıtal Suresi de deniyor
Veya Muhammed suresi [candaş]…
Şimdi ben niçin böyle bir iddiada bulundum. Alias Carlos M. Allende isimli biri dr. Jessup’a “Philadelphia Experiment” için sırları ve çizimleri verdi -mektup yoluyla-. Yani KMA olmasaydı, bu deney ASLA yapılmayacaktı.
Şimdi diyorum ki ben SONUNCU KMA’yım. Ben önlemesem (ki tek kanat indiren benim) MEKKE bombardımanı önlenemezdi.
Niçin iddialı (Overwriter) olduğumu anlıyor musunuz?
İşte 13. ayette olacak olan ÜÇÜNCÜ BAĞ felaketini; 14. Ayette de bunu önleyenin mizacını anlatıyor.
“Rabbinden açık bir kanıt üzere olan, amelinin çirkinliği kendisine süslü gösterilip de boş arzularına uyanlara benzer mi?”
Benzemeyen benim!
(Dabbet ile ilgili 22 göndermeden birini seçtiniz, bunu ben seçmedim. Ayet beni kastediyordu.)
Ve 15. Ayette Sabıkun’un 7 göndermesinden biri yer alıyor.
<> Rabbinden açık bir kanıt üzere olan = DABBET, öbürü 1000 La Diyn veya o zihniyet
Ya Ladin yolundan gideriz Cennet’e… Ya da İbrahim atamız yolundan.
15. ayet lütfen. (Sabıkun’dur)
<> 47-Muhammed/15: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedi kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?
Allah Sabıkun’da sizin meyve koparmanızı bile Z A H M E T saymıştır. Size akıtmıştır ırmak ırmak tüm NAİM cenneti. NAİM cennet neresidir?
<> Slm Slm denen yer.
EVET candaşım.
Siz seçtiniz ve başı sonu ortası olarak bu ayeti açıkladım varsayıyorum.
Kuşkusu olanlara DOĞRU yolu göstermek için kılavuz ayetlerdir.
15’de MÜTTEKİLERİ >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> ALLAH’TAN KORKANLARI da göreceksiniz. İlim onlara orada SÜT (Tardyon)=İLİM (Tachyon) olarak amazon nehri gibi akıtılacaktır.
Ve 16. ayette yurdunu cehennemden seçmiş (Mitrea gibileri) görünüz.
<> 47-Muhammed/16: Onların arasında, seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara “Az önce ne demişti?” diye sorarlar. Bunlar, Allah’ın kalplerini mühürlediği, heva ve heveslerine uyan kimselerdir.
Bunlara Allah hidayet etmez. Hidayeti önce siz kendiniz kabul edeceksiniz. Yani kapıyı açacaksınız ve sonra İSTEYECEKSİNİZ. Buna takva denir.
<> 47-Muhammed/17: Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini arttırır ve sakınmalarını sağlar.
Ve size ben bir KIYAMET ALAMETİ olarak gönderildim. Ben küçük ve ortanca değil, BÜYÜK kıyamet alametlerinden İLKİYİM.
Ve ben “LA İLAHE İLLALLAH’DAN BAŞKA BİR ŞEY DEMEDİM” sizlere şimdiye kadar.
Bir de Allah’ın ayetlerini yeterince anlamayanlara gönderildim -ben son şansım-.
Allah tüm Hanif/Hanifelerin ve benim de günahlarımı bağışlasın.
<> amin
Ben şeytanın indiği şairler gibi aylak vadilerde dolaşmam. Nerede dolaşacağımı ben bilirim. (Allah bildirir.) Cihadı bekleyin! Ama hemen gelmeyecek bir eylem bu…
Lütfen 16-17-18-19-20. ayetleri de yazınız.
<> 47-Muhammed/16: Onların arasında seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara “Az önce ne demişti?” diye sorarlar. Bunlar, Allah’ın kalplerini mühürlediği, heva ve heveslerine uyan kimselerdir.
<> 47-Muhammed/17: Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini arttırır ve sakınmalarını sağlar.
<> 47-Muhammed/18: Artık onlar, yalnızca o saatin kendilerine ansızın gelivermesine bakıyorlar. Çünkü işte onun işaretleri geldi. Fakat o başlarına geldiğinde anlamaları kendilerine ne fayda verir?
