Sabır – Nefs

<> slm & slm profesör, hoşgeldiniz

selam selam. barış barış. Hoşbuluşturana hamd dostbuluşturana Şükür…

<> Sabır, Allah’tan istemekle mi elde edilir yoksa bizim mi sabır göstermemiz gerekir?

Sabır, “İLİM” gibi Allah’tan istenmez; SABIR “Tavsiye edilir”. Sabır “DİRENÇ“tir. Direnç iki türlüdür:

1. NEFSİN tutkunluğu ve direnci -ki sabır değil; sabırsızlıktır-.

Örneğin: Beslenme (Acıkma paniği) Sabır ile ilgisi yoktur. Açlığın sabrı >>> İLLA İLLA >>>> ORUÇTUR!

Örneğin: Savunma içgüdüsüne bağlı olarak “Panik atak” manik depresif durum. (Herkesin kendini her an kanserli sanır… gibi…)

Örneğin: Annelik-babalık içgüdüsünün üreme motivasyonunun SEBEBİ olan cinsellik içgüdüsü… Nefs, bunda da kuruntular içindedir: Başarısız vb olacağına inanmaktadır veya erken ejekülasyon vb.

Demek ki üç temel içgüdüsü olan (Hayvanlarla bunu AYNEN paylaşıyoruz) bu saydığım üçgen, HAYVANİ nefsimizdir. Ama HAYVAN demem bir alçaltma değil! OLMASI GEREKEN!

Hiç beslenmeyen, savunmayan, üremeyen bir CANLI olmak ister miyiz? Bu bakımdan nefsin tüm panikleri MEŞRUDUR. Bize düşen o sabırsızlıkları ve paniklemeleri alt etmektir. Yani NEFSİN terbiyesi…

Gelelim asıl sabra >>> MADDE İKİ:

2. Nefs ile ilgisi olmayan sabır mekanizması… Örneğin İLİM! (Allah’ı bilme borcunun SEBEBİ/NEDENİ) İlim bir SABIRLA öğrenilir. Sanskritçe mi öğreneceksiniz? Veya Portekizce mi? Bu boya küpü değildir. SABIRLA yabancı dil eğitimi/pratizmi kazanacaksınız. Kızım ilk gün okula başladığında, okul çıkışı yüzü asıktı: “Ne oldu?” diye sordum. Yanıtı çok komikti… “Baba, bugün okuma yazma öğretmediler! Halen okumayı bilmiyorum!”

İşte komik bir SABIRSIZLIK örneği! Oysa birinci yıl, hatta ikinci yıl boyunca okumayı ancak öğrendikten başka, taaaa üniversite bitirip MESLEK sahibi olana kadar SABRETMEYİ öğrenecektir -kızım/veya senin oğlun-.

ÖMÜR tam bir SABIR örneğidir. Yani eliniz mahkum/hayatı sevseniz de sevmeseniz de AN BE AN/nefes nefes yaşayacaksınız. Bundan bir kurtuluş yok!

ÖLÜM ARZUSU mu besliyoruz? ÖMÜR SABRETMEKTİR! Ömür ölene kadar ELİ MAHKUM sabretmektir!

Zaman relatif midir? Evet ama, Einstein’ın dediği gibiden öte…

Elektrik kesildi. Laptop devam ediyor. SABREDELİM, elektrik gelir. Sabır tavsiye edin bana! Çünkü “NE BİÇİM İŞ!” diye kızmak istemiyorum. “Burada ilim yaparken, Kur’an okurken, sırası mıydı?” demek istemiyorum! “Hay şu elektrik idaresi…..!” demek istemiyorum. Kızmak sinirlenmek istemiyorum! Bana ne TAVSİYE edersiniz?

<> Sabır

<> tebessüm

BARIŞ ve SALİH AMEL! Allah sabre -ELEKTRİK geldi!- denlerle birliktedir!

<> tam demli bir hüüüp alın

Şu anda dışarıdayım. ÇAY kültürü olmayan bir yerdeyim! :((((( SABREDERSEM, Allah beni ÇAY’ıma kavuşturur!

<> Neresi bu kültürsüz yer?

Bir şarap ülkesi ve porto şarapları! Yani hayatımda bir kere içmeyi deneyip, midemin kalktığı şaraptan söz ediyorum.

<> Fransa mı?

<> Portekiz

Nerede olduğum-olmadığım bizi ilgilendirmiyor -beni bile-.

<> ben çaysız yeri merak ettim, yerinizi değil

BOYAMA İNGİLİZ çayları var. İçi bergamot ve çiçek dolu. RİZE çayı değil! Esans kokuyor, iğrenç kokuyor!

<> RİZE çayının TADI başka tabii 🙂

 

İÇMESEM daha iyi dedim kendi kendime… Bundan sonra ben niyet ettim, Rizeli bir LAZ UŞAĞI olacağım. Pardon olacağum!

Esanslı, çay denen şeyi çay sayamıyorum. ÇİÇEK içmişim gibi… Konuları es geçmeyelim bu arada!

Hans von Aiberg, 17/09/2003 (189/01)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki CHAT’i (188) oku | 189 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

189-01-sabir

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar