<> arkadaşlarımızla bu konuları konuşurken dikkat etmemiz gereken şeyler hakkında?
Soruyu açar mısın veya şöyle girizgah yapayım:
KUR’AN’DAN konuştuklarımız, bu herkese açık.
İkinci olarak: HA/VET (“İsa gelecek mi/geldi Mİ?” gibi daha KESİNLEŞMEMİŞ bilgiler…)
Ve üçüncü olarak KENDİ şahsımla ilgili -elbette- sır içeren konular, xxx’de İDİM gibi. Şimdiki yerimi BİLDİRMEYECEĞİM.
Bazı şeyler yazılır, bazıları yazılmaz. Bazı şeyler de vardır ki, “GELECEĞE YAZILMIŞTIR” bunun ardına düşmemek gerekir. Jana ve Mighty “Sürekli bağlantı halindeler”. Mighty [2300lü yıllarda] BİZ+LER+in öğrencisi, elbette bazı şeyleri netleştirmek için soru soruyor. Ve ben bunları başka yerde değil DOĞRUDAN burada yazabilirim.
Kur’an’dan yazdığım anda HEMEN “İşittik-iman ettik-” deyiniz.
Mesela “Kolonilerde isyancılar ağır su ve Hava konusunda ölecekler” dediğimde bu HA/VET‘tir, bunu GELECEĞE yazıyorum, kendimize değil! Çünkü gerçekleştiği anda EVET oluyor.
Mesela Ala suresinde “Ğussae >>> Petrol” bulununca Kur’an HA/VET‘ten kurtuluyor.
Ama “Kıyamet KOPACAK veya DABBET geldi” derken, İsa + Mehdi + Yahya/Hızır derken, bunlar HA/VET onaylanmadan ve hayır veya evet diye sizler müşahade etmeden, HANS söyledi DOSDOĞRU diyemeyiz, diyemezsiniz.
Çünkü Kur’an’da:
- Ap-açık;
- Dosdoğru;
- TEK HAK(ıykat). Bütün gerçekler üzerinde (Sahihat, essah).
Bunlar ÖZELLİKLE vurgulanmıştır. DOSDOĞRU, TASTAMAM, APAÇIK, TEK HAKİTAT ÜSTÜ HAKİKAT derken bunlar Z A M A N içinde gerçekleşecek ve ORTAYA ÇIKACAK fenomenlerdir.
Bu bakımdan candaş, soruyu HANGİSİNE matuf (hedef alınmış) sorduğunu iyice belirtmelisin. Ben dabbet’im dedim. Elimden alındı. Sonra yeniden verildi. (İki kez dirilip iki kez ölmek ile eşit) Elimden alındı (öldüm), sonra yeniden verildi. Soruyu daha AYRINTILI sormalısın lütfen.
<> mesela namazı anlatırken, korkuyorum ters tepkilerden; kuran dedikçe hadis diyorlar…; yaklaşımımız nasıl olmalı, sorulara karşı?
Seçip sorabilirsin. Ben sana yöntemi saydım zaten. Soruların “doğruluk” onayını, geleCEK hiç merak etmiyor, yani onlar İNANIYOR. Onlar HA/VET‘i aşıp “EVET“e gelmişler. Biz daha “Hayır mı – evet mi?” denen milat öncesindeyiz.
Hans von Aiberg, 12/08/2003 (169/1)
Not: <> veya [] ile başlayan satırlar, [ ve ] arasındaki kesimler sayın Aiberg’e ait değildir, sohbet esnasında onunla konuşan kişilere aittir veya sonradan eklenmiştir.