<> 47-Muhammed/19: Şimdi şunu bil ki, Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur. Bir de günahına, inanan erkeklere ve inanan kadınlara bağışlanma dile. Allah, dolaştığınız yeri de bilir, durduğunuz yeri de.
<> 47-Muhammed/20: İman etmiş olanlar: Keşke cihad hakkında bir sure indirilmiş olsaydı! derler. Ama hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!
İşte siz bana bunları sordunuz. Ben de anlattım. Bunları okuyup, dönüp bir daha geriden 14. ayetten başlayın ne dediğimi bir daha sindiriniz. Çünkü SİZ seçtiniz -seçmeseydiniz-; seçtiğiniz için ALAMET olduğumu ve olacakları anlatmak zorunda kaldım. -Seçmeseydiniz-.
Ben de bir hüüp için kalkayım -izninizle-
<> afiyet olsun
<> 11-Hud/6: Yerde hiçbir debelenen yoktur ki, rızkı Allah’ın üzerinde olmasın. O, onun karar kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Herşey, apaçık bir Kitap’tadır.
Benim debelenmem T E Y E M M Ü M D Ü R [candaş]. En potansiyel zengin de benim, en aç bırakılmış fakir de benim.
Diledi Allah bana, 150 bin ailenin rızkının gerçek patronu yaptı. Diledi Allah, 40 günde 14 öğün yemek yedim [candaş]… En varlıklı benim/en yoksul benim. Ben debelenenim. Ben bir alametim!
İbrahim Atam BENİ İSMEN SEÇTİ! GİT dedi. “HAnif dini hiç anlamıyorlar. Allah’ın ayetlerini anlamıyorlar” dedi. Anlatmaya geldim.
Ben kıyametin İLK b ü y ü k alametiyim. Benden önce bir büyük alamet gelmedi. Ben 2000 yılının, YUKARIDAKİ İSA’NIN İKİ GÜNÜ arkasından ZAMANLANMIŞ olarak gönderilen ALAMETİM.
Beni Rabbim, “İbrahim’in duası üzerine” var etti!
<> 2/127,128
[] 2-Bakara/127: ve o vakit ki İbrahim beyitten temelleri yükseltiyordu İsmaille birlikte şöyle dua ettiler: Ey bizim Rabbımız kabul buyur bizden, daima işiten, daima bilen sensin ancak sen
[] 2-Bakara/128: Ey bizim Rabbımız hem bizi yalnız senin için boyun eğen müslüman kıl ve zürriyetimizden yalnız senin için boyun eğen bir ümmeti müslime vücude getir ve bizlere ibadetimizin yollarını göster ve tevbe ettikçe üzerimize rahmetinle bak öyle tevvab, öyle rahîm sensin ancak sen
İbrahim’in de bir veda haccı vardı: “Vah bana/veyl Yarabbi! Benim sapasağlam/hem de kendi zürriyetim üzerine emin olarak oturttuğum bu HANİF DİN bozulacak mı?”
Cebrail: “Evet Ya İbrahim.”
“Pekiyi bunu düzeltmenin beni hatırlatmanın, Hanif bir milletim olmasının hiç mi imkanı olmayacak!”.
“O yerde debelenendir, senin soyundan değildir, senin milletindendir. O senin unutulan dinini iki gün sonra Kenzil Mahvi gibi ortaya çıkaracaktır.”
“Allah’ım onu alametlerin içinde İLK olan yap.”
“Dostun Allah seni duydu İbrahim. İlk alamet olarak Dabbetül ARZ’ı görevlendirdi. O alametlerin ilki, Hanifliğin (Miladın) ilki, dünya düzeninin ve geleceklerin (3M) kozmik öğretmenidir.
O senin Zürriyetinden değil MİLLETİNDENDİR. Senin evlatların (Beni İsmail ve İsrail) hayırsız zürriyetlere sahipler. O ise senin zürriyetinden değil milletindendir. Sana zerrece benzemez, ama senin duandır ahlakıyla seni temsil edecektir.
Santa ah Santa… bırakmadı. Engel oldu! Devamını yazdırmıyor.
Konu değişsin o halde…
Hans von Aiberg, 07/12/2003 (201/02)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 201 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku