İşte bu üç MAJİSYEN Aslında Musa’nın Asa’sındaki kişiler. Yani sihirbazlar. Ama iman ettiler. Musa’ya iman ettiler. Ve Firavun onları orada öldürteceğini söyledi. “İmanınızı geri alınız. Şimdi ölürsünüz” dedi. Üçmajisyen imanlarını geri almadılar “Biz Musa’nın Allah’ına taparız. Firavun’un majisyenleri olmaktan utanç duyarız.”
Firavun onları öldürtürken onlar gülüyorlardı. “Ey bizim Rabbimiz seni bulmak Son nefesimize bırakılmış meğer. Ölüm bizi seninle birleştirecek tek yol” dediler.
Allah bu üç kulunu “Anadan doğma günahsız” ve de ŞEHİD kıldı.
Bilirsiniz Şehidler DİRİDİR ve ölmezler.
<> Anlayamadım hangilerini günahsız kıldı?
Firavun’un ÜÇ BÜYÜCÜSÜ (Majisyeni) vardı. Onlar ile MUSA tutuştular. Allah Musa’dan asasını (Bastonunu) atmasını istedi. Baston yılan oldu ve diğer üç majisyenin yaptıkları olağanüstü büyüleri yedi. Bunları anlattım. (Zaten hepsi ayet, bulabilirsin.)
Pardon belki de kabahat bende: İsa ve üç majisyeni anlatırken Musa ve üç Majisyene geçtim. Oysa şunu söylemek istedim: İncil’deki üç Majisyen aslında Tevrat’taki üç majisyendir. Allah onları DİRİ ve şehid ilan etmiştir. Şehidler ölmezler.
Ve bir yandan da Allah onlar için yeni bir hayat hazırlamıştır.
Çünkü evrendeki en iğrenç ve cehennemlik şey nedir derseniz ona BÜYÜ derim! Büyü demek, doğanın dengesini bozmak demektir. Onun için bir maji (Büyü) ve onu yapan majisyen büyük vebal altındadır.
<> her dilde büyü olabilir mi?
Bu daha ileri bir teknoloji. Tılsım, muska gibi değil. Adeta şu: David Copperfield’in yüz katı bir şey. Çok muhteşem ve herşeyi yapabiliyorlar. Copperfield gözboyuyor ve effekt yapıyor ama “Majisyenlik” akıllara sağlık bir şeydir.
O çağlarda majisyyenler neler yapmıyorlardı ki? David Copperfield yanlarında sıfır kalır.
Bir DAĞI yokedebiliyorlardı. Bir başka kentteki birin evinden belirli bir eşyayı (Yüzük, mühür vb.) getirebiliyorlardı. Kitle halinde bir orduyu hipnoz edebiliyorlardı. (Toplu hipnoz) Yeryüzünü alev alev yanıyormuş gibi gösterebiliyorlardı.
Ama Allah ayrıcalıklı kullarına yani Resullerine ne güzel yardım eder. (Nasrullahi) “Ey ateş, İbrahim’e karşı SERİN ve SALİM ol” dedik… Ateş İbrahim’i yakmadı. Musa’nın majisyenleri de böyleydi.
Örneğin evinizi kaybediyordu. (Uzayı polarizleyerek Cin-ifritlerden yardım almaya büyü deniyor) Anahtar elinizde ama kapı ve ev yok!
Kur’an böyle GERÇEK MAJİLERİN olduğu dönemden söz ediyor.
(Kur’an’a tamamen inanmak zorundayız. Bir HARFİNİ bile kuşkuyla alırsak işimiz biter. Kur’an böyle şeylerle doludur. Kur’an’da bize normal gelen hiçbir şey bulamazsınız.)
Resulullah’ın savaşlarını bile “2000 işaretli melek” kazanmıştır, Araplar değil…
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 16/01/2002 (046/05)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 046 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku